Irak'ta Sudani Dönemi: Kriz ve İstikrar Beklentileri

Iraklı Şiiler arasında 2003 yılından itibaren etkisi artan ayrışma, ülkenin başat aktörü olmaları nedeniyle siyasi krizleri beraberinde getirmiştir. Hatta bu ayrışma nedeniyle 2018 yılında yapılan parlamento seçimlerinin ardından uzlaşı adayı olarak hükûmeti kuran Adil Abdulmehdi'nin istifasının sonrasında yaşanan krizlerin devamı 2021 seçimlerinin ardından da devam etmiştir. Bu durumun temelinde ise Mukteda Sadr önderliğindeki Sadr Hareketi'nin hükûmetin şekli konusunda diğer Şii bloklar ile yaşadığı ayrışma yer almıştır. Zira Sadr Hareketi, içerisinde bütün kimlik gruplarının bir şekilde temsil edildiği ve bütün kimlik gruplarından bazı aktörlerin muhalefette bırakılacağı “ulusal çoğunluk hükûmetini” tercih ederken diğer Şii bloklar, parlamentoya girmeye hak kazanan bütün siyasal oluşumların hükûmet içerisinde temsil edileceği ulusal birlik hükûmeti modelini tercih etmiştir.

10 Ekim 2021 tarihinde yapılan parlamento seçimlerinin ardından 73 sandalye ile Sadr Hareketi en büyük siyasi oluşum olmasına rağmen ittifak yaptığı Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Sünnilerden oluşan Egemenlik Bloku ile cumhurbaşkanı seçebilecek 220 milletvekiline ulaşamamıştır. Bunun üzerine Sadr, zaman zaman hareketinin diğer bloklara hükûmeti kurması için süre tanıyarak muhalefete çekileceğini açıklamasına rağmen diğer bloklar da hükûmeti kurmaya yetecek sayıya ulaşamamıştır. Bu çıkmaz üzerine ise Sadr, bütün dinamikleri değiştirmek amacıyla parlamento siyasetinden çekilmiş ve milletvekillerini istifa ettirmiştir. İstifa eden milletvekillerinin yerlerine seçilen yedek üyeler Sadr'ın karşısında pozisyon alan Şii Koordinasyon Çerçevesi'ni daha avantajlı bir duruma getirmiştir. Ancak, parlamento siyasetinden çekilen Sadr, siyaset üzerindeki baskısını arttırmak amacıyla sokak hareketlerine yönelmiş ve siyaseti bu şekilde kontrol etmek istemiştir.

Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Sudani
Sadr Hareketi'nin parlamento siyasetinden çekilmesinin ardından içerisinde yer aldığı iki önemli sokak olayı olmuştur. Bunlardan ilki olan 29 Ağustos 2021 Yeşil Bölge baskını, ikincisi ise 1 Ekim 2019 tarihinde başlayan ve hükûmetin istifasına neden olan “Ekim Devrimi”nin üçüncü yıl dönümü olayları olmuştur. Ancak bu sokak olaylarına rağmen Sadr, diğer sokağa çıkan gruplar üzerinde amaçladığı tahakkümü kuramamıştır. Bu doğrultuda Irak Parlamentosundaki Şii Koordinasyon Çerçevesi tek başına yeter sayıya sahip olmamasına rağmen diğer blokların da desteği ile 13 Ekim 2022 tarihinde parlamento cumhurbaşkanlığı seçim oturumu gündemi ile 329 üyenin 277'sinin katılımıyla toplanmıştır. 2003 sonrasında Irak siyasetinde teamül olan cumhurbaşkanının Kürdistan Yurtseverler Birliği'nden (KYB) seçilmesi KDP tarafından kendi adayı ile bozulmak istense de Rebar Ahmed adaylıktan çekilmiş ve onun yerine KDP Abdullatif Reşid'i desteklemiştir. Böylece iki KYB'li isim olan Reşid ve Berham Salih seçimlerde yarışmıştır. İlk turda iki adayın da nitelikli çoğunluğa ulaşamaması nedeniyle seçimlerin ikinci turu icra edilmiş ve Salih'in 99 oyuna karşılık Reşid 162 oy alarak Irak'ın yeni cumhurbaşkanı olmuştur.

