Haftalık Ortadoğu Gündemi

Ortadoğu Gündemi: 10-16 Mayıs 2021

Ortadoğu, dünyanın en dinamik gündemine sahip bölgelerinden biri olarak ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla bölgeyi anlamak, söz konusu gelişmelerin aktif olarak takip edilmesini gerektirmektedir. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM), uzmanlaşmış departmanları aracılığıyla bölgedeki siyasal, sosyal, ekonomik ve askerî gündemi, diplomasi trafiğini yakından izlemekte; bunları alanlarına hâkim araştırmacıları aracılığıyla görüş, analiz ve raporlara dönüştürerek ilgililerinin bilgisine sunmaktadır. Bu bağlamda, Ortadoğu’da meydana gelen önemli gelişmeler, “Ortadoğu Gündemi” başlığı altında haftalık olarak okuyucuyla paylaşılmaktadır.

SURİYE GÜNDEMİ
Uluslararası Gündemde Suriye

Uluslararası Arapça bir gazetenin G7 zirvesinde Şam ile normalleşmenin doğrudan eleştirilmediği haberi üzerine ABD Dışişleri Bakanlığından açıklama geldi. Washington, Suriye rejiminin son on yılda işlediği insanlık dışı suçlara dayanarak normalleşmeyi reddettiğini yineledi. Yeni yönetimin Suriye krizine müdahalede özensizliği sorulduğunda ABD’nin tutumunun BM siyasi sürecine verdiği destek üzerinden net anlaşılabileceği söylendi.[1] 

Türkiye Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay iline ziyareti sırasında sınır boyunca ve ötesinde görev yapan birliklerin komutanlarıyla video konferans gerçekleştirdi. Akar, bölgenin zor bir dönemden geçtiğini ancak Türkiye'nin proaktif hareket ederek gerekli önlemleri aldığını ve barış ve güvenliği sağlamak için kararlı olduklarını belirtti.[2]

Suriye Rejimi
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Suriye'nin Halep kentinde faaliyet gösterecek İran Başkonsolosluğunun açılacağını duyurdu. Resmî temaslarda bulunmak üzere Suriye'nin başkenti Şam'a giden Zarif, Beşar Esad ve Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile görüştü. Mikdad ile görüşmesinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Zarif, ikili ilişkiler, bölgedeki gelişmeler ve İsrail'in Filistin'deki saldırılarını ele aldıklarını söyledi.[3] Ayrıca Zarif, Suudi Arabistan ile yeniden ilişki kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Açıklamada bulunan Mikdad ise Suriye ve İran’ın uzun zamandır Arap ve İslam ülkelerinin bakış açılarını birbirine yaklaştırmak için çalıştıklarını belirtti.[4] Önceki günlerde Suudi Arabistan’dan bir heyetin Şam’a giderek Esad ile bir araya geldiği ve iki tarafın ilişkileri normalleştirme konusunda anlaştığı ilan edilmişti. Varılan anlaşmanın ilk adımı olarak Riyad’ın, Ramazan Bayramı'ndan sonra Şam’daki büyükelçiliğini açacağı gündeme geldi.

Rus askerî yetkililerine göre Rusya, Suriye'nin Tartus Limanı’ndaki donanma üssünü genişletme çalışmaları yürütüyor ve limanın gemi onarım tesislerini güçlendirmek için bir yüzer iskele inşa etmeyi planlıyor. Rusya’nın bu hamlesi, ordunun Hmeymim Hava Üssü’ndeki pistlerden birini genişleterek Doğu Akdeniz'deki askerî varlığına eklemesinden yalnızca birkaç hafta sonra geldi. TASS haber ajansının askerî yetkililere dayandırdığı haberine göre, yüzer iskelenin önümüzdeki yıl tamamlanması planlanıyor. Batılı askerî yetkililere göre Tartus üssündeki onarım tesislerinin iyileştirilmesi, Rus donanmasının bakım için Karadeniz'deki tesislerine gemi göndermek zorunda kalmasını önleyecektir.[5]

Fırat’ın Doğusu
Fırat Nehri’nin su seviyesindeki önemli azalma, Suriye’de yaşanan su krizini derinleştirmeye devam etti. Su krizi, özellikle Suriye’nin kuzeydoğusunu ekonomik ve tarımsal anlamda olumsuz etkiledi. YPG önceki hafta su seviyesindeki bu düşüşten dolayı Türkiye’yi sorumlu tutmuştu. Bu hafta ise Türkiye’ye karşı benzer bir suçlamayı Suriye rejimi yöneltti. Rejimin su kaynaklarından sorumlu bakanı Tamam Raad, Fırat Nehri üzerinde yapılan incelemelerden sonra, su seviyesinde yüzde 50’den fazla bir düşüş yaşandığını kaydetti ve Türkiye’ye Fırat suyunu adil bir şekilde dağıtma çağrısında bulundu.[6]

Rus askerleri Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Kamışlı kentinde askerî tatbikat gerçekleştirdi. Bu tatbikat Rusların Kamışlı’da düzenlediği ilk askerî tatbikat olarak kayda geçti.[7] Suriye rejimi ve YPG arasında Kamışlı’da yaşanan silahlı çatışmalardan sonra Rusya’nın bölgede etkisini artırmaya devam ettiği gözlendi.

ABD’ye ait yeni bir araç konvoyu 9 Mayıs Pazar günü Irak’tan Suriye’ye geçiş yaptı. Askerî ve lojistik malzeme yüklü 25 tırdan oluşan bu konvoy YPG kontrolü altında bulunan Kamışlı kentine giriş yaptı.[8]

Güney Suriye
Suriye’de gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken ülkenin güneyindeki halkın seçimlere yönelik boykot ve protestolarında da bir artış görüldü. Dera’nın çeşitli kasaba ve köylerinde duvarlara sloganlar yazarak seçimleri protesto eden halk, şehrin bazı bölgelerinde seçim sandıklarının kurulmasına tepki gösterdi ve diğer bölgelerde de seçimlerin boykot edilmesi gerektiği çağrısında bulundu.[9]

15 Mayıs Cumartesi günü iki sivil, Dera’nın batısında yer alan Jamleh ve Abdeen arasındaki bölgede kimliği belirsiz kişiler tarafından hedef alınarak öldürüldü. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) yayımladığı bilgilere göre, Haziran 2019’da Dera’da başlayan güvenlik kaosunda 1.043’ten fazla saldırı ve suikast girişimi belgelendi. Bu saldırı ve suikastlar sonucunda 201’i sivil; 342’si rejim askeri veya sadık milis/güvenlik güçleri olmak üzere toplamda 726 kişi hayatını kaybetti.[10]

İdlib ve Harekât Bölgeleri
10 Mayıs 2021 tarihinde Bahar Kalkanı Harekâtı bölgesinde (İdlib) TSK’ya ait ikmal konvoyuna yapılan roketli saldırı sonucunda 1 Türk askeri şehit oldu ve 4 Türk askeri de yaralandı. Saldırı, Hatay sınırı yakınındaki Kefr Lusin bölgesinde gerçekleşmiştir. Saldırının kim veya hangi grup tarafından yapıldığına ilişkin net bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Millî Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan açıklamada saldırı sonrasında bilinen hedeflerin TSK tarafından ateş altına alındığı ifade edilmiştir.

17 Mayıs 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılan ve detaylarını MSB’nin aktardığı Sofi Nurettin kod adlı Halef el Muhammed’in Irak’ta icra edilen TSK ve MİT ortak operasyonuyla etkisiz hâle getirilmesi Suriye’deki güvenli bölgeler açısından önemli bir gelişme olarak ön plana çıktı. Öyle ki Sofi Nurettin PKK’nın Suriye Genel Sorumlusu olarak TSK’nın icra ettiği Zeytin Dalı ve Barış Pınarı operasyonlarında örgütün yönetimini üstlenen isim olmuştu.[11]

IRAK GÜNDEMİ
Siyaset

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, Türkiye’nin terör örgütü PKK ile mücadelesi kapsamında Irak’ta düzenlediği operasyonlar hakkında birtakım açıklamalarda bulundu. Türkiye ile iyi ilişkileri olduğunu vurgulayan Kazımi, Türkiye'nin terör örgütü PKK ile mücadelesi çerçevesinde yaptığı müdahalelerle ilgili bazı rahatsızlıkları bulunduğunu ifade ettiklerini ve Türkiye'nin, Irak'ın bu konudaki duruşuna ilişkin anlayışlı bir tutum sergilediğini kaydetti. “PKK'nın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (IKBY) tehdit ettiği gibi Irak topraklarından komşu bir ülkeyi tehdit etmesi kabul edilebilir değildir” açıklamasında bulunan Başbakan Kazımi, hem IKBY hem de Türkiye ile sorunları gidermek için yakından çalışmaya devam edeceklerini belirtti.

