İSEDAK Ekonomi Zirvesi’nin Ardından

Bayram Sinkaya, ODTÜ Araştırma Görevlisi, ORSAM Ortadoğu Danışmanı
Türkiye, son yıllarda Ortadoğu politikasında artan hareketliliğe paralel olarak 5-9 Kasım 2009 tarihlerinde “ISEDAK Ekonomi Zirvesi”ne ev sahipliği yapmıştır. Darfur’da meydana gelen olaylardan dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin hakkında tutuklama kararı verdiği Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in Zirve’ye katılması ihtimaline ilişkin tartışmaların gölgesinde başlayan Zirve’de, İslam ülkeleri arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusu tartışılmıştır.   Türkiye 1984 yılından beri İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) bünyesinde bulunan Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) Başkanlığını yapmaktadır ve her yıl Kasım ayında, İstanbul’da, bakanlar düzeyinde toplantı yapılmaktadır. Ancak bu yıl bakanlar düzeyinde yapılan toplantıya ilave olarak İSEDAK’ın faaliyete geçişinin 25. yılı münasebetiyle bugüne kadar yapılan çalışmaları değerlendirmek ve ileriye yönelik politikaları belirlenmek amacıyla İKT üyesi tüm ülkelerin devlet başkanlarının davetli olduğu Ekonomi Zirvesi düzenlenmiştir. İSEDAK Başkanı ünvanıyla Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin 2014 yılında yapılması beklenen İKT Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ni düzenlemeye talip olduğunu belirterek üye ülkelerin desteklerini istemiştir.   1981’de kurulduğu halde ancak 1984 yılı başında Kazablanka’da düzenlenen 4. İKT Zirvesi’nde Türkiye’nin başkanlığı üstlenmesiyle faaliyetlerine başlayan İSEDAK’ın görevi İKT üyesi ülkeler arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesidir. ISEDAK’ın İKT tarafından belirlenen öncelikli çalışma alanları ticaret, sanayi, gıda güvenliği, tarımsal kalkınma, ulaştırma ve haberleşme ile enerjidir. İSEDAK faaliyetlerini etkinleştirmek amacıyla 2005 yılında Mekke’de “10 Yıllık Eylem Planı”nın kabul edilmesinden sonra ekonomik işbirliği ve kalkınma konularının İSEDAK'ın gündeminde öncelikli yer etmeye başlamıştır. Eylem Planı’nda İKT üyesi ülkelerin toplam dış ticaret hacminde İKT içi ticaretin oranının 2015 yılına kadar yüzde 20’ye çıkarılması hedeflenmiştir.   Ekonomi Zirvesi sırasında da bu başlıklar öne çıkmıştır. Zirvenin ardından yayınlanan ‘İstanbul Bildirisi’nde “İKT içi ticaretin artırılması hedefi doğrultusunda ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki taahhüt” tekrar edilmiştir. Bu amaçla, “ileriye dönük olarak ticaretin serbestleştirilmesi ve ülkelerin sermaye piyasası kurumları arasında finansal işbirliğinin sağlanması, özel sektör arasında doğrudan yatırım ve ortaklığın artırılması ve yoksulluğun azaltılmasına yönelik olarak çabaların yoğunlaştırılması” konuları üzerinde durulmuştur. Ayrıca, küresel iklim değişikliğine yönelik işbirliğinin artırılması, ortak mesleki eğitim projesinin uygulanması, enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve verimli kullanımının sağlanması hususlarında görüş birliğine varılmıştır.   