İşçi Siyonizminin Kökenleri: Sosyalist Düşüncelerin Yeni Ülkesi Olarak İsrail?

Dr. Ayşe Ömür Atmaca, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Filistin’de devlet öncesi dönemde Yahudi toplumunun siyasetine ve örgütsel yapısına egemen olan İşçi Siyonizmi İsrail Devleti’nin kuruluş ideolojisinin temel parçası haline gelmiştir. İkinci ve Üçüncü Aliya’ların pek çok üyesi, adil bir toplumun gerçekleştirilmesinin yalnızca eşitlik düşüncesi ile başarılabileceğine olan inançları doğrultusunda, sosyalizmden etkilenmiştir. Yahudilerin Yahudi bir sosyalist devlet yardımıyla özgürleşmesi düşüncesi bağımsızlık için en belirgin motivasyonlardan biri olmuştur. Bu dönemde, aynı zamanda İsrail Devleti’nin kurucuları olan İşçi Siyonizminin öncüleri Yahudi ekonomisini Arap ekonomisinden ayırmışlar ve günümüzde hala etkili olan kurumlar ve siyasi partiler kurmuşlardır. Bu makale Siyonizmin özellikle İsrail Devleti’nin 1948’de bağımsız olmasından önce sosyalist kökenlerini incelemektir. İnşacı bakış açısıyla bu makalede Siyonizm bir aidiyet duygusu ile ulus-devlet halkı oluşturan bir ideoloji olarak tanımlanmıştır. Çalışmada sosyalist düşüncenin özellikle devlet öncesi dönemde ulusal kimlik ve Yahudi milliyetçiliğinin en önemli parçası olduğu ileri sürülmektedir. İkinci ve Üçüncü Aliya’ların liderleri tarafından kurulan iktisadi ve siyasi kurumlar hem birleşik Yahudi ekonomisinin hem de İsrail’in siyasi hayatının temellerinin atılmasına yardımcı olmuştur. İşçi Siyonizmi bağımsızlıktan sonra 1970’lere kadar etkin olsa da ilk İşçi Siyonistlerin fikirlerinin çoğu gerçekleştirilememiştir. Yeni toplumun sembolü olan sosyalist düşünceler 1967 Altı Gün Savaşları sonrasında siyasi etkisini kaybetmiş ve yerini Revizyonist Siyonizme bırakmıştır.
 
Anahtar Kelimeler: Siyonizm, İşçi Siyonizmi, Aliya, Yahudi İşçi, Filistin, İsrail Siyaseti.
 
Giriş
 
İsrail göç alan bir devlettir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren bölgeye Aliya adı verilen geniş çaplı bir göç dalgası akın etmiştir. Esasında dünyanın önde gelen uluslararası göç hareketlerini ya ekonomik, ya da siyasi/kültürel/dini baskılar tetiklemektedir.[1] Yine de İsrail örneği diğerlerinden farklıdır, zira Siyasi Siyonizmin ortaya çıkışıyla birlikte özellikle 19. yüzyılın sonlarında söz konusu etkenler göçmenleri bir dereceye kadar etkilemiş olsa da Filistin topraklarına doğru gerçekleştirilen göç hareketinin esas itici gücü buradaki ideoloji olmuştur. 
 
Siyonizmi monolitik bir ideolojik hareket olarak adlandırmak güçtür. Sosyalizm, milliyetçilik ve liberalizm gibi ideolojilerin yanı sıra çeşitli dini duruşları da bünyesinde barındırmaktadır. Siyasi bir hareket olan Sosyalist Siyonizm/Emek Siyonizmi, İkinci ve Üçüncü Aliya döneminde kurulmuştur: Bağımsızlıktan önce ve sonra ülkenin başlıca ideolojik belkemiği hâline gelmiştir; yeni laik Yahudi topluluğuna dair efsaneler, semboller ve söylemin ortaya çıkış kaynağıdır. Poale Zion (Siyonizmin Çalışanları) ve Hapoel HaTzair (Genç Emekçi)  gibi ülkenin demokratik yapısını şekillendiren İsrail Devleti'nin kurmuş olduğu birçok önemli kurumu da bilgilendirmiştir. Bu gruplar 1930 yılında Mapai veya diğer adıyla İsrail İşçi Partisi'ni kurmuşlardır.[2]
 
İşçi Siyonizmi bağımsızlığın ardından 1970'li yıllara kadar hakimiyetini sürdürürken, ilk İşçi Siyonist fikirlerinin çoğu hayata geçirilmemiştir. Ayrıca İşçi Siyonizmi özellikle sağ kanat/dini Siyonistler ve Likud partisinin yerine geçerek, bugün İsrail'in siyasi ve kültürel yaşamında marjinal bir hâl almıştır.  
 
Bu makale, özellikle 1948'de İsrail Devleti'nin bağımsızlığını ilan etmesinden önceki Siyonizmin sosyalist kökenini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde İsrail'in kurucu ideolojisi ve göç konusunda oynadığı zorlayıcı rol bakımından Siyonizm terimi kısaca ele alınacaktır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise 1882 ve 1948 yılları arasında gerçekleştirilen İsrail'e yönelik başlıca göç dalgaları veya diğer adıyla Aliya’ların yanı sıra bunların başlıca karakteristik özellikleri incelenecektir. Ardından çalışma, İkinci Aliya döneminde ve sonrasında ortaya çıkan Siyonizmin sosyalist unsurlarının kökenini incelemeye odaklanacaktır. Bir sonraki bölümde ise, İşçi Siyonizminin ideolojik duruşu ile desteklemiş olduğu kurumlar ve siyasi partiler incelenecektir. İsrail Devleti bağımsızlığını elde etmeden önce sosyalist söylemin, Yahudi ulusal kimliği ve ulusalcılığının önemli bir unsuru haline geldiği ileri sürülecektir. Ayrıca İkinci ve Üçüncü Aliya’nın öncüleri tarafından kurulan ekonomik ve siyasi kurumlar, hem İsrail'de siyasi yaşamın temelinin hem de birleşik bir Yahudi ekonomisinin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Makale bir özet yazısı ve sonuç bölümüyle sona erecektir.         
 
Siyonizm, İşçi Siyonizmi ve Devlet öncesi Dönemde Aliya’lar
 
Sosyal bilim teorisi bağlamında yapısalcılık, bir devletin kuruluşundan önce “hayali topluluk olarak (hem doğası gereği sınırlı hem de bağımsız bir hayali toplum) ulusun yaratıldığına” vurgu yapmaktadır.[3] Buna göre söz konusu hayali topluluklardan ortaya çıkan ulus-devletler kendilerini belli başlı özellikleri paylaşıyor olarak görmektedirler ve devlet kurma politikaları da milliyet duygusunu güçlendirme amacıyla tasarlanmıştır.[4] Hem millet hem de devlet, “toprak bakımından sınırlandırılmış siyasi bir birim, homojen bir kültürel topluluktan ortaya çıkan devlet, bir millet yaratmayı” amaçlayan bir ideoloji olarak milliyetçilikten etkilenmektedir.[5]
 
Bu açıdan bakıldığında, İsrail ulus-devletini kültürel açıdan homojen bir sosyal grup olarak algılayan Danforth'un iddiasını kabul edecek olursak,[6] Siyonizmin ulus-devletteki halka aidiyet duygusu aşılayan bir ideoloji olduğunu da eklemeliyiz. Bu nedenle İsrail Devleti'nin sosyalist tasarısını ele almak için öncelikle Siyonizmi tanımlamamız gerekir.   
 
Siyonizm
 
“Siyon”, Tevrat'ta bahsi geçen Kudüs'e verilen isimlerden biridir. “Siyonizm” 1891 yılında Nathan Birnbaum tarafından ortaya atılmış ve başlangıçta, Yahudilerin Eretz Yisrael (İsrail Diyarı)/Filistin adında tek bir anavatanı olması gereken bağımsız bir devlet olarak algılandıkları yeni bir ideolojiye atıfta bulunmak için kullanılmıştır.[7]  Zemlinskaya'ya göre, zamanın Siyonsitleri hem bölgede bir Yahudi devletinin kurulma fikrini meşrulaştırmayı, hem de bu amacı gerçekleştirmek üzere dünya üzerindeki tüm Yahudileri bir araya getirmeyi amaçlamışlardır.[8] Bu hedefleri gerçekleştirmek için Siyonist hareketi, göçmenlerin İsrail'e gelmesine ihtiyaç duymaktaydı. 
 
“Siyonizm”in monolitik bir ideolojik hareket olmadığı ileri sürülmektedir. Siyonistler çağlar boyunca sosyalizm, Marksizm, milliyetçilik ve liberalizm gibi birçok ideolojiden etkilenmişlerdir. Bu çeşitliliğe örnek olarak Siyasi Siyonizm, Sosyalist (İşçi) Siyonizm, Dini Siyonizm, Revizyonist Siyonizm ve Kültürel Siyonizm gösterilebilir.  
 
İşçi Siyonizmi, Siyonist örgüt yapısında en etkili hareket olarak kabul edilmektedir. İşçi Siyonizmi, özellikle de İngiliz Sömürgesi altındaki Filistin topraklarına gerçekleştirilen İkinci Aliya’daki önde gelen sosyalist figürlerin etkisiyle 1930'lu yıllarda “Siyasi Siyonizm”den ayrışmaktadır. Theodor Herzl ve Chaim Weizmann tarafından kurulan Siyasi Siyonizm, bir Yahudi devletinin, uluslararası toplumun çabalarıyla kurulabileceğinin altını çizmiştir.[9] Buna karşılık İşçi Siyonizminin önde gelen isimleri, sadece İsrail topraklarındaki Yahudi işçi sınıfının kırsal kibbutzim,[10] moshavim[11] ve kentsel Yahudi proletaryası ile bir Yahudi devleti kurabileceği fikrini desteklemektedir. Oysa Gelvin, bu fikirlerin sınıf çatışmasına dayanmadığını; aksine İşçi Siyonistlerin özel mülkiyetin olmadığı eşitçiliği savunduğunu ileri sürmektedir.[12]
 
İşçi Siyonizmi İsrail Devleti'nin sadece fikir babası olan fikir ve politikaları etkilemekle kalmamış, aynı zamanda kuruluşunun ardından ülkedeki başlıca kurumları da etkilemiştir. Örneğin IDF (İsrail Savunma Güçleri)'nin çekirdeği Haganah'ın selefi olan HaShomer, devlet öncesi dönemde İşçi Siyonist bir kurum olarak kurulmuştur. Buna ek olarak, İşçi Siyonistler 1948 Arap-İsrail Savaşı'nda önemli bir rol oynamışlar ve 1970'li yılların sonuna kadar İsrail siyasetine egemen olmuşlardır. Moses Hess, Dov Ber Borochov, Aaron David Gordon, David Ben-Gurion, Nachman Syrkin, Golda Meir ve Berl Katznelso söz konusu hareketin ideolojik ve siyasi kurucularıydı. İsrail Devleti'nin ideolojik kökenlerini daha iyi anlayabilmek için, Aliya’ları, öncülerini ve devletin bağımsızlık öncesi ideolojilerini incelememiz gerekmektedir.         
 
Aliya
 
Aliya kelimesi, İbranicede “yükseliş” anlamına gelmektedir. 19. yüzyılın sonlarında özellikle Doğu Avrupa'da önde gelen Yahudi aydınlar ve siyasi figürler, Yahudiler arasında ulusal birlik kurmanın yollarını düşünmeye başlamışlardır. Yahudileri soykırımdan kurtarmaya çalışan “Siyon'a Dönüş” hareketi ise bunun bir sonucudur.[13] Bu koşullar altında, Siyonist ideolojinin en önemli unsurlarından biri hâline gelen Aliya kavramı Yahudilerin Filistin'e gönüllü, ideolojik ve zorunlu göçü anlamında kullanılmaya başlamıştır. 
 
Farklı dönemlerde dünyanın her yanından Yahudi’yi Filistin'e getiren çeşitli göç dalgalarının; coğrafi kökenler, sebepler ve ideolojiler bakımından belirli karakteristik özellikleri olduğu ileri sürülebilir. Filistin'e göç, Yahudilerin 1492 yılında İspanya'dan sınır dışı edilmesinden sonra başlamıştır.[14] 16.  yüzyılda çok sayıda Yahudi bölgeye akın etmiş ve bu da kuzeydeki Safed şehrinin Kabala (Yahudi mistisizmi) merkezine dönüşmesine yol açmıştır. On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda, Ortodoks Yahudiler İsrail topraklarındaki Kudüs, Hebron (El Halil), Tiberya ve Safed adındaki dört Kutsal Şehre yerleşmiş ve 1880'lerde sayıları 25,000'e ulaşan “Eski Yişuv”u[15] kurmuşlardır.[16] Hareketin başlangıcında bu topluluğun üyelerinin Siyonist ilkeleri desteklemediğini, zira bu yeni laik hareketin Mesih belirmeden önce bir Yahudi devleti kurmaya çalışmaması gerektiğine inandıklarını da belirtmekte fayda vardır.  
 
Esasen Avrupa'daki Antisemitizme ve milliyetçi, sosyalist fikirlere tepki olarak din kaynaklı ortaya çıkan bu göç dalgalarından sonra, özellikle Rusya ve Doğu Avrupa'daki Yahudiler Filistin'e göç etmeye başlamışlardır. Bu göç eden topluluklar ise “Yeni Yişuv”[17] adında yeni yerleşimler kurmuş ve İsrail Devleti'nin başlıca siyasi, toplumsal ve ekonomik kurumlarını oluşturmuşlardır. Çağdaş İsrail'in ideolojik, kurumsal ve toplumsal kökleri bu devlet sonrası dönem sırasında gelişmiştir. Aşağıdaki tablodaki veriler, İsrail'e gerçekleştirilen çeşitli göç dalgaları hakkında bilgi vermektedir.      
 
 
Tablo 1- 1882 – Mayıs 1948 arasındaki Siyonist Göç Dalgaları
  Aliya (Göç) Dalgaları Sayı  (Bin) Birinci Aliya (1882-1903) 20-30 İkinci Aliya (1904-1914) 35-45 Üçüncü Aliya (1919-1923) 35 Dördüncü Aliya (1932-1938) 82 Beşinci Aliya (1924-1931) 217 İkinci Dünya Savaşı (1939-1945) 92 İkinci Dünya Savaşı Sonrası Dönem (1947- Mayıs 1948) 61 Total (1882 - Mayıs 1948) 542-562  
Kaynak: Shoshana Neuman, “Aliyah to Israel: Immigration under Conditions of Adversity”, IZA Discussion Paper, No. 89, December 1999, sy.60.
 
19. yüzyılın sonlarında Yahudiler Rusya'da baskıya maruz kalmışlardır. 1881 yılında, pogrom (soykırım)[18] dalgasının ardından Çar II. Aleksandr'a düzenlenen suikasttan sorumlu tutulmuşlardır ve Çar III. Aleksandr'ın baskıcı politikaları sonucunda çok sayıda Yahudi Rusya'dan özellikle Batı ülkelerine doğru göç etmeye başlamıştır ve bu göç Yahudilerin İsrail Diyarına gerçekleştirdikleri “Birinci Aliya” olarak adlandırılmaktadır.[19]
 
Birinci Aliya, Siyonist Aliya’ların ilk modern ve düzenli dalgası olarak kabul edilmektedir. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi, 1882 ve 1903 yılları arasında bölgeye 20,000–30,000 Yahudi göç etmiştir. Bu göçmenlerin çoğu Rusya'dan gelmiş ve bunların bir kısmı ise tarım toplulukları kurmuş ve Rishon Le-Zion, Zichron Ya’akov, Petach Tikvah, Rosh Pina ve Gedera'yı da içine alan yeni yerleşimler kurmuşlardır. Bu dönemde Tel Aviv çevresini ilk kuran da yine Birinci Aliya dalgasıyla göç edenler olmuştur.[20] Ne var ki, özellikle maddi zorluklar nedeniyle bunların yarısına yakını Filistin'i terk etmek zorunda kalmıştır. 
 
İkinci Aliya ise 1904 ve 1914 yılları arasındaki göç dönemine verilen isimdir. Bu dönemde 35,000 – 45,000 Yahudi, 1905 yılındaki Rus Devrimi'ni takiben gerçekleştirilen soykırımlara tepki olarak Rusya ve Polonya'dan bu bölgeye göç etmişlerdir.[21] Ancak Birinci Aliya’ya katılanların aksine, İkinci Aliya’daki göçmenlerin sosyalist idealleri olduğunu ve İsrail Devleti'ndeki kurumların ve sembollerin birçoğunun bu ideolojik çerçevede oluştuğunu belirtmekte fayda var. Ülkedeki önde gelen siyasi figürler İkinci Aliya dalgasıyla gelen kişiler arasından çıkmıştır, İsrail'in ilk Başbakanı David Ben-Gurion da bu gruba dahildir. Bu kişiler yerleştikleri yeni topraklarda çok sayıda siyasi ve idari kurumun temelini atmıştır. Örneğin ilk kibbutz (topluluk)'u ve 1909'da Hashomer (Bekçi) örgütü gibi ilk savunma örgütünü kurmuşlardır.[22]
 
Bu Aliya’nın önde gelen liderleri, özellikle Borochov ve Gordon sosyalist düşüncesinden etkilenmişlerdir. Yeni Tel Aviv şehri ile Jaffa ve Ahuzat Bayit gibi bilindik civar yerleşimleri de bu dönemde kurulmuştur. Bu dönem aynı zamanda İsrail Devleti'nin ayrılamaz bir parçası hâline gelen önemli gelişmeler beraberinde İbranicenin ulusal dil olarak yeniden kullanılmaya başlanması ve siyasi partiler ile işçi örgütlerinin kurulması gibi gelişmelere de sahne olmuştur. İlk ve orta seviyelerde eğitimi geliştirmişler, yüksek öğrenim, sanat, edebiyat ve gazetecilik alanlarında da katkıda bulunmuşlardır.[23] İkinci Aliya, Birinci Dünya Savaşı'nın ortaya çıkmasıyla sona ermiştir.
 