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısına ilişkin yazılı bir açıklama yapan Kazımi, Filistin ile dayanışma içinde olduklarını belirterek İsrail saldırılarını kınadı.[12] Irak Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Kazımi’nin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la telefonda görüştüğü ve görüşmede Kazımi’nin ülkesinin kardeş Filistin halkını destekleyen tarihi ve kararlı duruşunu koruduğunu ifade ettiği kaydedildi. Aynı bağlamda Başbakan Kazımi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Irak Başbakanı Kazımi'nin karşılıklı olarak Ramazan Bayramı tebriğinde bulunduğu görüşmede, İsrail'in Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze ve Filistinlilere yönelik saldırıları da ele alındı.[13]

Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.[14] İkili arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, Filistin ve Kudüs’ün emniyet durumu ele alındı. Görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Salih’in Mescid-i Aksa’da namaz kılan cemaate yönelik İsrail tarafından düzenlenen saldırıyı şiddetle kınadığı ifade edildi. Ayrıca Salih’in, insan haklarının korunması için yapılan uygarlık dışı saldırıların ve kargaşanın bir an önce sona ermesi gerektiğine vurgu yaptığı aktarıldı.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın yardımcısı Ebu Yasir, “Silahlı güçlerimiz Mescid-i Aksa’ya destek için hazır” açıklamasında bulundu. Yasir, İsrail güçlerinin Filistinlileri hedef alan saldırılarını kınayarak “Mescid-i Aksa gibi kutsal mekanlarımızı korumak için hazır olduğumuzu bildirmek isteriz” dedi.[15] Sadr ise Filistin halkını ve direnişini desteklemek için hazır olduklarını bildirdi. Ayrıca Sadr Basın Ofisinden yapılan açıklamada, “Mukteda es-Sadr, Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye ve İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahala ile telefonda görüştü” bilgisi paylaşıldı.[16] Başkent Bağdat’ta 14 Mayıs’ta binlerce Sadr Hareketi destekçisi Tahrir Meydanı’nda Filistinlilere yönelik zulmü protesto etmek için yürüdü.[17]

İran, 9 Mayıs’ta Kerbela’daki İran Konsolosluğunu hedef alan gösterileri kınadı.[18] Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, Iraklı yetkilileri diplomatik misyonları koruma görevini yerine getirmeye çağırdı. İran Dışişleri Bakanlığı, Irak Tahran Büyükelçisini bakanlığa çağırarak Büyükelçi’ye konu ile ilgili protesto mektubu verdi.[19] Gelişmeler ardından Irak İçişleri Bakanlığı, Kerbela’daki İran Konsolosluğu ve çevresindeki güvenlik önlemlerinin arttırıldığını açıkladı.[20]

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Yardımcısı Halid bin Salman, Irak’ı ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Halid bin Salman, Cumhurbaşkanı Salih, Başbakan Kazımi, Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Savunma Bakanı Cuma İnad ile görüştü. Görüşmelerde iki ülke arasındaki kardeş bağlarının ele alındığını ifade eden Salman, ilişkilerin bütün boyutlarıyla geliştirilmesi için yolların değerlendirildiğini söyledi.[21] Görüşmelerin ardından Suudi Arabistan Kralı Selman, Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz ay Bağdat’ta çıkan yangında kullanılmaz hâle gelen İbn el-Hatip Hastanesi’nin yeniden inşasını üstleneceğini belirtti.[22] Konu ile ilgili basın açıklaması yapan Suudi Arabistan Bağdat Büyükelçisi Abdul Azizi Şimmeri, “Kardeş ülke Irak bizim için oldukça önemli. Temaslarımızda sonuca varırsak İbn el-Hatip Hastanesi’nin restorasyonunu üstlenmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamada, Suudi Arabistan’ın yaralıların durumunu değerlendirmek için bir komisyon oluşturduğunu ve durumu ağır olan yaralıların tedavisinin Suudi Arabistan'daki hastanelerde devam ettirileceği belirtildi.[23]

Başbakan Kazımi, 10 Ekim’de gerçekleşmesi planlanan erken seçimlerde aday olmayacağını bir kez daha yineledi.[24] Hükûmetin liderliğini istisnai bir ortamda devraldığını ifade eden Kazımi, “Irak, toplumsal bir krizden dolayı yol ayırımındaydı. Görevimiz, şeffaf ve adil bir seçim zemini kurmaktı ve erken seçim tarihini 10 Ekim olarak belirledik” dedi. Ekim ayında yapılması kararlaştırılan seçimlerin güvenliğini sağlama sorumluluğunu yerine getireceklerini kaydeden Kazımi, seçimlerde aday olup olmayacağı sorusu ve tartışmalarına da değinerek şunları kaydetti: “Halkımıza verdiğim vaadi yerine getirerek seçimlerde aday olmayacağım ve hiçbir siyasi partiyi de desteklemeyeceğim.”

Güvenlik
ABD’li Lockheed Martin şirketi, F-16 savaş jetlerinin bakımı için Beled Hava Üssü’nde bulunan kontratlı çalışanlarını güvenlik kaygıları sebebiyle üsten çektiğini duyurdu.[25] Lockheed Martin’in Irak Hava Kuvvetlerine uzaktan destek vermek için bir ekip kuracağı öğrenildi. Irak Ortak Operasyon Komutanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Tahsin el-Hafaci ise F-16 uçaklarının Irak hava kuvvetlerinin belkemiği ve Irak’ın IŞİD ile mücadele kolu olan çok önemli uçaklar olduğunu, personel ve teknisyenlerin geri çekilmesinin silahlı grupların son zamanlarda üsse yönelik füze saldırılarından kaynaklandığını söyledi.[26]

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert, IKBY ile merkezî yönetim arasında yapılan Sincar Anlaşması’nın hâlâ uygulamaya geçmediğini söyledi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Irak Özel Oturumuna video konferans yöntemiyle bağlanan Plasschaert, Irak’ın güvenlik durumunun kötü olduğunu ifade etti.[27] Diğer yandan Başbakan Kazımi, tartışmalı bölgeler ve güvenlik boşlukları olan bölgeler kapsamında IKBY ile daha önce görülmemiş düzeyde güvenlik koordinasyonunun yürütüldüğünü açıkladı.[28]

Uluslararası Koalisyon, IŞİD’i yenmek için Irak’taki kuvvetlerine ve Iraklı müttefiklere mühimmat ve taktik harekât eğitimi verdiğini açıkladı. Koalisyonun yayımladığı bildiride “daha güvenli ve müreffeh bir bölge için Irak ve Suriye’de belirlenmiş bölgelerde ortaklarımızla birlikte çalışmaya kararlıyız” mesajı verildi.[29]

Ekonomi
Irak’ın nisan ayı petrol üretim istatistikleri açıklandı. Nisan ayında günlük ortalama 4,09 milyon varili bulan petrol üretiminin mart ayına kıyasla önemli derecede artış göstermesi dikkat çekti. Nisan ayı boyunca Bağdat kontrolü altında olan petrol sahalarında günlük ortalama 3,62 milyon varil petrol üretilirken, bu sayı IKBY’de 469 bin varili buldu.[30]

Irak, ExxonMobil firmasının satışa çıkardığı “Batı Kurna 1” isimli petrol sahasının hisselerini almak için resmî olarak talepte bulundu. Basra Petrol Şirketi Direktörü Halid Hamza, Exxon’un petrol sahasının yüzde 32,7’lik bir kısmına sahip olduğunu ve bu hisse için 350 milyon dolar talep ettiğini ifade etti.[31]

Irak Ulaştırma Bakanlığı, Basra’nın güneyinde inşa edilecek Fav Limanı’nın 10 ila 15 bin Iraklıya iş imkânı sağlayacağını duyurdu.[32] Bakanlık Sözcüsü Hüseyin el-Hafaci, Irak devlet medyasına verdiği demeçte “Büyük Fav Limanı Projesi, Irak’ın en büyük projelerinden biri 10 ile 15 bin arasında vatandaşa iş fırsatı sağlayacak. Yakında binlerce işsize istihdam kapılarını açacak” ifadelerini kullandı. Irak Ulaştırma Bakanlığının söz konusu projenin yapımı için Güney Koreli Daewoo şirketiyle yaklaşık 4,6 milyar dolara anlaştığı biliniyor.[33]

