Siyasi İstikrar Arayışında Kuveyt’te Ulusal Parlamento Seçimleri

4 Nisan tarihinde Kuveyt’te Ulusal Parlamento seçimleri gerçekleştiriliyor. Kuveyt ulusal parlamentosu, diğer Körfez ülkelerindeki benzer kurumların arasında en fazla yetkiyi haiz kurumlardan birisi olarak dikkat çekmektedir. Kuveyt parlamentosunda diğer Körfez ülkelerinin aksine demokratik bir pratik olarak Kraliyet ailesi ve hükümet yetkilileri hedef alınabilmekte ve siyasi faaliyetleri sorgulanabilmektedir. Fakat bir monarşi olarak yönetilen Kuveyt’te kraliyet ailesi gerek hükümet üzerinde gerekse de diğer organ ve kurumlar üzerinde son yetkili iken, Emir’in son sözünün siyasi olarak geçerli olması aynı zamanda Emir’e verilen parlamentoyu feshetme yahut seçimleri düzenleme gibi yetkiler de Kuveyt parlamentosunun sınırlarını göstermektedir. Bütün bunlar ile literatürde Kuveyt, Körfez ülkelerinde demokratikleşmeyi konu alan skalalarda ise genellikle Bahreyn’in ardından demokratik kurum ve organların varlığı ve işletilebilirliği kıstasları dikkate alınarak, ikinci sırada gösterilmektedir.

Seçim ortamında Kuveyt siyaseti 
Kuveyt son dönemlerde birçok siyasi sorun ile karşı karşıya bir Körfez ülkesi olarak dikkat çekmektedir. Sadece 1,53 milyonunun Kuveyt vatandaşı olduğu 4,82 milyon dolaylarındaki nüfus ve buna karşılık yaklaşık 180 milyar dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ile Kuveyt, aslına bakılırsa Suudi Arabistan, BAE ve Katar gibi kendisinden daha büyük ve daha zengin komşuları arasında sıkışmış bir konumda görünmektedir. 1990-1991 yıllarında Irak’ın Kuveyt’i işgali ve ardından Kuveyt’in kurtarılmasını takiben, Katar ve BAE’nin Körfez ekonomi politiğine entegre olduğu kalkınma süreçlerini yaşayamayan Kuveyt, Arap halk hareketleri sonrasında gerek ABD gerekse Çin ile ilişkilerini geliştiren bir ülke olarak dikkat çekmektedir. Aynı zamanda ülke 2020’lerden itibaren Katar ve BAE’nin ekonomik kaynaklarının çeşitlendirmesi süreçlerindeki atılımları başaramadı ve dolayısıyla bölgede ekonomik açıdan arka plana itildi. 

Kuveyt iç siyasetinde ise, 2006 yılında göreve gelen Sabah el-Ahmed el-Cabir el-Sabah’ın 2020 yılındaki vefatının ardından Kuveyt’te yaşanan liderlik değişimi, göreve Şeyh Sabah el-Ahmed’in üvey kardeşi Şeyh Nevaf el-Ahmed el-Cabir el-Sabah’ın gelmesi ile sonuçlanmıştı. Fakat Şeyh Nevaf, Kuveyt siyasi tarihinde en kısa görev yapan emirlerden birisi oldu. Çeşitli sağlık sorunları sebebiyle Şeyh Nevaf el-Ahmed, sadece üç yıl görevde kaldı ve ardından Aralık 2023’teki vefatıyla birlikte ise günümüzün Kuveyt Emiri ve Nevaf döneminin Veliaht Prensi Şeyh Mişal el Ahmed el Sabah göreve geldi. 

Aslına bakılırsa 2020 yılından bu yana yaşanan üç liderlik değişimi Kuveyt’in yaşadığı tek siyasi sorun değildir. Son 3-4 yıllık dönem içerisinde yediden fazla hükümetin kurulup feshedildiği Kuveyt’te, temel siyasi istikrarsızlık nedenleri çeşitlenmektedir. Hatta anayasaya göre seçilmiş ulusal parlamentoların görev süresi 4 yıl olarak belirlense de sadece 1992, 1999 ve 2016 yılındaki parlamentolar görevini tamamlayabilmiş durumda. Ülkenin yaşadığı siyasi istikrarsızlığın en önemli nedenlerinden birisi liderlerin ve hükümetin son yıllarda değişmesi ve parlamentodaki sorunlar sebebiyle parlamentonun birçok defa feshedilmesi ile ilgilidir. Bunun yanında seçilmiş parlamento ve temsilcileri ile atanmış hükümet temsilcileri arasındaki ekonomik kaynakların çeşitlendirilmesi ve mali reform konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yasama faaliyetinin bir çıkmaza girmesine neden olmuştur. 

Söz konusu mali tartışmalar arasında Kuveyt’in KİK ile 2017’de imzalanan anlaşmaya rağmen KDV’yi hayata geçirmemesi, hükümet bütçeleri üzerindeki yüklerin azaltılabilmesi için yakıt sübvansiyonlarının kademeli olarak azaltılması, kamu sektörü istihdamının azaltılması ve sosyal yardımların azaltılması gibi meseleler vardı. Aynı zamanda Kuveyt Anayasa Mahkemesi (Constitutional Court) gibi üst kurumların yaşanan siyasi çıkmazlara çözüm üretememesi, siyasi istikrarsızlığın kronik hale gelmesini beraberinde getirdi. Dolayısıyla kronikleşen siyasi istikrarsızlık, Kuveyt’in ekonomik/mali reformları gerçekleştiremediği ve kamu hizmetlerini iyileştiremediği bir süreçten geçmesinin önündeki en büyük engellerden birisi olarak görülüyor. 

Hukuki önlemler
Kuveyt Temyiz Mahkemesi, 4 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinde çok sayıda adayın itirazlarını reddetti ve Marzuk el-Hübeyni, eski milletvekilleri Marzuk el-Khalifa, Ahmad Moteh el-Azmi ve Jaber el-Muhailbi'nin adaylıktan menedilmesi kararlarını onadı. 16 Mart 2024'te Kuveyt İçişleri Bakanlığı'na bağlı Seçim İdaresi, ara seçimlerin düzenlenmesinde yer almaları nedeniyle 14 adayı diskalifiye etmiş ve komite bunu adayların onur ve dürüstlüğünden ödün verdiğini değerlendirmişti. Kuveyt önceki dönemlerde de parlamento seçimleri öncesinde aşiret ve büyük ailelerde izinsiz ara seçimler yapılmasını yasaklamak için ciddi önlemler almıştı. Ara seçim olarak ifade edilen uygulamalar, aşiret ve büyük ailelerde adayların ulusal parlamentoda temsiliyetlerini artırmak için tek bir adayı belirlemek amacıyla düzenledikleri uygulamalar olmakta ve çoğunlukla diğer adayların tepkilerine yol açmaktaydı. 

Kuveyt’te şubat ayında Emir Şeyh Mişal, bir milletvekilinin kendisine hakaret ettiği ve milletvekillerinin ilgili vekili kınamayı reddetmesi üzerine 15 Şubat tarihinde parlamentoyu feshetmişti. Ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi, mali ve sosyal sorunların üzerinde gerçekleştirilecek olan bu parlamento seçimlerinin, ülke siyasetine neler getirebileceği konusunda ise farklı görüşler var. Bu çerçevede, 4 Nisan tarihinde 200’e yakın adayın yarışacağı seçimlerde sadece 13 kadın aday yarışacak. Aynı zamanda Kuveyt parlamentosunun uzun dönemli sözcüsü Ahmed Al Saadoun ise 89 yaşında ve parlamento için yarışan en yaşlı aday olarak dikkat çekiyor.  