Üçüncü Aliya, (1919 – 1923), İkinci Aliya ile benzer niteliklere sahipti. Bu dönemde bölgeye 37,000 göçmen gelmiş ve bu göç hareketini özellikle Birinci Dünya Savaşı, Bolşevik Devrimi, Rus İç Savaşı, Doğu Avrupa'daki kitlesel soykırımlar ve Balfour Deklarasyonu gibi önemli uluslararası gelişmeler tetiklemiştir.  Rusya'nın sosyalist bir toplum kurma arzusuyla ve Filistin'de Yahudi bir Devlet'in meşruiyetini tanıyan 1919 yılındaki İngiliz Balfour Deklarasyonuyla, ikinci dalgada temeli atılan sosyalist fikirler bu yıllarda filiz vermeye başlamıştır.  
  
Asefat Nivcharim (Temsilciler Meclisi) gibi birçok Siyonist temsili kurumlar bu dönemde kurulmuştur. Histadrut (İsrail Diyarı'ndaki İşçi Genel Federasyonu) ve Hagana (Savunma) gibi diğer ulusal kurumlar da Üçüncü Aliya üyelerince kurulmuştur. 
 
Dördüncü ve Beşinci Aliya’lar, devlet öncesi dönemdeki en büyük göç dalgalarıdır. 1924–1928 ve 1929–1939 yılları arasında sırasıyla daha çok Polonya ve Almanya'daki meslek gruplarından oluşan 82,000 ve 217,000 göçmen soykırımdan kaçmak için İkinci Dünya Savaşı'nın ardından bölgeye akın etmişlerdir.[24] Şehir merkezlerinde yaşamayı tercih eden bu göçmenler, 1930'lardan sonra ülkenin merkezindeki şehirlerin kalkınmasına katkıda bulunmuşlardır. Hayfa Limanı ve petrol rafinerilerinin yapımı da bu dönemde tamamlanmış ve bu durum daha önce tarımın egemen olduğu ülkenin ekonomik yapısını değiştirmiştir. Kudüs İbrani Üniversitesi ve Hayfa'daki Technicon (İsrail Teknoloji Enstitüsü) da 1924/25 yıllarında kurulmuştur.[25] Ülkenin birçok tanınmış siyasi figürü ve yetkilisi bu göç dalgasıyla bölgeye gelenler arasından çıkmıştır.
 
Göçmenlerin ekonomik/sosyal profillerinden de anlaşılacağı gibi, bu nüfus önceki göç dalgalarıyla bölgeye gelenlerin sosyalist ideallerini paylaşmamıştır. Önceki öncülerin sosyalist politikalarını eleştiren ve orta sınıfın değerlerini vurgulayan Revizyonist Siyonizmin kurucusu Vladimir Jabotinsky, bu göçmenlerin birçoğunun yeni kahramanı hâlien gelmiştir.
 
Filistin'e gerçekleştirilen Yahudi göçüne bir kota koymak için İngiliz Manda yönetimi 1939 yılında White Paper (Beyaz Belge) yayınlamıştır,[26] ancak Almanya'da Nazizmin yükselişe geçmesini takiben Aliya Bet/Ha’apalah (yasal olmayan göç) başlamıştır. 1939 tarihli Beyaz Belge 1940-1944 yılları arasında toplam göçmen sayısına 75,000 sınırı getirirken, Avrupa'daki soykırımın etkisiyle yaklaşık 92,000 Yahudi bölgeye gelmiştir ve bu gelenlerin çoğu da müracaat ederek değil, yasal olmayan yollarla bölgeye giriş yapmışlardır.[27]
 
İkinci Dünya Savaşı sonrasında 61,000 Yahudi, ülkeye göç etmek üzere yola koyulmuştur. Ancak bahsi geçen sınırlama ve kısıtlamalardan dolayı kendilerini taşyan birçok gemi İngiliz Deniz Kuvvetleri tarafından yakalanmış ve göçmenler Kıbrıs'taki mülteci kamplarına gönderilmiştir.[28] İngiliz yönetiminin bu politikaları hâliyle bölgedeki Yahudiler arasında hayal kırıklığı ve öfkeye yol açmıştır, zira göçmenlerin çoğunu Nazi toplama kamplarından sağ kurtulanlar oluşturuyordu. İkinci Dünya Savaşı sırasında getirilen kısıtlamalar, savaş sonrasında da devam etmiştir. İngiliz hükümetinin BM'ye bu sorunun çözümü için yardım talebinde bulunması üzerine Birleşmiş Milletler Filistin Özel Komitesi (UNSCOP) 1947 yılının yaz aylarında Filistin'i ziyarete gitmiştir. Ve bunun sonucunda Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı yürürlüğe girmiştir.[29] Bu plan, Filistin Mandasının bir parçası olarak Yahudi halkına ulusal haklar tanımıştır. 
 
İsrail Devleti'nin kurulmasının ardından İsrail Yahudi Ajansı, diasporadaki Aliya’dan sorumlu başlıca kurum olmuştur. Bu dönemde göç hareketi devam ederken, Aliya’ların isimlendirilme süreci sona ermiştir. 1948 ile 1950 yılları arasında 500,00'den fazla Yahudi Doğu Avrupa veya Arap ülkelerinden İsrail'e göç etmiştir. Göçler birkaç yasayla kurumsallaştırılmış ve resmi bir hükümet politikası haline gelmiştir. Bağımsızlığın elde edilmesinden iki yıl sonra 5 Temmuz 1950'de İsrail hükümeti, Yahudi birinin İsrail'e gelebileceğini belirten bir “Geri Dönüş Yasası”nı geçirmiştir.[30] Bu yasa 1970'te yeniden gözden geçirilmiş ve babası veya büyükailesi Yahudi olanların ve Yahudi eşlerinin aktif ve pasif oy kullanma haklarını da içine alan göç ve vatandaşlık hakları genişletilmiştir.[31]
 
Kısacası, yüz binlerce Yahudi’yi Filistin'e getiren Siyonist Aliya’ların her birinin kendine has ideolojik özellikleri olduğu ileri sürülebilir. Sosyalizm, İsrail Devleti bağımsızlığını ilan etmede önce göçmenler arasındaki en etkili kurucu ideolojiydi. Bağımsızlığın ardından Aliya İsrail'in resmi devlet politikası hâline gelmiştir.  
 
İşçi Siyonizminin İdeolojik Kökleri
 
Frank'e göre, “1880-1930 yılları arasındaki ilk dört göç dalgası ve egemen Sosyalist Siyonist demokratik liderlik olmasaydı, İsrail Devleti hiç kurulmamış olacaktı.”[32] Devlet öncesi dönemde bölgedeki Yahudi toplumunun kurumsal yapısına ve siyasetine hakim olan İşçi Siyonizmi, İsrail Devletinin kurucu ideolojisinin başlıca unsuru hâline gelmiş ve ülkenin siyasi kültürünün ayrılmaz bir parçası olmuştur. Günümüzde bu siyasi/toplumsal geleneklerin siyasi kurumlar ve toplumun geneli üzerindeki etkisini gözlemleyebiliriz.   
 
Kapitalist düzendeki Birinci Aliya yerleşimlerine tepki olarak ortaya çıkan İşçi Siyonizminin, İkinci Aliya (1904-1914) sırasında etkili olduğunun altını çizmekte fayda var. Adler'e göre söz konusu dönemde odaklanılan konular şunlardı: “1- sosyalizm 2- İbranicenin iletişim dili olması 3- güvenlik ve savunma ve 4- Arap işçilerinin istihdamı.”[33]
 
Adil bir toplumun ancak eşitlik anlayışıyla sağlanabileceğine inandıklarından İkinci Aliya’nın çoğu üyesi sosyalizmden etkilenmiştir. Diğerleri için ise sosyalizm, anti-Semitizme karşı bir tavır almak anlamına gelmekteydi ve gettolardan bir kaçış yoluydu. Bu dönemde sosyalist düşünceye sahip binlerce Yahudi göçmen Filistin'e gitmiştir. Sosyalizm hareketinin liderleri Ber Borochov ve Aaron David Gordon gibi ideologlardan etkilenerek 1905 yılında kolektif çiftlik kurmuşlardır.      
 
