Türkiye'nin Yeni Dış Politikasında Karadeniz Bölgesi

Dr. Özgür Özdamar, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
Büyük Karadeniz Bölgesi'nin (BKB) siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda Soğuk Savaş sonrası dönemdeki değişimi halen devam etmektedir. Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Avrupa-Atlantik topluluğunun bölgede daha aktif hâle gelmesini sağlamış ve bu da, ortaya çıkan pan-Avrupa siyasi ve ekonomi kurumlarına yönelik aşamalı bir değişime yol açmıştır. Romanya ve Bulgaristan'ın NATO ve AB üyelikleri, Türkiye'nin AB ile gerçekleştirdiği katılım müzakereleri, Ukrayna ve Gürcistan'daki renkli devrimler, tamamı olmasa da, bölgenin parlayan Avrupa-Atlantik eğilimini gösteren örneklerden bir kaçıdır. Özellikle eski komünist devletler ile yeni bağımsız cumhuriyetler, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden beri hem demokrasiye hem de piyasa ekonomisine geçişte zorluklar yaşamaktadırlar.
 
Siyasi kutuplaşma beraberinde eski Sovyet alanında yaşanan değişim sıkıntıları, ABD'nin BKB'ye yönelik dikkatini arttıran 11 Eylül ve 11 Mart (Madrid) terör saldırılarının ardından Avrupa-Atlantik topluluğu içerisindeki tehdit algılamasının yön değiştirmesi sonrasında patlak vermiştir. 11 Eylül'den itibaren ABD; terörizm ile mücadele, kitle imha silahlarının yayılması ve yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığı gibi asimetrik tehditler ve enerji geçiş güvenliği konularına dikkat çekerek BKB'deki varlığını meşrulaştırmak için çaba göstermektedir.