Sağlık ve Sosyal Yaşam
Yeni tip koronavirüse karşı alınan 10 günlük kapsamlı sokağa çıkma yasağının iptal edildiği açıklandı. Bayramdan sonra kafe ve restoran gibi mekânların sabah 5.00'ten akşam 20.30'a kadar açık olmasına izin verileceği açıklanırken, eğlence mekânları, yüzme havuzları, sinemalar ve nargile kafelerin kapalı kalmaya devam edeceği belirtildi. Kapsamlı sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı öğrenilirken, sokağa çıkma yasağının saat 21.00'den sabah 5.00'e kadar uygulanacağı kaydedildi.[34]

TÜRKMEN GÜNDEMİ
Siyaset

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, resmî sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 11 Mayıs 2021 tarihinden itibaren ITC ve bağlı teşkilatlarda ITC Başkanı’nın fotoğrafının değil Türkmen tarihinin önemli isimlerinden Ata Hayrullah’ın fotoğrafının asılacağını açıkladı. Bu adımın birlik ve beraberlik anlamı taşıdığını ifade eden Turan, Irak Türkmenleri Cephesi listesinde bulunan diğer partilerin liderlerine de seslenerek ortak bir tavır sergilenmesini arzu ettiğini ifade etti. Bu kapsamda liste içerisinde bulunan diğer Türkmen partilerini de ziyaret eden Turan, ziyareti sırasında Ata Hayrullah’ın fotoğrafını diğer partilere takdim ederken; ayrıca seçimlerde birlik olmanın önemine dair sözlerini yineledi.[35]

Irak Ortak Operasyon Komutanlığı IKBY Temsilcisi Abdulhalık Talat, merkezî hükûmet ve IKBY’nin terör örgütü IŞİD’in saldırılarını sıklaştırdığı bölgelerde ortak koordinasyon merkezleri kurmak üzere anlaştığını bildirdi. Geçtiğimiz günlerde Bağdat’tan gelen bir heyetin Mesut Barzani ile görüştüğünü ve görüşmenin son derece olumlu geçtiğini aktaran Talat, güvenlik boşluğu oluşan alanlara dair Bağdat ve Erbil’in görüşmede aldığı kararların koordinasyon merkezleri de dâhil olmak üzere Ramazan Bayramı sonrasında uygulanmaya koyulacağını aktardı. Alınan kararlar doğrultusunda Kerkük’ün merkez ilçesi ile Irak’ın kuzeyindeki Hanekin, Mahmur, Kuveyr ve Sahila bölgelerinde koordinasyon merkezleri kurulacağını ifade eden Talat; ayrıca alınan ikinci bir karar doğrultusunda da merkezî hükûmete bağlı güvenlik güçleri ile Peşmerge’nin içerisinde bulunacağı iki yeni tugayın oluşturulacağını belirtti.[36]

Bedir Örgütü Musul Milletvekili Muhtar Musevi, Musul Emekliler Dairesi Müdürünü, Telafer’in doğusunda bulunan Tay Aşiretinden bir heyeti ve Hoş Mevla Aşireti Şeyhi Abbas Ebrez’i kabul etti. Yapılan görüşmede Musul’un güncel sorunları ele alınırken özellikle bölge halkının yaşadığı sorunların masaya yatırıldığı bildirildi.[37]

ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, katıldığı bir yayında Irak ve Irak Türkmenlerine dönük güncel gelişmelere yönelik açıklamalarda bulundu. ITC Başkanlığını devretmesi ile ilgili konuşan Salihi, görevi devretmesinin ardından Türkmen davasına hizmet etmeye devam edeceğini ifade etti. Salihi, dost olarak bildiği bazı kişilerin düşmanla iş birliği içerisinde çıkar ortaklığı yaptığını dile getirdi. Terör örgütü PKK’nın, kendisinin görevi devretmesini Kandil’de sevinçle karşılandığını aktaran Salihi bununla birlikte bazı Türkmen şahsiyetlerinin de arkasından oyunlar çevirdiğini öne sürdü.

Diğer yandan terör örgütü PKK’nın Irak’taki farklı siyasi taraflarca desteklendiğini de vurgulayan Salihi, örgütün Irak siyaseti içerisinde kamufle olmaya çalıştığını aktardı. Bu hususta Irak Parlamentosu içerisinde de Sincar’daki PKK varlığını perde arkasından destekleyen isimlerin olduğunun altını çizen Salihi, örgüt ile mücadelenin doğrudan merkezî hükûmetin sorumluluk alanına girdiğini belirtti.[38]

ITC Kerkük Milletvekili Ahmet Haydar ve Hatice Ali, Kerkük Vali Vekili Rakan Said ile yaptıkları görüşme sonrasında bir basın toplantısı düzenledi. Kerkük’teki elektrik sorununun görüşüldüğü açıklanan toplantıda kentin elektrik sorununun hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiği vurgulandı. Basın toplantısında konuşan Ahmet Haydar, Kerkük’teki sorununun çözülmesi için Bağdat’ın gerekli adımları atmadığını, sorununun çözümü için Kerkük halkının hükûmete baskı yapması gerektiğini ifade etti. Yerel idarecilerin sorunun çözümü için gerekli yetkilere sahip olmadığını vurgulayan Haydar gerek milletvekilleri gerekse de diğer yerel idareciler ile hükûmet yetkililerinin görüşmelere devam edeceklerini belirtti.[39]

Güvenlik
Irak İçişleri Bakanı Osman Ganimi, Kerkük’e bir ziyaret düzenleyerek bölgede çeşitli temaslarda bulundu. Ganimi, Kerkük’te Vali Vekili Rakan Said Cuburi, Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanı Korgeneral Ali Casim Ferci, Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Komisyonu Bakanı Ebu Ragif ve bölgedeki diğer güvenlik yetkilileri ile bir araya geldi. Ganimi görüşmeler sonrası basına yaptığı açıklamada, Kerkük’ün özel statüsünden dolayı kentteki güvenlik durumundaki sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti. Ganimi ayrıca Kerkük içerisindeki kurumların koordinasyonunun sağlanabilmesinin son derece önemli olduğunu, terör saldırılarının önüne geçebilmek adına bu koordinasyonun sağlanmasının şart olduğunu aktardı.[40]

Kerkük’te artan IŞİD saldırılarının önüne geçebilmek amacıyla Federal Polis birliklerine bağlı üç alayın bölgeye gönderildiği bildirildi. Kerkük Polis Müdürlüğü Sözcüsü Amir Nuri, Irak merkezî hükûmeti tarafından gönderilen takviye gücün kentin güneyine ve özellikle IŞİD mensuplarının varlık gösterdiği bölgelere sevk edildiğini söyledi.  Yapılan açıklamaya göre, Ramazan Bayramı dolayısıyla IŞİD’in saldırılarını artırması olasılığına karşı bölgedeki güvenlik tedbirlerinin sıklaştırıldığı bildirildi.[41]

Diyala Valisi Müsenna Temim tarafından yapılan açıklamada, terör örgütü IŞİD’in bölgedeki saldırılarını önlemek adına vilayet kapsamında yeni askerî planlar uygulanacağı bildirildi. Temim basına yaptığı açıklamada, "Diyala'da gerçekleşen son olaylardan sonra emniyet güçleri bölgede operasyonları arttırdı. Operasyonlar kapsamında terör örgütü IŞİD’e ait çok sayıda barınak ve patlayıcı imha edildi" ifadelerinde bulundu.[42]

Kerkük’ün Altunköprü yakınlarında bulunan Peşmerge güçlerinin son, haftalardaki IŞİD saldırılarında kayıplar verilmesinin ardından teyakkuz hâline geçtiği bildirildi.[43] Öte yandan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Jotiar Adil ve beraberindeki Peşmerge komutanları da Altunköprü yakınlarında bulunan Peşmerge güçlerine bir moral ziyaretinde bulundu.[44] Bölgedeki IŞİD saldırılarının ardından IKBY Peşmerge Bakanı Soreş İsmail de bir açıklama yaparak IŞİD militanlarının yarattığı güvenlik tehditlerine karşı IKBY ve merkezî hükûmetin ortak çalışma ortaya koyması adına olumlu adımların olduğunu belirtti.