İKT üyeleri arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin artırılması için özel sektörün teşvik edilmesi çerçevesinde Zirve’nin hemen öncesinde 5–6 Kasım’da DPT, Dış Ticaret Müsteşarlığı, TOBB ve MÜSİAD işbirliğiyle İSEDAK İş Forumu düzenlemiştir. İş Forumu kapsamında İKT kuruluşlarının temsilcileri, üye ülkelerden finans kuruluşları, oda başkanları, İş Konseyleri başkanları bir araya gelerek İKT ülkeleri arasında ticari ve ekonomik işbirliğinin gelişmesine ve ekonomik sorunların çözümlerine yönelik önerileri kapsayan bir bildiri yayınlamıştır. Çözüm önerileri arasında üye ülkeler arasında serbest ticaret anlaşmalarının teşvik edilmesi; finans kuruluşları arasında işbirliği; özellikle gıda konusunda ortak (helal) standartların belirlenmesi; enerjide işbirliği yapılması gibi konular öne çıkmıştır. Bu bağlamda en çok önem atfedilen hususlardan birisi İKT üyeleri arasında tercihli ticaret sisteminin uygulamaya konulmasıdır. 2009 yılında uygulamaya girmesi hedeflenen bu sistem dört ülkenin daha onayına ihtiyaç duyduğu için henüz uygulama aşamasına gelmemiştir.   Bütün bu çalışmalara karşılık İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin oldukça yavaş ilerlediği görülmektedir. Bütün İKT liderleri davetli olduğu halde Ekonomi Zirvesi’ne üst düzey katılımın – 57 üye ülkeden sadece 20’si Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcı veya Başbakan düzeyinde katılmıştır – oldukça düşük olması, bu konuda ilerleme kaydedilmesinin zor olduğunu göstermektedir. Keza, İKT üyeleri arasında tercihli ticaret sisteminin temelleri 1990 yılında atılmış olmasına rağmen, ilgili protokollerin sadece 10 ülkede onaylanması yeterli olduğu halde bu şart hala sağlanamadığı için uygulamaya geçilememiştir.   Bununla birlikte İKT çerçevesinde işbirliği çalışmalarının Türkiye ve İran başta olmak üzere Ortadoğu’da yoğunlaştığı dikkat çekmektedir. Zirve’ye Afganistan, Irak, Iran, Suriye, Ürdün, Filistin ve Kuveyt’den üst düzeyde katılım gerçekleşmiş olması bu tespiti doğrulamaktadır. Nitekim Cumhurbaşkanı Gül, Zirve’nin açılış konuşmasında son zamanlarda Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri ile kurduğu iyi ilişkilere dikkat çekmiş ve “İSEDAK üyesi ülkelerin de desteğiyle Mezopotamya havzasını bir ortak istikrar ve refah alanı haline getirme hususunda kararlıyız” diyerek işbirliği alanı olarak Ortadoğu’nun merkeziliğine işaret etmiştir. Zirve’nin ardından çekilen hatıra fotoğrafının merkezinde Cumhurbaşkanı Gül’ün İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile birlikte görüntülenmeleri bu gerçeğin bir yansımasıdır.   İSEDAK Ekonomi Zirvesi’nin kazanımları ve eksiklikleri bir tarafa Türkiye bu zirveye ev sahipliği yaparak hem İslam dünyasındaki yerini biraz daha güçlendirmiş hem de bölge diplomasisine katkıda bulunmuştur. Cumhurbaşkanı Gül, Zirve öncesinde Ahmedinecad, Esad ve Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile ayrı ayrı görüşmüş, daha sonra bu liderleri özel bir toplantıda bir araya getirmiştir. Yine Zirve çerçevesinde Çırağan Sarayı’nda “Afganistan'ın İSEDAK katılımcısı komşularıyla gayri resmi istişare toplantısı” yapılmış ve Afganistan’da yeniden Cumhurbaşkanı olan Karzai’ye destek verilmiştir. Zirve sırasında İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad da Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ve Karzai ile görüşmeler yaparak ikili ilişkiler ve bölge meseleleri hususunda görüş alışverişinde bulunmuştur. Ahmedinecad, Başbakan Erdoğan ile de bir araya gelerek İSEDAK, bölgesel sorunlar, İran-Türkiye ilişkileri ve İran’ın nükleer programı konularında görüşmüştür.