Türkmeneli Bölgesinde Terörün Yeni Yüzü

Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi 14 Mart 2024 tarihinde Bağdat’ta gerçekleştirildi. Zirvede; terör, ekonomi ve enerji gibi önemli konular ele alınmıştır. Zirvenin sonuç bildirisinde öne çıkan hususlardan en önemlisi; Irak Millî Güvenlik Müsteşarlığı tarafından  terör örgütü PKK'nın Irak'ta “yasaklı” bir örgüt olarak ilan edilmesidir. Irak’ın, örgütü açık bir şekilde “terör örgütü” olarak ilan etmediği bu yeni durum, Türkiye’nin beklentilerine cevap vermese de olumlu karşılanmıştır. Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında başlattığı “Pençe Serisi Operasyonları” sonrasında Irak’ın kuzeyindeki kırsal alanlarda baskılanan PKK, Irak’ın güneyine doğru olan bölgelerde varlık  göstermeye çalışmaktadır. PKK, söz konusu bölgelerde Türkiye’yle müttefik görünen farklı yapıları hedef almaktadır. Bu bağlamda Türkmenler bir sosyal yapı olarak hedef alınmıştır. Bununla birlikte Türkmenlerin önde gelen isimleri, Türkmen kurum ve kuruluşları da saldırılara maruz kalmıştır. Ayrıca örgütün son dönemde Türkmenlerin ekonomisini de hedef aldığı gözlemlenmektedir. Özellikle Erbil ve Kerkük’teki tarihi pazarlarda art arda meydana gelen yangınlar dikkat çekicidir.

Erbil Kayseri Çarşısı Yangını
Yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip olan Erbil Kayseri Çarşısı’nın ilk kez 1190-1232 yılları arasında Selahaddin Eyyubi'nin ünlü Türk komutanlarından Sultan Muzaffer Gökbörü, ikinci olarak da 1850'li yıllarda Hacı Muhammed döneminde yapıldığı belirtilmiştir. Erbilliler tarafından “Bazar” diye adlandırılan çarşı, yaklaşık 600 iş yeriyle Erbil’in önemli mekanları arasında yer almakla birlikte şehrin ekonomisinin can damarlarından biri hâline gelmiştir.  Tarihi Erbil Kayseri Çarşısı’nda 5 Mayıs 2024’te gece saatlerinde bilinmeyen sebeplerden kaynaklı büyük bir yangın çıkmıştır. Yangının gece başlamasından dolayı geç fark edilmiş bu sebeple de müdahalede gecikilmiştir. Bu durum çarşıdaki yangının ağır hasara yol açmasına sebep olmuştur. Çarşıda 400’e yakın iş yeri ve depo tamamen yanarak kullanılamaz hâle gelmiştir. Yangının verdiği zarar Erbil’de bir şok etkisi yaratsa da yanan iş yerlerinin yaklaşık %70’inin mülkiyetinin bölgede yaşayan Türkmenlere ait olmasından kaynaklı Türkmenler büyük bir yara almıştır. Erbil’deki yangın, güvenlik boyutu ile ilgili Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY)  de gündemini oluşturmuştur. IKBY yetkililerinden Başbakan Mesrur Barzani başta olmak üzere diğer yetkililer de olayla ilgili açıklamalarda bulunmuştur. En çarpıcı açıklama, IKBY Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf’tan gelmiştir. Maruf, Kerkük’te ve Erbil’de tarihi pazarlarda çıkan yangınların arkasında terör örgütü PKK’nın olduğuna işaret etmiştir.

Erbil Kayseri Çarşısı’nda çıkan yangının zamanlaması dikkate alındığında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Nisan 2024’te Irak ziyareti kapsamında Erbil şehrini de ziyaret etmesinin hemen ardından gerçlekleşmesi oldukça manidardır. Erbil Hükûmeti, Türkiye-IKBY arasındaki ilişkilerin korunmasını ve ileri bir seviyeye çıkarılmasını savunmaktadır. Bu nedenle Erdoğan’ın Erbil’e ziyareti öncesi, Erbil Valiliği, tarihi Erbil Kalesi’ne Türk bayrağını yansıtmıştır. Bu gelişme Erdoğan’ın Erbil’e yaptığı ziyarete damgasını vurmuş ve Türkiye- IKBY arasında ilişkilerin olumlu seyrini göstermiştir. Erbil Kalesi’ne Türk bayrağının yansıtılması bölgede ikili ilişkileri destekleyenler tarafından olumlu karşılanmıştır. Elbette bu olumlu gelişmenin bölgede varlık gösteren terör örgütü PKK’yı rahatsız ettiğini söylemek mümkündür.

Kırdar ve Avcı Hanı Yangını
Kerkük'te yaşayan etnik grupların ortak ticaret merkezi olan Kerkük'teki “Kayseri Çarşısı”nın Osmanlı Devleti döneminde 1855'te yapıldığı bilinmektedir. Kayseri Çarşısı sıradan bir alışveriş merkezi olmasının dışında tarihi, sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan da Kerkük’ün en değerli varlıklarından biri olma özelliğini taşımaktadır. Çarşıda, Kasım 2018 tarihinde de büyük bir yangın çıkmıştır. Yangın sonucu çarşının içerisinde ve dışarısında bulunan 400’den fazla iş yeri zarar görmüş ve büyük bölümünde ciddi hasar oluşmuştur. Çarşı söz konusu dönemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından onarılmıştır.