Seçimler ne getirebilir? 
Kuveyt seçimlerinde 21 yaşını doldurmuş ve askerlik görevini seçim sırasında ifa etmeyen vatandaşlar oy kullanabiliyor. Parlamento 50 kişiden oluşuyor ve temsilciler 4 yıllık süreler için seçiliyorlar. Seçim günü en az 30 yaşında olan, Arapça okuma-yazma bilen ve ağır bir suçtan ya da şeref veya güveni kötüye kullanma suçundan hüküm giymemiş olan Kuveyt doğumlu herhangi bir vatandaş aday olabilir. Parlamentoda, 50 milletvekiline ilaveten, 15 üyeden oluşan atanmış bir kabine için de yer tahsis edilmiştir. Kuveyt'te, her biri parlamentoya 10 temsilci gönderen 5 seçim bölgesi mevcuttur ve bu seçim bölgeleri, ortalama olarak eşit nüfus ve seçmen sayısına göre planlanmaktadır. Nüfus değişiklikleri meydana geldiğinde, seçim bölgeleri de buna göre yeniden düzenlenebilmektedir. Siyasi partilerin yasal olarak faaliyet yürütemediği ve yasallaştırılmadığı Kuveyt’te adaylar bağımsız olarak yarışsa da çoğu siyasi grup veya blokla gayri resmi olarak bağlantılı hareket ediyor.

Bu aşamada, seçimler ile ilgili geçtiğimiz günlerde Ulusa Sesleniş konuşması yapan Kuveyt Emiri Şeyh Mişal El-Ahmed, temelde vatandaşların oy kullanmaya gitmelerini ve seçimleri boykot etmekten uzak durmalarını salık verdi. Seçimleri boykot edenlerin olumsuz sonuçlara katkı vereceğini ifade eden Şeyh Mişal, aynı zamanda anayasal bir hakkın kullanılmaması sonucu da vatandaşların bundan rahatsızlık dile getirmelerinin doğru olmayacağını belirten açıklamalarda bulundu.

Kuveyt’te seçmen davranışına bakıldığında ise adayların yaptığı siyasi kampanyaların genelde seçmenler tarafından adayın profiline göre değerlendirildiği ifade edilmektedir. Burada adayın eski bir milletvekili olup olmadığının ve görevi sürecindeki faaliyetlerinin seçmen davranışını etkilediği ifade edilmektedir. Fakat bunun yanında Kuveyt’te seçmen davranışının en büyük belirleyicilerinden birisi olarak ise ailevi ya da aşiretsel bağ olduğu ifade edilmelidir. Kuveyt vatandaşları gerek Kuveyt gerek Körfez bölgesinin sosyo-politik gerçekliklerinden ötürü kendi ailelerinden yahut aşiretlerinden olan adayları güçlü oranda destekliyorlar. Fakat Kuveyt ve bölge ile ilgili yapılan son çalışmalarda ise bu ailevi/aşiretsel aidiyet mefhumunun gençler arasında öneminin azaldığı da ortaya koyuluyor. Burada gençlerin bu aidiyetin dışında farklı tercihler yapabilmesini mümkün kılan meselenin ise dijital medyanın yaygın şekilde kullanımı olduğu vurgulanıyor. 

Kuveyt'te 4 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek ulusal parlamento seçimleri, Emir Şeyh Mişal el-Ahmed'in yönetimindeki ilk seçimler olma özelliğini taşıyor. Aynı zamanda Kuveyt'in siyasi tarihinde Ramazan ayında yapılan ikinci seçimler olarak kayıtlara geçecektir. Bu seçimlerin, Kuveyt'in siyasi hayatında istikrarı sağlama potansiyeline sahip olması beklenmekte; seçilmiş milletvekilleri, atanmış kabine üyeleri ve belirli yargı kurumları arasındaki sorunların çözümünde önemli bir adım olarak görülmektedir. Ancak, son dönemlerde siyasi istikrarsızlık ile mücadele eden Kuveyt'in siyasi ve ekonomik durumunun, sadece parlamento seçimleri ile tam anlamıyla istikrara kavuşması, genel olarak oldukça iyimser bir beklenti olarak değerlendirilebilir.

Bu makale 3 Nisan 2024 tarihinde FokusPlus web sitesinde “Siyasi İstikrar Arayışında Kuveyt’te Ulusal Parlamento Seçimleri” başlığıyla yayımlanmıştır.