Öte yandan Fransa’nın Erbil Başkonsolosluğu tarafından yapılan bir açıklamada ise merkezî hükûmete bağlı güvenlik güçleri ile IKBY’ye bağlı güçlerin IŞİD’in güçlendiği bölgelerde karşılıklı iş birliğine gitmesi gerektiği vurgulandı.[45]

Sağlık & Sosyal Hayat
Irak’ta artış gösteren koronavirüs vakalarına azaltabilmek amacıyla Kerkük’te 12-22 Mayıs tarihleri arasında sokağa çıkma yasağının uygulanacağı bildirildi. Irak Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 16 Mayıs tarihli son verilere göre Irak’ta son 24 saatte 2.456 yeni vakanın tespit edildiği, 24 kişi hayatını kaybettiği açıklandı. Güncel verilere göre, toplam vaka sayısı 2.456 artarak 1 milyon 139 bin 373’e yükselirken toplam hayatını kaybedenlerin sayısı ise 15.954’e ulaştı.[46]

IKBY GÜNDEMİ
Siyaset

IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, İsrail ile Filistin arasında yaşanan gerilime ilişkin “Çocuklar da dâhil olmak üzere sivillerin hayatına mal olan ve kutsal mekanları hedef alan şiddet olaylarından ciddi endişe duyuyoruz” açıklamasını yaptı. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Başkan Barzani, İsrail ve Filistin’e sorunları soğukkanlı ve barışçıl yollarla çözmeleri çağırısında bulundu.[47] Öte yandan Kürdistan Adalet Toplumu (Komal) Başkanlık Ofisi Sorumlusu Ümid Mustafa başkanlığında bir heyet, Filistin’in Erbil Başkonsolosluğunu ziyaret ederek parti başkanı Ali Bapir’in Filistin halkına desteği iletti. 15 Mayıs Cumartesi günü gerçekleştirilen ziyarette Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmaların yanı sıra Ortadoğu, Irak ve IKBY’deki güncel gelişmelerin ele alındığı kaydedildi. Komal heyeti ziyarette Başkan Ali Bapir’in mektubunu Filistin Başkonsolosu Nazmi Huzuri’ye iletti. Mektupta Bapir’in “Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ün en nihayetinde zalimlerin elinden kurtulacağını ve Siyonist yönetimin kaybedeceğini” vurguladığı öğrenilmiştir.[48]

Birleşmiş Milletler (BM) Irak Yardım Misyonu, IKBY’de basın özgürlüğü üzerine bir rapor yayımlandı. Raporda IKBY’deki basın özgürlüğünün gerilediği vurgulanırken, Mart 2020 ile Nisan 2021 arasında IKBY’de 33 gazeteci ve aktivistin tutuklandığı ve onlarca gazeteci ve aktivistin tehditlere maruz kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca haklarında yargı kararı olmayan gazeteci ve aktivistlerin uyarılmadan göz altına alındığı, hatta bazı gazetecilerin mahkeme kararı olmaksızın göz altına alındığının altı çizilmiştir.[49]

Ekonomi
Irak Parlamentosu Maliye Komisyonu, Erbil’in günlük 250 bin varil petrol geliri ile bölgenin iç gelirinin yüzde 50’sinin Bağdat’a teslim etmediği gerekçesiyle IKBY’nin merkezî bütçe payının Erbil’e gönderilmediğini açıkladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Irak Parlamentosu Maliye Komisyonu Üyesi Ahmed Hac, IKBY’deki memur sayısının Bağdat’ta 682 bin olarak kayıtlı olduğunu ancak Erbil’in 1 milyon 255 bin memurluk maaş talep ettiğini söyledi. Erbil ve Bağdat’ın IKBY’deki memur sayısına ilişkin verileri arasında çok büyük bir fark dile getiren Ahmed Hac, Erbil’in Bağdat’a verdiği memur sayısının IKBY nüfusu ile tutarlı olmadığını vurguladı.[50] Diğer yandan IKBY Maliye Bakanı Avat Cenab tarafından imzalanan IKBY 2021 bütçe tasarısının, Maliye Bakanlığından Başbakanlığa gönderildiği duyuruldu.[51]

Dana Gaz Şirketi, önümüzdeki iki yıl içerisinde IKBY’nin doğal gaz üretiminin yüzde 60 arttırılacağı açıklamasında bulundu. 9 Mayıs’ta Kormor doğal gaz sahasının genişletme süreci başladığını duyuran Dana Gaz, doğal gaz üretimindeki artış nedeniyle 2021 yılının birinci çeyreğinde şirketin gelirinin yüzde 9 arttığını açıkladı.[52]

Güvenlik
Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Kasım el-Araci ve beraberindeki heyet, Erbil temasları kapsamında IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Başbakan Mesrur Barzani ve KDP lideri Mesud Barzani ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi. Erbil’i ziyaret eden heyette Ortak Operasyonlar Komutan Yardımcısı Abdülemir Şammari, Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Şetri ve Ortak Operasyonlar Planlama Konseyi Müdürü Said Naim Abdullah’ın yer aldığı öğrenildi. Yapılan görüşmelerde, IŞİD’e karşı mücadelenin yanı sıra tartışmalı bölgelerdeki IŞİD saldırıları ele alındı. Peşmerge güçleri ile Irak güvenlik güçleri arasındaki koordinasyon ve iş birliğinin önemine vurgu yapılan görüşmelerde, Erbil-Bağdat ilişkileri ile Sincar Anlaşması’nın da ele alındığı kaydedildi.[53]

Sağlık & Sosyal Hayat
IKBY’de tespit edilen toplam yeni tip koronavirüs vaka sayısı 160 bin 31’e yükselirken, virüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 4.150’ye ulaştı. Virüsü yenerek sağlığına kavuşan kişi sayısının ise 143.074 olduğu açıklandı.[54]

KÖRFEZ GÜNDEMİ
Suudi Arabistan

İran Dışişleri Bakanlığı, ilk kez Suudi Arabistan ile gerginliği azaltmak adına görüşmeler gerçekleştirildiğini kabul etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, müzakerelere olumlu baktıklarını ve sonuç alana kadar da devam edeceklerini söyledi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in BAE ziyaretinin de gündemde olduğuna, şartlar uygun olduğunda gerçekleşeceğine değinildi.[55]

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir süre aradan sonra Suudi Arabistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Görüşmede daha önceki Suudi Arabistan’ın talebi üzerine Türkiye’den olası insansız hava aracı (İHA) satışının da konuşulduğu Türk yetkililer tarafından ifade edildi. Mescid-i Aksa’da yapılan saldırılar ve Filistinlilere yönelik saldırılar gibi meselelerin de ele alındığı belirtildi.[56]

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Yardımcısı Prens Halid bin Selman, Bağdat’a ziyarette bulundu. Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih ve Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin de bulunduğu bir heyet ile görüşme gerçekleştirdi. Halid bin Selman, Suudi Arabistan’ın dost ülke Irak’ın her zaman yanında olduğunu belirtti.[57]

Pakistan televizyonuna bir röportaj veren Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ülkesinin Pakistan ile Hindistan arasında süregelen anlaşmazlığın çözümü için ara buluculuk yapabileceğini belirtti. Bakan ayrıca iki ülke arasında varılan ateşkes anlaşmasından dolayı duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.[58]

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)
Yemen Hükûmeti Enformasyon Bakanı Danışmanı Muhtar Al-Rahbi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Yemen’deki Sokotra Adası’nda yasa dışı turizm faaliyetlerini yürüttüğünü iddia etti. Twitter üzerinden bir mesaj paylaşan Al-Rahbi, BAE’nin bugün Sokotra’da tam kontrole sahip tek güç olduğun adaya giden turistlerin önce BAE’den izin almak zorunda olduklarını belirtti.[59]

BAE’nin 2020 yılındaki ekonomik görünümüne dair doğrudan yabancı yatırım rakamları açıklandı. Buna göre BAE’ye 2020 yılında gelen doğrudan yatırım bir önceki yıla göre %44,2 artış göstererek 19,88 milyar dolara ulaştı. Bu meblağ içinde en büyük paya sahip olan şirketin ise Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (Abu Dhabi National Oil Co – ADNOC) olduğu ifade edildi.[60]

Katar
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Suudi Arabistan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret Suudi Arabistan lideri Kral Selman’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı davet üzerine geldi. Katar Emiri Cidde Havalimanı’na inişinde Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından karşılandı. Katar Emiri’ne üst düzey yetkililerden oluşan geniş bir heyet eşlik etti. Yapılan toplantılarda iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin yolları ele alındı. Bunun yanı sıra İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları ve İran gibi konuların da dâhil olduğu bölgesel meseleler de ele görüşülen konular arasındaydı. Daha sonrasında Katar Emiri Suudi Arabistan’dan ayrılmadan önce Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından kendisi şerefine verilen sahur yemeğine katıldı.[61]

