Bakış

Rusya’nın Suriye Politikaları

Rusya Federasyonu, günümüzde uluslararası ilişkiler sisteminin en önemli konuları arasında yer alan Suriye krizinde kilit ülke konumunu sürdürmektedir. Dolayısıyla Suriye krizi bağlamında bu ülkenin rolü de araştırılmayı en çok hak eden konular arasında yer almaktadır.
Rusya’nın Suriye politikasının tarihsel, stratejik, ekonomik, askerî ve diğer nedenleri bulunmaktadır. Rusya’nın bu bölgeye yönelik, temelleri kısmen Çarlık Rusyası dönemine giden ilgisi, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında daha pratik adımlarla devam etmiştir. Suriye Dışişleri Bakanı Cemil Mardam’ın daha ülkesi Fransız mandası altından kurtulmaya çalışıyorken, 21 Temmuz 1944’de Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Vyaçeslav Molotov’a yolladığı mektupta “Sovyet halkına ve onların zaferlerine olan hayranlığını” dile getirmesi ve diplomatik ilişkiler kurmayı önermesi SSCB’de memnuniyetle karşılanmıştı.1 Sovyetler Birliği yönetimi BM’nin kuruluşu için 1945’de gerçekleştirilen San Francisco Konferansı’nda Suriye’nin de BM üyesi olması gerektiğini savunmuş ve Suriye’nin kurucu üye olmasına en önemli katkıyı yapmıştı.2 10 Şubat 1946’daysa Sovyetler Birliği ile Suriye arasındaki ilişkilerin resmîleştirilmesi amacıyla bir anlaşma imzalamıştır. Soğuk Savaş yıllarında gelişen ilişkiler, Rus uzmanlarına göre, stratejik ortaklık niteliği kazanmıştır. Bu nitelemenin temel nedenleri arasında, iki ülke arasındaki ideolojik yakınlaşmanın ve küresel sisteme bakıştaki benzerliklerin yanı sıra askerî ilişkilerin üst düzeye çıkarılması yer almıştır. Bu çizgi dolayısıyla Sovyetler Birliği Suriye’nin Bağdat Paktı’nın (daha sonraki ismiyle CENTO’nun) dışında kalmasını sağlamış, 1956 yılında Suriye’ye 60 askerî uzman ve 18 milyon dolarlık askerî yardım (Çekoslovakya üzerinden) yollamıştır.3 Bu aşamada Bağdat Paktı ülkeleri Suriye’ye ekonomik ambargo uygulamaya çalışınca 1957’de Sovyetler Birliği ile Suriye arasında toplam değeri 570 milyon dolar olan çeşitli teknik ve ekonomik işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır.