Analiz

ABD’nin Irak’taki Askeri Varlığı: Tarihsel Arka Plan, Dönüşümler ve Yansımalar

ABD’nin Irak’taki askeri varlığı 2003’ten bu yana Irak’taki ve bölgedeki siyasi ve askeri gelişmelere paralel olarak birçok aşamadan geçerek farklı dönüşümler yaşamıştır. Uzun süredir gündemde olan ABD’nin Irak’taki askeri varlığı, 3 Ocak’ta İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şaabi Heyeti Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el- Mühendis’in Bağdat’ta öldürülmesinin ardından yeni bir süreçle karşı karşıya kalmıştır. Zira Süleymani ve Mühendis suikastını müteakip İran’ın ve İran destekli Iraklı Şii milis grupların ülkedeki Amerikan askeri varlığına yönelik tehdit dozu artarken, ABD söz konusu tehdide karşı askeri caydırıcılığını kullanarak yanıt vermiştir. 11 Mart’ta Bağdat’ta ABD askerlerinin konuşlandığı Taci Askeri Üssü’ne yapılan saldırıda Amerikan askerlerinin hayatını kaybetmesinin sorumlusu olarak İran yanlısı Şii milis grupları gösteren ABD, İran’a yakınlığıyla bilinen Iraklı milis grubu Ketaib-i Hizbullah’ın üslerine ve depolarına hava saldırıları düzenleyerek çok sayıda milisi öldürmüştür. İran’a yakın olduğu düşünülen yeni milis gruplarının türediği bu süreçte ABD beklenmeyen bir kararla Irak’ta konuşlandığı birçok askeri üsten çekilerek üslerin kontrolünü Irak ordusuna bırakmıştır. Ancak ABD, Süleymani suikastının ardından İran’ın balistik füze saldırıları düzenlediği Anbar’daki Aynel Esed Askeri Üssü ve Erbil’deki Harir Üssü’ne Patriot Hava Savunma Sistemi yerleştirerek ülkeden tamamen çekilmeyeceği mesajını vermiştir.

ABD’nin askeri üslerden çekilme yönünde aldığı kararın arka planına ilişkin pek çok olasılık ve öngörü tartışılmaktadır. 2003’ten bu yana birçok kez dönüşüm yaşayan ABD’nin Irak’taki askeri varlığının yeni aşaması gerek Irak’ın kendi iç dinamikleri gerekse bölgesel denklemi etkileme kapasitesine sahiptir. Bu noktada tarihsel süreçte ABD’nin Irak’taki askeri varlığının durumunun ve geleceğinin ele alınması, Irak’ın ve bölgenin geleceğinin nereye doğru gideceğinin analizi açısından faydalı görülmektedir. Buradan hareketle ABD’nin Irak’taki askeri varlığını ele alan ve Pentagon’un verdiği son çekilme kararlarının stratejik bir hamle olduğunu tartışan bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde ABD’nin Irak’taki askeri varlığının tarihsel arka planı ele alınırken, ikinci bölümde Irak yanılgısı, saha hakimiyeti, IŞİD’e karşı müttefiklik ve kademeli yıldırma aşamaları başlıkları altında ABD’nin Irak’taki askeri varlığının dönüşümü değerlendirilecektir. Üçüncü bölümde ise Taci Üssü’ne yapılan saldırıyla ABD’nin ülkede yeniden dönüşen varlığının Irak’a ve bölgeye yansımaları tartışılacaktır.