Terörle Bütüncül Mücadele

Geçtiğimiz günlerde İstanbul İstiklal Caddesi’nde terör örgütü PKK/PYD/KCK bağlantılı teröristlerin yaptığı bombalı eylemin ardından Türkiye’nin terörle sürdürdüğü kararlı mücadele, güçlü bir harekâtla misliyle karşılığını buluyor. Saldırının üzerinden 1 hafta geçmeden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’nin kuzeyi ve doğusuyla birlikte Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Pençe-Kılıç Harekâtı’nı başlattı. Harekâtla Suriye ve Irak’taki terör hedefleri eş zamanlı olarak vuruldu.

Hâlihazırda esas konu ise Türkiye’nin, yaklaşık 1 yıldır gündemde olan Suriye’nin kuzeyine muhtemel yeni bir kara harekâtı düzenlemesi. Bilindiği gibi terör örgütü PKK uzantılı yapılar, Suriye’nin kuzeyinde özellikle Fırat Nehri’nin doğusunda hâkimiyet kurmuş durumdadır ve buradan Türkiye’ye yönelik saldırılarını sürdürmektedir. Önce Mersin’de güvenlik güçlerine gerçekleştirilen terör eyleminin ardından İstiklal Caddesi’nde sivil halkın yoğun olduğu bir bölgede terör saldırısı düzenlenmesi, Türkiye’nin operasyon planlarını değiştirip erkene çekti. Bununla birlikte Irak’ın kuzeyinde Mayıs 2019’dan beri yürütülen Pençe Operasyonlarının da Suriye’deki terör hedeflerini içerecek şekilde genişletildiği görülüyor. Bu, TSK’nın stratejisi açısından Pençe Operasyonları noktasında önemli bir değişikliktir.

Pençe Operasyonlarının Hedefi
Pençe Operasyonlarıyla uzun vadeli bir planlamayla PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki kaynağının kurutulması hedefleniyor. Bu hedef dâhilinde farklı süreçlerde operasyonlar yürütüldü. Örneğin, Mayıs 2019’da başlatılan Pençe-1 Harekâtı’yla Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesinde bulunan mağara ve sığınaklar hedef alınırken Temmuz 2019’da Pençe-2 Harekâtı’yla komando birlikleri kara harekâtına başlamış, Pençe-3 Operasyonu’yla da bir sonraki aşama olan Sinat-Haftanin bölgesindeki terör varlığı bertaraf edilmişti.
Yaklaşık bir yıl süreyle Hakurk ve Sinat-Haftanin bölgesinde terör örgütünün hareketliliğine karşı alan güvenliği sağlanırken Haziran 2020’de Pençe Operasyonlarında yeni bir aşamaya geçildi. Haziran 2020’de başlatılan Pençe-Kartal Harekâtı’yla da bu kez Irak’ın kuzeyindeki çoklu hedeflere yönelik operasyonlar icra edildi.

Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan Harekâtları ardı ardına yürütüldü. Söz konusu harekâtlarda hava güç unsurlarının yanı sıra daha önceki harekâtlarda bölgeye intikal eden kara unsurları da yer aldı. Bu operasyonlarla Sincar ve Kandil başta olmak üzere Musul’un güneyindeki Mahmur’a yakın Karacak Dağı, Zap, Avaşin-Basyan ve Hakurk’taki terör unsurları, bölgede bulunan mağara ve sığınaklar bertaraf edildi. Şubat 2021’deki Pençe-Kartal 2 Harekâtı’nda ise PKK açısından ikinci Kandil olarak adlandırılan Gara bölgesi hedef alındı ve alan kontrolü sağlandı.

Bu operasyonlarla terör örgütü PKK’nın üslendiği Irak’ın kuzeyindeki 8 ana alanın yanı sıra PKK’nın doktrinizasyon merkezi olan Mahmur ve örgütün şehir kontrolü stratejisinde ortaya çıkan Musul’a bağlı Sincar da operasyon alanlarına dâhil edildi. Böylece Irak’ın kuzeyindeki dağlık alandan çıkılarak ilk kez Musul’un güneyine kadar olan alandaki terör unsurları da hedef alındı. Nisan 2021’de ise eş zamanlı olarak Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım isimleriyle Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerine operasyonlar başlatıldı. Görüldüğü gibi, her operasyonda farklı hedef ve bölgelerdeki terör unsurlarının etkisizleştirilmesi, terör alanlarının kontrol altına alınması planlandı. Nitekim söz konusu operasyonlarla Irak’ın kuzeyinde PKK’nın yoğunlaştığı bölgelerde kontrolün sağlanması, terör unsurlarına yaşam alanı bırakılmaması hedeflenmişti. Terör bölgelerinde kontrol sağlanınca bir sonraki aşamaya geçildi. Böylece Pençe-Kilit Harekâtı’yla kontrol edilen alanlar arasında güvenlik koridorları oluşturularak PKK’nın hareketliliğine “kilit” vuruldu.
Pençe Operasyonlarının yanı sıra terör örgütünün sözde üst düzey liderlerine yönelik Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve TSK iş birliğinde yürütülen nokta operasyonlarla da örgütün yapısına önemli darbeler vuruldu. Nitekim köşeye sıkışan örgütün sözde üst düzey yetkililerinin, Türkiye’deki şehir merkezlerinin hedef alınacağına ilişkin tehdit açıklamaları yaptığı görüldü. Bu anlamda, ciddi çöküş sürecine giren terör örgütünün, sivil alanlara yönelik eylemleriyle kapasitesinin sürdüğüne yönelik mesaj verme çabasına girdiğini söyleyebiliriz.

Operasyonlarda Yeni Aşama
Ancak bu düşünce, terör örgütünün kendi sonunu hazırlıyor ve hızlandırıyor. Nitekim 20 Kasım’da sabaha karşı Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Pençe-Kılıç Harekâtı, bunun en somut örneği. Türkiye bu operasyonla yeni bir aşamaya geçti. Bütüncül mücadelenin bir parçası olarak, PKK’nın bulunduğu Irak ve Suriye’deki terörle mücadele alanları operasyonel olarak birleştirilmiş durumda. Her ne kadar operasyonlar belirli alanlarda yürütülüyor olsa da hedef, tüm sınırların güvenli hâle getirilmesi. Operasyonun “Pençe-Kılıç” olarak isimlendirilmesi de oldukça manidar. TSK, “gök girsin, kızıl çıksın” mesajı veriyor. Bu anlamıyla 911 km’lik Suriye ve 378 km’lik Irak sınırı dikkate alındığında yürütülen operasyonlar ve elde edilen başarı takdire şayan. Bu operasyonla Türkiye, Suriye’nin kuzeyine (Fırat’ın batısı ve Münbiç) yapacağı olası kara operasyonunun da mesajını veriyor. Zira Suriye’de teröre karşı yürütülen mücadelenin Irak’ta yürütülen operasyonlarla aynı kodlanması bunun göstergesi.

Bu noktada “Pençe stratejisi” artık Suriye’deki terör unsurları için de geçerli. Irak’ın kuzeyinde yürütülen operasyonlarda hava harekâtlarının ardından kara operasyonları da yapılıyor. Suriye’nin de “Pençe Operasyonları” içerisine alınması bu stratejinin Suriye’deki terör alanlarına yönelik uygulanacağının bir işareti olabilir.

Bu makale 22 Kasım 2022 tarihinde Milliyet internet sitesinde "Terörle Bütüncül Mücadele” başlığıyla yayımlanmıştır.