II. Ruhani Hükümeti

19 Mayıs’ta yapılan 12. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini oyların yüzde 57’sini alarak kazanan Huccetülislam Hasan Ruhani geçtiğimiz hafta  Rehber Ayetullah Ali Hamanei’den mazbatasını aldı ve İslami Şura Meclisinde yemin ederek ikinci dönem görevine başladı.Gerek seçim vaatlerini gerekse ülkedeki siyasi dengeleri gözeterek Ruhani’ninikinci döneminde hükümette bazı değişiklikler yapması bekleniyordu. Bu değişiklikleri yapmak için, yani yeni kabinesini oluşturmak için iki aydan fazla bir zamanı vardı.

 

Hükümet Kurma Sürecinde Ruhani Üzerindeki Baskılar

Cumhurbaşkanı Ruhani yeni hükümetinin hazırlıklarını yaparken çeşitli toplumsal kesimlerin ve siyasi grupların baskısı altında kaldı. Ruhani ile radikaller/muhafazakarlar arasındaki çekişme ve gerilim son derece yükseldi. Radikaller, Ruhani’yi yüzde 70’in üzerinde oy aldığı halde görevinde iki yılı doldurmadan ülkeden kaçmak zorunda kalan ilk Cumhurbaşkanı Benisadr’ın akıbeti  ile tehdit etti. Ruhani’nin kardeşi yolsuzluk iddialarıyla tutuklandı. Keza Ruhani’nin ekibi ile Devrim Muhafızları arasında çekişme doruğa çıktı.

Öte yandan seçim sürecinde Ruhani’ye destek veren reformcular, Cumhurbaşkanı Ruhani’ye yeni hükümeti kurarken kendileri ile görüş alış verişinde bulunması ve reformculara hükümette kayda değer bir yer verilmesi için baskı yapmaya başladı. Ayrıca kadın hakları grupları kadınlara kabinede yer verilmesi için kampanya başlattı. Eski Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın ikinci döneminde Sağlık Bakanlığı’na Vahide Dastjerdi’yi getirmesi, hükümette kadınlara yer verilmesinin önünü açmıştı. Ruhani’nin seçim kampanyası döneminde cinsiyet eşitliği ve kadın hakları üzerinde vurgu yapması, kadın  hareketini üst düzey görevlere talip olmak için cesaretlendirdi. Önceki dönemde üç kadını cumhurbaşkanı yardımcısı atayan Ruhani’nin ikinci döneminde kadınlara bakanlık vermesi için kampanya yürüttü. Bu süreçte Kadın ve Aileden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Şahindokht Molaverdi öne çıktı ve kabinede kadın bakan olmaması durumunda aynı görevi sürdürmeyeceğini açıkladı. Kadın hareketine parlamentodan da destek geldi ve 175 milletvekili yeni kabinede kadın bakan görevlendirilmesi için ortak bir bildiri imzaladı.

Hükümet kurma sürecinde Ruhani üzerindeki en büyük baskı Rehber Hamanei’den geldi. Yasal düzenlemelere göre Hamanei’nin hükümetin belirlenmesi sürecinde bir yetkisi olmadığı halde cumhurbaşkanlarının gerek nezaketen gerekse bakanlıklara önerdiği kişileri daha rahat savunabilmek için kabine listesini önce Hamanei’ye sunması ve onayını alması yönünde bir gelenek oluştu. Ruhani ile Hamanei arasında bakanlıklara getirilecek kişiler üzerinde ciddi anlaşmazlıklar olduğu iddialarının ortaya çıkması ve yayılması üzerine Hamanei’nin ofisinden bir açıklama yapıldı. Bu açıklamada hükümeti kurma görev ve yetkisinin cumhurbaşkanında olduğu hatırlatıldı, fakat kendi görev ve yetki alanlarına girmesi nedeniyle Rehber Hamanei’nin dışişleri, savunma ve istihbarat bakanlıkları ile özellikle alakadar olduğu belirtildi. Bununla beraber Hamanei’nin önceki dönemde Ruhani hükümetinin ekonomi, eğitim ve kültür alanlarında performansını sık sık eleştirmiş olması nedeniyle Ruhani’nin bu bakanlıklarla ilgili olarak da Hamanei’nin onayını almak istediği değerlendirilmektedir.