Kırdar Hanı, 1883 yılında Türkmenlerin önde gelen isimlerinden biri olan Mustafa Kırdar tarafından inşa edilmiştir. Kırdar Hanı, Türkmen esnaflar için önemli ticaret merkezlerinden biridir. 19 Mayıs 2024’te gece saatlerinde Kerkük Kayseri Çarşısı ile aynı bölgede bulunan Kırdar ve Avcı Hanları kimliği belirsiz kişilerce ateşe verilmiştir. ITC yetkililerinden Hasan Turan ve Erşat Salihi, Türkmen bölgelerindeki yangınların sıradan olaylar olmadığını belirterek terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen sabotaj girişimlerine dikkat çekmişlerdir.

Olaydan iki gün önce 17 Mayıs’ta Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı Kerkük Müdürlüğünün edindiği “yasa dışı grupların, Kerkük Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerlerini ateşe vereceklerine ilişkin planlarının olduğu” istihbari bilgiden kaynaklı Kerkük Polis Müdürlüğü bilgilendirmiştir. Kerkük Cumhuriyet Caddesi’ndeki iş yerleri yerine Kerkük’ün diğer yakasında (Büyük Pazar) yer alan Kırdar Çarşısı’nın ateşe verilmesi ile terör örgütünün dikkat ve hedef şaşırttığı da ortaya çıkmıştır. Yangının 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gününde gerçekleşmesi Türkmenleri destekleyen Türkiye’ye de bir mesaj olarak değerlendirilmesi mümkündür.  Nitekim 6 Mayıs 2024'te Irak istihbaratından Kerkük'teki güvenlik güçlerine gönderilen yazının içeriğinde ITC'nin Kerkük ve Süleymaniye'deki karargah ve kadrolarına yönelik PKK'nın saldırı niyetinin olduğu açıklanmıştır. Türkmen bölgelerinde gerçekleşen yangınlarla da birlikte PKK’nın Türkmenlerin can ve mal varlığına yönelik tehdidinin devam ettiği söylenebilir.

Resmî olarak ilan edilmese de güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre Erbil ve Kerkük’te gerçekleşen yangınlardan sonra 5 kişi tutuklanmıştır. Tutuklananların dördünün Süleymaniye asayişine bağlı anti terör birimi mensubu ve birinin ise terör örgütü PKK üyesi olduğu ortaya çıkmıştır. Tutuklanan kişilerin soruşturmaları sırasında, 31 Mart 2024’te Türkmenlerin yaşadığı Kifri ilçesindeki  Türkmen Bayat Aşireti liderine yapılan suikast sonucu hayatını kaybeden  Hüseyin Alloş’a yönelik olayı da üstlendikleri bilinmektedir.  Terör grupları, Türkmenlerin yoğun yaşadığı Kerkük’te yönetim boşluğundan istifade ederek şehrin güvenliğini olumsuz etkilemiştir.

Kerkük’te yapılan vilayet meclis seçimlerinin üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen siyasi çekişmelerden dolayı hükûmet kurulamıyor. Çıkartılan yangınların, Kerkük’ün güvenliğini olumsuz etkileyebilir ve yerel hükûmetin de kurulmasına gölge düşürebilir. Türkmen iş yerlerinin planlı bir şekilde hedef alınması, bölgedeki Türkmen varlığının zarar gördüğünü ve Türkmen ekonomisine darbe vurulduğunu düşündürebilir. Yangınlardan zarar gören Türkmen esnaflarının ekonomik kayıplarını telafi etmek için  Irak Merkezî Hükûmeti tarafından tazmin edilmesi önemlidir. 2024 yılı sonlarında Irak genelinde nüfus sayımı yapılması planlanmaktadır. Türkmenlere yönelik bu saldırılar, Irak’tan göç etmelerini teşvik etmeye yönelik bir saldırı olarak da değerlendirilebilir. Yangınlardan sonra iş yerlerinin sigortalanmadığı ortaya çıkmıştır. Böylesi önemli iş yerlerinin Irak’ta hükûmet tarafından sigortalanarak güvence altına alınması mümkündür.

Erbil ve Kerkük’te ateşe verilen iş yerleri Osmanlı eserleri ve somut kültürel miras olması hasebiyle Türkiye’yi de ilgilendirmektedir. Bu sebeple söz konusu yerlerin korunması için Türkiye’nin Irak makamlarıyla harekete geçmesi mümkündür. Irak’ın en büyük ilçesi olan Türkmen Telafer ilçesi, aynı zamanda Irak’ın tahıl ambarı olarak da bilinmektedir.  Türkmenlere yönelik gerçekleştirilen terör eylemleri, Irak devletinin ilgili birimleri tarafından önlenemediği takdirde farklı Türkmen bölgelerinde benzer olayların yaşanma ihtimali ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple, Türkmenlere yönelik saldırılara son vermek için Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeleri korumak amacıyla toplumsal tepki göstermeleri ve seslerini Irak Merkezî Hükûmetine de duyurmaları büyük önem taşımaktadır.