Reşid, yemin ederek göreve başlamasının ardından Şii Koordinasyon Çerçevesi'nin başbakan adayı olan ve daha önce Meysan Valiliği, Sanayi Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı yapan Fırateyn Akımı Başkanı ve Bağdat Milletvekili Muhammed Şiya el-Sudani görevlendirilmiştir. Bu aşamada Sudani'nin kurması beklenen hükûmet içerisinde neredeyse parlamentoda yer alan bütün siyasal oluşumların temsil edilmesi ve görev dağılımında etnik ve mezhepsel temsilin gözlendiği muhasasa (kota) sistemi korunmuştur. Kurulan kabinenin başkanının isminin ötesinde ülkedeki birçok sorunun temelinde yer alan kimlik siyasetinin bu şekilde devam ettirilmesinin ülkede farklı eksenlerde birçok yeni kriz dinamiğini beraberinde getirdiği söylenebilir. Zira Bağdat'taki siyasi sorunlar ülkede diğer yerel sorunları da ön plana çıkartabilmektedir. Ancak bununla sınırlı kalmayacak şekilde Bağdat'taki sorunlar, hükûmeti ve devlet mekanizmalarını tamamen işlevsiz bir şekle de büründürebilmektedir.

Yeni Kriz Dinamikleri
27 Ekim 2022 tarihinde Irak Parlamentosu tarafından Sudani kabinesi güvenoyu almıştır. Sudani'nin parlamentoya sunduğu 21 bakan adayının da güven alması ise parlamentonun mevcut siyasal krizi bitirmeye yönelik desteği olarak değerlendirilebilir. Zira üzerinde açık uzlaşı olmayan bakan adaylarının güvenoyu alamaması ile eksik kalması beklenen bakanlıkların güvenoyu oturumunun ilerleyen süreçte yapılması beklenmiştir. Buna rağmen kabinenin göreve başlaması ile seçimlerin üzerinden geçen bir yıldan uzun süreden sonra hükûmet krizi çözülmüştür.

Seçimlerin ardından başlayan siyasi krizin Sudani kabinesi ile çözülmesine rağmen kısa vadeli istikrar konusunda da çekinceler devam etmektedir. Sudani kabinesinin önündeki en büyük engellerden birisinin kabine içerisinde yer alan bakanların farklı siyasal oluşumlar ile ilişkili olmasından kaynaklanacağı söylenebilir. Zira önceki hükûmetlerde de benzer durumların yaşanması “muhalefet eylemlerinin” hükûmet içerisinde yaşanmasına neden olmakta ve hükûmetin yıpranmasına yol açmaktadır. Diğer yandan Sudani'nin önceki iki kabine olan Mustafa Kazımi ve Adil Abdulmehdi ile benzeşir şekilde parlamento grubunun olmaması hükûmeti zayıf bir konuma itebilir. Bu anlamda siyasi kararların parlamento ile desteklenmesi konusunda Sudani'nin farklı tarafları motive ederek destek almaya çalışması, hükûmet kararlarındaki istikrarı engellemesi gibi siyasi tarafların çıkarları doğrultusunda önemli konuları gündemden düşürmesi beklenebilir. Diğer yandan Sudani hükûmeti kurmakla görevlendirildiğinde “dengeli bir politika izleyeceğini” deklare etmesine rağmen kendisini destekleyen siyasi oluşumların intikamcı politikaları nedeniyle zor durumda kalabilir. Haşdi Şaabi bünyesinde yer alan Ketaib Hizbullah'ın Şii Koordinasyon Çerçevesi içerisinde yer alan siyasi kanadı olan Hukuk Hareketi'nin, Mustafa Kazımi'ye ilişkin yurt dışı çıkış yasağı talep etmesi bu konuya bir örnektir. Dolayısıyla Sudani'nin dengeli politika arayışlarına rağmen parlamento dinamiklerinin etkisine fazlasıyla açık olacağı çıkarımı yapılabilir.