Hareketin Öncüleri
 
İşçi Siyonizminin ideolojik temelini anlayabilmek için, İkinci Aliya’nın önde gelen siyasi/aydın kişilerin fikirlerine bakmalıyız. Moses Hess'in 1862 tarihli kitabı “Rome and Jerusalem: The Last National Question”  (Roma ve Kudüs: Son Ulusal Soru), Filistin topraklarında bir sosyalist devlet önerisinde bulunan ilk belge olarak kabul edilmektedir. Hess bu durumun, dolaylı işin aksine Yahudilerin daha doğrudan işe sahip oldukları daha sağlıklı Yahudi toplumlarının ortaya çıkmasına katkısı olacağını ileri sürmektedir.[34]
 
Bir başka sosyalist Siyonist olan Borochov ise 1905 yılında Siyon İşçileri (Poalei Zion) adındaki ilk İşçi Siyonist partisine katılmıştır. Kendisinin İşçi Siyonizmine en büyük katkısı, İşçi Siyonizmine Marksist teorik bir çerçeve çizmekti. Borochov'a göre, örgütsel toplum işçiler, aydın kesim ve kapitalistlerden oluşan piramit şeklinde bir yapıya sahiptir. Ne var ki analizinde, Yahudiler ekonomik olarak daha aşağıda kalmaktadır, zira diaspora Yahudi toplumunda işçi sınıfı eksik olan “ters bir piramit” yaratmıştır.[35] Buna göre Yahudi meselesinin altında yatan temel sebep şudur: “Her yerde misafir konumundaki Yahudiler asla kendi toplumlarının sınıf yapısıyla tam olarak bir bütün olamamışlardır... Yahudi sınıf yapısı daha az gerçek proleter (işçi) ve daha çok meslek sahibi, aydın kesim ve zaruri olmayan tüketim ürünlerinin üretimiyle uğraşan kesimin bulunduğu 'ters piramit' yapısını oluşturmuştur.[…] Ekonomiler kalkındıkça, yerli nüfus kendi profesyonel ve aydın kesimini yetiştirmeye başlamış, ve tüm alanlardaki iş rekabeti artmıştır. Bu ise anti-semitizme yol açmıştır, zira yerli halk Yahudilerin işlerine ve mevkilerine göz dikmişti ve bu durum ise Yahudileri doğal, tarafsız ve kaçınılmaz bir süreçte ('stychic process')[36] ülkeden ülkeye göç etmek zorunda bırakmıştı.
 
Hess de Borochov gibi Yahudi toplumunun ters piramidindeki eksik parçaları doldurmaya çalışmak için bir çözüm yolu önermiştir: Yahudilerin çoğunluğunun işçi ve çiftçi olduğu sosyalist bir toplum. Elbette Yahudiler tüm bu hedeflerine ancak kendi ülkelerinde ulaşabilirlerdi.[37] Borochov'un bu fikirleri, İkinci Aliya’dakileri etkilemiştir.
 
İşçi Siyonizminin kurucu fikir babalarından ve Hapoel HaTzair (Genç İşçi) hareketinin lideri olan Aaron David Gordon ise Yahudi çiftçilerinin oluşturduğu bir toplumun kurulmasını desteklemiştir. İlk kibbutz, Degenya'daki destekçileri ve kendisi tarafından kurulmuştur. Gordon Yahudilerin, toplumlarındaki parazitler olduklarını ileri sürmüştür. Diasporada sıkıntı çekmelerinin nedeni, yaratıcı faaliyetlerde bulunamamalarından kaynaklanmaktadır. Gordon'a göre bedensel çalışma, Yahudilerin çektiği tüm sıkıntılar için en önemli çözümdü;  toprağı işlemek Yahudi halkı için kutsal bir görev iken, tarım ise halkı bir araya getiren bir etken olacak ve İsrail'in buradaki devamlı varlığını haklı çıkaracaktır.[38] Toprak ve halk arasında bir bağ kurmasının ardından Gordon, Yahudilerin İsrail diyarına dönmesinin önemine ilişkin bir açıklama yapmıştır. Gordon'a göre bu topraklara geri dönülmesi Yahudi halkının değişime uğramasına ve yeniden canlanmasına yol açacaktı. Gordon düşüncelerini şu şekilde özetlemiştir:
 
Dünyanın yaşayan milletleri arasında kendi yolumuzu yeniden inşa etme noktasına geldiğimize göre doğru yolu bulduğumuzdan emin olmalıyız. Diğer insanlara olan yaklaşımı insani bir kardeşlik duygusuyla şekillenmiş ve doğa ile doğadaki her şeye olan yaklaşımı ise hayat dolu bir yaratıcılığın getirdiği asil arzularla şekillenmiş yeni bir halk yaratmalıyız. Geçmişimizdeki tüm güçler, milli ruhumuzda biriken tüm acılar bizi bu doğrultuda ilerlemeye zorlamaktadır[…] tüm insanlık tarihinde benzerine rastlanmamış yaratıcı bir çabaya girişmiş bulunuyoruz: Yerinden edilmiş ve ortalığa saçılmış bir halkın yeniden doğması ve güçlenmesi[...][39]           
 
İsrail Devleti'nin ilk başbakanı ve Poalei Tziyon'un bir üyesi olan David Ben-Gurion da Gordon'un Yahudi iş gücüne ilişkin fikirlerini desteklemiştir. Ben-Gurion'a göre ekonomik güç, siyasi gücün en önemli unsuruydu. Bu nedenle de bölgedeki Siyonizmin kaderi bağımsız ve güçlü bir Yahudi ekonomisinin yaratılmasına bağlıydı. Bu hedefe ulaşmak için ise, Yahudi bir çalışan sınıf ile güçlü bir Yahudi ekonomik yapısı oluşturmak gerekiyordu.[40] 1920'li yıllarda Ben-Gurion, Filistin topraklarındaki Yahudi işçilerin durumuna ilişkin kurumsal bir çerçeve de çizmiştir. Bir anarko komünist olan Joseph Trumpeldor ve Amerikan Poalei Tziyon hareketinin lideri olan Nachman Syrkin, Filistin'deki İşçi Siyonist hareketinin diğer önde gelen destekçileriydi.    
 
İşçi Siyonizminin İdeolojisi
 
İşçi Siyonizminin temel dayanağının Marksist sınıf mücadelesi üzerine kurulu olmadığı ileri sürülmektedir. İkinci Aliya liderlerinin en büyük kaygılarından biri, toplumlarının ekonomik bağımsızlığıydı. Bu liderlere göre diasporanın sağladığı ekonomik yardıma bağlı olmak, İsrail diyarının siyasi bağımsızlığını olumsuz yönde etkileyecekti. Dolayısıyla böyle bir ekonomik yardımı asalaklık olarak algılamış ve tüm yardımları yok saymışlardır.[41]
 
Schindler'in de ileri sürdüğü gibi İkinci Aliya, Kibbush HaAvoda (Yahudi İş Gücünün Zaferi) ideolojisine ve bağımsızlık için çok önemli olan çalışma hakkına dayanmaktaydı.[42] Bedensel çalışma, öz-disiplin ve özgüveni öğrenmenin bir yolu olarak görülmekteydi. Ucuz iş gücü gelecekteki göç dalgalarını olumsuz etkileyecek tipik koloni yapısını ortaya çıkarabileceğinden dolayı bu liderlerin aynı zamanda Arap işçilerin istihdamına ilişkin olası tehlikeleri dile getirmiş olduklarını belirtmekte fayda var. 1934 yılında Ben-Gurion şu ifadelerde bulunmuştur; “Beyazların mülk sahibi ve yönetici, siyahilerin ise işçi oldukları Güney Afrika'daki gibi bir durum yaratmak istemiyoruz. Eğer kolay ve zor, vasıflı ve vasıfsız her işi yapmazsak, sadece mülk sahibi olursak, o zaman burası bizim vatanımız sayılmaz.”[43]
 
Ne var ki çoğu Yahudi göçmen şehirlerde yaşamayı tercih ettiğinden, tarıma dayalı kolektif topluluk anlamına gelen kibbutz fikri ortaya atılmıştır. Ben-Gurion'a göre kibbutz hareketi Yahudi iş gücünü garanti altına almanın en etkili yollarından biridir.[44] Lockman'a göre ise bu politikalar yalnızca Yahudi toplumunu “ulusal bir amaç için bedensel iş gücü yoluyla kendine has işçi-öncülere  (tercihen tarımsal reform hareket yanlısı) dönüştürmekle kalmayıp, daha ucuz yerel Arap iş gücünü yerel ekonominin Yahudi sektöründeki tüm kesimlerinden maksimum düzeyde dışlayarak Filistin'de Yahudi bir işçi sınıfının oluşmasını da sağlamıştır.”[45]
 
Ancak “iş gücünün zaferi” fikri başlangıçta, Birinci Aliya yerleşimlerinde işe almak üzere daha deneyimli ve daha ucuz Arap işçiler bulunduğu için başarıya ulaşamamıştır. Birinci Aliya üyeleri çiftçilik konusunda ya deneyimsizdiler ya da çok az deneyimleri vardı ve dolayısıyla Arap çiftçilerle rekabet edecek durumda değillerdi. Ne var ki, yeni göçmenlerin Birinci Aliya üyelerinin çiftliklerinde çalıştıkları İkinci Aliya sırasında ve öncesinde Arap işçileri işe almak hem mülk sahipleriyle sosyalistler, hem de Siyonistlerin kendi aralarında ciddi sorunlara yol açmıştır. Ancak bu göçmenler daha ucuz iş gücü sağladıkları için yerli Arapları işe almayı tercih etmişlerdir. Bu ise Birinci Aliya üyelerine uyarı niteliğinde ortak Yahudi kimliği ve milliyetçi ideallerin altını çizmek üzere hızlı bir şekilde organize olan yeni göçmenler arasında olumsuz bir tepkiye yol açmıştır.[46] “İbrani İş Gücü” veya “iş gücünün zaferi”, Arap köylüleri dışlamak için yüksek ücretlerle sadece Yahudi işçileri işe almaları için toprak sahiplerine baskı uygulayan sosyalistlerin yeni sloganları hâline gelmiştir.  
 
