Mısır'da Değişim Sürecinin İstikrarı: Mübarek'in Görevde Kalması mı? İstifa Etmesi mi?

Doç. Dr. Veysel Ayhan, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniv U.İ.B.
Mısır’da Devlet BaşkanYardımcısı Ömer Süleyman liderliğinde başlayan muhalefetle görüşmelerin temelinde Mısır’daki siyasal ve anayasal değişimin nasıl olacağı tartışılmaktadır. Rejim karşıtı sokak gösterilerini 28 Ocak’tan itibaren destekleyen Müslüman Kardeşler’in kendisine yapılan diyalog çağrılarına olumlu cevap vermesi ve 6 Şubat Pazar günü de Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman ile bir görüşme gerçekleştirmesi hem Mısır’daki muhalefet grupları hem de uluslararası kamuoyunda beklenmeyen bir etki yaratmıştır. Çünkü, Müslüman Kardeşler daha gösterilin başında Mübarek istifa etmeyene kadar iktidar güçleriyle herhangi bir diyalog içine girmeyeceklerini açıklamışlardı. Aynı şartları El Baradey’de öne sürmesine karşın bu grupta Ömer Süleyman’la görüşmelere başlamıştır. Dolayısıyla sürecin diyalog yönünde gelişme göstermesindeki temel etkenin esasında Mübarek’in istifası durumunda yaşanacak Anayasal durumun hem iktidarı hem de muhalefeti tatmin etmeyecek olmasından kaynaklandığı görülmektedir.      Mübarek’in Yokluğu veya İstifası Sonrası Yetki Devri    Muhalefetin yoğun bir şekilde dile getirmesine rağmen Mübarek’in bugün istifa etmesi Mısır’daki değişim sürecinin sağlıksız bir şekilde yaşanmasına yol açabilir. Çünkü, Tunus’taki değişim sürecine bakıldığında sürecin sağlıklı işlemediği ve Zeynel bin Ali’nin ülkeyi terk etmesine rağmen iktidar yapısının belirlenmesinde ciddi sorunlar yaşandığı görülmektedir. Öte yandan geçiş sürecinin nasıl olacağı yönünde yasal düzenlemelerin tamamlanmadan önce Mübarek’in istifası durumunda ülkenin ciddi sorunlarla karşı karşıya kalması muhtemeldir. Bu durum Müslüman Kardeşler başta olmak üzere diğer bazı muhalif grupların ve siyasal partilerin geçiş sürecine yönelik olarak neden Ömer Süleyman ile görüşmelere başladığının anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.    Halen yürürlükte olan Mısır Anayasasının Devlet Başkanlığı ile ilgili 82. ve 84. Maddelerine bakıldığında bugün Mısır’da yaşanan diyalog süreci daha iyi anlaşılmaktadır. 82. Maddede Devlet Başkanının geçici bir süre için görevini yerine getirememesi durumunda yetkilerinin en fazla 60 gün içinde seçim yapılana kadar Devlet Başkanı Yardımcısının eline geçeceği belirtilmektedir. 84. Maddede ise Devlet Başkanının görevden herhangi bir şekilde sürekli ayrılması (ölümü, istifası, Meclis tarafından suçlu bulunması vs durumlarında) durumunda ise Devlet Başkanlığı yetkilerinin geçici bir süre için Millet Meclisi Başkanı tarafından yürütüleceği yazılmaktadır. Millet Meclisinin fesh edilmiş olması durumunda ise Devlet Başkanlığı yetkileri bu kez geçici bir sure için Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkanı’na geçer. Tüm bu şartların herhangi birinin ortaya çıkması durumunda ülkenin 60 gün içinde seçimlere gitmesi gerekmektedir. Ancak 85. maddeye yetki devrini biraz daha karmaşık hale getirmektedir. Buna göre şayet Millet Meclisi üyelerinin üçte biri tarafından Devlet Başkanı vatana ihanet veya kriminal bir suçlama ile karşı karşıya kalırsa soruşturma esnasının sürdüğü bir dönemde yetkiler Devlet Başkanı Yardımcısı’na geçer; suçlu bulunması durumunda ise Meclis Başkanına geçer. Her iki durumda da 60 günlük seçim süreci başlatılır.    