Etkinlik Değerlendirmesi

Suriye’nin Geleceği: Türkiye ve ABD Perspektifi Paneli Basın Bildirisi

ORSAM, 15 Kasım 2021 tarihinde “Suriye’nin Geleceği: Türkiye ve ABD Perspektifi” başlıklı panel düzenlemiştir. Panelde konuşmacı olarak, ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcileri James Jeffrey ve Joey Rayburn, The Washington Institute Yakın Doğu Çalışmaları Uzmanı Andrew Tabler, ABD Dışişleri Bakanlığında Suriye konusunda başdanışman olarak görev yapan Richard Outzen ve ORSAM Levant Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan yer almıştır.

Panelin açılış konuşmasını yapan ORSAM Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, Suriye’de siyasi geçişin sağlanması, ülkenin yeniden inşası, Rusya ve Esad rejimine baskı uygulanması için Türkiye ve ABD arasında iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu vurgulamıştır. Panelin onur konuşmacısı Büyükelçi James Jeffrey, Esad rejiminin siyasi çözüm için uzlaşmayı reddettiğine dikkat çekmiştir. Jeffrey, Rusya’nın amacının 19. yüzyıla geri dönmek olduğunu ve İran’ın çıkarlarıyla birleştiğinde, bölgesel güvenlik düzenlemelerine karşı bir tehdit oluştuğunu ve oluşan dengede, Biden yönetiminin Suriye politikasını netleştirmesi ve uluslararası toplumla politika detaylarını paylaşma zamanının geldiğini ifade etmiştir.

ORSAM Başkan Yardımcısı İsmail Numan Telci’nin moderatörlüğünü yürüttüğü panelde ilk konuşmacı olarak, Joey Rayburn söz almıştır. Suriye rejimiyle normalleşmeyi teklif eden tarafların, istikrarlı bir Suriye için gerçekçi bir perspektif sunması gerektiğini vurgulamıştır. Rayburn ayrıca, Suriye rejiminin dünyadaki en büyük uyuşturucu devleti hâline geldiğini, uyuşturucu ticaretinden büyük bir gelir elde ettiğini ve bu problemin gün geçtikçe daha kötü hâle geleceğini belirtmiştir. Panelde ikinci konuşmacı olarak söz alan Oytun Orhan, Türkiye’nin Suriye politikasının temellerini; terörizm ile mücadele, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması, yeni göç dalgalarının önlenmesi ve BMGK’nın 2254 nolu kararına göre krize siyasi çözüm bulunması olarak sıralamıştır. Orhan, Türkiye’nin ABD ve Rusya arasındaki farklılıklardan yararlanarak Suriye’de manevra alanı yaratmaya çalıştığını belirtmiştir. Ancak bu iki güç arasında bir diyalog işaretinin var olduğunu ve bunun da dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Üçüncü konuşmacı olarak söz alan Andrew Tabler, Donald Trump’ın Suriye rejimine yönelik baskı politikasının çok katmanlı olduğunu belirtmiş ve bu katmanları ekonomik yaptırımlar, siyasi olarak uluslararası toplumdan izolasyon ve bölgede askerî varlık bulundurma olarak sıralamıştır. Tabler, Arap ülkelerinin ABD’nin bu yaklaşımı yeniden değerlendirdiğini ve ekonomik tedbirlerin Esad rejiminin müzakerelerde uzlaşı sağlaması hususunu yakından takip ettiğini bildirmiştir. Son konuşmacı olarak söz alan Richard Outzen ise ABD ve Türk yetkililer arasındaki gerginliği yönetme konusunda irtibat devam etmesine rağmen taraflar arasında iş birliği ve koordinasyon eksikliğinin hâlâ sürdüğüne ve Suriye’deki gerginliği azaltma bölgelerinin sürdürülebilir girişimler olmadığına dikkat çekmiştir. Outzen, bu bölgelerin yakın bir tarihte Rusya, Suriye rejimi ve İran destekli güçler tarafından işgal edileceğinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Panel soru-cevap kısmının ardından sona ermiştir.