Even-Zohar'ın da belirttiği gibi, başta Ben-Gurion ve dostları olmak üzere İkinci Aliya üyeleri, “eski Diaspora Yahudi” kimliğinin yerine yaratmak istedikleri “yeni bir İbrani” kimliğini tanımlamak için “Yahudi iş gücü” ne atıfta bulunulan Avodah Ivrit (İbrani İş Gücü) kavramını geliştirmişlerdir.[47] Öte yandan yabancı iş gücü kavramı da, İbrani iş gücüyle ilişkisi dolayısıyla bu dönemde ele alınmıştır. 1906 yılında Ben-Gurion, Birinci Aliya göçmenlerinin tarımsal yerleşimlerinin Arapları bekçi olarak işe aldıkları gerçeğine dikkat çekmiş, ve “Mülklerimizi ve hayatlarımızı korumaları için yabancıları işe alarak burada da sürgünde olmamız hayal edilebilir miydi?” diye eklemiştir.[48] Benzer şekilde Birinci Aliya göçmenleri konu aldığı yazılarında Ben-Gurion, hem “yabancı iş gücü” hem “putperestlik” hem de Musevilikteki en büyük günahlardan biri anlamına gelen Avodah Zarah ifadesinin altını çizmiştir.[49]
Ancak “iş gücünün zaferi” algısı, ayrımcı söyleminden ötürü Sosyalist Siyonistler arasında ayrılığa yol açmıştır. Siyonizmin önde gelen liderlerinden ve Tel Aviv'in ilk belediye başkanı olan Meir Dizengoff, konuya ilişkin eleştirisini şu sözlere özetlemiştir: 
 
Rusya'da özgürlük talebinde bulunan Yahudiler nasıl olur da İsrail Diyarına geldikten sonra insanları haklarından mahrum ederler ve diğer işçilere bencilce davaranırlar? Eğer birçok insan için eşitliği ve adaleti bomba dumanları ardına gizlemek mümkünse, eşitliği ve adaleti nasıl ve neyin ardına gizleyeceğiz? Kendimizi kesinlikle kötü vizyonlarla aldatmamalıyız. Yahudi olmayanlar (Goyim)[50] birbirlerine karşı ilelebet silahlansalar dahi biz asla bombalara sarılmamalıyız. Bu nedenle herkesi olduğu gibi kabul etmek için kendi topraklarımızda eşit ve adil bir biçimde yaşamaktan başka elimizden bir şey gelmez.[51]
 
Diğer yandan Gordon'a göre ise bu ayrımcı bir ideoloji değildi: 
 
Ama iş gücü, insanı toprağa bağlayan tek güçtür[…] aynı zamanda milli bir kültür yaratmak için de temel enerjiyi temsil eder. İşte bizde olmayan da bu –fakat buna sahip olmadığımızın farkında da değiliz. Bizler ülkesi olmayan, ulusal yaşayan bir dili olmayan ve milli kültürü olmayan bir halkız. Ama görünüşe bakılırsa, iş gücümüz yoksa hiçbir önemi de yok gibi düşünüyoruz– Biz bir kültür kurmakla, ulusal değerler yaratmakla ve dünyada mutlak adaleti göklere çıkarmakla meşgul olurken, bırakın Ivan, John veya Mustafa da işini yapsın.[52]    
 
Başlangıçta pratikte pek bir başarı elde edemese de, “Yahudi iş gücü, Yahudilerin sadece Yahudi istihdam etmesi” düşüncesi, bağımsızlık söyleminde yeni toplumun başlıca sembolü hâline gelmiştir. Gershon Shafir, İkinci Aliya sırasında bölgeye yaklaşık 10,000 işçi giderken, sonunda bunların çoğunun yılarak bölgeyi terk ettiğini ileri sürmüştür.[53] İşçi Siyonizmini kuran bu fikrin savunucuları, 1930'lu yıllarda Siyonist Hareketinin en önemli liderleri olmuşlardır. 
 
Özellikle 1930'lardaki göç dalgalarından sonra, 1929'daki Arap isyanlarının etkisiyle ve 1936'da Arap işçilerin genel grevi sonucunda Arapların yerini Yahudi işçiler almaya başlamıştır. Arap işçileri büyük Yahudi şehirlerinden çıkarmayı amaçlayan ilk şiddetli kampanya, 1933 yılında Histadrut'ta başlatılmıştır.[54] UNSCOP raporu 1947'de Filistin'in ekonomik paylaşımını şu şekilde özetlemiştir:
 
Filistin'in toplam nüfusu iki milyondan az olmasına rağmen ekonomik yaşamı, birbiriyle yakından bağlantılı ama belli özellikleri bakımından da ayrı iki belirgin ekonomi, Yahudi ve Arap ekonomisinin karmaşık olgusunu içinde barındırmaktadır. … Az sayıda uzman dışında hiçbir Yahudi işçi Arap işlerinde istihdam edilmiyor ve narenciye bahçeleri dışında (bazı Arapların Yahudi çiftliklerinde mevsimlik işçi olarak çalıştıkları) Yahudi işletmelerinde çalışan çok az sayıda Arap işçi bulunmaktadır. Aslına bakacak olursak, aynı kuruluşta Arapların ve Yahudilerin birlikte çalıştıkları neredeyse tek yer devlet hizmeti, Potash Şirketi ve Petrol Rafinerisidir. Benzer mesleklerde, yatırımın boyutu ve üretim ile işçilik giderleri bakımından Arap ve Yahudi çalışanların aldıkları maaşlar arasında gözle görülür bir fark söz konusudur, bu durum ise ancak iki grup arasında doğrudan rekabetin olmamasıyla açıklanabilir.[55]
 
Kurumsal Başarılar
 
Sosyalist Siyonizm ideolojisinin uygulanmasına yardımcı olan kurumsal başarılar, Dünya Siyonist Örgütü Filistin Ayağı'nın girişimleriyle elde edilmeye başlamıştır. İlk teşebbüs olarak, yeni ideolojinin liderleri HeChalutz (Öncü) hareketini kurmuşlardır, bu da onları İsrail'deki koşullara hazırlamıştır. 1920 yılında bunlardan bazıları bölgede gerçek sosyalist bir toplum kurmayı amaçlayan özerk bir ideolojik ve örgütsel kurum olarak görülen Gdud HaAvodah'ı (İşçi Taburu) kurmuşlardır.[56]  Gdud'un ılımlı kanadı, radikal fikirlerini ülkenin toplumsal gerçeğine adapte edebilmiştir. Bu hareket aynı zamanda büyük toplulukları veya komün ilkelerine göre yaşayan yüzlerce üyeyi bir araya getirebilen Ein Charod veya Tel Yosef gibi “kibbutzim” leri de kurmuştur.[57]
 
Bu dönemde ziraat okulları ve kibbutzimler, Yahudi işçilerini arazilere yerleştirmek için kurulmuştur. Sejera'da ilk ekonomik kooperatif kurulmuş ve 1909 yılında Celile Denizindeki Degania'da ilk kibbutz kurulmuştur.[58] Geçici olacağı düşünülürken, bu diğer kibbutzimler için bir model hâline gelmiştir. Kibbutz hareketi Filistin'deki İşçi Siyonizminin mihenk taşı haline gelirken, daha sonraları siyasi ve askeri liderlik sağladığına da dikkat çekmek gerekir. 
 
