Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 10-16 Nisan 2023

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

LEVANT GÜNDEMİ

Suriye

Uluslararası Gündemde Suriye
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin iyileşmesinin, bölgedeki durumda önemli değişiklikler oluşturacağını belirterek, “Bunu her türlü teşvik etmeye ve desteklemeye hazırız” ifadelerini kullandı. Lavrov, Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yaptığı açıklamada, “Bu, bölgedeki durumda önemli değişiklikler yaratacak. Bunu her türlü teşvik etmeye ve desteklemeye hazırız. Toprak bütünlüğü ilkelerini, bu 4 ülkeden hiçbiri tartışmıyor. Bu da diyaloğu uzman düzeyinden dışişleri bakanları düzeyine çıkarmamız için iyi koşullar yaratıyor” değerlendirmesinde bulundu.[1]

İsrail Ordusu, 1967’de işgal edilen Golan Tepeleri’ne roket fırlatılmasının ardından, 9 Nisan’da Suriye’deki mevzileri top atışları ve silahlı insansız hava aracıyla hedef aldığını duyurdu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, İsrail Suriye’nin güneyinde rejime ait birkaç yeri hedef aldı. Süveyda’nın batı kırsalındaki Radar Taburu, Kuneytra kırsalında işgal altındaki Golan Tepeleri sınırına yakın 90. Tugay, Dera’nın doğu kırsalındaki 52. Tugay ve Dera’nın batı kırsalındaki Yermuk Havzası bölgesindeki diğer bazı noktaların da hedef alındığı belirtildi.[2]

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği Suriye’nin Arap Birliğine dönme olasılığını görüşmek üzere toplantı çağrısında bulundu. Toplantının, 14 Nisan’da Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde yapılacağı belirtildi. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari 11 Nisan’da yaptığı açıklamada, Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın Irak, Ürdün ve Mısır’ın yanı sıra KİK ülkeleri ile Suriye meselesini görüşmek üzere bir toplantıya katılacağını duyurdu.[3]

Suriye Rejimi
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat, resmî bir ziyaret için Suudi Arabistan’a gitti. Böylece Suriye’de iç savaşın başladığı 2011’den bu yana, Suriye’den Suudi Arabistan’a dışişleri bakanı düzeyinde ilk ziyaret gerçekleştirildi. Diplomatik ilişkilerini normalleştirmek isteyen iki ülkeden yapılan ortak açıklamada, görüşmelerde Suriye’nin Arap dünyasında diplomatik tecridine son verilmesi için çalışıldığı belirtildi. Açıklamada ayrıca iki ülkenin karşılıklı olarak konsoloslukları yeniden açması ve doğrudan uçuşların yeniden başlatılması için adımlar atılacağı kaydedildi.[4]

Yerel kaynaklara göre rejim Askerî Güvenlik Biriminden Ebu Necat kod adlı bir subay Kuneytra güney kırsalındaki Muşherifa’daki rejim askerî noktasına açılan ateş sonucunda yaralandı. Saldırıda hafif silahların yanı sıra 2 tanksavar atışının da yapıldığı belirtildi. Haberin devamında bir kaç gün önce yine Kuneytra’nın güney kırsalında benzer bir saldırı sonucu 1 rejim subayının hayatını kaybettiği kaydedildi.[5]

Suriye, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in Suriye’deki çatışmaların başlamasından bu yana kopan iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlatma girişiminin ardından Tunus’a büyükelçi atamaya karar verdi. Konuyla ilgili haberde, “Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in Suriye’ye büyükelçi atama girişimine yanıt olarak, Suriye hükûmetinin bu atamayı derhal onayladığını duyurdu ve Tunus’taki Suriye Büyükelçiliğini yeniden açmaya ve başına bir büyükelçi atamaya karar verdi” ifadeleri kullanıldı.[6]

Fırat’ın Doğusu
Suriye’de terör örgütü YPG’nin işgalindeki bölgelerde varlık gösteren ABD güçlerinin, terör örgütüne silahlı eğitim desteğini sürdürdüğü kaydedildi. 10 Nisan’da Amerikalı 30 eğitmenin katılımıyla Şeddadi ilçesinin güneyinde Şeyh Osman köyünde yaklaşık 230 YPG’li teröriste silahlı eğitim verildi. Çok sayıda ABD yapımı “Bradley” tipi zırhlı muharebe aracının kullanıldığı eğitimde YPG’li teröristler, keskin nişancı, koruma ile tahliye ve topçu atışları konusunda eğitildi. Öte yandan ABD’ye ait helikopterler eğitim alanında keşif uçuşları gerçekleştirdi.[7]

Türk Ordusu tarafından kontrol edilen SİHA’ların 14 Nisan sabahı erken saatlerde Suriye’nin kuzeyindeki Kamışlı’da seyir hâlindeki bir araca saldırıda bulunduğu öğrenildi. Yapılan hava saldırısında “Baran” kod adlı YPG mensubu bir sözde komutanın etkisiz hâle getirildiği, bir başka YPG’linin ise yaralandığı bilgisi verildi. Bu son saldırı, Türk Ordusunun 2023 yılının başından bu yana Suriye’nin kuzeydoğusundaki YPG bölgelerine insansız hava araçları ile gerçekleştirdiği 11. saldırı olarak kayda geçti.[8]

ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanlığı, Suriye’nin doğusunda helikopter destekli bir baskında, IŞİD komutanlarından Huzeyfe el-Yemeni ve iki yardımcısını yakaladıklarını açıkladı. CENTCOM’dan yapılan açıklamada, IŞİD’in saldırı planlayıcılarından olduğu iddia edilen Huzeyfe el-Yemeni’nin ABD birliklerinin helikopterle düzenlediği bir baskın operasyonunda ele geçirildiği kaydedildi. Açıklamada, Suriye’nin doğusunda düzenlenen operasyonda herhangi bir sivil kaybının yaşanmadığı ve Yemeni’nin yakalanmasının örgütün operasyon düzenleme kabiliyetine önemli bir darbe olduğu belirtildi.[9]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
Hırvatistan’dan gelen 5 tırlık insani yardım malzemesi konvoyu Maraş merkezli deprem felaketinden etkilenen bölgelerden olan Kuzeybatı Suriye’ye ulaştı. Bab el-Seleme kapısından geçen Hırvat konvoyunun bir Avrupa ülkesinden muhalif kontrolündeki Suriye topraklarına gelen en büyük yardım konvoyu olduğu ifade edilirken söz konusu yardımın Hırvat hükûmeti ve Hırvatistan’da mukim Suriyeli topluluğunca toplandığı ve Suriye geçici hükûmetinin gözlemi altında dağıtılacağı belirtildi.[10]

Sivil savunma (Beyaz Baretliler) ekipleri, Suriye rejimi ve Rusya’nın İdlib’in doğu kırsalındaki Sarmin kentinde yerleşim bölgelerini bombalaması sonucu çoğu çocuk olmak üzere çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ekipler açıklamanın devamında, bu yılın başından 8 Nisan’a kadar Suriye rejimi ve Rusya’nın kuzeybatı Suriye’de düzenlediği yaklaşık 110 saldırıya müdahale ettiğini belirterek saldırılara dikkat çekti.[11]

Suriye’nin kuzeybatısındaki Genel Uzlaşma Konseyi ve Aşiret Konseyleri, ailevi ve bölgesel anlaşmazlıklar ve genellikle ölüm ve yaralanmalara yol açan silah kullanımının artmasının ardından, yaklaşan Ramazan Bayramı vesilesiyle bir dizi toplumsal sorunu çözmek için “Uzlaştırma” adı altında bir girişim başlattı. İdlib merkezli konseyin Halkla İlişkiler Direktörü Hasan Ebu Zeyd açıklamasında, “Konsey ile toplum arasındaki iyi ilişki ve yüzlerce anlaşmazlığı çözmedeki önceki başarısına dayanarak, konsey üyeleri başta cinayet vakaları ve karmaşık anlaşmazlıklar olan çok sayıda toplumsal sorunu çözme amacıyla bu yıl ramazan ayıyla birlikte insani bir girişim başlatmaya yönelik çabalarını yoğunlaştırdı” ifadelerini kullandı.[12]

İsrail-Filistin
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu ay sonunda ABD’yi ziyaret edeceği basında yer aldı. Sky News’e konuşan Amerikalı kaynaklar Netanyahu’nun nisan ayı sonunda Washington’da olmasının beklendiğini söyledi. Netanyahu ayrıca i24NEWS’e yaptığı açıklamada ABD’nin İsrail için “vazgeçilmez” bir müttefik olmaya devam ettiğini söyledi.[13]