İsrail’in Filistin’e yönelik şiddetinin artmasından sonrasında Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye ile görüştü. Dışişleri Bakanı görüşmede ülkesinin İsrail’in gösterdiği şiddete karşı tutumunu yinelerken, uluslararası kamuoyuna İsrail saldırılarını durdurmak için harekete geçme çağrısında bulundu.[62]

Katar Emiri’nin geçtiğimiz hafta Maliye Bakanı’nın yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasından birkaç gün önce bakanların dokunulmazlığını kaldırdığı ortaya çıktı. Konuya ilişkin yorumda bulunan Dışişleri Bakanı “kimse yasaların üstünde değildir” ifadelerini kullandı.[63] Ek olarak, yolsuzluk soruşturması kapsamında 6 Katarlı iş insanının varlıklarının dondurulduğu belirtildi.[64]

Yemen
Husilerin Suudi Arabistan topraklarını hedef alan saldırıları Ramazan Bayramı’nda da devam etti. Husiler tarafından yapılan açıklamada 12 balistik füze ve insansız hava aracıyla bir hava saldırısı gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada saldırıların Aramco petrol şirketi ile Necran Havalimanı’nı hedef aldığı ifade edildi. Suudi önderliğindeki Arap Koalisyonundan yapılan açıklamada ise hava saldırılarının önlendiği duyuruldu.[65] Öte yandan Husiler ile Yemen ordusu arasında Taiz kentinde çatışmaların yeniden başladığı bildirildi. Husilerin 70’e yakın kayıp verdiği ifade edildi.[66]

Öte yandan Birleşmiş Milletler’in  (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin başına getirildiği açıklandı. Martin Lowcock’un yerine gelen Griffiths bu göreve üst üste seçilen beşinci İngiliz diplomat oldu. Griffiths’ten boşalan Yemen Özel Temsilciliği koltuğuna kimin oturacağı henüz belli değilken, yeni bir atama yapılıncaya kadar Griffiths’in bu görevi sürdürmeye devam edeceği belirtildi.[67]

Kuveyt    
Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Dr. Ahmed Nasır Al-Muhammed Al-Sabah, Suudi mevkidaşı Faysal bin Ferhan ile işgal edilen Filistin’de ateşkes ve gerilimi düşürmek üzerine görüştü. Dışişleri Bakanlığı, görüşmenin Kuveyt’in işgal altındaki Filistin’de ateşkes ilan edilmesi, uluslararası çabalarla iş birliğini desteklemesiyle yapıldığını belirtti.[68]

Umman
ABD Senatosu Ortadoğu Paneli Başkanı Chris Murphy ve ABD Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Umman Dışişleri Bakanı Sayyid Badr Al Busaidi ile görüştü. ABD heyeti, Umman’ın Suudi Arabistan’ın teklif ettiği ateşkesi kabul etmesi için Husileri ikna etmesini talep etti.[69]

Arap Birliği toplantısında söz alan Umman Dışişleri Bakanı Seyyid Bedir Al Buseydi, Umman’ın Filistin halkının bağımsızlığı için verdikleri haklı mücadelelerini desteklediğini belirtti. İsrail’in işgale devam ettiğini, uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ettiğini söyledi. BM Güvenlik Konseyinden bir karar çıkması gerektiğini de belirtti.[70]

Bahreyn
Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid Al Zayani Filistinli mevkidaşı Riyad Al Maliki ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki bakan Filistin’de yaşanan gelişmeler ve İsrail kuvvetlerinin Filistinlilere saldırması konularını ele aldı. Bahreynli Bakan ülkesinin İsrail şiddetini kınadığını Filistinli meslektaşına iletti.[71] Arap Parlamentolar Arası Birliği’nin olağanüstü toplantısına katılan Şura Konseyi Başkanı Ali bin Saleh de İsrail şiddetini kınayan açıklamalarda bulundu.[72]

KUZEY AFRİKA GÜNDEMİ
Mısır

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Nezih en-Neccari, İsrail'in Kahire Büyükelçisi Amira Oron ile görüştü. Görüşmede Oron'a Mısır'ın, İsrail makamlarının Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarını kınayan ve bunlara karşı çıkan tutumu iletildi. İsrailli Büyükelçi’ye, Tel Aviv yönetiminin, Mescid-i Aksa'da ibadetlerin özgür ve güvenli şekilde yapılmasına izin vermesi ve cemaati koruması gerektiği aktarıldı.[73] Ayrıca İsrailli mevkidaşı ile görüşen Dışişleri Bakanı Samih Şükri, İsrail’in, Filistin’e yönelik saldırılarına son vermesini istediği aktarıldı.[74] Samih Şükrü’nün ayrıca Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal bin Farhan ile yine Filistin’deki durum ile ilgili görüştüğü ve Gazze’deki durumun bölgesel barış için ne kadar önemli olduğunu konuştukları aktarıldı.[75] Şükri, bölgesel meseleler ve ikili ilişkileri görüşmek üzere Suudi Arabistan ziyareti devam eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmelerde, Filistin'deki son gelişmelerin ve İsrail'in saldırganlığı karşısında atılacak adımların ele alındığı bildirildi.[76]

Ezher Camisi’nde verilen Cuma hutbesinde, Kudüs'teki zulme değinilerek “Güç yoluyla kaybedilen şeyler ancak güçle geri alınır” ifadesi kullanıldı. Ezher âlimi Ahmed Ömer Haşim, “İşgalci siyonistler, Mescid-i Aksa'nın kutsallığını ihlal etti ve dini kutsallarımıza saldırdı” dedi.[77]

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Doğu Kudüs’teki durumun ele alındığı görüşmede iki bakan, Filistin topraklarında gerilimin artmasından endişe duyduklarını dile getirdi. Görüşmede Rusya ile Mısır'ın, Ortadoğu Dörtlüsü (Rusya, ABD, Avrupa Birliği, BM) mekanizmasının kullanılmasıyla Filistin ve İsrail arasında doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılmasıyla ilgili oldukları teyit edildi. [78]

Mısır, Filistin ile olan Refah Sınır Kapısı’nı planlanandan bir gün önce açtı. Ramazan Bayramı nedeniyle kapalı olan kapı öğrencilerin, tıbbi tedaviye ihtiyacı olan kişilerin ve diğer insani yardım vakalarının geçişine izin vermek için planlanandan bir gün önce açıldığı aktarıldı. Mısır ayrıca İsrail saldırısında yaralananları alması için Gazze’ye 16 adet ambulans gönderildiğini aktardı.[79]

Libya
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Millî Birlik Hükûmeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile telefonda görüştü. İkili ve bölgesel gelişmelerin değerlendirildiği Erdoğan ile Dibeybe görüşmesinde, İsrail'in Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze ve Filistinlilere yönelik saldırıları ele alındı.[80]

Libya Dışişleri Bakanlığı Filistin’e yönelik İsrail işgal güçleri tarafından düzenlenen saldırıyı kınadı. Filistin halkının korunmasını sağlamak için uluslararası toplumu yasal sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı.[81]

ABD Dışişleri Bakanlığı günü yaptığı açıklamada, ABD'nin Libya Büyükelçisi Richard Norland'ın savaştan zarar gören ülkenin siyasi sürecini başarılı bir şekilde yürütmesini amaçlayan ABD özel elçisi olarak ek bir rol üstleneceğini duyurdu.[82]

Ankara’nın Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz yaptığı açıklamada, Türkiye ile Libya arasındaki ilişkilerin iki ülke arasında bir dizi üst düzey ziyaretin ardından olumlu bir şekilde ilerlediğini söyledi.[83]

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, yaptığı açıklamada, Libya’daki yabancı savaşçıların sayısında ve etkinliğinde bir azalma gözlemlenmediğini söyledi.[84]

Tunus
BM Güvenlik Konseyi mayıs ayı dönem başkanı Çin ve Konseyin geçici üyelerinden Tunus ve Norveç, İsrail ve Filistin arasındaki gerginliği ve yaşanan şiddeti cuma günü açık oturumda görüşme talebinde bulundu. [85]

Tunus'ta 62 STK, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarına karşı Arap ülkelerinden resmî açıklama yapılmamasına ve sessiz kalınmasına tepki gösterdi. Yayımlanan ortak bildiride, Arap yönetimlerinin Tel Aviv ile normalleşme adımlarının İsrail'in sorumsuzluğunu ve saldırganlığını artırdığı belirtildi. Arap dünyası ve uluslararası topluma “Kudüs, Batı Şeria ve tüm Filistin topraklarındaki Filistin halkının desteklenmesi için adım atmaları” çağrısında bulunuldu. [86]