Aynı zamanda bu kibbutz hareketleri, siyasi ve ideolojik çizgiler doğrultusunda kurulmuşlarlardır. Bazı ideolojik farklara rağmen bu yerleşimler sosyalizmin en temel anlayışıyla paylaşımlarda bulunmuştur: ihtiyaçları ölçüsünde birbirine, kabiliyeti ölçüsünde birbirinden. Bu anlayışa göre burada toplu halde yaşayanlar mülkün ve kazancın tamamına sahip oluyordu. Near'ın da belirttiği gibi bu kibbutzimler içinde en demokratik kabul edilenlerden biri EinHarod'dur.[59]
 
Başlıca hedefi yerleşimken, kibbutz hareketi özellikle 1948 Savaşı sırasında en önemli savunma teşkilatlarından biri hâline gelmiştir. 1950'lerde ve 1960'larda, söz konusu hareketin birçok üyesi ülkenin yüksek rütbeli askeri yetkilileri ve ileri gelen siyasetçileri olmuşlardır.[60]
 
Ne var ki bağımsızlık sonrasında kibbutzimin sosyal ve ekonomik yapıları büyük ölçüde değişime uğramıştır. Gan Shmuel örneğinde olduğu gibi, bugün İsrail'de 1930'daki sosyalist ve demokratik ideallerini sürdüren birçok gerçek kibbutzime rastlamanın mümkün olduğu iddia edilmektedir. Başka bir kibbutz olan Hazor ise hala üyelerinin sağlığı, eğitimi ve refahı konusunda ortak sorumluluğunu devam ettirmektedir. Diğer yandan Gesher Haziv de dahil olmak üzere bazı kibbutzlarda orijinal kibbutz ideolojisinin tamamen kaybolduğu öne sürülebilir.[61]
 
Üçüncü Aliya döneminde, göçmenlere özel alanlar tedarik eden İşçi Kooperatifi Moshav Ovdim kurulmuştur. Kibbutz'dakinin aksine bu gibi yerleşimlerde örneğin üyeler ayrı aile birimlerinde yaşarlar; ailelerin kendi evleri olur ve ayrı parsellerde çiftçilik faaliyetlerini yürütürlerdi. İlk kooperatif olan Nahalal 1921 yılında kurulmuştur.[62]   
 
Bir başka sosyalist kurum ise farklı işçi partilerini bir araya toplamak için 1920 yılında kurulan Histadrut (İsrail Diyarındaki İşçi Genel Federasyonu)'tu. Bu federasyon hem bir sendika olarak hizmet etmiş hem de çok sayıda şirket ve fabrikaya sahip olan Hevrat HaOvdim (İşçi Birliği)'i kurmuştur.[63] Dolayısıyla Hisadrut işçiyi temsil ederken, aynı zamanda ülkede en fazla istihdamı sağlayan kuruluşlardan biriydi. Histadrut'un bir başka temel hedefi ise göçmenlere istihdam sağlayarak onların özümsenmesine yardımcı olmaktı. Gelvin'in de belirttiği gibi Histadrut “Yahudi işverenleri sadece kendi üyelerini işe almaya zorlayarak iş piyasasının hacmini düzenlemeyi başarmıştır”.[64] 1930'lu yıllarda göçmenlerin başlıca ekonomik/sosyal kuruluşu hâline gelen Histadrut, aynı zamanda sağlık sigortası, mesleki eğitim sistemi ve bir gençlik hareketini de içine alan birçok sosyal hizmet sağlamıştır.  
 
1920 yılında Asefat Hanivharim (Temsilciler Meclisi) Yahudi göçmenlerin seçilmiş parlamenter meclisi olarak kurulmuş ve 1949 yılında ilk Knesset kurulana kadar faaliyetlerini sürdürmüştür.[66]    
 
Eşitlik ve demokrasiye dayalı İşçi Siyonistler tarafından kurulmuş olan bu kurumlar, İsrail Devleti'nin mihenk taşları olmuştur. Ne var ki 1920'li yıllarda ve sonrasında, liderlerin ulus kurma ve yerleşimlerde özel sektörü koruma gibi öncelikleri ile orta sınıflarla birlikte işbirliği lehine İşçi hareketinin sosyalist ilkelerinin hiçe sayıldığı öne sürülebilir. Ze’ev Sternhell'in de ortaya koyduğu gibi işçi liderler sosyalist ilkeleri “seferberlik efsaneleri” olarak kullanmıştır.[67]
 
Siyasi Partiler
 
İşçi değerleri, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce İkinci Aliya göçmenleri tarafından kurulan iki sosyalist parti içinde temsil edilmiştir. Bu partiler: Poalei Zion ve Hapoel HaTzair'dir.[68] Bu siyasi kuruluşlar 1960'lı yıllara kadar sosyalist öncüler tarafından yönetilmiştir. Itzhak Ben-Zvi ve David Ben-Gurion gibi İsrail'in en önde gelen liderleri de bu partilerdeki aktivistlerdendi.    
 
Borochov'un izinden giden Poale Zion Partisi'nin sol ve sağ kanadı bulunmaktaydı. Ahdut HaAvoda Partisi ise 1919 yılında sağ kanat tarafından kurulmuştur. Poale Zion Partisi'nin sol kanadı ise 1948 yılında Mapam Partisini kurmak üzere HaShomer HaTzair kibbutz hareketi ile birleşmiştir.[69] Hapoel HaTzair 1905 yılında sosyalist eğilimleri olan bir başka Siyonist parti olarak kurulmuştur. Parti, sosyal adalet ve iş gücü gibi sosyalist idealleri desteklerken, Gordon gibi parti liderleri de İbrani/Yahudi kültürünün önemini belirmişlerdir.[70]
 
1930 yılında Ahdut HaAvoda ve Hapoel HaTzair bir araya gelerek tüm ana akım İşçi Siyonizmini içine alan Mapai Partisini (Miflegeth Poalei Eretz Yisrael-İsrail Diyarının İşçi Partisi) kurmuşlardır. Ülkedeki en büyük sol partisi olan Mapai partisi, bağımsızlık öncesi ve sonrasında baskın sosyalist güç hâline gelmiştir.[71] Parti sosyalist bir görüşe sahipken, 1930–1953 ve 1955–1963 yılları arasında parti liderliği yapan Ben-Gurion gibi önde gelen isimler, sosyalist hedeflerine ulaşmak için sosyalist olmayan partilerle birlikte çalışmak zorunda kaldıklarını iddia etmişlerdir. 1965 yılında Mapai Partisi, Ahdut HaAvoda ile ittifak kurmuş ve İşçi İşbirliğinin bir parçası hâline gelmiştir. Aynı yıl içinde Ben-Gurion, Mapai'nin dağılması sonucunda Rafi'yi kurmuştur. Üç yıl sonra ise Mapai, Ahdut HaAvoda ve Rafi birleşerek İsrail İşçi Partisi'ni kurmuşlardır.[72] Önde gelen siyasi isimleri ve taraftarlarıyla Mapai Partisi, 1970'li yıllara kadar İsrail siyasetindeki en etkili siyasi kuruluşlardan biriydi. 
 
Bağımsızlık Sonrası
 
İsrail Devleti kurulduktan sonra İşçi Siyonist hareketi ülkedeki en etkili siyasi hareketlerden biri haline gelmiştir. Ancak devletin, üzerine kurulduğu İşçi Siyonizmi özellikle Altı Gün Savaşı'nın ardından kendini yeni ekonomik ve siyasi koşullara adapte olamamıştır.  
 
Her iki toplumun tüm siyasi hareketlerini etkileyen Arap-İsrail çatışmasının, İşçi Siyonist hareketi söylemini yeniden şekillendirdiği ve dönüştürdüğü ileri sürülebilir. 1967 Savaşı sonrasında, hükümetin Savaş sırasında işgal edilen tüm toprakları elinde tutma çabasını destekleyen Büyük İsrail Hareketi, İşçi Siyonizmi hareketinin bazı tanınmış isimleri tarafından kurulmuştur.[73] Bu arada İsrail İşçi Partisi ise İsrail'in bu topraklardan geri çekilmesi gerektiğini savunmaktaydı. Bu geri çekilme politikası, özellikle de 1990'lı yıllardaki Oslo Barış Süreci'nin ardından İşçi Partisi'nin başlıca ayağı haline gelmişti.[74] Günümüzde ise sosyal demokrat bir parti olarak tanımlanabilecek olan İsrail İşçi Partisi, sosyalist gelenekle olan bağlarını koparmış durumdadır. Sosyalist fikirler yerini önce kapitalist ve neo-liberal ekonomi politikalarına bırakmış ve dış politika konusunda da özellikle Arap-İsrail çatışması İşçi Siyonistlerin bir numaralı gündemi hâline gelmiştir.  
 
Sonuç
 
19. yüzyılın sonlarında Rusya ve Doğu Avrupa'da aşağılanan ve baskıya maruz kalan Yahudiler, bu zulme radikal bir çözüm bulmaya çalışıyorlardı. Bir tür Yahudi milliyetçiliği olan Siyonizm, söz konusu sorunlara çözüm bulma amacıyla bu dönemde ortaya çıkmıştır. Yahudi devletinin kuruluşu Siyonizmin tarihi misyonu hâline gelmiştir.  
 
İkinci Aliya’dan sonra İşçi Siyonizmi Yahudi toplumunun belkemiği hâline gelmiştir. Sosyal adalet ve özgürlük ideallerinin desteklediği bağımsız bir Yahudi devleti fikri, İşçi Siyonizminin öncülerini İsrail Devleti'nin kurucu teşkilatlarının temelini atan sosyal ve siyasi kurumları bir araya getirip kurma konusunda harekete geçirmiştir. Ekonomiye ilişkin sosyalist fikirler, Yahudi iş gücü fikri de dahil olmak üzere İkinci Aliya döneminde şekillenmiştir. Bunlar bölgede kooperatif iş gücünün kurulmasına ve Arap nüfusundan bağımsız bir ekonominin ortaya çıkışına yardımcı olmuşlardır. İlk kibbutz ve moşavim de bu dönemde kurulmuştur. Almanya ve Polonya'dan orta sınıf meslek sahiplerinin göç etmesiyle birlikte toplumsal yapı değişmeye başlasa da, İşçi Siyonizmi bu yıllarda İsrail siyasetindeki hakimiyetini sürdürmeye devam etmiştir. Bağımsızlık öncesi ve sonrası dönemde birçok İsrailli siyasetçi, bürokrat ve üst düzey yetkili, sosyalist düşünceden etkilenmiş İkinci ve Üçüncü Aliya’nın üyeleriydi. Aslında bu durum daha laik, dmeokratik ve eşitlikçi bir ülkenin kurulmasına katkı sağlayacaktı.      
  