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 10 Nisan’da düzenlediği basın brifinginde Yoav Gallant’ın Yahudi devletinin savunma bakanı olarak kalacağını teyit etti.[14]

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 12 Nisan’dan itibaren ibadet eden Yahudilerin ve turistlerin Mescid-i Aksa’ya girişini ramazan ayının sonuna kadar yasakladığını duyurdu.[15]

Şekel, euro karşısında iki yılın en düşük seviyesine ulaştı. İsrail şekeli şu anda ABD dolarında 3.68, euroda 4.02’den işlem görmektedir.[16]

Eski ABD Ulusal Güvenlik (NSA) Danışmanı Yaakov Amidror 13 Nisan’da yaptığı açıklamada, İran’la savaş olasılığının giderek arttığını ve İsrail’in ABD yardımı olmadan saldırıya geçmesi gerektiğini söyledi.[17]

Ürdün
Ürdün Kralı II. Abdullah Japonya’ya yaptığı resmî ziyaret kapsamında Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile bir araya geldi. Japonya Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre, 30 dakika süren görüşmede, Kral Abdullah ile Kişida ikili ve bölgesel gelişmeleri ele aldı.[18]

Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Eymen Safedi, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Mısır, Irak ve Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) de katıldığı bir Arap istişare toplantısına iştirak etti. Ürdün Haber Ajansı Petra’nın haberine göre, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal Bin Ferhan’ın daveti üzerine düzenlenen toplantıda, Filistin davası ve Suriye krizinin çözümüne yönelik çabalara odaklanıldı ve Arap dünyasındaki krizlere yönelik ortak Arap eylemini geliştirme yolları ele alındı.[19]

Katar, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Sudan’da ordu ile milis güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında başlayan çatışmalara son verme ve anlaşmazlıkları diyalogla çözme çağrısında bulundu. Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Sudan’daki gelişmelerden derin endişe duyulduğu belirtilerek, tüm taraflara sağduyulu olma, çatışmalara son verme çağrısında bulunuldu.[20]

Türkiye’nin Amman Büyükelçiliği Ürdün’de iftar programı düzenlendi. Programa, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında Türkiye’de arama kurtarma çalışmalarına katılan Ürdünlü ekip de davet edildi.[21]

Lübnan
Lübnan’ın, İsrail’in ülkenin güneyine düzenlediği saldırıların ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) şikayette bulunacağı bildirildi. Dışişleri Bakanlığından konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, İsrail saldırısının, Lübnan’ın egemenliği için açık bir ihlal teşkil ettiği ve 1701 sayılı BMGK kararına aykırı olduğu vurgulandı.[22]

Lübnan Meclis Başkan Yardımcısı İlyas Ebu Saab, yerel seçimlerin yapılmasının hükûmetin bu seçimleri yürütmek için fon sağlamaması nedeniyle imkânsız hâle geldiğini söyledi. Saab, ortak parlamento komiteleri toplantısından sonra yaptığı açıklamada, “Oturum sırasında, seçimlerin (lojistik olarak) zorlaştığı konusunda neredeyse oy birliği vardı ve bazıları seçimlerin yapılmasında ısrar ediyor” dedi.[23]

İslam Devrim Muhafızları Ordusunun Kudüs Gücünün, Pesah Bayramı tatili sırasında Lübnan’dan İsrail’e roket fırlatmak için Hamas ve Hizbullah ile koordineli bir şekilde çalıştığı iddia edildi. Kudüs Gücü komutanı İsmail Kani’nin İsrail hedeflerine yönelik yeni bir saldırı dalgası başlatmak için Ortadoğu’daki müttefiklerini seferber etmeye başladığı ve bölgedeki askerî liderlerle gizli toplantılar düzenlediği kaydedildi.[24]

Başbakan Binyamin Netanyahu, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah hedeflerini misilleme amaçlı vurduğunu iddia etti. Sortilerin özellikle Hamas grubuna ait askerî noktalara odaklandığı konusunda ısrar eden askerî yetkililerle çelişkili bir açıklama yaptı.[25]

IRAK GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Parlamento Stratejik Planlama Komisyonu ile hükûmet programının uygulanmasına yönelik planları görüştü. Sudani’nin, komisyon üyelerini kabul ettiği toplantıda, hükûmet programının uygulanması için hazırlanan planlar, vatandaşlara en iyi hizmeti sunmak için belirlenen öncelikler ve yapılması planlanan kapsamlı reformlar bağlamında düşünülen öncelikli ekonomi reformunun gerçekleştirmesi için yapılan çalışmalar ele alındı. Görüşmede, üç yıllık federal bütçe yasasının ve geleceğe yönelik planlamalarda özel sektörü etkili hâle getirmenin önemine değinildi.[26]

Irak Başbakanı Sudani yaptığı konuşmada, ekonomi, eğitim, hizmet, yönetim ve yolsuzluklarla mücadele konularında geri kalındığını belirtti. Iraklılar olarak çeşitli unsurlarla birlikte yaşamanın kaderleri olduğunu vurgulayan Irak Başbakanı, halka ve Irak’a hizmet etmeye olan bağlılığını dile getirerek, bunu yapmanın kendisi için “büyük bir onur” olduğunu belirtti. Sudani, Iraklıların hizmet görmeyi hak etmesi sebebiyle günde 17 saat çalıştığını belirtti.[27]

Kuveyt Başbakanı Şeyh Ahmed Nevaf el-Ahmed es-Sabah, Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Cemal Reşid’den kendisini başbakan olarak seçilmesi ve yeni bir hükûmet kurması nedeniyle tebrik eden bir telefon aldı. Başbakan, Irak cumhurbaşkanına iki ülke ve kardeş halklar arasındaki sıkı ilişkilerin derinliğini yansıtan iyi temennileri için içten teşekkürlerini ve takdirlerini dile getirdi, Irak’ın daimî ilerlemesini ve refahını diledi.[28]

Irak hükûmeti ve Birleşmiş Milletler (BM), yolsuzlukla mücadelede iş birliğini güçlendirmek ve hem kamuda hem özel sektörde şeffaflık ve bütünlüğü artırmak için bir mutabakat zaptı imzaladı. Irak hükûmeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) arasındaki imza törenine Irak Başbakanı Sudani’nin başkanlık ettiği belirtildi. Mutabakat zaptında, kamu ve özel sektörde şeffaflık, hesap verebilirlik ve dürüstlük ilkelerinin teşvik edilmesinin yanı sıra yolsuzlukla mücadelede iş birliğinin altı çizildi. Irak tarafı adına imzayı başbakanlık ofisi müdürü İhsan el-Evvadi imzaladı.[29]

Irak Yargı Enstitüsü, Fransız Ulusal Yargı Okulu ile adli iş birliği için bir mutabakat zaptı imzaladı. Yüksek Yargı Konseyinden alınan açıklamaya göre, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan’ın, Paris’i ziyareti sırasında Irak Yargı Enstitüsü, Fransız Ulusal Yargı Okulu ile adli iş birliği için bir mutabakat zaptı imzaladı.[30]

Japonya’nın Bağdat Büyükelçisi Fotuchi Matsumoto ülkesinin Irak’ta kumu projelerine yatırım yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Irak Ulusal Yatırım Otoritesi Başkanı Haydar Muhammed Makiya’nın, Japon büyükelçisini kabul ettiği toplantıda, Necef ve Anbar’daki kamu projelerinde iş birliğinin yanı sıra Japon yatırım şirketleriyle iş birliği olasılıkları görüşüldü.[31]

Irak Parlamento Başkanı Muhammed Halbusi, çok sayıda Sünni siyasi lideri Bağdat’ta yapılması planlanan bir toplantıya davet etti. Toplantının amacının, çeşitli Sünni grupları tek çatı altında birleştirmek üzere bir Sünni koalisyonu oluşturmak ve böylece Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne karşı konumlarını güçlendirmek olduğu belirtiliyor. Toplantıya davet edilen Sünni liderler arasında Salim el-Cuburi, Usame el-Nuceyfi, Salih el-Mutlak, Hamis el-Hançer, Rafi el-Isavi, Cemal el-Kerbuli, Musemna Samarrai ve Mahmud el-Meşhadani yer alıyor.[32]

Mısır ile İran arasındaki ilişkileri yeniden kurulması için Irak ve Umman hazırlık yapıyor. İran Dışişleri Bakanlığı, İran’ın, İran ve Mısır halkları arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlayan her türlü olumlu ve ileriye dönük gelişmeyi memnuniyetle karşıladığını doğruladı. İran Dışişleri Bakanlığı, Mısır vatandaşlarının İran’a seyahatlerine herhangi bir kısıtlama getirmeyi reddederken, Mısır vatandaşlarının İran ziyaretlerine ilgisini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.[33]