 

Yeni Ruhani Hükümeti

Ruhani’nin Rehber’in isteklerini ve ülkedeki siyasi konjonktürü dikkate alarak teknokrat ağırlıklı bir koalisyon kabinesi oluşturması bekleniyordu. Nitekim, hükümeti kurmadan Devrim Muhafızları’nın  komuta kademesi dahil muhafazakar ve reformcu birçok grup ve kişiyle görüşmeler gerçekleştirdi. Nihayet, 8 Ağustos’ta yeni kabinesine son şeklini verdiği ve kabinede yer almasını istediği kişileri Meclis’e sundu.

İran anayasasına göre bakanlar hem cumhurbaşkanına hem de Meclis’e karşı sorumlu. Cumhurbaşkanının bakanlıklar için önerdiği kişiler Meclis’te ayrı ayrı görüşülüyor ve ancak güvenoyu aldıktan sonra bakanlık görevine başlayabiliyor. Önümüzdeki hafta boyunca Meclis’in bakan atamalarını tartışması ve görüşmesi bekleniyor. Meclis çoğunluğu Ruhani’ye yakın olduğu için bu aşamada pek sorun çıkması beklenmiyor. Bununla birlikte bakan adaylarının ve projelerinin Meclis’te ayrı ayrı görüşülecek olması nedeniyle bazı tartışmaların çıkması muhtemel.

Önceki dönemde cumhurbaşkanı yardımcılığı yapan ve seçimlerde aday olup daha sonra Ruhani lehine seçimden çekilen İshak Cihangiri  tekrar Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcılığına getirildi. Ruhani’nin önerdiği kabine listesinde 18 bakanlıktan 17’sine aday gösterildi, yalnızca Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığına şimdilik kimse aday gösterilmedi. Üniversite rektörlerini atayan Bilim Bakanlığı en tartışmalı bakanlıklardan birsi ve Rehber Hamanei ile Ruhani arasındaki uzlaşmazlık nedeniyle  bu bakanlığa kimin getirileceğine karar verilemediği belirtiliyor. Diğer 17 bakanlıktan sadece sekizinde değişikliğe gidildi. Dışişleri Bakanı Zarif, İçişleri Bakanı Abdul-reza Rahman Fazli, İstihbarat Bakanı Mahmud Alavi, Petrol Bakanı Bijan Namdar Zanganeh yerlerini korudu.

Değişikliğe gidilen bakanlıklarda en dikkat çekici olanı Savunma Bakanlığı. 1993’ten beri Devrim Muhafızları Ordusundan subayların atandığı Savunma Bakanlığı’na ilk defa düzenli ordudan bir general önerildi. Önceki hükümette Savunma Bakan Yardımcısı olarak görev alan Tuğgeneral Amir Hatami yeni Savunma Bakanı olarak önerildi. Böylece, Devrim Muhafızları 1980’lerden beri ilk defa bir kabineye hiç bakan sokamadı.

Bir diğer dikkat çekici değişiklik Ekonomi ve Finans Bakanlığında yapıldı. 12. Hükümette Ekonomi ve Finans Bakanlığına Ali Tayyibnia’nın yerine Masoud Karbasian getirildi. Daha önce sanayi, petrol ve ticaret ve iktisat bakanlıklarında bakan yardımcılığı yapmış olan Karbasian, küreselleşme üzerine çalışmaları ile tanınıyor.