Sosyalist kökenini önemsemeyen ve ulus kurma sürecine odaklanan İşçi Siyonizminin büyük bir değişim geçirdiği ileri sürülebilir. Hem ideolojik hem de örgütsel anlamda İsrail'in kurulmasında yapıcı bir rol üstlenen söz konusu hareketin öncüleri hedeflerine ulaşmışlardır. Ancak yeni toplumun sembolü olan sosyalist idealler, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'ndan sonra siyasi etkisini kaybetmiş ve yerini Revizyonist Siyonizme bırakmıştır. Günümüzde İşçi Siyonistler ve diğerleri arasındaki en büyük fikir ayrılığı sosyalist ideallerden ziyade Arap-İsrail çatışmasındaki tutumlarından kaynaklanmaktadır.  
Sonnotlar
 
[1] Stephen Castles, “International Migration at the Beginning of the Twenty-First Century: Global Trends and Issues”, International Social Science Journal, Volume 52, Issue 165, September 2000, sy.271-273.
 
[2] James L. Gelvin, The Israel-Palestine Conflict: One Hundred Years of War, (New York, NY: Cambridge University Press, 2005), sy.68.
 
[3] Benedict Anderson, Imagined Communities: Reflections on the Origin and Spread on Nationalism, (London: Verso, 1991), sy.6.
 
[4] Will Kymlicka and Christine Straehle, “Cosmopolitanism, Nation-States, and Minority Nationalism: A Critical Review of Recent Literature”, European Journal of Philosophy, Volume 7, Issue 1, April 1999, sy 73.
 
[5] Loring M. Danforth, The Macedonian Conflict: Ethnic Nationalism in a Transnational World, (Princeton, N.J.: Princeton University Press, 1995), sy.14.
 
[6] ibid., sy.14.
 
[7] David Engel, Zionism,  (Harlow: Pearson Education Limited, 2009), sy.1.
 
[8] Yulia Zemlinskaya, “Between Militarism and Pacifism: Conscientious Objection and Draft Resistance in Israel”, Central European Journal of International and Security Studies, Volume 2, Issue 1, 2008, sy.17.
 
[9] William Foxwell Albright, et al., Palestine: A Study of Jewish, Arab and British Policies, Esco Foundation, (New Haven: Yale University Press, 1947), Volume 1, sy.43.
 
[10] Kibbutzim (sing. Kibbutz) are collective communities based on agriculture established by the Labor Zionists.
 
[11] Moshavim (sing. Moshav) are cooperative agricultural communities of individual farms established by the Labor Zionists during the Second Aliyah.
 
[12] James L. Gelvin, The Israel-Palestine Conflict, sy.67.
 
[13] Nina Toren, “Return to Zion: Characteristics and Motivations of Returning Emigrants”, Social Forces, Volume 54, No. 3, March 1976, sy.546-558.
 
[14] Mark Tessler, A History of Israeli-Palestinian Conflict, (Bloomington and Indianapolis: Indiana University Press, 1994), sy.23.
 
[15] Old Yishuv refers to the Jewish community that lived in the Land of Israel /Palestine before the Zionist Aliyahs.
 
[16] Bernard Reich, A Brief History of Israel, (New York, Facts on File Inc., 2008), sy.13.
 
[17] The New Yishuv refers to the Jewish community that came to the Land of Israel/Palestine with the immigration waves of the Zionist Aliyahs until the establishment of the State of Israel in 1948.
 
[18] The Russian word pogrom means “to destroy, to attack, to demolish violently”. It usually refers to organized violent attacks against Jews in the Russian Empire in the 19th and 20th centuries.
 
[19] Bernard Reich, A Brief History of Israel, sy.14.
 
[20] ibid., pp.14-15, Mark Tessler, A History of Israeli-Palestinian Conflict, sy.60.
 
[21] Mark Tessler, A History of Israeli-Palestinian Conflict, sy.61.
 
[22] HaShomer was crucial in Zionist movement because after 1920 its members established the Haganah that was the main component of the Israel Defense Forces after the establishment of the State Israel in 1948.
 
[23] Mark Tessler, A History of Israeli-Palestinian Conflict, sy. 67-68.
 
[24] Balfour Declaration of 1917, http://avalon.law.yale.edu/20th_century/balfour.asp.
 
 
[25] Leslie Stein, Hope Fulfilled: The Rise of Modern Israel, (Westport: Preager, 2003), sy.196.
 
[26] Martin Kloke, “The Development of Zionism Until the Founding of the State of Israel”, European History Online, http://www.ieg-ego.eu/en/threads/transnational-movements-and-organisations/international-organisations-and-congresses/martin-kloke-the-development-of-zionism-until-the-founding-of-the-state-of-israel-1914-1948.
 
[27] British White Paper of 1939, http://avalon.law.yale.edu/20th_century/brwh1939.asp.
 
[28] Dalia Ofer, Escaping the Holocaust: Illegal Immigration to the Land of Israel 1934-1944, (New York, Oxford: Oxford University Press, 1990), sy.7.
 
[29] Dalia Ofer, “Holocaust Survivors as Immigrants: The Case of Israel and the Cyprus Detainees”, Modern Judaism, Volume 16, No. 1, February 1996, sy.1-2.
 
[30] UN General Assembly, A/RES/181(II), 29 November 1947, Resolution 181 (II). Future government of Palestine, http://domino.un.org/unispal.nsf/0/7f0af2bd897689b785256c330061d253.
 
[31] The Law of Return 5710 (1950), http://www.knesset.gov.il/laws/special/eng/return.htm.
 
[32] Law of Return (Amendment No. 2) 5730 (1970), http://www.knesset.gov.il/laws/special/eng/return.htm.
 
[33] Ivan Frank, “Where Would Israel be without Its Democratic–Socialist Roots?”, The Jewish Chronicle, 19 January 2010, http://www.thejewishchronicle.net/view/full_story/5171784/article-Where-would-Israel-be-without-its-democratic–socialist-roots.
 
[34] Gerald M. Adler, The Israeli-Palestinian Conflict, 1860-2006: Legal Aspects in a Historical and Political Context, August 2008, http://www.arab-israel-legal-issues.com/.
 
[35] Moses Hess, Rome and Jerusalem: A Study in Jewish Nationalism, (Translated by Meyer Waxman), (New York: Bloch Publishing Company, 1918).
 
[36] Ber Borochov, Nationalism and Class Struggle: Selected Writings, (New York: Poalei Zion of America, 1937), sy.59.
 
[37] Ami Isserof, “Ber Borochov: The Economic Development of the Jewish People 1916”, http://www.zionismontheweb.org/ber_borochov_Economic_Development.htm.
 
[38] Ami Isserof, “Ber Borochov: Eretz Yisrael in our Program and Tactics 1917”, http://www.zionismontheweb.org/ber_borochov_Eretz_Yisrael.htm.
 
[39] Aaron David Gordon, “People and Labor (1911)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philedelphia: Jewish Publication Society, 1997), sy.372-374.
 
[40] Aaron David Gordon, “Our Tasks Ahead (1920)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philedelphia: Jewish Publication Society, 1997), sy.381-382.
 
[41] David Ben-Gurion, “The Imperatives of the Jewish Revolution (1944)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philedelphia: Jewish Publication Society, 1997), sy.606-619.
 
[42] Ruben Schindler, “The Pioneering Ideology and the Roots of Social Welfare in the Pre-State Period of Israel”, Journal of Jewish Communal Service, Issue 52, No. 4, 1976, sy 385.
 
[43] a.g.e.., sy 385.
 
[44] Shabtai Teveth, Ben-Gurion and the Palestinian Arabs:
From Peace to War, (London: Oxford University Press, 1985), sy.140.
 
[45] Zeev Sternhell, The Founding Myths of Israel: Nationalism, Socialism, and the Making of the Jewish State, (Princeton University Press, 1998), sy.74.
 
[46] Zachary Lockman, “Land, Labor and the Logic of Zionism: A Critical Engagement with Gershon Shafir”, Settler Colonial Studies, Volume 2, No. 1, 2012, sy 12.
 
[47] Simha Flapan, Zionism and the Palestinians, (New York : Barnes & Noble Book, 1979), sy.199.
 
[48] Itamar Even-Zohar, “The Emergence of a Native Hebrew Culture in Palestine, 1882-1948”, in Yehuda Reinharz and Anita Shapira (eds.),  Essential Papers on Zionism, (New York: New York University Press, 1996), sy.727-729.
 
