Irak’tan Seçim Öncesi Değerlendirmeler 5: Kerkük’te Çatışma Eşiği Aşılmak Üzere

ORSAM’ın 7 Mart 2010’da gerçekleşecek genel seçim öncesinde Irak’ta yürüttüğü saha çalışması çerçevesinde Kerkük’te bulunuyoruz. Şehre ilk geldiğimiz andan itibaren önceki aylara nazaran çok daha gergin bir hava hemen fark ediliyordu. Normalde şehre giriş çıkışta yaşanan kontrol sahneleri yerini çok daha zor ve zahmetli bir sürece bırakmış durumda. Polis kontrollerine ek olarak yerleştirilmiş kontrol noktalarında ABD askerleri de bulunuyor. Bu nedenle kontroller çok daha sıkılaşmış gibi görünüyor. Konuştuğumuz ABD askerleri tüm bunların şehirde seçim öncesi güvenliği sağlamak için yapıldığını söylese de şehrin sokakları her zamankinden daha gergin ve emniyetsiz. 

Özellikle seçim propagandasının başladığı 12 Şubat 2010 tarihiyle beraber dünya ve Türkiye basınına yansımayan, ancak her an için ana haber bültenlerine konu olabilecek olayların ilk örnekleri yaşanıyor. Bilindiği gibi Irak’ın işgalinden sonra bir süre tam anlamıyla Kürt grupların kontrolüne giren ve halen büyük ölçüde idaresi ve emniyeti bu grupların elinde bulunan Kerkük’ün geleceği hala belirsizliğini koruyor. Şehirde Türkmenler, Araplar ve Kürtler arasında yaşanan gerginlik; demografik değişim, zorla göç ettirme ve insanların mülklerinin ellerinden alınması gibi faktörler nedeniyle sıcaklığını hiç yitirmedi. Önceki seçimlerde de tansiyonun arttığı Kerkük’te hummalı bir seçim çalışması yapılıyor. Türkmenler, Kürtler ve Araplar farklı listelerden seçime girerek şehrin Irak Parlamentosu’na göndereceği 12 milletvekili (şehrin asıl milletvekili sayısı 13 olmasına rağmen 1 sandalye Hıristiyan nüfusa kota olarak ayrılmıştır) için ciddi bir yarış içinde. Ancak bu yarışın pek de adil ve eşit koşullarda geçtiği söylenemez. Bir süredir farklı etnik gruplar arasında yaşanan gerginliğe kentteki genel asayiş sorunlarının da eklenmesiyle durum iyice kötüleşmekte. Tüm bunlara ek olarak şehirde ciddi bir elektrik ve benzin sıkıntısı bulunuyor. Devlettin sattığı ucuz benzinden almak isteyen araçlar istasyonların önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Belediye hizmetlerinin ise büyük ölçüde yetersiz kaldığı görülüyor. Bu sorunlara seçimin son derece çekişmeli bir havada geçeceği beklentisinin eklenmesiyle Kerkük’te her şey daha da karışık hala geliyor. Bütün bu faktörler Kerkük’ü son derece zor bir ayın beklediğinin en önemli göstergesi. 

Görüşme yaptığımız grupların (Kürt, Arap, Türkmen olsun) her biri tüm zorluklara rağmen seçimden başarıyla ayrılacaklarına inanıyor. Irakiye Listesi’nin Türkmen ve Arap adayları önemli bir başarı kazanacaklarından eminken; Kürt gruplar şehrin çıkartacağı milletvekillerinin yarısından çoğunu alacağından şüphe duymuyor. Bu siyasi atmosfer Türkmen, Arap ve Kürtler arasındaki uzlaşmazlığa Kürt ve Arap grupların kendi aralarındaki çekişmenin eklenmesiyle daha da gerginleşiyor. Örneğin, önceki seçimlerde tek bir liste oluşturarak şehri domine eden Kürt grupların bu seçime farklı listeler ile girmesi aralarında ciddi bir çatışma ortamı yaratmakta. Bu durum yıllardır bir barut fıçısı olarak nitelenen Kerkük’te korkulan sona doğru yaklaşıldığı izlenimine kapılınmasına neden oluyor.

Bu izlenimin en önemli kanıtları propaganda dönemiyle beraber görülmeye başlandı. 11 Şubat’ı 12 Şubat’a bağlayan gece, yani propaganda döneminin ilk saatlerinde şehirde ilk önemli olay Türkmenler ile Kürtler arasında yaşandı. Hangi gruptan olduğu bilinmeyen bazı Kürtlerin, Kerkük’ün en önemli Türkmen mahallelerinden olan Musalla’ya Kürt bayrağı dikme girişimi, olayı gören bazı Türkmenlerin bunu engellemesiyle sonuçlandı. Gece geç saatlerde meydana gelen olayda bayrak dikme girişiminde bulunan kişilerden birkaçı yaralanırken girişimi engellemeye çalışan Türkmenlerden birisi de tutuklandı. Bu olayın üzerinden çok geçmeden şehirde Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı Rahimava semtinde Değişim Partisi’ne bağlı kişilerle KDP-KYB ittifakına bağlı kişiler arasında çok sayıda kişinin karıştığı bir kavga yaşandı.

Propaganda döneminin ikinci gününde ise az daha kan dökülmesiyle sonuçlanacak silahlı bir olay gerçekleşti. Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) Kerkük milletvekili adayı Erşat Salihi’nin seçim konvoyuna, seçim propagandası yapan silahlı bir Kürt grubun sözlü taciziyle başlayan tartışma Kürt grubun silah çekerek havaya ateş etmesi ve buna karşılık Türkmen korumaların benzer şekilde yanıt vermesiyle bir anda silahların konuştuğu bir gerginliğe dönüştü. ITC Kerkük İl Başkanlığı Binası’nın hemen yakınında yaşanan olay, çok kısa bir süre içinde Kürt grubun ITC İl Başkanlı Binası’na girme çabasıyla büyüdü. Karşı karşıya gelen korumalar ve silahlı kişiler birbirlerini korkutmak ve uzaklaştırmak için havaya ateş ettiler. Polisin müdahalesi çatışmanın daha da büyüyerek herhangi bir ölüm ya da yaralanma olmadan sona ermesini sağladı.

Propaganda döneminin başlamasının üzerinden sadece iki gün geçmesine rağmen silahların kullanıldığı olayların bu denli sık yaşanması önümüzdeki günlerde Kerkük’te çok daha vahim olayların yaşanacağının habercisi olabilir. Bu nedenle seçim öncesinde şehirde güvenlik tedbirlerinin artırılması ve tarafların sakinliklerini koruması son derece önemlidir. Aksi taktirde, seçim, sorunların çözümünden ziyade yeni sorunların baş göstermesine neden olacaktır.