Yeni kabinede üç tartışmalı kişi var. Birincisi Adalet Bakanı olarak önerilen Seyed Alireza Avaie. Avaie’nin Dezful kentinde savcı olarak bulunduğu sırada, 1988’de rejim muhaliflerine yönelik  idamlarda rol aldığı ileri sürülüyor. 2005-14 yılları arasında Tahran Adliye Reisi olarak çalışan Avaie, insan hakları ihlalleri iddiasıyla AB’nin yaptırım listesinde bulunuyor. Mahmud Vaezi’nin yerine İletişim ve Telekomünikasyon Bakanlığına önerilen Mohammad Javad Azari Jahromi’nin – 36 yaşında, yeni kabinenin en genç bakanı - Ahmedinecad hükümeti döneminde İstihbarat Bakanlığında online haberleşmelerin gözetiminde ve denetiminde görev aldığı iddia ediliyor. Yeni Enerji Bakanı Habibollah Bitaraf ise 1979’da Amerikan elçiliğinin basılmasında ve Amerikalı diplomatların rehin alınmasında rol almış.

Yeni Ruhani hükümetinde bakanların çoğu teknokrat nitelikli. Bir kısmı daha önce Hatemi hükümetinde (Sosyal Refah Bakanı Ali Rabii, Enerji Bakanı Habibollah Bitaraf, Petrol Bakanı

Bijan Namdar Zanganeh) görev almış kişilerden. Fakat çok az sayıda bakanın siyasi kariyeri ve siyasi partilerle bağlantıları (Bijan Namdar Zanganeh - Kargozaran Partisi, Spor ve Gençlik Bakanı Mesud Soltanifar - Milli İtimad Partisi, Tarım Bakanı Mahmoud Hojjati Najafabadi - İslami Müşareket Partisi) var. İstihbarat Bakanı, kanun gereği din adamı olması gerekiyor. siyaseten tarafsız olduğunu iddia eden mevcut İstihbarat Bakanı Mahmud Alavi tekrar bu göreve teklif edildi. İçişleri Bakanı Abdul-reza Rahman Fazlı ise muhafazakar ve Meclis Başkanı Ali Laricani’ye yakın bir kişi olarak tanınıyor.

Bütün baskılara rağmen yeni kabinede hiçbir kadına bakanlık verilmedi. Ruhani, iki kadını (Masume Ebtekar ile Laya Joneidi) Kadın ve Aile İşleri ile Hukuki İşlerden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcılığına atadı. Molaverdi ise Yurttaş Hakları konusunda danışman olarak atandı.

Ruhani’nin yeni kabine listesi hem kadın destekçileri arasında, hem de reformcular arasında hayal kırıklığına yol açtı. Bu durum Meclisteki dengeler dikkate alındığında kabinenin onaylanması sırasında pek problem olmayabilir. Fakat Cumhurbaşkanı Ruhani’nin reformcu kesimin ve kadın hareketinin beklentilerini karşılamak için yeni adımlar atmaması durumunda orta vadede teknokrat-reformcu koalisyonusarsılabilir. Devrim Muhafızları’nın kabinede yer almaması, siyasetin sivilleşmesi açısından önemli bir adımdır. Bununla beraber Devrim Muhafızları’nın sistem içindeki çıkarlarını korumak için siyasi ittifak ilişkilerini kullanmak suretiyle Cumhurbaşkanı Ruhani’ye meydan okuması ve asker-sivil ilişkileri üzerinde yeni tartışmaların çıkması muhtemeldir. Ruhani’nin ikinci döneminde ağırlık ekonomik reformlara verilecektir. Bu doğrultuda dış politikada yeni krizlerden kaçınılması ve ekonomiyi destekleyecek adımlar atılması ve yapıcı etkileşim, diyalog ve işbirliği söylemlerini sürdürmesi beklenmektedir. Fakat bu İran’ın Ortadoğu ve bölge politikasında önemli bir değişikliğe yol açmayacaktır. Ruhani hükümetinin önceki dönemde olduğu gibi dikkatini ekonomi politikalarına ve ekonomik ilişkilere, yoğunlaştırması, Ortadoğu’daki mevcut krizlerde dosyayı Devrim Muhafızları’na bırakmaya devam etmesi beklenmektedir.