Buna ek olarak, Sudani'nin kabine programında seçim yasasının üç ay içerisinde tadil edilmesi ile bir yıl içerisinde erken seçime gidilmesi maddesinin yer alması, 2021'in ardından istikrara kavuşamamış olan Irak'ın yeniden seçim atmosferine girmesine yol açacaktır. Ayrıca Kazımi kabinesinin geçici sıfatı ile aldığı kararların ve atamaların gözden geçirileceği açıklanmıştır. Bu durumun Sudani hükûmetine yönelik baskının artmasına neden olacağı söylenebilir. Ayrıca siyasal oluşumların, kendilerini avantajlı pozisyona getirecek yasal değişiklikler için yaşayacağı ayrışmalar, Sudani kabinesini doğrudan etkileyecektir.

Bunun ötesinde parlamentonun ve hükûmetin dışında kalan Sadr Hareketi'nin sonraki aşamada sahip olacağı pozisyon hükûmetin geleceği açısından önemli olacaktır. Sokak eylemleri ile siyaseti yönlendirme çabasındaki hareketin, Ekim göstericileri gibi gruplarla kurabileceği ad hoc ittifaklar ve sokaktaki hareketliliği kullanarak hükûmeti sıkıştırmayı hatta toplumsal meşruiyetini zedelemeyi amaçlaması beklenebilir. Hatta hem Sadr Hareketi'nin hem de Sudani'ye yönelik muhalif tutuma sahip grupların devlette sahip olduğu pozisyonlar itibarıyla kurumsal mekanizmaların işlerliğine zarar vermek suretiyle de Sudani'yi sıkıştırmak isteyeceği söylenebilir.

Bağdat'taki yeni gerilimlerin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde de (IKBY) etkilerinin olması beklenebilir. Zira Reşid'in cumhurbaşkanı seçildiği oturumda KDP'nin, her ne kadar kendi adayından vazgeçmiş olsa da KYB'nin resmî adayının seçilmesini engellemesi yeni bir bölgesel krizin de ön emaresi olabilir. 2023 yılında IKBY'de parlamento seçimlerinin yapılmasının beklenmesiyle beraber KDP ve KYB arasındaki gerilimlerin derinleşmesi beklenebilir. Sudani hükûmetini tehdit eden bütün bu dinamiklere rağmen Irak'ın önceki başbakanlarından ayrışır bir şekilde ikinci bir ülke vatandaşlığına sahip olmadığı bilinmektedir. Bununla birlikte daha önce hakkında hiç yolsuzluk soruşturması açılmamış olması Sudani'yi toplum nezdinde desteklenen bir aktör hâline getirebilir. Bu aşamada Sudani'nin programındaki yolsuzluğu önleme, kamu hizmetlerini iyileştirme, seçim yasasının düzeltilmesi ile erken seçimler gibi vaatlerinin toplumsal desteği alabileceği öngörülebilir. Bu nedenle Sudani'nin, hükûmetini destekleyen blokların ötesinde Ekim göstericileri ve Sadr Hareketi'nin desteğini almaya yöneleceği düşünülebilir. Dolayısıyla parlamento siyaseti dışında Sudani kabinesinin güçlü yanı ve aynı zamanda yumuşak karnının toplumsal yaklaşım olacağı söylenebilir.

Bu makale 29 Ekim 2022 tarihinde Star internet sitesinde "Irak'ta Sudani Dönemi: Kriz ve İstikrar Beklentileri” başlığıyla yayımlanmıştır.