Güvenlik
Terör örgütü PKK’nın domine ettiği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Süleymaniye havaalanı yakınlarında hedef alındı. Olayın ardından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde başat konumda olan Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında Türkiye’ye bilgi sızdırmak üzerine tartışmaların yaşandığı belirtilirken SDG tarafından Mazlum Abdi’nin Suriye’ye sağ bir şekilde döndüğüne dair açıklama yapıldı.[34]

Irak İçişleri Bakanlığı, sıradan insanların, tabanca ve hafif otomatik makineli tüfek gibi çoğunlukla hafif silahlardan oluşan silahları taşımak için ruhsat almasına yönelik yapılan yeni düzenlemeyi duyurdu. Bakanlığın yayımladığı yönetmeliğe göre silah taşıma ruhsatı alma süreci, içişleri bakanı onayının alınmasının ardından resmî evrakların ve biyometrik bilgilerin tasdiki ve almak isteyen kişinin sağlık muayenesi ile başlıyor. Mekanizmada ayrıca adli bir işlem olarak ateşli silah muayenesi ve silah kullanımına ilişkin bir eğitim kursuna katılmak için başvuruda bulunulmasını gerektiren resmî bir yazı alınması gerektiği belirtiliyor. İkinci aşamada ise ruhsat alma sürecine özel denetimlerden geçenlerin, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki ihtisas komisyonu aracılığıyla ruhsatını teslim alması öngörülüyor.[35]

Ekonomi
Irak Ticaret Bakanlığı, buğday üretiminin Irak’ın ihtiyacının yüzde 85’ini karşılayacağını ve üretimin 2023’te dört milyon tona ulaşmasını beklediklerini duyurdu. Ticaret Bakanlığı Tahıl Ticaret Şirketi Genel Müdürü Haydar Nuri, 2022’de buğday üretiminin 2,2 milyon tona ulaştığını, Irak’ın ihtiyacının ise 4,6 milyon ton olduğunu belirtti. Nuri, hükûmetin ton başına 850 bin dinardan yerli buğday alımını desteklediğini söyledi.[36]

Irak Sanayi ve Maden Bakanı Halid Battal el-Necim ve Mısır’ın Irak Büyükelçisi Velid Muhammed İsmail, sanayi şehirleri kurma ve geliştirme alanında iş birliği yollarını görüştü. Irak Sanayi ve Maden Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Necim’in, başta sanayi şehirlerinin kurulması ve geliştirilmesi olmak üzere çeşitli endüstriyel alanlarda Irak ile Mısır arasında gelecekteki iş birliğini görüşmek üzere İsmail’i kabul ettiği belirtildi. Necim, bakanlığın modern teknolojiyi kullanarak yeni fabrikalar kurmak ve endüstriyel projeler gerçekleştirmek için özel sektörle ortaklık kurma konusundaki vizyonunu ve ciddiyetini dile vurguladı.[37]

Sağlık ve Sosyal Hayat
Bağdat Ulusal Müzesi’nde farklı dönemlere ait el yazması Kuran-ı Kerimlerin sunulduğu sergi açıldı. Farklı dillerde 47 bin eser sergilenirken, ramazan ayına denk gelen serginin bayrama kadar devam edeceği belirtildi.[38]

ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Alina Romanowski, Burger King’in Erbil’deki yeni satış noktasının açılışına katıldı. Yapılan haberlerde 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden sonra ABD beslenme kültürüne yönelik izlerin Irak’ta da kendisini gösterdiğine dikkat çekiliyor.[39]

TÜRKMEN GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan 15 Nisan 2023’te Selahaddin vilayetinin Tuzhurmatu İlçesine bağlı Yengice ve Amirli ilçesine bağlı Bastamlı köylerinden Türkmenlerle bir araya geldi.  Görüşmede Türkmenler arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesine vurgu yapıldı. Ayrıca ITC Selahaddin İl Başkanı Yardımcısı Akil Muhtaroğlu da görüşmeye katıldı.[40]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, 10 Nisan 2023 tarihinde Erbil’i ziyaret etti. Ziyareti kapsamında Turan, gelecek Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) seçimlerine geniş Türkmen katılımı çağrısı yaptı.[41]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Kerkük’ün Pencali bölgesinin kanun kaçakları yuvası hâline geldiğini açıkladı. Salihi, Pencali bölgesinin Irak merkezî hükûmetinin kontrolü dışında olduğunu belirtti.  Salihi, açıklamasına yanıt olarak, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Irak Parlamento üyesi Dilan Gafur, “sorumsuz bir açıklama” diye karşılık verdi.[42]

Irak Parlamentosunun eski başkanı Usame el-Nuceyfi, 140. maddenin uygulanmasının mümkün olmadığını söyledi. 140. maddenin uygulanmasına ilişkin Muhammed Şiya es-Sudani başbakanlığındaki hükûmette herhangi bir ilerleme olmadığını söyledi. Nuceyfi, Kerkük’te çözümün bir bölgeye dönüştürülmesiyle sağlanabileceğini ifade etti.[43]

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, Kerkük’ün özel durumunun korunması önemine vurgu yaptı. Al-Arabiye el-Hades kanalına konuşan Salihi “Kerkük’ün özel durumunun korunmasını isterken sadece kendi toplumumuz korumak değil, Irak’ın birliğini korumak istiyoruz. Kerkük, Irak’ın bölünmesi önünde en büyük engeldir” ifadesini kullandı.[44] Kerkük’teki Arap siyasi partiler, tek bir liste ile seçime girme arayışına girdi. 13 Nisan 2023’te Kerkük’teki beş Arap siyasi gücü; Arap Koalisyonu, Azim Koalisyonu, Arap Meclisi, Kanun Devleti Koalisyonu, Arap Görüş Heyeti (Heyet el-Rayi el-Arabi) toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Kerkük Araplarının mezhep üstü hareket ederek seçimlere tek bir koalisyon ile girmeleri konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.[45]

Irak Anayasası, 140. maddenin uygulanması için 2023 bütçesine 100 milyar Irak dinarı eklendi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Dışındaki Kürt Bölgeleri Heyeti Başkanı Fehmi Burhan, 140. Maddenin uygulanması için ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu söyledi.[46]

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Kerkük Teşkilat Ofisi Sorumlusu Kemal Kerkuki 14 Nisan 2023 tarihinde Kerkük’teki durumun normale dönmesi için anlaşmaya varıldığını ve KDP’nin Kerkük’e döneceğini söyledi. Kerkuki, “Kürtler, Şiiler ve Sünniler Kerkük’ün normalleştirilmesi konusunda anlaştılar, bu anlaşma yeni Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani’nin hükûmet programına alındı ​​ve parlamentoda oylanarak kabul edildi” ifadelerini kullandı.[47]

Güvenlik
Haşdi Şaabi Kuzey Şubesi, Kerkük’e bağlı Dakuk ilçesinde yeni bir büro açtı. Açılış törenine ilçenin önde gelen aşiret reisleri ve güvenlik yetkilileri katıldı. Ayrıca törene İran’ın Haşdi Şaabi Heyeti Danışmanı İkbalpur da katılım sağladı.[48] 12 Nisan 2023’te Irak İçişleri Bakanlığı, Kerkük’ün kuzeyinde terör örgütü IŞİD’e bağlı 4 militanın yakalandığını duyurdu.[49] Haşdi Şaabi heyeti, Kerkük’ün Zab bölgesinde terör örgütü IŞİD’e bağlı bir militanının yakalandığını duyurdu.[50]

Ekonomi, Kültür ve Sosyal Faaliyetler
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan 12 Nisan 2023’te, Türkiye’deki depremzedelere destekte bulunanlara iftar verdi. Turan, Kerkük’te düzenlenen iftar programında yaptığı açıklamada, Türkiye’deki depremlerde zarar görenlere destek, bağış ve yardımda bulunan herkese teşekkür etti.[51]

IKBY GÜNDEMİ

Siyaset
Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile bir araya geldi. Yapılan açıklamaya göre ikili görüşmede, küresel zorluklarla mücadelede dayanışmanın önemi vurgulanarak siyaset ve güvenlik konuları tüm yönleriyle tartışıldı. Irak’taki birliğin korunmasının önemine de vurgu yapan taraflar, sınırların kontrol altına alınması konusunda ortak çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı.[52]

11 Nisan’da IKBY Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı Hakan Fidan Ankara’da bir araya geldi. İlgili görüşmede Türkiye’nin, Kürdistan Yurtseverler Birliğinin (KYB) terör örgütü PKK ile ilişkilerinden rahatsızlığını dile getirdiği aktarıldı. Ayrıca MİT Başkanı Fidan’ın Ankara-Süleymaniye ilişkilerinin normalleşmesi için PKK ve KYB arasındaki ilişkilere son verilmesi gerektiğini belirttiği kaydedildi.[53]

