Suriye Politik Kültüründe Tarihsel Pragmatizm, Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikası ve Türkiye-Suriye İlişkileri
- Büyük Suriye toprakları ya da Bilad-ı Şam Osmanlı Devleti’nin Arap topraklarına açılan kapısı konumunda bulunduğundan imparatorluğun geçirdiği bütün değişim ve dönüşüm süreçlerinden doğrudan etkilendi.
- 16. yüzyılın sonlarından itibaren önemli bir transformasyon süreci içerisine giren Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin zayıflamasının yanı sıra, toprak sisteminde bir dizi köklü değişiklik meydana geldi. Bu iki faktör, imparatorluğun birçok yerinde olduğu gibi Suriye’de de sosyo-ekonomik yapının derin bir dönüşüme uğramasını sağladı ve etkinlikleri ancak 1963 yılında gerçekleştirilen Baas darbesinden sonra kırılacak olan kentli Sünni yönetici elitlerin sınıfsal oluşumunun ve onların bir üst otorite ile kurduğu karşılıklı çıkara dayalı pragmatik siyasi ilişki modelinin temellerini attı.
- Suriye tarihi içerisinde darbeler dönemi olarak da adlandırılabilecek olan 1946-1970 arası dönemde Suriye dış politikasına tam anlamıyla hizipler ve onların pragmatik yaklaşımlarının damga vurduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
- 1946-1963 yılları arasında Suriye iç ve dış politikasına mezhep temeli olmayan hizipsel mücadeleler damgasını vurdu. Fakat 1963 yılındaki Baas darbesinden sonra kentli Sünni elitlerin politik sahneden tasfiyesiyle mezhep, bölge ve aşiret faktörü Suriye politikasını şekillendiren en önemli dinamik haline geldi.
- 1970 yılında iktidara gelen Hafız Esad, Nusayri mezhebine dayalı rejimini güçlendirmek, bazen de meşruiyetini sağlamak için bölgesel ve küresel düzeyde birçok pragmatik ittifak kurmuş ve dış yardımlar almıştır. Fakat devletin çıkarlarını elde etmek ve rejimin varlığını sürdürmek için kurulan ittifaklardan gerekli görülen zamanlarda çok kolay vazgeçilmiştir.
- Hafız Esad’ın 2000 yılında ölümüyle iktidarı devralan oğlu Beşar Esad’ın karşılaştığı uluslararası problemler karşısında babasının pragmatik dış politika vizyonunu devam ettirdiği görülmektedir. 2003’ten sonra bir taraftan İsrail, öbür taraftan İsrail’e arka çıkan ABD yönetiminin işgal ettiği Irak arasında sıkışan Beşar Esad, babası döneminde uygulanan dış politika yöntemlerine başvurma yoluna giderek Türkiye ile yakınlaşma politikası izlemeye başlamıştır.
- Rejimin tehlikeye girdiği ve uluslararası baskıların arttığı bir dönemde Türkiye ile pragmatik bir işbirliğine giren Beşar Esad, yine uluslararası baskıların arttığı Arap Baharı’yla birlikte bu ittifaktan, elinde kullanabileceği farklı kartlar olduğu için vazgeçmiştir.
- Esad’ın Türkiye ile ilişkilerini koparmasının ardından Rusya, Çin ve İran’la ittifaklarını korumaya ve çeşitli pragmatik ittifaklarla elindeki kartları çoğaltmaya çalışacağı açıktır. Esad, elindeki bütün bölgesel ve küresel kartları son ana kadar oynamaktan çekinmeyecektir.