Her ne kadar Mübarek’in geçici veya sürekli olarak görevden ayrılması durumunda sürecin nasıl işleyeceği açıkça belirtilmişse de, Mübarek’in yerine geçici olarak geçecek kişilerin hukuksal olarak kısıtlı yetkilere sahip olacağı belirtilmektedir. Söz konusu kişilerin, parlamentoyu fesh etme, Anayasa değişiklik teklifinde bulunma, hükümeti görevden alma gibi yetkileri olmayacaktır. Dolayısıyla Mübarek istifa veya herhangi bir şekilde geçici bir süreliğine görevi yerine getiremeyeceğine dair bir koşulun oluşması durumunda Mısır Anayasasına istinaden Anayasa’da herhangi bir değişik yapılamayacağı gibi olası 2011 yılındaki bir seçimde de en çok eleştiri alan 76. Maddeye istinaden seçimlere gidilecektir. Bu durumda da Mısır Millet Meclisinin geleneğine bakıldığında Devlet Başkan Yardımcısını Devlet Başkanlığı seçimlerinde aday gösterdiği görülmektedir. Hem Enver Sedat hem de Hüsnü Mübarek Devlet Başkan Yardımcısı iken Millet Meclisi tarafından Devlet Başkanlığın aday gösterilmişlerdi.   Mübarek’in İstifası Durumunda Yeni Cumhurbaşkanlığı Seçimi Krizi    Mübarek ile ilgili tüm tartışmaların odağında 2011 Eylülündeki seçimlere mevcut Anayasa ile mi gidileceği yoksa yeni bir Anayasa veya bazı maddelerinin değiştirildiği bir anayasa ile mi gelmektedir. Eğer mevcut Anayasa seçimlere gidilirse ortaya çıkacak durumun muhalefet gruplarını tatmin etmeyeceği ve ülkeyi yeniden bir şiddet sarmalının içine iteceği açıktır.    Bu bağlamda 2005 ve 2007 yılında kısmı olarak değiştirilen Mısır Anayasasına göre Cumhurbaşkanı seçimlerinde partilerin aday göstermesi ve bağımsız adayların seçime girmesi oldukça güçleşmiştir. Bu kapsamda 76. Maddeye göre bir partinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermesi için seçimlerden 5 yıl önce kurulmuş olması; aday olan kişinin en az 1 yıl partinin üst düzey liderlik konumunda temsil edilmesi; Millet Meclisi ve Şura Meclisi’nde %3’lük bir oranda temsil hakkının bulunması; ya da Millet Meclisinde veya Şura Konseyi'nde %6 oranın temsil edilmesi gerekmektedir. 2010 yılında yapılan seçimler dikkate alındığında iktidar partisi dışında bu özelliklere sahip bir partinin olmadığı görülmektedir.    Diğer yandan bağımsız adaylar için ise daha da sınırlayıcı şartlar getirilmiştir. Buna göre bir kişinin bağımsız aday olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılması için 76. Maddede öngörüldüğü üzere Millet Meclisinden 65, Şura Meclisinden 25 ve coğrafik dağılım şartına uygun olarak 14 vilayetten toplam 140 seçilmiş yerel meclis üyesinin desteğini alması gerekmektedir. Bu durumda da iktidardaki Ulusal Demokrat Partisi dışında bağımsız aday gösterebilecek bir partinin olmadığı görülmektedir. En son 2010 yılında yapılan Şura ve Millet Meclisi seçimlerinin ardından Ulusal Demokrat Partisi muhalefetin aday göstermesini hukuksal olarak da engellemeyi başarmıştı. 508 sandalye için  Aralık ayında gerçekleşen seçimlerde iktidar partisi 440 sandalye kazanmıştı. Haziran 2010’daki 88 aday için yapğılan Şura Meclisi seçimlerinde ise iktidar partisi 80 saldalye kazanmıştı. Diğer yandan 264 kişiden oluşan Şura Meclisi’nin ise üçte biri doğrudan Devlet Başkanı tarafından atandığını da belirtmekte yarar vardır.    Ayrıca her ne kadar 2. Maddede Devletin dini İslam’dır dese de 2007’de 5. maddede yapılan değişiklikle din, ırk ve cinsiyet ayrımcılığına dayanan partilerin kurulması yasaklanmıştır. Söz konusu yasa ile Müslüman Kardeşlerin siyasal sürece katılımı tamamen engellenmek istenmiştir.    Dolayısıyla halen yürürlükteki Mısır Anayasası değiştirilmeden Mübarek’in istifası sürecin daha da sorunlu olarak yaşanmasına yol açabilir. Ancak bu noktada da Mübarek adına yetki kullanacak kesimlerin süreci kendi amaçları doğrultusunda yönlendirme girişimlerine dikkat çekmek gerekecektir. Ancak Mübarek’in yokluğu Anayasa değişliğini de imkansız hale getirecektir. Dolayısıyla bir anlamda Anayasal değişiklik Mübarek’in görevde kalmasını da zorunlu kılmaktadır. Aksi durumda seçimlere eski yasalarla gitmek zorunda kalınacak o zaman Millet Meclisi’nin eski geleneğine bir kez daha bağlı kalarak Devlet Başkanı Yardımcısı 2011 seçimlerinde aday göstereceği ileri sürülebilir.