Terör örgütü PKK’nın Süleymaniye’deki faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “PKK’lılar Uluslararası Süleymaniye Havaalanı’nı, herkesin kullandığı havaalanını kullanıyorlar. PKK artık buralara kadar nüfuz etmiş. Artık PKK, Süleymaniye’de herkesin özellikle Talabani’nin partisini tamamen kontrol altına almış. Yavaş yavaş sadece parti değil, yönetim değil, havaalanı ve diğer stratejik yerlere de sızmış, sızıyor” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu ayrıca, “PKK’lılar Erbil’e giremediler, o yüzden Erbil’i zayıflatmak için de sürekli farklı yöntemler izliyorlar. Ama Süleymaniye’de artık PKK her yeri kontrol ediyor diyebiliriz. O nedenle hava sahasını kapattık” diye konuştu.[54]

Resmî ziyaret için Roma’da bulunan IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bir araya geldi. İtalya, IKBY ve Irak ilişkilerinin ele alındığı görüşmede taraflar, her alanda iş birliğini geliştirme vurgusu yaptı. IKBY ve Irak’a destek olmaya devam edeceklerini belirten Giorgia Meloni, IKBY ve Irak ile ilişkilerin ülkesi için önemine değindi. Görüşmede ayrıca, Irak’taki siyasi gelişmeler ve Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların çözümü için atılan adımlarla ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.[55] Barzani ayrıca Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis, İtalya Parlamento Başkanı ve Dışişleri Bakanı ile de bir araya geldi.[56] IKBY Başkanı Barzani’nin İtalya ziyareti, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin Irak ve IKBY ziyaretinden üç ay sonra gerçekleşti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni 23 Aralık 2022’de IKBY’yi ziyaret ederek Başkan Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani ile bir araya gelmişti.

İran’dan üst düzey iki diplomatik heyet geçtiğimiz hafta IKBY’yi ziyaret ederek, siyasi parti yetkilileri ile bir araya geldi. Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Başkanı Muhammed Hacı Mahmud, İran heyetinin KYB ile Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) arasındaki anlaşmazlıklar ile KYB’nin iç sorunlarını görüşmek için bölgede olduğunu söyledi. Mahmud, görüşmelerin olumlu bir atmosferde geçtiğini belirtti. Diğer yandan geçen hafta İran İstihbarat Bakan Yardımcısı Ağa Lütfi ile İran Cumhurbaşkanı Ticaretten Sorumlu Yardımcısı Hasan Danayifer başkanlığında iki heyet de IKBY’yi ziyaret etmişti.[57]

Güvenlik
15 Nisan’da Süleymaniye’nin Pençvin ilçesine bağlı Viryava köyü yakınında, silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) bir aracı hedef aldığı belirtildi. Terör örgütü PKK’lılara ait olduğu iddia edilen aracın üst üste birkaç kez bombalandıktan sonra tamamen yanarak kullanılamaz hâle geldiği kaydedildi. Öte yandan Amerika’nın Sesi tarafından yayımlanan haberde, vurulan aracın PKK’nın İran’daki uzantısı Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’ne (PJAK) ait olduğu belirtildi. İlgili haberde saldırıdan sonra PJAK’e bağlı silahlı bir grubun bölgeye geldiği bilgisi paylaşıldı.[58]

Duhok’un Zavite nahiyesine bağlı Boti köyünde bomba yüklü bir insansız hava aracının (İHA) düştüğü bildirildi. Olayda herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmadığı aktarıldı. İHA’nın altı ay içerisinde Duhok sınırları içerisinde düşen altıncı İHA olduğu vurgulandı.[59]

Ekonomi
IKBY’den petrol ihracatı konusunda bir haber yayımlayan Euronews, söz konusu haberde, “IKBY’den petrol ihracatının Türkiye ile yapılan müzakerelerin tıkanması nedeniyle hâlâ başlayamadığını ve üç haftayı bulan petrol kesintisi yüzünden IKBY’nin 550 milyon dolar civarında zarar ettiğini” aktardı. Diğer yandan Reuters, boru hattı operatörlerinin görüşlerine dayanarak verdiği haberinde, operatörlerin şirketlerden petrol akışını yeniden başlatmak için herhangi bir talimat almadıklarını aktardı. Konuya ilişkin açıklamada bulunan IKBY Dış İlişkiler Sözcüsü Lavk Gafuri ise “Petrol akışıyla ilgili her şey artık Bağdat ve Ankara’nın elinde, her iki taraf da petrol akışını yeniden başlatmak için bir anlaşmaya varmalı” dedi.[60]

9 Nisan’da beraberindeki bir heyetle Süleymaniye’yi ziyaret eden Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mehmet Yüksel, Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir ile ortak basın toplantısı düzenledi. Mehmet Yüksel, “Ticarette, özellikle de kuyumculuk alanında buradaki kuyumcular ve Diyarbakır’dakileri yan yana getirmeyi ve böylece ticaretimizi geliştirmeyi amaçlıyoruz. Aynı milletiz, ticaretimizi birlikte geliştirelim” ifadelerini kullandı. Mezopotamya Kuyumculuk, Kuyum Makineleri ve Franchise Fuarı’nın 5 ile 7 Mayıs tarihleri arasında düzenleneceğini hatırlatan Yüksel, “IKBY’deki tüm kuyumcuları fuara davet ediyor ve bu etkinliklerin sürekli olmasını temenni ediyoruz” dedi.[61]

IKBY Yatırım Kurulunun verilerine göre, 2006 yılından bu yana bölgede değeri 66 milyar 529 milyon doları aşan bin 110’dan fazla projeye izin verildi. Yatırım Kurulunun verilerinde projelerin 45’inin 16 farklı ülkeden yabancı yatırımcılar aracılığıyla gerçekleştirildiği belirtildi. Yabancı yatırımcılar tarafından 10 milyar 58 milyon dolar değerinde proje gerçekleştirilirken dış ve iç yatırımcıların ortak projelerinin sermayesinin bir milyar 684 milyon dolar olduğuna dikkat çekildi. Böylece IKBY’de yapılan projelerin yüzde 15,12’sinin yabancı yatırımcı, yüzde 2,53’ünün ise ortak projeler olduğunun altı çizildi.[62] 

KÖRFEZ GÜNDEMİ

Güvenlik
15 Nisan tarihinde, KİK Genel Sekreteri Casim el-Bideyvi, Sudan’daki son gelişmeler üzerinden acil açıklamada bulundu. Genel Sekreter el-Bideyvi, verdiği açıklamasında Sudan’ın birliğin ve güvenliğin korunması ve hızla gelişen hareketliliğin sakinliğe ulaşması için Sudan’daki tüm siyasi birimlerin tek masada çözüme ulaşması yönünde talepte bulundu. Benzer açıklamaların Suudi Arabistan ve BAE’den de geldiği görüldü.[63]

Ekonomi
Geçtiğimiz hafta içerisinde Umman Maliye Bakanlığı tarafından yapılan resmî açıklamada 2023 şubat ayındaki bütçe fazlasının, 2022 Şubat ayına nazaran %77 oranlık fazlayla 372 milyon Umman riyal (966,2 milyon dolar) olarak ölçüldüğü açıklandı. Aynı açıklamada bu oranın 2022 Şubat ayında 210 milyon riyal olduğu söylendi.[64]

Bahreyn Ulusal Haber Ajansı-BNA tarafından aktarılan resmî haberlere göre, Bahreyn’deki yabancı yatırım oranı 2022 yılında 2021 yılına nazaran %5 oranla artarak, 12,6 milyar dolardan 13,3 milyar dolara kadar arttı. Bununla birlikte en çok yatırım yapan ülkeler arasında birinci sırada %66’lık oranla ve 486 milyon dolarlık yatırım değeriyle Kuveyt’in yer aldığı, ikinci sırada ise 189,2 milyon dolarlık yatırım değeriyle BAE’nin yer aldığı açıklandı.[65]

Fitch Ratings tarafından açıklanan son veride Umman’ın durumunun pozitif “BB”ye yükseltildiği açıklandı. Bununla birlikte açıklama kısmında verilen değerlendirmede Umman’ın 2023 yılının ilk çeyreğinde dış borcunun bir kısmını ödemesi neticesinde bu değere yükseltildiği yazıldı. Umman, 2023 yılının ilk çeyreğinde, toplam 17,7 milyar riyalden oluşan dış borcunun 1,1 milyar riyalini ödeyerek toplam borcunu 16,6 milyar riyale indirebildi.[66]

