Bakış

Reisi’nin ve Abdullahiyan'ın Vefatından Sonra İran'ın Irak Politikası Değişecek mi?

Giriş
İran, 19 Mayıs 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ı ve beraberindeki heyeti, kendilerini taşıyan helikopterin düşmesi sonucu kaybetti. Reisi ve Abdullahiyan'ın Devrim Rehberi’nin altındaki emir komuta zincirindeki etkili konumları ve bu iki ismin İran'ın gelecekteki siyasi hesaplarındaki, özellikle de Devrim Rehberi Ayetullah Ali Hamenei'nin halefinin seçimindeki önemi göz önüne alındığında, bu durum İran için önemli bir kayıp olarak değerlendirilmektedir. İran'daki siyasi çevrelerin standartlarına göre merhum Cumhurbaşkanı Reisi’nin, Devrim Rehberi’nin yerine geçecek adaylardan birisi olması ve merhum Dışişleri Bakanı Abdullahiyan da Reisi'nin Devrim Rehberi olması hâlinde cumhurbaşkanlığı için aday olduğu konuşulan bir meseleydi.

Olayın meydana geldiği günden bu yana, İran'daki yankılar ve olası etkileri üzerine tartışmalar devam etmektedir. Bu olayın İran'ın iç siyasetinde derin bir iz bırakacağı muhakkaktır. Ancak İran dış politikası üzerindeki etkisine gelince, İran'da kritik siyasi ve güvenlik kararlarını alma yetkisi "Devrim Rehberi"nde olduğu sürece bu ilgili politikalarda önemli bir değişiklik ya da etki olmayacağı düşünülmektedir. Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı, en yüksek icra makamları olmaktan ziyade yüksek icra kurumları olarak hizmet vermektedir.

Ancak bu olayın İran dış politikasını da etkileyeceğine inananlar da bulunmaktadır. İran'ın dış politikası esas olarak iç siyasi-güvenlik ortamı ile bölgesel ve uluslararası siyasi-güvenlik ortamları arasındaki etkileşimlere göre şekillenmektedir. Buna ek olarak Reisi ve Abdullahiyan İran dış politikasını Devrim Rehberi’nin direktiflerine hizmet edecek şekilde yönlendirmekteydi. Bu ikili, İran Devrim Muhafızları Ordusunun (DMO) siyasi-güvenlik yaklaşımıyla yakından örtüşen niteliklere sahiptiler. İran siyasi sistemi bakımından ulaştıkları deneyimi gelecekte farklı yetkililer üzerinden yinelemek zor olabilir.

2003 yılından sonra Irak meselesi, İran dış politikasının en önemli konularından biri hâline gelmiştir. ABD’nin işgali ve istilasının ardından Irak'ta yaşanan siyaset, güvenlik ve toplumsal eksenli dönüşümler İran'a bu ülkedeki ve bölgedeki rolünü ve çıkarlarını geliştirmek için stratejik fırsatlar sunmuştur. Bu durum özellikle Tahran-Bağdat-Şam-Beyrut-Akdeniz güzergâhının önemli bir engelle karşılaşmadan İran için geçilebilir hâle gelmesinden sonra ortaya çıkmıştır.

İran Cumhurbaşkanının helikopter kazasının yansımalarına ilişkin çeşitli görüşler bağlamında, Reisi ve Abdullahiyan'ın vefatının İran'ın Irak politikası üzerindeki etkileri nelerdir? Bu aktörlerin yokluğu İran’ın Irak'taki rollerin doğasını mı etkileyecek yoksa bu roller değişmeksizin kalacak ancak bu rolleri uygulamak için benimsenen politikaların doğası mı etkilenecektir?