Sadr’ın Seçim Stratejisi

Irak Parlamentosu tarafından 6 Kasım 2023’te yapılması planlanan Irak vilayet meclisi seçimleri, ülkenin siyasi geleceği açısından kritik bir an olarak görülmektedir. Seçim sürecinin, 2023 federal bütçe yasasının onaylanmasını takiben en geç 20 Aralık'ta yapılacak şekilde resmen başlatılması gerekmektedir. Yeni değiştirilen seçim yasası ve Sainte-Laguë yönteminin geri getirilmesiyle özellikle Sadr Hareketi gibi önemli siyasi aktörler seçimlere katılmaya karar verirse, bu seçimler Irak'taki siyasi tablo üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır. Mukteda Es-Sadr Nisan ayında hareketinin siyasetten süresiz olarak çekileceğini açıklamış olsa da Sadr’ın geçmişte benzer açıklamalarda bulunmasına rağmen siyasete geri döndüğü bilinmektedir. Yaklaşan seçimlerde mevcut fırsatlar Sadr Hareketi için olabilecek risklerden daha ağır basabilir ve dolayısıyla hareketin siyaset sahnesinde yer almayacaklarını kesin bir dille söylemek mümkün değildir.

Sainte-Laguë yöntemi, Tişrin Hareketi olarak bilinen Ekim 2019 göstericilerinin asıl itiraz ettikleri konulardan birisidir. Bu yöntem, bağımsız adaylara göre daha yerleşik, daha iyi finanse edilen parti bloklarına avantaj sağlayan bir sistemdir. Protestolar ve eski Başbakan Adil Abdulmehdi'nin istifasının ardından 2020'de Mustafa el-Kazımi başbakan olduğunda, Irak Temsilciler Meclisi (Irak parlamentosu) seçim yasasını değiştirdi ve Sainte-Laguë yöntemini yürürlükten kaldırdı. Bu doğrultuda Irak daha fazla seçim bölgesine bölündü. Parlamentodaki kadın kotasıyla paralel şekilde 83 seçim bölgesi oluşturdu ve seçim listelerinin etkisi azalmış oldu. Zira nispi sistem yerine her seçim bölgesinde en çok oyu alan adaya parlamentoda temsil hakkı verilmiştir.

Bununla birlikte, hükûmetin kurulamadığı bir yıllık siyasi çıkmazdan ve İran’a yakın Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin iktidara geri dönmesinden sonra, Irak Parlamentosu şimdi hem vilayet meclisi hem de parlamento seçimleri için Sainte-Laguë yöntemini yeniden benimsemiştir. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonunun vilayet meclisi seçimlerine hazırlanmak için ek süre talep etmediğini varsayarsak, seçim yasası değişiklikleri, Nisan 2013'ten beri yapılacak ilk vilayet seçimleri olan bu seçime katılan siyasi grupların stratejilerini hızla değiştirmelerini gerektirecektir.

Sainte-Laguë yöntemiyle siyasi partilerin parlamentodaki temsillerini artırmak için bloklar oluşturmaları ve ortak çalışmalar yürütmeleri beklenmektedir ancak 2018 ve 2021 seçimlerinde önemli derecede halk desteği gören Sadr Hareketi için bunun tersi geçerli olabilir. Sadr Hareketi, 2018’de Reformlara Doğru İttifak'ın (Saairun/İleri) oluşturduğu gibi bir seçim koalisyonu oluşturursa, asıl amaç oy sayısını artırmak yerine kapsayıcı bir blok profili oluşturmak olacaktır. Örneğin Sadr Hareketi'nin Tişrin Hareketi ile bağlantılı gruplarla iş birliği yapması beklentiler arasındadır.

Elbette bu durum Sadr Hareketi’nin, Mukteda es-Sadr'ın siyasetten çekilme kararına bağlı kalıp kalmayacağına bağlıdır. Sadr Hareketi, vilayet meclisi seçimlerine katılmaması hâlinde özellikle de güney eyaletlerinde önemli ölçüde nüfuz kaybedecek ve bu da Koordinasyon Çerçevesi’nin birçok vilayette çoğunluğu kazanmasına fırsat verecektir. Sadr Hareketi ile Koordinasyon Çerçevesi arasında çıkmaza giren hükûmet kurma sürecinde şiddetlenen rekabet göz önüne alındığında, Sadr Hareketi’nin bu zaferi siyasi rakiplerine teslim etmeye istekli olması muhtemel değildir.

Bunun yerine, seçimler yaklaştıkça Sadr Hareketi muhtemelen protestolar düzenleyerek tabanını sağlamlaştırmayı amaçlayabilir. Buna karşılık seferber olan toplumsal taban, Sadr Hareketi üzerinde seçimlere katılması için baskı yapabilir. Sadr Hareketi’nin 2021 seçimlerinde Bağdat, Basra, Dikar, Kerbela, Meysan, Necef ve Kadisiye vilayetlerinde ya en yüksek oyu aldığı ya da en fazla sandalyeye sahip olduğu göz önünde bulundurulursa hareketin de aynı şekilde bu vilayet meclislerinde çoğunluğu elde etmesi beklenebilir. Sadr Hareketi’nin bu fırsatı kasıtlı olarak tepeceği beklentisi gerçekçi görülmemektedir.

Vilayet meclisi seçimlerinden yaklaşık 12-18 ay sonra milletvekili seçimlerinin yapılması beklenmektedir. Bu yüzden vilayet meclisi seçim sonuçları milletvekili seçimleri için bir ısınma olarak görülebilir. Sadr Hareketi, parlamento seçimlerinde çoğunluk hükûmeti kurmayı hedefliyorsa önümüzdeki vilayet meclisi seçimlerine katılmaları büyük önem teşkil edecektir. Çoğunluğu elde edemedikleri vilayetlerde bile Sadr Hareketi, Koordinasyon Çerçevesi’ne karşı muhalefet oluşturmak suretiyle tabanını genişleterek fayda sağlayacaktır. Aslında bu strateji, Sadr Hareketi'nin "yolsuzluğu önleme" taahhüdüyle oldukça uyumludur.

Sadr Hareketi yaklaşan seçimlere muhtemelen katılacaktır çünkü katılmamanın potansiyel kayıpları düşük oy alma riskinden daha ağır basıyor. Hareket, bir yandan kendisini ana muhalefet partisi olarak göstererek ülke çapında güçlenirken bir yandan da öteden beri güçlü olduğu vilayetlerde tabanını tahkim etme fırsatına sahip bulunmaktadır ancak siyasi rakipler arasında istikrarı sağlamak ve Irak'ın siyasi yapısını riske atmamak için seçim sonrası ilkeler konusunda siyasi bir anlaşmaya varılması gerekmektedir. Vilayet meclisi seçimlerinin başarısı ve vilayetlerdeki idari yetkilerin barışçıl bir şekilde devredilmesi, yakın gelecekteki milletvekili seçimlerinin gidişatını belirleyecektir.

Bu makale Fıkra Forum’da, 24 Mayıs 2023 tarihinde, “What Are Sadr’s Plans for the Elections in Iraq?”başlığıyla yayımlanmıştır.