Siyaset
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, geçtiğimiz hafta içerisinde verdiği açıklamasında İran’ın Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn ilişkileri hakkında yeni açıklamada bulundu. Sözcü Kenani, Tahran’da verdiği basın açıklamasında, 10 Mart tarihinde Suudi Arabistan ile imzalanan anlaşmanın bölgeye olumlu yansımaya devam ettiğini açıkladı. Keza bu anlaşmanın etkisiyle İran-Suudi Arabistan arasında yeni döneme girildiğini söyledi. Bunun yanı sıra BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid’in İran’a ziyaret gerçekleştirmesi sorusuna karşılık olarak bu konuda iki ülke arasındaki çalışmaların devam ettiğini ve yakın dönemde Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid başkanlığında BAE’den üst düzey bir heyetin Tahran’a ziyaret gerçekleştirebileceğini söyledi. Bunlara ek olarak tarihî anlaşmanın Bahreyn’e de olumlu yansıdığını, geçtiğimiz haftalar içerisinde her iki ülkedeki büyükelçiliklerin açılması için iki farklı İranlı heyetin Manama’ya ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.[67]

Bahreyn Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmî açıklamaya göre, Bahreynli ile Katarlı yetkililer arasında 12 Nisan tarihinde Riyad’da ikinci görüşme gerçekleştirilmiştir. Bahreyn Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmî açıklamada görüşmede diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine yönelik yeni kararların alındığı yazıldı. Bu doğrultuda büyükelçiliklerin tekrardan açılması için ilk adımın atıldığı bilgisi paylaşıldı.[68]

12 Nisan tarihinde, Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Faysal bin Farhan, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ı Suudi Arabistan’da ağırladı. Görüşme sırasında iki bakan arasında ikili ilişkilerin yanı sıra iki ülkedeki büyükelçiliklerin yeniden açılması konusundaki fikirlerin yeninden değerlendirildiği açıklandı. Toplantı sonrasında verilen resmî açıklamada her iki tarafın da büyükelçiliklerin yeniden açılması konusunda mutabık kaldığı açıklandı.[69]

KİK Genel Sekreteri Casim el-Bideyvi’nin talebi ve istişaresi doğrultusunda 14 Nisan tarihinde tüm KİK üyelerinin/ülkelerinin yanı sıra Mısır, Irak ve Ürdün’ün katılımıyla birlikte Cidde’de Suriye’nin Arap Birliğine katılma süreci nedeniyle acil istişare toplantısı gerçekleştirildi.[70]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ
Bu bölüm 10-16 Nisan 2023 tarihleri arasındaki Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır ve Sudan’daki siyasi, ekonomik ve güvenlik gelişmelerini mercek altına almaktadır.

Siyaset
Kuzey Afrika’daki iç siyaset ve dış politika gelişmeleri incelendiğinde bu hafta yedi temel konunun ön plana çıktığı görülmektedir.

Bu bağlamda öne çıkan ilk gelişme Fas’ın farklı şehirlerinde, sol partilerden oluşan bir koalisyonun çağrısıyla gıda maddelerinin artan fiyatlarını protesto etmek için gösteriler düzenlenmesidir. AFP’den bir gazeteci, Kazablanka’da altmıştan fazla kişinin Sraghna Meydanı’nda hayat pahalılığını protesto ettiklerini belirtti. Gösterici grupları Rabat, Tanca ve Marakeş’te de toplandı. AFP muhabirinin bildirdiğine göre, başkentte parlamento önünde toplanan altmış kadar protestocu “Fiyat artışı utanılacak bir durumdur, ülkemiz tarım ülkesi ama sebzeler pahalı” sloganları attı.[71]

İkincisi, Cezayir’de bu hafta medya sahipliğini ve uygulamalarını sıkılaştıran yeni bir yasanın çıkıyor olmasıdır. Cezayir parlamentosu 10 Nisan Pazartesi günü, medya sahipliği kurallarını sıkılaştırarak ve gazetecilerin kaynaklarını korumasını engelleyerek ülkedeki basın özgürlüğünü daha da kısıtlayan bir yasayı hayata geçirmeye adım attı. Parlamentonun alt kanadı yasa tasarısını 28 Mart’ta onayladı ve 10 Nisan Pazartesi günü üst kanatta görüşülmeye başlandı. 13 Nisan Perşembe günü de oylama yapılması beklenmektedir. Tasarının kabul edilmesi hâlinde Cezayirli medya kuruluşlarının yurt dışından fon ya da “doğrudan ve dolaylı maddi yardım” alması yasaklanacak ve yaklaşık 15.000 dolara varan para cezaları da dâhil olmak üzere cezai kovuşturma tehdidi altında olacaklar.[72]

Üçüncüsü, Tunus’un Şam’a yeni bir büyükelçi atadığını duyurmasının ardından Suriye’nin de Tunus’taki büyükelçiliğini yeniden açacağını duyurmasıdır. Çarşamba günü Suriye devlet medyası, Tunus’un Şam’a yeni bir büyükelçi atadığını duyurmasının ardından Suriye’nin Tunus’taki büyükelçiliğini yeniden açacağını bildirdi. Suriye devlet haber ajansı SANA’ya göre, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in yeni bir büyükelçi atama hamlesi Suriye hükûmeti tarafından ivedilikle onaylanmış ve iki ülkenin dışişleri bakanlıklarının ortak açıklamasıyla karşılık buldu.[73]

Dördüncüsü, Başbakan Abdülhamid Dibeybe’nin Cezayir ile ortak sınırın yeniden açılmasına yönelik hazırlıkları takip ediyor olmasıdır. Salı günü Cezayir’in Libya Büyükelçisi Süleyman Şenin’i kabul ederek ortak ilgi alanlarına giren konuları görüştü. Görüşmede Ghadames-el-Dibdab geçiş noktasının faaliyete geçirilmesine yönelik prosedürler ve ilgili bazı ekonomik dosyalar gözden geçirildi. Ayrıca, Cezayir Büyükelçisi ülkesinin Libya hükûmetinin istikrarı sağlama ve ülkeyi seçimlere götürme çabalarına verdiği desteği teyit etti ve bunun tüm Libya halkı için ulusal bir değer olduğunu belirtti.[74]

Beşincisi Mısır ve BAE liderlerinin Kahire’de ikili ilişkileri ve Arap dayanışmasını görüşmesidir.

Şeyh Muhammed bin Zayid el-Nahyan’a BAE Başkan Yardımcısı ve bazı bakanlardan oluşan bir heyet eşlik etti. BAE lideri Twitter hesabından yaptığı açıklamada Mısır Cumhurbaşkanı ile ülkeleri arasındaki köklü bağları daha da güçlendirme fırsatlarını değerlendirdiklerini ifade etti. Ayrıca bölgesel istikrar ve ilerlemenin desteklenmesine yönelik ortak çıkarları da ele aldıklarını ekledi.[75]

Altıncısı, Mısır’ın Türkiye’ye Suriye’den askerlerini çekmesi çağrısında bulunmasıdır. Mısır Dışişleri Bakanı 13 Nisan Perşembe günü yaptığı açıklamada Türkiye’ye Suriye’deki askerlerini geri çekmesi çağrısında bulundu. Perşembe günü Ankara’yı ziyaret eden Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ortak basın toplantısında “Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini söyledim. Ayrıca yabancı güçlerin Suriye topraklarından çekilmesi gerektiğini de söyledim” dedi. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise “Suriye’nin toprak bütünlüğüne herkesten daha fazla bağlıyız. Bizim önceliğimiz terörle mücadeledir. Oradaki varlığımız bize yönelik tehditleri önlemek için olduğu kadar Suriye’yi parçalama çabalarını engellemek için de önemlidir” şeklinde cevap verdi. Mısır’ın Türkiye’ye yönelik bu çağrısı kasım ayı sonunda Katar’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası açılışında ilk kez el sıkışan Türk ve Mısır devlet başkanlarının on yıl süren gerginlikten sonra ilişkileri onarma çabalarına rağmen gerilimin sürdüğüne bir işarettir.[76]

Yedincisi Sudan’da Sudan Ordusu ve RSF arasında çıkan çatışma sürecidir. Bu minvalde, Sudan Ordusunun feshedilmeden önce RSF ile diyalog kurulmayacağını bildirmesi öne çıkmaktadır. RSF ve Sudan Silahlı Kuvvetleri cumartesi günü Hartum’da ve ülkenin başka yerlerinde kontrol mücadelesi için karşılıklı ateş açmışlardır. Sudan’da son dönemlerde sivil yönetime geçiş süreci sağlanmaya çalışılırken gerilimler artmıştı. Tırmanan gerginlik 15 Nisan günü ülkede öne çıkan ve anlaşmaya varmaya çalışan Sudan Ordusu ve RSF arasında çatışmaya sebep olmuştur. Çatışmalarda ülke genelinde en az 27 kişinin öldüğü ve 170’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Meydana gelen çatışmalar ülkede arzulanan demokrasi ortamının oluşturulması umutlarını engelledi. Bir gün süren çatışmaların ardından ordunun müzakereleri reddetmesi çatışmaların sona ermeyeceğini göstermektedir. Ülkedeki bu atmosfer ile uzun süredir beklenen demokratik yönetime geçiş planları da sona erdiği söylenebilir. Sudan Silahlı Kuvvetleri 15 Nisan Cumartesi günü ülkenin Hızlı Destek Güçleri (Rapid Support Forces - RSF) ile herhangi bir müzakere ya da diyalog olasılığını reddetti. Silahlı kuvvetler Facebook sayfasından yaptığı açıklamada “RSF feshedilene kadar hiçbir müzakere ya da diyalog olmayacaktır” dedi.[77]

Ekonomi
Kuzey Afrika’daki ekonomi gelişmeleri incelendiğinde bu hafta sekiz temel konu ön plana çıkmaktadır.