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Tunuslu mevkidaşı Osman Cerandi ile görüşerek Kudüs’teki son gelişmeleri ve bununla ilgili uluslararası arenada ne gibi adımların atılabileceği ile ilgili görüştüğü aktarıldı. [87]

Cezayir
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Filistin halkının Ramazan Bayramı’nı kutlayarak, “Filistin halkı temiz ve kutsal Kudüs'te işgal ve gaspa karşı direniyor” dedi. [88] Tebbun ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede, Türkiye-Cezayir ilişkileri ile İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları başta olmak üzere bölgesel meseleler ele alındı. Erdoğan, görüşmede İsrail'in Mescid-i Aksa ve Kudüs başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarındaki saldırıları karşısında uluslararası toplumun güçlü ve caydırıcı bir tepki vermesi için tüm platformlarda girişimlerine devam ettiklerini belirterek Türkiye ile Cezayir arasında her alanda güçlenen iş birliğinin, Filistin davasının savunulmasında da artarak süreceğine inandığını ifade etti.[89]

Cezayirli yetkili makamlar bundan sonra önceden onay alınmadan hiçbir protestonun yapılamayacağını söyledi. İçişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada tüm protestoların düzenleyenlerin isimlerini ve gösteriler için bir başlangıç ve bitiş saatini belirten bir izne ihtiyaç duyacağını söyledi.[90]

Dışişleri Bakanı Bukadum, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bukadum, mesajında “Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na Filistin'de kardeşlerimize yönelik saldırıların durdurulması çağrısı ve bu yöndeki koordinasyon çalışmaları için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.[91]

Fas
Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Başta Şeyh Cerrah Mahallesi olmak üzere İsrail güçlerinin mukaddes şehir Kudüs'teki ihlallerini kınıyoruz” ifadesini kullandı. Başbakan Osmani İsrail'in Mescid-i Aksa'da namaz kılan cemaate saldırılarına karşı kararlı bir direniş gösteren Filistinlilere selam gönderdiğini belirtti.

Başbakan Osmani, Hamas lideri İsmail Haniye ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İkili arasındaki görüşmelerde Haniye’nin Kudüs ve Gazze’deki durumla ilgili son gelişmeleri aktardığı belirtilirken Osmani ise Filistin’e olan desteklerini yinelediği açıklandı.  Osmani, Fas halkının, hükûmetinin ve kralının Filistin’i desteklemeye devam edeceğini söyledi. Ayrıca Dışişleri Bakanı Nasır Borita da Arap Ligi Dışişleri Bakanları toplantısında Fas’ın Filistin’e yönelik desteğini ifade etti. [92]

İsrail’in Rabat’daki diplomatik misyonunun başı David Goffrin, ailevi nedenlerden ötürü Fas’dan ayrıldı. Goffrin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada hastanede tedavi gören babasının yanına gitmek zorunda kaldığını söyledi. Goffrin, 7 Haziran’daki Şavuot tatilinden sonra ise görevine döneceğini söyledi. [93]

Fas, Filistin’e 40 ton temel gıda, acil yardım malzemeleri ve battaniye yolladı. Yardımla ilgili yapılan açıklamada “söz konusu kararın, krallığın Filistin davasına verdiği sürekli destek ve kardeş Filistin halkıyla sürekli dayanışma çerçevesinde alındığına” dile getirildi.[94]

ENERJİ GÜNDEMİ
Dünya Geneli

Rus Gazprom Şirketinin, 2021-2022 kışında 2020-2021’in aynı döneminde yerel depolama tesislerindeki seviyelerin üstüne çıkabileceği açıklandı. 2020-2021 kış mevsimindeki düşük sıcaklıkların bu bahar mevsiminde de devam etmesi nedeniyle gaza talebin yoğun olduğu bildirildi.[95]

ABD Başkanı, petrol kesintisine neden olan Colonial petrol ürünü taşıyan boru hattının kapatılmasının arkasındaki siber saldırının Rusya’dan geldiğini ancak Rus hükûmetinin bu saldırıya dâhil olmadığını bildirdi. Siber uzmanlar tarafından Rusya’nın fidye almak için çetelere izin verdiği ve onları kovuşturmadığı kaydedildi. 5,500 mil (8,9 km) uzunluğundaki Colonial petrol boru hattının günlük 2,5 milyon varil sıvılaştırılmış akaryakıtı ABD’nin Gulf Cost şeridine ilettiği aktarıldı. [96] [97]

Çin'in Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi, IŞİD tarafından Irak’ta gerçekleştirilen saldırılar sonrası Irak’ın istikrarını sağlaması konusunda çabalaması ve BM Güvenlik Konseyinin, Irak’a terörizmle mücadelede yardım etmesi gerektiğini açıkladı.[98]

Romanya ve İsrail’in enerji alanında iş birliğini arttırmak istedikleri açıklandı. Romanya, İsrail'de keşfedilen gaz rezervlerine bağlı olarak ticaret ve iş birliği hacmini genişletebileceklerini bildirdi.[99]

Ortadoğu
Lübnan'a elektrik tedarik eden Türk Karpowership Şirketi, Lübnan'a elektrik tedarik etmeyi durdurduğunu açıkladı. Lübnan'da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle uzun zamandır ödemelerini almadıklarını belirten şirket, gemilerine karşı yasal tehdit nedeniyle iki gemisini çektiğini bildirdi. Şirketin şu zamana kadar 370 megavat elektrik tedariki ile Lübnan’ın enerji arzının çeyreğini karşıladığı kaydedildi.[100]

11 Mayıs Salı günü, Gazze Şeridi'nden İsrail'e düzenlenen roket saldırılarında isabet alan Eilat-Ashkelon arasındaki günlük 600.000 varillik petrol taşıyabilen Trans-İsrail petrol boru hattına ait petrol tankında yangın çıktığı açıklandı. İsrail hükûmetinin, Filistinli Hamas örgütünün İsrail'i bombalamasının ardından Tamar offshore gaz sahasının güvenliği için sahayı kapatacağı bildirildi. [101] [102] [103]

Katar'ın dünyanın en büyük LNG projesi olan North Field East Project (NFE)’ye Petrochina ve Sinopec gibi Çinli devlet şirketleriyle potansiyel hisse devri için görüştüğü açıklandı. Katar’ın LNG sekötründe 1990 yılından beri mevcut ortakları konumunda ExxonMobil, Shell ve Total gibi şirketler bulunuyor. [104]

Mısır Cumhurbaşkanı’nın, Süveyş Kanalı’nın genişletilmesi ve derinleştirilmesi projesini onayladığı açıklandı. 40 km uzunluğundaki Bitter Lakes ve Süveyş arasındaki su yolunun 40 m genişletileceği, derinliğinin ise 66 fitten 72 fite çıkarılacağı, Great Bitter Lake’in kuzeyindeki kanal şeridinin ise 10 km genişletileceği bildirildi.[105]

Mısır’ın Petrol ve Madeni Kaynaklar Bakanı, 2021 sonuna kadar gazla çalışan araçların dolum istasyonlarının sayısının 306'dan 1.000'e çıkarılmasının planlandığını açıkladı. 2023'e kadar 450.000 akaryakıt ile çalışan aracı, gaz ile çalışan araçlara dönüştürecekleri bildirildi.[106]

Saudi Aramco'nun Ramazan Bayramı’ndan önce benzin ve mazot fiyatlarını artırmasının Suudi vatandaşların tepkisine neden olduğu açıklandı. [107]

Suudi Arabistan ve İran'ın Bağdat’ta yaptığı görüşmede, Suudi Arabistan’ın İran petrolünü petrol piyasasına kendi kanallarını kullanarak sunması karşılığında İran’ın Yemen’deki Husi saldırılarını azaltacağı konusunun görüşüldüğü iddia edildi. [108] [109]

Irak yaptığı açıklamada, ExxonMobil’in West Qurna-1’deki yaklaşık 350 milyon USD değerindeki %32’lik hissesini satın almak için ExxonMobil’e resmî bir teklif mektubu gönderdiğini bildirdi.   Ayrıca, Irak devlet petrol şirketi Basra Oil Company'nin güney Basra’da bulunan sahaları geliştirmesi için 2021 yılının mali bütçesinde 7 milyar USD'ye onay verildi.[110]

