Suriye Gündemi: 20-26 Mayıs 2019

Uluslararası Gündemde Suriye
ABD Kongresi’nin 400 Demokrat ve Cumhuriyetçi üyesi tarafından Başkan Donald Trump’a Suriye’ye yönelik yeni bir stratejiyi onaylaması için mektup gönderildi. ABD’nin Suriye iç işlerine olan ilgisinin geri döndüğünü gösteren üç sayfalık mektupta, siyasi çözüme herhangi bir atıfta bulunulmaması dikkat çekti. Mektupta Suriye çatışmasının oldukça karmaşık olduğu, muhtemel çözümlerin ideal olmadığı ve geriye tek bir seçenek kaldığı ifadeleri geçti. Sunulan seçenek ise ABD ve İsrail’in çıkarlarının yanı sıra bölgedeki güvenlik ve istikrara karşı artan tehditleri azaltacak politikaları güçlendirmek için Suriye’de kalmaya devam etmek oldu. Mektupta Trump’tan YPG kastedilerek, ‘Amerikan’ın yakın müttefiklerini terör tehditlerine karşı yalnız bırakılmaması’ çağrısında bulunuldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, telefonla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Suriye, Ukrayna ve İran'ı görüştü. Suriye meselesinin masaya yatırıldığı belirtilen açıklamada, "Putin, Suriye'nin kuzeybatısındaki durumu istikrara kavuşturmak, sivilleri korumak ve terör tehdidini etkisiz hale getirmek için Türkiye ile ortaklaşa alınan önlemler hakkında bilgi verdi." ifadesine yer verildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye yönetiminin yeniden 'kimyasal silah kullandığının' belirtilerini gördüklerini açıkladı. 19 Mayıs’ta Suriye’nin kuzeybatısına yapıldığı tahmin edilen saldırı ile ilgili bilgi topladıkları ve kimyasal silahın kullanılması durumunda yanıtın gecikmeyeceği uyarısı tekrarlandı. Fransa Dışişleri Bakanlığı da, Esad rejiminin kimyasal silah kullandığı yönündeki yeni iddiaların araştırılması gerektiğini duyurdu. Konu ile ilgili Rusya Savunma Bakanlığı’ndan açıklama gecikmedi ve iddialar şiddetle reddedildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, savaş ve çatışmaların kurbanlarının büyük çoğunluğunun siviller olmaya devam ettiğini belirterek, uluslararası insani hukukun erozyona uğradığını söyledi. BM Güvenlik Konseyi'nde silahlı çatışmalarda sivillerin korunmasının görüşüldüğü oturumda yaptığı konuşmada, sivillerin korunmasına yönelik uygulamaların güçlendirildiğine ancak buna rağmen önlemlerin uygulamaya konulmadığına dikkati çekti.

Fırat’ın Doğusu
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonunda yapılan "Suriye'de Çözüm Arayışı: Trump Yönetimi'nin Stratejisi" başlıklı oturumda konuştu. Kongrede katıldığı oturumda, “Başkan, SDG'nin çoğu unsuru ve PKK arasındaki siyasi bağın farkında. Türkler ve yerel ortaklarımızla güvenli bölge oluşturulması için çalışıyoruz.” dedi. Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge görüşmeleri konusunda Türkiye ile henüz anlaşma sağlanamadığını ifade eden Jeffrey, görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Jeffrey Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan güvenli bölgenin 30 km olması talebini gerçekleştiremeyeceklerini düşündüğünü de açıkladı. Jeffrey ABD’nin gelecekte Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerde “Kürt güçlerine” yönelik ayrı bir siyasi varlık oluşturma amacı olmadığı hatırlattı.

ABD Kongresi’nin 3 etkili ismi, ABD'nin YPG’ye desteğinin sürdürmesi gerektiğini belirterek, “Amerika'nın, Kürt halkıyla güçlü ve yakın bir ilişki sürdürmeye devam etmesi önemlidir. Birlikte savaştık. Birlikte öldük” ifadelerini kullandı. “ABD, Kürtlerin IŞİD’i yenmek için gösterdiği ortak çabaları takdir ediyor” diyen Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyesi Hakeem Jeffries, “Kürtlerin barış ve refah içinde yaşamalarını sağlamalıyız” şeklinde konuştu.

PYD’nin sözde Eş Başkanı Şahoz Hesen, Türkiye'yle yapılacak görüşmelerde Afrin'in de yer alması gerektiğini belirterek, Afrin’i Fırat’ın doğusundan koparan bir yaklaşımın kabul edilemez olduğunu iddia etti. Türkiye ile doğrudan bir görüşmenin söz konusu olmadığını, Türkiye’nin, Fırat’ın doğusuna girme tehdidinde bulunduğunu ve bu sorunu çözüme kavuşturmak için, uluslararası koalisyonun özellikle de ABD’nin taraflar ile görüşmeleri olduğunu iddia etti.

Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Josef Weidenholzer Suriye ziyareti gerçekleştirdi. Fırat’ın doğusunda yaptığı ziyarette çarpıcı açıklamalarda bulunan Weindenholzer, AP olarak Afrin konusunda tavırlarının daha güçlü olması gerektiğini ancak Türkiye’ye karşısında istenen rolü yerine getiremediklerini söyledi. Weidenholzer AP’nin Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda desteğinin devam edeceğini de vurguladı.