Birincisi, ABD Dışişleri Bakanlığı ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansından yapılan açıklamaya göre, Hareketli Topçu Roket Sistemleri (HIMARS) ve ilgili ekipmanın Fas’a tahmini maliyeti 524,2 milyon ABD doları karşılığında satışının onaylanmasıdır. Açıklamada, Fas hükûmetinin 18 adet M142 Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemi (HIMARS) rampası, 40 adet M57 Ordu Taktik Füze Sistemi (ATACMS) ve 36 adet M31A2 Güdümlü Çok Fırlatmalı Roket Sistemi (GMLRS) Üniter satın almak istediği belirtildi. Kapsamlı ekipman listesi, 36 adet M30A2 Güdümlü Çok Fırlatmalı Roket Sistemi (GMLRS) Alternatif Savaş Başlığı, 9 adet M1152A1 Yüksek Hareket kabiliyetine sahip Çok Amaçlı Tekerlekli Araç (HMMWV) ve 18 adet Uluslararası Saha Topçu Taktik Veri Sistemini (IFATDS) içermektedir. Listede ayrıca bir dizi radyo sistemi, taktik ve ikmal araçları ve GPS sistemleri yer almaktadır. Sevkiyatta ayrıca kamuflaj ekranı ve destek sistemleri, destek ekipmanları, iletişim ekipmanları, yedek ve onarım parçaları, test setleri ve diğer ekipmanların yanı sıra dizüstü bilgisayarlar da bulunmaktadır.[78]

İkincisi, Fas’taki demiryolu trafiğinin, 2022’nin sonunda pandemi öncesi seviyelere dönerek Covid-19’un neden olduğu ekonomik krizden bir toparlanma sinyali vermesidir. Fas’ın ulusal demiryolu işletmecisi ONCF’den yapılan açıklamaya göre, trafik faaliyetleri 2021’e kıyasla kayda değer bir toparlanma kaydetti ve Covid-19 öncesi performansa geri döndü. Açıklamaya göre ayrıca, 2022 Aralık ayı sonunda tüm göstergeler önemli ölçüde iyileşme gösterdi.  2022’de ONCF, bir yıl önceki 34,5 milyon yolcudan yıllık %33 artışla toplam 46 milyon yolcu aldı. İyileşen trafik, yıllık %42 artışla 2,2 milyar MAD (217,7 milyon dolar) ciro sağladı. Açıklamada, kargo taşımacılığına ek olarak, ONCF trenlerinin 370.000 araba ve 1 milyon ton kömür taşıdığı açıklandı. İyileşen trafik, Fas’ın yüksek hızlı elektrikli treni “El-Boraq”ın olumlu performansıyla pekiştirildi. İlk çıkışından dört yıl sonra tren, 2022’de yıllık %60 müşteri artışıyla 4,2 milyondan fazla yolcu taşıdı. Yüksek hızlı tren, bir yıl önce bildirilen sonuçlara göre %63 artışla 562 milyon MAD (55,6 milyon dolar) ciro elde etti. Raporlar, ONCF’nin El-Boraq’a güç sağlamak için yeşil enerji kullanmasıyla, şirketin artık enerji ihtiyacının %25’ini yenilenebilir kaynaklardan karşıladığını gösteriyor. Yük taşımacılığına gelince, ONCF, genel olarak sürekli bir iyileşme kaydederek 2022’de güçlü bir dayanıklılık göstermeye devam ettiğini savunuyor. Demiryolu işletmecisi geçen yıl 20,9 milyon tonun üzerinde mal taşıyarak 1,7 milyar MAD ciro elde etti. 2022’de demiryolu taşımacılığı, 2021’e kıyasla %19 artışla 634 milyon MAD’ı (62,7 milyon dolar) aşan rekor bir ciro elde etti.[79]

Üçüncüsü, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 13 Nisan Perşembe günü yapılan açıklamada, Tunus’tan kredi koşullarının yeniden değerlendirilmesi yönünde herhangi bir talep alınmadığının belirtilmesidir. IMF’nin Orta Doğu ve Orta Asya Departmanı Direktörü Cihad Azour, IMF ve Dünya Bankası’nın bahar toplantılarını yaptığı Washington’da düzenlediği basın toplantısında, “Tunuslu yetkililer bizden şu ana kadar programı yeniden gözden geçirmemizi istemedi” dedi. TAP devlet haber ajansına göre Azour, “Fon herhangi bir dikta uygulamadı” dedi.[80]

Dördüncüsü, Libya Ekonomi Bakanı Muhammed el-Huwaij’ın, bakanlıktaki yetkililerle yaptığı görüşmede, bakanlığın özel sektörün performansını takip etme ve ticari faaliyetleri düzenleme konusundaki çabalarını ve ayrıca prosedürleri ve tüm işlemleri kamu için kolaylaştırma amacıyla elektronik hizmetler geliştirmeyi değerlendirmesidir. Bu görüşmede, El-Huwaij, ticareti, sanayiyi, yatırımı ve tarımı geliştirmek için Tarım Bakanlığı ile iş birliğini güçlendirmenin ve Libya Sanayi Federasyonu ve Ticaret Odaları ile koordinasyon içinde ortak bir çalışma vizyonu belirlemenin önemini vurguladı.[81]

Beşincisi, Libya Ulusal Birlik Hükûmeti Sanayi ve Maden Bakanı Ahmet Abu Hessa’nın, Zliten’deki Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odası Genel Müdürü Awad el-Şerif ile odanın görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları zorlukları görüşmesidir. Bu görüşmede, yatırımların yerelleştirilmesi, endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerin geliştirilmesi ve yerel ürünün kalitesinin yükseltilmesi için çalışılması gerektiğine dikkat çekildi.[82]

Altıncısı, Libya Deniz Balıkçılığı Genel Otoritesi’nin, gemi inşası ve bakımı konusunda uzmanlaşmış Cezayirli Sacomas şirketi ile her türden balıkçı teknesinin bakımı ve inşası alanında iki ülke arasındaki ortak iş birliğinin yönlerini görüşmesidir. Görüşmede, deneyim ve ziyaretlerin paylaşılmasının yanı sıra bu alanda bir ortaklık kurma olasılığı ele alındı.[83]

Yedincisi, Libya Merkez Bankasının (CBL), Libya’da faaliyet gösteren bankalara, Libya’da faaliyet gösteren ulusal havayolları ve ulusal sigorta şirketlerinin dış yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için doğrudan yurt dışı transfer yapma yetkisi vermesidir.[84]

Sekizincisi, Mısır Çevre Bakanlığı Süveyş Kanalı Ekonomik Bölgesi (SCZone) ile bölgedeki şirketlerin çevre projelerini finanse etmek için iş birliği anlaşmalarının imzalanmasıdır. Açıklamaya göre Mısır Çevre İşleri Ajansı (EEAA), endüstriyel tesislerin yeşil dönüşümünü desteklemek için El-Nasr for Fertilizers and Chemical Industries (SEMADCO), Flex P Films ve Huhtamaki Egypt olmak üzere üç şirketle de anlaşmalar imzaladı. SEMADCO, EEAA’daki Mısır Kirliliği Azaltma Programı’ndan (EPAP) gelen 11,8 milyon euro ile Süveyş’te 13,57 milyon euroluk bir atık su arıtma tesisi inşa ediyor. Buna ek olarak, Flex P Films, EPAP’tan gelen 7 milyon euro ile 16.05 milyon euroluk bir maliyetle polietilen tereftalat (PET) plastik için bir geri dönüşüm tesisi kuruyor. Huhtamaki Egypt, EPAP’tan gelen 2,84 milyon euro ile 3,59 milyon euroya bir etil asetat çözücü geri kazanım ünitesi geliştiriyor. EEAA ayrıca, Mısır bankalarının yenilenebilir enerji gibi iklim değişikliği projelerini finanse etmesine yardımcı olmak için Mısır Dışişleri Bakanlığı, BM Kalkınma Programı ve Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile 1,5 milyon avroluk bir proje için bir anlaşma imzaladı.[85]

Terör ve Güvenlik
Bu hafta Kuzey Afrika’da terör ve güvenlik gelişmeleri incelendiğinde beş gelişme ön plana çıkmaktadır.