İran’a yönelik yaptırımların azalmasıyla birlikte Suudi Arabistan, Irak, Umman gibi üretici ülkeler ile Texas merkezli alım-satımlar üzerinde baskı oluşabileceği bildirildi. İran petrolünün özellikleri sayesinde ise Asya merkezli olmak üzere küresel rafineri pazarında talep görebileceği de değerlendirildi. Akdeniz ve Güney Avrupa petrol piyasasının ise Brent petrol fiyatlarına göre daha avantajlı olacağından İran petrolünü tercih edeceği bildirildi. Yaptırımların azaltılması ile İran’ın petrol ve kondensat üretiminin 2022’nin ikinci çeyreğinde günde iki milyon varil olabileceği belirtildi.[111]

İran'ın, Irak'a tedarik ettiği elektrik ve doğal gazdan dolayı Irak'ta biriken parasıyla Rusya'nın ürettiği koronavirüs aşısı olan Sputnik V’yi almayı planladığı iddia edildi.[112]

IKBY, yükselen petrol fiyatları ve pandemi ile yaşanan mali sıkıntı nedeniyle IKBY’de saha işleten Norveçli DNO, İngiliz Genel Energy ve Bermuda merkezli Gulf Keystone gibi uluslararası petrol şirketlerine olan borçların geri ödemelerini azaltmayı planladığını açıkladı. DNO, Genel Energy ve Gulf Keystone şirketlerinin henüz şartları kabul etmedikleri de bildirildi. [113]

Suriye’nin, ABD güçlerinin nezaretindeki 27 askerî araç ile 45 adet tanker ve kamyondan oluşan konvoyun Haseke bölgesindeki El-Velid Sınır Kapısı’ndan Kuzey Irak'a buğday ve petrol kaçırmakla itam ettiği açıklandı. Ayrıca, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) rejimin kontrolündeki bölgelerden geçerken petrol tankerlerine el koyduğu da bildirildi. [114] [115]

ABD askerlerinin, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke'de bulunan petrol sahalarındaki güvenliği IŞİD'e karşı sıkılaştırdığı açıklandı. Buradaki petrol sahalarına zırhlı araçlarla 55 kamyondan oluşan konvoyun ağır askerî teçhizatın bulunduğu Rmelan kasabasındaki askerî kampa gittiği bildirildi.[116]

BAE merkezli Dana Gas’ın, IKBY’deki gaz faaliyetlerini arttırmak için Bağdat ve diğer olası alıcılarla bir gaz satışı anlaşması için görüştüğü bildirildi. Dana Gas’ın, günlük 250 milyon fit küplük genişletmenin ikinci aşaması için konsorsiyumunun diğer taraflarla görüştüğü kaydedildi. Dana Gas’ın dâhil olduğu Pearl Consortium’un, ABD hükûmetinin Development Finance Corp.’tan Khor Mor sahasının genişletilme projesi için 250 milyon USD’lik kredi almak için görüştüğü açıklandı.[117]

HAFTALIK RUSYA BASIN ANALİZİ (10-16 Mayıs 2021)
Nükleer Anlaşmanın Ağırlığı Altında: İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Hazırlanıyor

İran'da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili resmî aday kayıtlarının başlaması haberi Rusya basınında yer buldu.  “İzvestiya” gazetesinin 12 Mayıs sayısında yayımlanan “Nükleer Anlaşmanın Ağırlığı Altında: İran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Hazırlanıyor” başlıklı uzman görüşlerine dayanan değerlendirmede, İslam Cumhuriyeti'ndeki en önemli ikinci devlet görevindeki ana mücadelenin, reformcu ve ılımlı siyaset taraftarları ile İran siyasi yelpazesinin muhafazakâr kanadı arasında olacağı belirtildi. Yazıya göre, iki kamptan adayların görüşlerinde anahtar dış politika noktasının "nükleer anlaşmanın" kaderi ve bir bütün olarak dünya ile ilişkiler olduğu düşünülürse İran'ın artık sadece bir cumhurbaşkanı değil, önümüzdeki yıllar için dünya arenasında kendi gelişme yolunu ve rolünü seçtiği düşünülebilir. Nitekim ılımlı ve radikal politikacılar arasındaki mücadele, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın kaderindeki belirsizliğinin arka planında devam ediyor.

Yazıda görüşlerine başvurulan siyaset bilimcisi Farhad İbragimov’a göre, hâlihazırda İranlı reformcu siyasiler zor bir durumun içinde bulunmaktadır: “Muhafazakârlarla rekabet edebilecek en güçlü adayı bulmaları gerekiyor ve buna çok kapsamlı bir şekilde hazırlanıyorlar. Muhafazakâr güçler, bu seçimi kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya niyetli.” Uzman, İran muhafazakârlarının tek adayının İbrahim Reisi olabileceği ihtimalini vurguladı. Ayrıca analiste göre, reform taraftarları için durum, yaptırımların yerinde kalması gerçeğiyle karmaşık bir hâl alıyor. Uzman tahminlerine göre, yakın gelecekte Kapsamlı Ortak Eylem Planı üzerinde anlaşmak mümkün olursa o zaman reformcular tam anlamıyla herhangi bir adayı ortaya koyabilir ve büyük bir zafer kazanabilirler: “Bu onlar için bir numaralı fikirdir. ABD bu durumu çok iyi bir şekilde fark ediyor ve muhafazakârların kazanmasını engellemek nedeniyle her şeyi yapacak nitekim onlarla ‘pazarlık’ yapmak çok daha zor olacak.”

İsrail'e Yönelik Saldırılarda İran'ın İzleri Bulundu
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’ın başkanlığındaki üst düzey heyetin Şam ziyareti Rusya basınında geniş yer buldu. “NEWS.ru” sitesinde yayımlanan “İsrail'e Yönelik Saldırılarda İran'ın İzleri Bulundu” başlıklı uzman görüşlerine dayanan değerlendirmede, ziyaretin ana konusunun İsrail ile Filistin arasındaki şiddet olayı olduğu belirtildi. Yazıda görüşlerine başvurulan Rus Askerî Uzman Yuriy Lyamin’e göre, Filistinlilerin hâlihazırda kendi roketlerini kullandıkları görülmektedir: “Füze saldırılarında çoğunlukla güdümsüz füzeler kullanılır. Tüm roketleri, özellikle de büyük kalibreli füzeleri Gazze Şeridi'ne taşımak kolay bir iş değil. Bu nedenle İran, uzun zamandır dost Filistinli gruplara, Gazze Şeridi'ne kaçırılması daha kolay olan mevcut malzemelerden gerekli kalibre ile karşılaştırıldığında basit füzeler yapmak için teknoloji sağlamaya başladı.” Analiste göre, bu tür roketlerin kalitesi, tam teşekküllü fabrika üretiminin gerisinde kalıyor: “Bunların önemli bir kısmı hedefe ulaşamıyor ancak Gazze Şeridi'nde oldukça iyi bir ölçekte üretiliyor ve gerekli aralıkta çalışıyorlar.” Uzman, İran yönetiminin bazı Filistinli gruplarla bağlarını sürdürmeye devam ettiğine dikkat çekerek onlara destek sağladığını vurguladı: “Ancak bu temaslara genel bir değerlendirme yaparsak bu tür bağların ve desteğin seviyesi geleneksel olarak aynı Lübnan Hizbullahı ile İran'ınkinden çok daha düşüktür.”