Fransa’nın PYD ile Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) arasında arabulucuk girişiminde bulunduğu ve garantör olmak istediği bildirildi. ENKS yönetiminin Kamışlı’da gerçekleştirildiği toplantıda Kürtlerin Suriye’deki hak ve taleplerinin, son siyasi sürecin ve Suriye anayasasında Kürtlerin durumunun tartışıldığı öğrenildi. Fransa’nın girişimiyle ilgili konuşan ENKS Başkanı Faysal Yusuf, söz konusu toplantıda bu girişimin tüm boyutlarının tartışıldığını söyleyerek, “Fransa, iki Kürt taraf arasında güvenin bir an önce inşa edilmesi ve ortak bir kanaate varmaları konularında arabuluculuk etmek istiyor. Fransa iki tarafın yakınlaşması için de garantör olmak istiyor” dedi.

Merkezi Washington’da bulunan Suriye Adalet ve Sorumluluk Merkezi adlı araştırma kuruluşu, Şam yönetiminin Rojava’ya yönelik “Araplaştırma” politikalarına dair onlarca sayfalık sızdırılan istihbarat belgelerine ulaştığını savundu. Bu politikala kapsamında “sindirme, saldırı ve yok etme” planlarını işleyen belgelere ulaştıklarını duyurdu.

SDG’nin sözde sözcüsü Mustafa Bali, IŞİD üyelerinin Haseke’nin güneyinde YPG liderliğindeki SDG’ye yönelik bombalı saldırı düzenlediğini belirtti. Bali yaptığı açıklamada IŞİD’in uyuyan hücrelerinin hala ülkeye yönelik tehdit olma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

SDG, Suriye’nin Haseke kentinden düzenlenen baskınlarda çocuklar da dahil olmak üzere yaklaşık 200 sivili tutukladı. İran kaynaklı haber merkezinin yayınladığı rapora göre, gözaltına alınan siviller YPG saflarına katılmaya zorlandı.

Suriye Rejimi Bölgesi
Suriye devlet televizyonunun aktardığına göre 22 Mayıs 2019’da Hama havalimanına yaklaşan bomba yüklü bir insansız hava aracı, rejim güçleri tarafından imha edildi. Rapora göre, saldırı girişiminin HTŞ tarafından organize edildiği bildirilirken bu iddiaya yönelik ayrıntılılar verilmedi.

Türkiye ve Rusya’nın gerçekleştirdiği ve muhaliflerle rejimin sahada uygulayacağı Soçi Mutabakatı, Esad rejiminin saldırıları ile birçok kez ihlal edilmiş oldu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin aktardığına göre söz konusu mutabakatla üzerinde anlaşmaya varılan güvenli bölgede şu ana kadar 153’ü çocuk ve 122’si kadın olmak üzere toplam 562 sivil hayatını kaybetti.

Temmuz 2017’de Suriye rejiminden hava ve kara üsleri kiralayan İran, Ağustos 2018’de de rejim ile birçok askeri işbirliği anlaşması yapmıştı. İran bu yönde yeni bir adım atarak rejimin donanma güçlerini eğitmek için protokol imzaladı. Bu durum İran’ın Lazkiye’deki varlığını artırdı.

İdlib, Fırat Kalkanı ve Afrin Bölgesi
Hama’nın kuzeyi ve İdlib’in güney bölgelerine yönelik Mayıs 2019’dan itibaren başlatılan saldırılarda Kalat el-Madik, Tel Huvaş ve Kafranbuda gibi stratejik noktalar rejim kontrolüne geçmişti. Rejimin bu saldırılarına karşılık veren muhalifler Kafrannbuda’yı tekrar ele geçirerek rejimin ilerleyişini durdurmayı başarmıştı. Fakat 23 Mayıs 2019’da Rus hava kuvvetlerinin bombardımanı ve rejim güçlerinin helikopterlerden attığı varil bombalarıyla Kafranbuda’ya yönelik yeni bir saldırı başlatıldı. Bu saldırılarda HTŞ mevzileri bombalanırken birçok kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Suriye rejimi güçleri Türkiye’nin İdlib’deki gözlem noktalarına şu ana kadar üç kez saldırıda bulundu. Bu saldırıların ardından bazı medya organları tarafından Türkiye’nin bu gözlem noktalarını boşaltmaya başladığı yönünde haberler yapılmıştı. Bu spekülasyonları gidermek için Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 22 Mayıs 2019’da konuyla ilgili bilgilendirme yaptı. Akar, rejim tarafından bu saldırıların gerçekleşmesine rağmen gözlem noktalarını terk etme gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını belirtti.

Suriye’nin kuzeyindeki güvenlik güçlerine takviye amacıyla Türkiye tarafından jandarma birliklerinin olduğu 6 askeri araç Cerablus’a gönderildi. Özellikle son dönemlerde YPG/PKK terör örgütü tarafından bomba yüklü araçlarla patlamalar gerçekleştiriliyor olması sebebiyle bu takviye güvenlik güçlerine ihtiyaç duyulduğu belirtildi.

Tel Rıfat’ta varlığını sürdüren YPG terör örgütü tarafından el-Bab civarındaki sivillere ait tarım alanları ateşe verilerek mahsuller yok edildi. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyelerinin yardımları ile yangın kontrol altına alındı.