Birincisi, Fas Bölgesel Gözetim Genel Müdürü (DGST) Abdüllatif Hamuçi’nin cuma günü Rabat’ta ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns’ü kabul etmesidir. Genel Müdürlük tarafından yapılan açıklamada, iki taraf arasındaki ikili görüşmelerin bir parçası olan bu toplantının, Hamuçi’nin 13-14 Haziran 2022 tarihlerinde ABD’ye yaptığı ve ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, William Burns ve ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Christopher Wray ile bir araya geldiği çalışma ziyaretinin sonuçlarının uygulanmasını takip etmek için bir fırsat olduğu belirtildi. İkilinin görüşmelerde, bölgesel güvenlik konuları ve özellikle Sahel-Sahra bölgesindeki terör örgütlerinden kaynaklanan tehditlerin izlenmesi gibi konuların görüşüldüğü aktarıldı.[86]

İkincisi, iki aktivistin Sudan’ın Darfur bölgesinde son üç günde en az 14 kişinin öldüğünü bildirmeleridir. Yerel bir aktivistin salı günü yaptığı açıklamada, pazar günü Batı Darfur eyaletinde motosikletli silahlı kişilerin uzak bir kasaba olan Fur Baranga’da bir tüccarı vurarak öldürmesinin ardından çatışmaların patlak verdiği söylendi. Darfur’daki mülteci kamplarının işletmesine yardımcı olan yerel bir kuruluşun sözcüsü Adam Haroun, cinayetin Arap ve Afrikalı kabileler arasında bir dizi misilleme saldırısına ve yağmaya yol açtığını aktardı. Sözcü, şiddet olaylarının salı günü de devam ettiğini ve ölü sayısının artmasının muhtemel olduğunu ifade etti.[87]

Üçüncüsü, sahil güvenlik yaptığı açıklamada Sahraaltı Afrika’dan gelen ve Avrupa’ya ulaşmaya çalışan 10 göçmenin Tunus açıklarında teknelerinin batması sonucu boğuldukları ve en az 20 göçmenin de kayıp olduğu haberidir. Sözcü Hüsam Jebabli yaptığı açıklamada, salı günü Sfax kenti açıklarında meydana gelen gemi kazasının ardından yetmiş iki göçmenin kurtarıldığını, 10 kişinin de cansız bedeninin çıkarıldığını ifade etti. Jebabli’nin açıklamasına göre hayatını kaybeden 10 kişinin Sahraaltı Afrika ülkelerinden geldiği belirtildi.[88]

Dördüncüsü, Sudanlı sağlık görevlilerinin cuma günü yaptıkları açıklamada geçtiğimiz hafta Batı Darfur eyaletinde meydana gelen şiddet olaylarında en az 22 kişinin vurularak öldürüldüğünü bildirmeleridir. Forbaranga kasasındaki şiddet çeperlerinde ve özellikle Batı Darfur’da artan kabile şiddetinin yaşanan son örneği olduğu belirtildi. Birleşmiş Milletlere göre, Masalit ve Arap kabileleri arasında yaşanan bu şiddet olaylarında evlerin yakılması ve yağmalanmasının ardından yaklaşık 20.000 kişinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldıkları, bazılarının da sınırı geçerek Çad’a taşındıkları söylendi. Sudanlı Doktorlar Merkez Komitesinin, yerel hastanenin güvenlik koruması eksikliği nedeniyle kapatıldığını söylediği aktarıldı.[89]

Beşincisi, Sudan’da Hızlı Destek Güçleri (RSF) ile ordu arasında çatışma çıkması ve en az üç sivilin öldüğünün bildirilmesidir. Sudan Doktorlar Sendikası cumartesi günü yaptığı açıklamada, şehir merkezindeki Hartum havaalanında ve Kuzey Kordofan eyaletinde olmak üzere üç sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi. Sağlık görevlileri en az dokuz kişinin de yaralandığını söyledi. Sudan Silahlı Kuvvetleri sözcüsünün Al Jazeera Mubasher televizyon kanalına verdiği röportajda, başkent Hartum’un ve ülkenin çeşitli yerlerinde RSF ile çatışan ordunun her türlü “sorumsuz” eyleme karşılık vereceğini söylediği aktarıldı. Tuğgeneral Nabil Abdallah röportajda bazı siyasetçilerin orduyu siyasallaştırmaya çalıştığını ifade etti. Ayrıca RSF birliklerinin devlet televizyon kanalının genel merkezinde yoğun bir varlık gösterdiklerini söylediği de aktarıldı.[90]

KAYNAKÇA

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (10-16-Nisan 2023)

“Ortadoğu'da Yeni Bir Jeopolitik Gerçeklik Ortaya Çıkıyor”
Gazeteci, siyaset bilimci Maxim Yusin İran ve Suudi Arabistan yakınlaşmasıyla ilgili görüşlerini “Kommersant” gazetesine değerlendirdi. Gazetenin 11 Nisan sayısında yayımlanan “Ortadoğu'da Yeni Bir Jeopolitik Gerçeklik Ortaya Çıkıyor” başlıklı yazıya göre Suudi Arabistan ve İran arasındaki uzlaşma Ortadoğu'yu dönüştüre bilirken kaybedenler ABD ve İsrail olabilir: “Ortadoğu'da sonuçları henüz bölge tarafından fark edilmeyen tektonik değişimler hızla yaşanıyor.” Şii ve Sünni dünyasının ana güçleri olan İran ile Suudi Arabistan arasında birkaç on yıl boyunca sürdürülen rekabete dikkat çeken siyaset bilimci bu durumun en çok ABD'nin işine yaradığını belirtti: “Washington, askerî açıdan daha güçlü bir İran'ın saldırısı durumunda veya Suudi Arabistan'ın petrol zengini Doğu bölgesinde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şii isyanları sırasında kendisini krallığın güvenliğinin garantörü olarak konumlandırır. Askerî destek karşılığında Suudi yetkililer petrol piyasasındaki politikalarını ABD çıkarlarına göre ayarlamış olsalar da şimdi durum değişmeye başladı. Suudiler, Washington'u güvenilir bir ortak olarak görmekten vazgeçtiler”. Suudi Arabistan ve İran'ın bir ay önce Pekin'de Çin'in arabuluculuğuyla diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasıyla ilgili imzaladıkları sansasyonel, birçokları için beklenmedik anlaşmaya değinen Yusin, “Söz konusu anlaşma nedeniyle Çin kendisini, Ortadoğu'da kilit bir oyuncu olarak ilan etti” ifadelerini kullandı. Siyaset bilimci İran-Suudi normalleşmesi bağlamında bölgedeki öngörülerini şu şekilde özetledi: “Tahran-Tel Aviv çatışmasından kurtulan Ortadoğu bambaşka, tanınmaz bir bölge olacaktır. Yeni kilit oyuncular belirlenirken örneğin, eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından çok aktif ve başarılı bir şekilde desteklenen Suudiler ile İsrail arasındaki durumsal ittifaka benzer eski birlikler gölgede kalacak. İran tehdidi azaldıkça, bu ittifak, tıpkı ABD “şemsiyesi” gibi, Suudi Arabistan için geçersiz hâle gelecek.” Yusin, Washington, Tel Aviv, Pekin ve Moskova dâhil her kesin bu yeni gerçekliğe alışması gerektiğini ifadelerine ekledi.