[49] David Ben-Gurion, Rebirth and Destiny of Israel, (London: Thomas Yoseloff Ltd., 1959),  sy 14.
 
[50] Anita Shapira, Land and Power: The Zionist Resort to Force, 1881-1948, (Stanford, California: Stanford University Press, 1992), p.64.
 
[51] The Hebrew word Goyim (sing. Goy) means “nations”  used to refer to non-Jews.
 
[52] Quoted from Gershon Shafir, Land, Labor and the Origins of the Israeli-Palestinian Conflict, 1882–1914, (Berkeley and Los Angeles: University of California Press, 1996), sy.79.
 
[53] Aaron David Gordon, “People and Labour(1911)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philedelphia: Jewish Publication Society, 1997), sy.373.
 
[54] Gershon Shafir, Land, Labor and the Origins of the Israeli-Palestinian Conflict, sy.75.
 
[55] Zachary Lockman, Comrades and Enemies Arab and Jewish Workers in Palestine, 1906–1948, (Berkeley, Los Angeles, London: University of California Press, 1996), sy.209.
 
[56] Official Records of the Second Session of the General Assembly, Supplement No. 11, United Nations Special Committee on Palestine Report to the General Assembly, Volume 1, Lake Success, New York, 1947, http://unispal.un.org/UNISPAL.NSF/0/07175DE9FA2DE563852568D3006E10F3.
 
[57] Zachary Lockman, Comrades and Enemies Arab and Jewish Workers in Palestine, 1906–1948, sy.121.
 
[58] Mitchell Cohen, Zion and State: Nation, Class and the Shaping of Modern Israel, (New York: Columbia University Press, 1992), sy.112.
 
[59] Mark Tessler, A History of Israeli-Palestinian Conflict, sy.64.
 
[60] Henry Near, The Kibbutz Movement: A History, Volume 1: Origins and Growth, 1909-1939
, (London/Portland, Oregon: Vallentine Mitchell, 1997), sy.136-148.
 
[61] Kevin Avruch, “Kibbutz and Moshav”, in Helen Chapin Metz (ed.), Israel : A Country Study, (Washington D.C.: Federal Research Division, 1990).
 
[62] Jo-Ann Mort and Gary Brenner, Our Hearts Invented a Place: Can Kibbutzim Survive in Today’s Israel?, (Ithaca: Cornell University Press, 2003), sy.50-61.
 
[63] Kevin Avruch, “Kibbutz and Moshav”, in Helen Chapin Metz (ed.), Israel : A Country Study, (Washington D.C.: Federal Research Division, 1990).
 
[64] Mitchell Cohen, Zion and State: Nation, Class and the Shaping of Modern Israel, sy .111.
 
[65] James L. Gelvin, The Israel-Palestine Conflict: One Hundred Years of War, sy.68.
 
[66] Rafael Medoff  and Chaim I. Waxman, The A to Z of Zionism, (Lanham: Scarecrowpress Inc., 2008), sy.30.
 
[67] Zeev Sternhell, The Founding Myths of Israel: Nationalism, Socialism, and the Making of the Jewish State, , sy.240.
 
[68] Itzhak Kerstein, The Conflict Between National and International Ideas in the Kibbutz Movement, Unpublished Ph.D. Dissertation, (Ottawa, Canada: University of Ottawa, 1967), sy.54-55.
 
[69] ag.e.., sy..98-99.
 
[70] Spencer C. Tucker (ed.), The Encyclopedia of the Arab-Israeli Conflict, Volume One, (Santa Barbara, California: ABC CLIO, Inc., 2008), sy.422-423.
 
[71] Itzhak Kerstein, The Conflict Between National and International Ideas in the Kibbutz Movement, sy.111.
 
[72] Clive Jones and Emma Murphy, Israel: Challenges to Identity, Democracy and the State, (London, New York: Routledge, 2002), sy.36.
 
[73] Tamar S. Hermann, The Israeli Peace Movement: A Shattered Dream, (Cambridge, New York: Cambridge University Press, 2009), sy.79.
 
[74] a.g.e.., p.122-126, Clive Jones and Emma Murphy, Israel: Challenges to Identity, Democracy and the State, sy.36.
 
 
Kaynakça
 
Adler, Gerald M., The Israeli-Palestinian Conflict, 1860-2006: Legal Aspects in a Historical and Political Context, August 2008, http://www.arab-israel-legal-issues.com/.
 
Albright, William Foxwell et al., Palestine: A Study of Jewish, Arab and British Policies, Volume 1, Esco Foundation, (New Haven: Yale University Press, 1947).
 
Anderson, Benedict, Imagined Communities: Reflections on the Origin and Spread of Nationalism, (London: Verso, 1991).
 
Avruch, Kevin, “Kibbutz and Moshav”, in Helen Chapin Metz (ed.), Israel: A Country Study, (Washington D.C.: Federal Research Division, 1990).
 
Balfour Declaration of 1917, http://avalon.law.yale.edu/20th_century/balfour.asp.
 
Ben-Gurion, David, “The Imperatives of the Jewish Revolution (1944)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philadelphia: Jewish Publication Society, 1997).
 
Ben-Gurion, David, Rebirth and Destiny of Israel, (London: Thomas Yoseloff Ltd., 1959).
 
Borochov, Ber,  Nationalism and Class Struggle: Selected Writings, (New York: Poalei Zion of America, 1937).
 
British White Paper of 1939, http://avalon.law.yale.edu/20th_century/brwh1939.asp.
 
Castles, Stephen,“International Migration at the Beginning of the Twenty-First Century: Global Trends and Issues”, International Social Science Journal, Volume 52, Issue 165,  September 2000.
 
Cohen, Mitchell, Zion and State: Nation, Class and the Shaping of Modern Israel, (New York: Columbia University Press, 1992).
 
Danforth, Loring M., The Macedonian Conflict: Ethnic Nationalism in a Transnational World, (Princeton, N.J.: Princeton University Press, 1995).
 
Engel, David, Zionism,  (Harlow: Pearson Education Limited, 2009).
Even-Zohar, Itamar, “The Emergence of a Native Hebrew Culture in Palestine, 1882-1948”, in Reinharz, Yehuda and Shapira, Anita (eds.),  Essential Papers on Zionism, (New York: New York University Press, 1996).
 
Flapan, Simha, Zionism and the Palestinians, (New York : Barnes & Noble Book, 1979).
 
Frank, Ivan,“Where Would Israel be without Its Democratic–Socialist Roots?”, The Jewish Chronicle, 19 January 2010, http://www.thejewishchronicle.net/view/full_story/5171784/article-Where-would-Israel-be-without-its-democratic–socialist-roots.
 
Gelvin, James L., The Israel-Palestine Conflict: One Hundred Years of War, (New York, NY: Cambridge University Press, 2005).
 
Gordon, Aaron David, “Our Tasks Ahead (1920)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philedelphia: Jewish Publication Society, 1997).
 
_________________, “People and Labor (1911)”, in Arthur Hertzberg, The Zionist Idea, (Philedelphia: Jewish Publication Society, 1997).
 
Hermann, Tamar S.,The Israeli Peace Movement: A Shattered Dream, (Cambridge, New York: Cambridge University Press, 2009).
 
Hess, Moses, Rome and Jerusalem: A Study in Jewish Nationalism, (Translated by Meyer Waxman), (New York: Bloch Publishing Company, 1918).
 
Isserof, Ami,“Ber Borochov: Eretz Yisrael in our Program and Tactics 1917”, http://www.zionismontheweb.org/ber_borochov_Eretz_Yisrael.htm.
 
_______, “Ber Borochov:The Economic Development of the Jewish People 1916”, http://www.zionismontheweb.org/ber_borochov_Economic_Development.htm.
 
Jones, Clive and Emma Murphy, Israel: Challenges to Identity Democracy and the State, (London, New York: Routledge, 2002).
 
Kerstein, Itzhak, The Conflict Between National and International Ideas in the Kibbutz Movement, Unpublished Ph.D. Dissertation, (Ottawa, Canada: University of Ottawa, 1967).
 
Kloke, Martin, “The Development of Zionism Until the Founding of the State of Israel”, European History Online, http://www.ieg-ego.eu/en/threads/transnational-movements-and-organisations/international-organisations-and-congresses/martin-kloke-the-development-of-zionism-until-the-founding-of-the-state-of-israel-1914-1948.
Kymlicka, Will and Christine Straehle,  “Cosmopolitanism, Nation-States, and Minority Nationalism: A Critical Review of Recent Literature”, European Journal of Philosophy, Volume 7, Issue 1,  April 1999.
 
Law of Return (Amendment No. 2) 5730 (1970), http://www.knesset.gov.il/laws/special/eng/return.htm.
 
Lockman, Zachary, “Land, Labor and the Logic of Zionism: A Critical Engagement with Gershon Shafir”, Settler Colonial Studies, Volume 2, No. 1, 2012.
 
_____________, Comrades and Enemies Arab and Jewish Workers in Palestine,