ABD, Suriye'de Rusya'dan Acı Bir Ders Aldı
Suriye’de Karşı Tarafların Uzlaşma ve Mülteci Göçünü İzleme Merkezinin bildirisinde yer alan Suriye'nin kuzeydoğusundaki ABD ordusuna ait bir konvoyun Rus askerî polisi tarafından bloke edilmesi haberi Rusya basınına yansıtılarak değerlendirildi. Rusya Federasyonu Sosyal Araştırmalar Uzman Enstitüsü kontrolündeki “Vzglyad” gazetesinin 14 Mayıs sayısında yayımlanan “Uzman: ABD, Suriye'de Rusya'dan Acı Bir Hap Aldı” başlıklı uzman görüşlerini içeren değerlendirmede Rus Askerî Uzman Konstantin Sivkov,  ABD silahlı kuvvetlerinin Suriye'deki varlığının yasa dışı olduğu için bu konvoyun dostane bir şekilde imha edilmesi gerektiğini belirtti: “Yabancı bir askerî teçhizat konvoyu egemen ülkenin topraklarında herhangi bir gerekçe göstermeksizin hareket ettiğinde, durdurularak geri gönderilir. Bu, askerî polisimiz adına en yumuşak adımdır. Söz konusu konvoy, bu tür olayları çözmenin uluslararası uygulamasına uygun olarak dostane bir şekilde imha edilmeliydi.” Ayrıca, ABD birliklerinin yasa dışı olarak Suriye'de bulunduğuna dikkat çeken uzman, bu unsuru Suriye'ye karşı bir askerî saldırı eylemi şeklinde yorumladı: “Bu nedenle, askerî teçhizatının imha edilmesi herhangi bir devletin normal bir davranışıdır. Şimdi ABD taleplerimize itaat etti. Bir noktada itaat etmeyi reddederlerse ve güç kullanırlarsa misilleme niteliğinde bir darbe alırlar.” Analiste göre Rusya ve ABD arasındaki gerilim göz önüne alındığında, böyle bir durum her iki tarafın da istemediği nükleer silah kullanımı da dâhil olmak üzere büyük bir askerî çatışmaya yol açabilir.”  Rus askerî uzman Pentagon'un olaya verdiği sessiz tepkiyi şöyle açıkladı: “Olay, ABD ordusu için çok acı bir derstir. Rus askerî polisi, Pentagon'un senaryosunu bozan sert önlemler aldı. Bunu elbette kabul edemezler.” Yazıda görüşlerine başvurulan Ortadoğu ve Orta Asya Araştırma Merkezi Direktörü Semyon Bağdasarov’a göre, Rusya ile ABD arasında Suriye topraklarında belirli anlaşmalar var ve tarafların her biri bunlara uymakla yükümlü: “Rusya ve ABD’nin Suriye'de kendi etki alanları bulunmaktadır ve bunlar genellikle örtüşüyor. Bu nedenle, bu kadar çok sayıda farklı birlik bir yerde olduğunda, benzer olaylar ortaya çıkacaktır.” Pentagon'un sessizliğine gelince, uzman bunu “beklenen bir tepki” olarak ifade etti: “Ne de olsa böyle bir durumda mazeret üretemezler bu yüzden sadece sessiz kalabilirler.”

Ortadoğu: Yeniden Canlanma Seyri
Uluslararası ilişkiler ve dış politika alanında yayın yapan “Rossiya v Global'noy Politike” dergisinde, Pyatigorsk Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Siyaset Bilimi ve Dünya Ekonomisi Bölümü Profesörü Denis Mirgorod’un  “Ortadoğu: Yeniden Canlanma Seyri” başlıklı değerlendirmesi yayımlandı. Yazıda, Ortadoğu'nun önde gelen aktörlerinin çeşitli yönlerden ikili ve çok taraflı ilişkileri yeniden canlandırma yoluna girdiklerine değinilmiş, bölgede Türkiye-Mısır, Türkiye-Suudi Arabistan, Suudi Arabistan-İran, Suriye-İran ilişkilerindeki gelişmeler ayrıntılı şekilde alt başlıklarla incelenmiştir. Uzman şu soruyu sormuştur: Ortadoğu daha güvenli hâle gelecek mi yoksa bölge devletleri yeni bir gerilim dalgasından önce soluklanmaya mı karar verdi? Yazıda, bölgedeki uluslararası gerilimi azaltmak ve uzun süredir devam eden çelişkileri çözmek için Türkiye, Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik aktivasyonu arttırdığı gözlemlenmektedir. Son günlerde Filistin-İsrail çatışmasında yaşanan trajik olaylara da dikkat çeken analiste göre, çatışmanın merkezinde birçok bölgesel aktörle ilişkisi olan Hamas bulunduğu için olayların Ortadoğu'daki durumu etkilemesi muhtemeldir. Nitekim Gazze'deki gerilim en azından dolaylı olarak tüm bölgesel bağlarla ilintilidir.

2013'te Mısır'da Müslüman Kardeşler’i deviren askerî darbenin Mısır-Türkiye ilişkilerini kötü yönde etkilediğine değinen uzman, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 12 Mart 2021'de Ankara ile Kahire arasındaki temasların diplomatik düzeyde yeniden başlamasıyla ilgili yaptığı açıklamaların, iki ülke ilişkilerinin temel açı noktalarını tartışmanın başlangıcı olduğunu ifade etti. Ayrıca, iki ülke ilişkilerini Libya açısından inceleyen D. Mirgorod’a göre müzakerelerin gündemini takiben Mısır ve Türkiye, tarafların her birinin çıkarlarını karşılıklı olarak kabul edebilir ve iki ülkenin ordularının Libya ihtilafına askerî müdahale etme olasılığını önemli ölçüde azaltabilir. Analist, Kahire ve Ankara'nın Libya konusundaki ortak konumunu şu şekilde özetledi: “Doğu Akdeniz ülkeleri arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesine ve ayrıca Türkiye'nin mevcut açık deniz anlaşmazlıklarını çözmek ve hidrokarbon yataklarının mümkün olan en kısa sürede sorunsuz bir şekilde geliştirilmesine başlamak için Doğu Akdeniz Gaz Forumu'na girmesine katkıda bulunacak.”

Türkiye ve Suudi Arabistan ilişkilerine değinen uzmana göre, Ankara'nın Ortadoğu'daki uzlaşmacı konumunun bir başka yönü de Türk yönetiminin Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile tam teşekküllü bir diyaloğa geri dönme niyetidir: “Bu bağlamda asıl mesele, Ankara'nın iki büyük Ortadoğu aktörüyle ilişkilerini yeniden inşa etme güdüsüdür. Ankara, bölge politikasında Türkiye'nin "komşularıyla sıfır sorun" kavramına dönüşü olarak tanımlanabilecek yeni bir sayfa açtı. Mısır ve Suudi Arabistan da Türkiye ile sayfayı çevirmek istiyor. İki Arap devletinin ölçülü resmî tepkisine bakılırsa görüşmelere doğru geniş bir adım atmadan önce, Türkiye iktidarının niyetlerinin ne kadar ciddi olduğunu ve Türk girişiminin geçici bir manevra olup olmadığını anlamak için Türk yönetiminden daha fazla netlik bekliyorlar.” Rus analist, nihayetinde mevcut Türk-Suudi ve Türk-Mısır istişarelerinin bir güven diyaloğu değil, çıkarlar diyaloğu olduğunu ifadelerine ekledi.  Suudi Arabistan ve İran ilişkilerinde de gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Mirgorod, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın 27 Nisan 2021 tarihli bir röportajında İran'la ilgili tavrını önemli ölçüde değiştirdiğini vurguladı: “Suudi Arabistan'ın komşusuyla iyi ve özel bir ilişki istediğini ifade ederek İslam Cumhuriyeti'ne refah diledi.” Uzmana göre, Suudi Arabistan'ın İran'la ilişkileri yeniden kurması için başlıca teşvikler şunlardır: Yemen'de yorucu savaşla ilgili ve Washington'un İran'ın nükleer programına ilişkin gündeminde değişiklik yapılması. Nitekim Yemen çatışması, özellikle düşen küresel enerji fiyatları ve koronavirüs salgını nedeniyle krallık ekonomisine ciddi bir yük bindirdi. Buna karşılık İran, nükleer programıyla ilgili yeni anlaşmalara mümkün olan en kısa sürede ulaşma olasılığı ve ülkenin tam olarak gelişmesine engel olan uluslararası yaptırımların kaldırılmasıyla motive oluyor. Suudi Arabistan ile ilişkileri normalleştirmenin tüm Arap ortamıyla diyaloğu geliştirmek anlamına geldiğini fark eden İran'ın da uzlaşmaya ihtiyacı var. Bu durum Irak, Yemen, Lübnan ve Suriye gibi ülkelerdeki başarılarını pekiştirecektir. Son olarak, Riyad ve Tahran için ortak bir neden, iki devletin ekonomilerini istikrara kavuşturmaya yardımcı olması gereken petrol üretimi düzeyinde ortak bir konum geliştirme olasılığıdır. Yazıda, Suudi Arabistan ve Suriye ilişkilerine de değinen uzmana göre, Riyad ile Tahran arasındaki diyaloğun başlamasının pratik ifadelerinden biri, Suudi Arabistan ile Suriye arasındaki ilişkilerin olası restorasyonudur. Uzmana göre, Ortadoğu'nun önde gelen aktörlerinin ikili ve çok taraflı ilişkilerin çeşitli yönlerini yeniden canlandırma yoluna girdikleri söylenebilir. Bu konuda en önemlisi Mısır ile Türkiye, Türkiye ile Suudi Arabistan, Suudi Arabistan ve İran arasındaki ilişkilerin çözülme potansiyelidir.

KAYNAKÇA