ABD, Rusya'ya Füze Teslimatı Yapıldığına Dair Bilgilerle Mısır'a Şantaj Yapıyor
Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı Kiril Semyonov, Mısır'ın Rusya’ya mühimmat tedariki ile bağlantılı olarak Amerikan bilgilerinin olası hedefleri hakkında görüşlerini “Regnum” Haber Sitesine değerlendirdi. “ABD, Rusya'ya Füze Teslimatı Yapıldığına Dair Bilgilerle Mısır'a Şantaj Yapıyor” başlıklı yazıya göre Washington Post, sızdırılan bir ABD istihbarat belgesine atıfta bulunarak yaptığı haberde, Mısır'ın, Batı'dan "gizlice" Ukrayna'daki çatışmalarda kullanılmak üzere Rusya'ya 40 bin kadar füze göndermeyi planladığını ileri sürdü. Uzman, Moskova'nın bakış açısına göre, Mısır'ın silah tedarikiyle ilgili hikayelerinin ancak ABD ile Mısır arasındaki güveni baltalayarak işe yarayabildiğini belirtti: “Öte yandan gerçekler tam tersini gösterir: bu türlü enformasyon-psikolojik operasyonun amaçlarından biri de Mısır'ı Rusya'dan uzaklaştırmak ve iki ülke arasındaki tüm iş birliği alanlarını daraltmaktır.”

Moskova- Kahire arasındaki askeri iş birliğine ve bu çerçevede gerçekleşen askerî tatbikatlara da değinen uzman hem de iki ülkenin demiryolu, nükleer enerji alanında yaptıkları ortak projelerine de dikkat çekti. Ayrıca, analist, Ukrayna tahıl tedarikindeki kesintisi sırasında Mısır’ın gerek gıda kıtlığı gerekse potansiyel toplumsal huzursuzluktan kaçınmaya yardım konusunda büyük ölçüde Rusya'ya güvendiğini belirtti. Semyonov, ABD’nin söz konusu istihbarat belgesi bağlamında Rusya-Mısır ilişkilerinin geleceğini şu şekilde özetledi: “İki ülke arasında yoğun bir iş birliği var ve Mısır "gizli Pentagon belgelerinin" sızdırılmasının yarattığı baskıya yenik düşerse Rusya bu noktada hassas duruma gelebilir.”

Komşuları Afganistan'a Hangi Koşullar Altında Yardım Etmeye Hazır?
Afganistan'ın komşuları, kadın haklarına saygı duyması ve kapsayıcı bir hükümet kurması hâlinde Taliban tarafından yönetilen ülkeye yardım etmeye hazır olmaları konusunda uyarı Rusya basınında geniş yer buldu. “Vedmosti.ru” Haber sitesinde yayınlanan “Komşuları Afganistan'a Hangi Koşullar Altında Yardım Etmeye Hazır?” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıya göre Kabil hükûmeti talepleri karşılamıyor. Yazıda görüşlerine başvurulan Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksek Okulu Profesörü Andrey Kazantsev durumu şu şekilde yorumladı: “ABD ayrılırken, tüm sorunları Afganistan'ın komşuları olan ülkelerin üzerine attığı için Rusya ve Çin'in Afgan sorununa ilgisi anlaşılabilir. Aynı zamanda gerek Moskova gerekse Pekin, ABD'nin çekilmesinden memnun olsalar da Afganistan'la ne yapılacağı tam olarak belli değil.” Uzmana göre Taliban rejimi döneminde güzel vaatlerin dışına çıkmadıklarını ve ideolojilerine aykırı kararları kabul etmeyeceklerini açıkça gösterdiler: “Ek olarak, Taliban'ın prensipte karar verme yeteneği şüphelidir; hareketin saflarında güçlü bir bölünme var. Yaptırımların kaldırılması çağrısına gelince, Rusya ve Çin ile Washington arasındaki kötü ilişkiler göz önüne alındığında, Taliban'ın Afganistan'ın ABD'deki dondurulmuş varlıklarını kendilerine iade etme talepleri gibi cevapsız kalacaktır.”

Tartışmanın diğer katılımcısı olan Modern Afganistan Çalışmaları Merkezi uzmanı Andrey Serenko’ya göre Semerkant’taki toplantı, Afganistan konusunda bölgesel bir fikir birliğine varmak için başka bir girişimdir: “Moskova, Pekin ve diğer bölge ülkeleri iki yılı aşkın bir süredir bu sorunu çözmeye çalışıyorlar ancak çıkar farklılıkları nedeniyle şu ana kadar başarılı olamadılar. Aynı zamanda, Afganistan içindeki durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Komşu ülkeler bu duruma tepki göstermek ve pratik bir sonuç alma şansı düşük olsa bile bir şeyler yapmak zorunda kalıyor.” Uzman, Taliban hükûmetinden gelenlerin karar vermedikleri nedeniyle Kabil'in toplantıda öne sürülen talepleri yerine getiremeyeceğini ifade etti: “Kriz, Afganistan'ın kendi içinde değişiklikler gerçekleşene kadar derinleşecek. Diğer seçenek, Afganistan'ın Taliban karşıtı Ulusal Direniş Cephesi'nin veya gündemini ilerletecek olan IŞİD'in konumlarını güçlendirmektir. Uzman, ikinci durumda, diplomatların değil, ordunun Afgan işlerine müdahale etmesi gerekeceğini ifadelerine ekledi.

Suriye ve Suudi Arabistan Yakınlaşıyor
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın, Suudi mevkidaşı Faysal bin Farhan ile Suudi Arabistan'da görüşerek büyükelçiliklerini yeniden açma ve hava trafiğini eski haline getirme konusunda anlaşmaları Rusya basınında geniş yer buldu. “İzvestiya” gazetesinin 14 Mayıs sayısında yayımlanan “Suriye ve Suudi Arabistan Yakınlaşıyor” başlıklı uzman görüşlerine dayanan yazıya göre bu gezi son 12 yılda Suriye tarafından krallığa yapılan ilk ziyaretti. Yazıda görüşlerine başvurulan şarkiyatçı Andrey Ontikov, Suriye-Arap ülkelerinin yakınlaşması bağlamında Rusya’nın tutumunu yorumladı: “Rusya, Suriye'nin diğer Arap ülkeleri ve genel olarak komşuları olan Ortadoğu devletleriyle ilişkilerini normalleştirmesi ve Arap devletleri ligine geri dönmesi için uzun süredir çaba gösterir. Şam-Ankara ilişkilerinin normalleşmesine yönelik Rusya-Suriye-Türkiye-İran dörtlüsü bünyesinde de çalışmalar sürüyor. Aynı durum Suudi Arabistan için de geçerli. Hâlihazırda bir ilerleme vardır: Suriye birçok Arap ülkesiyle ilişkileri normalleştirdi, büyükelçilikler açıldı.”

Bazı ülkelerin Şam'la ilişkilerini yeniden tesis etme çabalarının kilit sorunu çözmediğine değinen uzman bu gelişmelere engel oluşturan ABD etkenini göz ardı etmedi: ABD’nin Suriye topraklarındaki varlığı ve Washington'un Kürt ortamındaki ayrılıkçı duyguları beslemesi kimi olumsuz durumun çözülüp çözülmeyeceği soru işaretlerine yol açıyor. Ayrıca, Kürtler ülkenin petrol taşıyan bölgelerinde yer aldıkları için bölgedeki Amerikan varlığı sadece siyasi değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik faktördür.”

Tartışmanın diğer katılımcısı olan Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimler Bilimsel Bilgi Enstitüsü Orta ve Sovyet Sonrası Doğu Bölümünde Araştırma Görevlisi Vasily Ostanin-Golovnya şu görüşleri ileri sürüyor: “Ortadoğu'da ABD gibi bölge dışı aktörlerin rolünün güçlendirilmesi İran, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın işine gelmiyor. Suriye'deki mevcut rejimin korunmasına ilişkin görüş ayrılıklarına rağmen, ABD'nin Ortadoğu'daki varlığının azaltılması gerektiği konusunda herkes hemfikir. Şam ve Riyad arasındaki ilişkilerin gelecekte normalleşmesi bu çağrılara cevap veriyor. İran'la iş birliğini geliştirmeyi kabul eden Suudi Arabistan, öncelikle Körfez bölgesini egemenlik altına alma, yani Washington'un bölgedeki varlığını azaltma görevini sürdürüyor.” İran'ın Suriye topraklarındaki varlığının sınırlandırılmasına gelince, analist bu durumla öncelikle İsrail’i ilgilendiğini belirtti: “Suudi Arabistan, Tahran'ın Suriye'deki sınırlı varlığını tolere etmeye hazır. Krallık, Tahran'ın, bölgesel liderlik konusunda Riyad'ın rakibi olmasına rağmen, tüm bölgeye yönelik terör tehdidini azaltmada olumlu bir rol oynayabileceğini fark ediyor. Dolayısıyla Suudi Arabistan ABD'nin varlığındansa bölgesel bir oyuncu olan İran'ın varlığını daha kolay kabul ediyor.” Vasily Ostanin-Golovnya, Rusya'nın bölgedeki varlığının da taraflar için uygun olduğu görüşünü savundu: “Moskova, kendi alanında her ülke için arabulucu ve elverişli bir ortak olarak hareket etmektedir.”