Analiz

Libya Savaşı, Uluslararası Müdahale ve Türkiye

*Libya’ya yönelik askeri operasyonda tartışılan konuların başında askeri müdahalenin hedefinin net çizilmeyişi, uçuşa yasak bölge uygulamasının sınırlandırılması ve Kaddafi yönetimine yönelik alınacak kararlardaki belirsizlikler bulunmaktadır.

* Askeri müdahalenin ilk başarısı Kaddafi’ye bağlı birliklerin muhaliflerin ve Ulusal Konseyin merkezi olan Bingazi’de saldırı pozisyonundan savunma pozisyonuna çekilmeye zorlanmasıyla elde edilmiştir. Bu noktada Fransa, İngiltere ve ABD’nin ilk saldırılarının istenilen amacın elde edilmesine imkan verdiği görülmüştür.

*Kaddafi’nin savaş ve direniş çağrısına rağmen askeri teknoloji olarak savaşı sürdürebilecek güçte olmadığı ve bunun bir süre sonra iktidarın daha da zayıflamasına yol açarak Kaddafi’nin rejiminin çökmesine yol açabileceği tartışması yapılmaktadır.

*İç savaşta muhaliflerin yeniden psikolojik zafer elde ettikleri görülmektedir. Muhaliflerin bunu siyasal ve askeri bir zafere dönüştürmek için daha koordineli ve daha etkili operasyonlara yönelecekleri açıktır.

*Savaşın uzun bir süreye yayılması ve daha fazla sivil kayıpların yaşanması Arap ve Müslüman kamuoyunun yanı sıra askeri müdahalede bulunan ülkelerin kamuoylarının da savaşa verdiği destekte bir azalmaya yol açabilir. 

*Olası bir kara operasyonunun gündeme gelmeyeceği düşünülmekle birlikte daha sonraki dönemlerde çatışmaların sonlandırılması için muhalif gruplarla birlikte sınırlı oranda kara birliklerinin Libya’ya gönderilmesi için bazı ülkelerin harekete geçmesi sorun oluşturabilir.

* Türkiye, tüm Libya topraklarında bir uçuşa yasak bölge uygulaması yerine muhalif grupların etkili olduğu bölgelerin korunmasını içeren bir uçuşa yasak bölgenin uygulanmasını sağlamaya çalışarak bu bölgede sürdürülecek operasyonlarda yer almasının daha iyi olacağını öngörmektedir.

*İnsani ve lojistik destek verilmesi NATO’daki sorumlulukların sürdürülmesi için gerekli olmakla birlikte doğrudan rejime bağlı bölgelerde düzenlenecek saldırılara katılmasının ilerleyen dönemlerde Türkiye-Libya ilişkilerinde sorun yaratabileceğini düşünülmektedir.
Ancak, muhaliflerin desteklenmemesi de aynı sorunların yaşanmasına yol açacaktır.

*Muhaliflerin yönetime gelmesinden sonra Türkiye ile olan ilişkileri gözden geçirmek istemesi durumunda Ankara’nın Libya politikasında geriye dönülmez bir süreç başlayabilir. Dolayısıyla Ankara’nın süreci yakından takip etmesi ve hem muhaliflerin hem de rejime bağlı olan kabilelerin desteğini arkasına alacak politikalar üretmesi gerekmektedir.