Ateş Hattında Su: Gazze’de Yaşanan Su Kıtlığı ve Çözüm Önerileri

Yrd. Doç. Dr. Vakur Sümer, Orsam Danışmanı, Selçuk Üniversitesi
Gazze'deki su sorunu, oldukça endişe verici bir hal almıştır. Sınırlı kaynaklar, demografik baskı, kirlilik ve suyun savurgan kullanımı gibi suyla alakalı uzun süreli zorlukların yanı sıra bölge şimdi de artan bir biçimde silahlı çatışma ve bombalamaların su altyapısına verdiği zararın tehdidi altındadır.
 
Gazze'nin ana su kaynağı olan kıyı akiferinin on yıllardır aşırı kullanımının sonucu olarak yer altı suyu kritik seviyeye inmiş ve bu durum deniz suyunun akifere karışmasına neden olmuştur. Raporlara göre kıyı akiferinin yıllık kullanımı, doğal yeniden dolum miktarı olan yıllık altmış milyon metre küpü çoktan aşmıştır ve bu gidişatın acilen durdurulması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Filistin Sular İdaresi'nin (PWA) verilerine göre kıyı akiferi geri dönülmez noktayı çoktan aşmıştır ve 2016 yılından sonra akiferden su pompalanamayacaktır. Daha 2009 yılında, henüz son su krizi Gazze'yi etkilemeden, UNEP kıyı akiferinin kullanımının durdurulması konusunda uyarılarda bulunmuştur. Bu nedenlerden dolayı kıyı akiferinin -mümkünse- kendi haline bırakılıp yenilenmesini beklemek ve akiferi kuraklık zamanları için bir rezerv olarak tutmak en iyi seçenektir. Türkiye İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) vasıtasıyla yardımda bulunan Türkiye gibi ülkelerin kuyular kazarak yeraltı suları temini çabalarına rağmen Filistin Sular İdaresi, Gazze'nin yeraltı sularının birçoğunun küresel anlamda kabul görmüş temiz su kıstaslarını sağlamadığını, bu nedenle de kullanılamaz olduğunu beyan etmiştir. Bu çerçeve doğrultusunda, Gazze'nin yeraltı sularının ana su kaynağı olarak daha fazla kullanılamayacağı görülmektedir, dolayısıyla çabaların başka su kaynakları bulma konusunda yoğunlaşması gerekmektedir.
 
Gazze aynı zamanda kendisine yıllık 4-5 milyon metreküp su satan İsrail ulusal şirketi Mekorot'tan da su satın almaktadır, ancak İsrail şehirlerindeki örnekleriyle kıyaslandığında, Gazze'nin su altyapısının eskime oranlarının endişe verici olması Gazze'nin kullanılabilir su miktarını düşürmektedir. Bunun da ötesinde, her ne kadar son yıllarda kayda değer bir artış olsa da Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde üçünün hala musluk suyu erişimi yoktur. Gazze Şeridi'ndeki su altyapısının yetersizliğiyle alakalı bir diğer sorun da akifere sızan maddelerin yol açtığı kirliliktir. Su altyapısının ürkütücü durumu, geçen seneki kuvvetli yağışları kaldıramaması ile iyice gözler önüne serilmiştir. 2014 yazında gerçekleşen uzun süreli İsrail saldırılarının su altyapılarına verdiği zarardan dolayı, 2014 sonu itibariyle Gazze'de musluk suyuna erişim yalnızca haftanın birkaç günü ve günün birkaç saatinde mümkün olmuştur. Görüldüğü üzere, su altyapısı evrensel kabul görmüş ve sürdürülebilir etkililik ve sağlamlık derecesine ulaştırılmadığı sürece dışarıdan su satın alınması da Gazze'deki su sorununa çözüm olmayacaktır.
 
Gazze gibi su kıtlığı yaşayan yerlerde atıksuların arıtılması ve yeniden kullanılması son derece önemli olmasına rağmen bu konuda gerçekleştirilenler henüz arzu edilen seviyede değildir. Bu durumun ana nedenlerinden biri enerji sorunudur. Atıksuyun arıtılması Gazze'nin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden olan elektriği gerektirmektedir. Arıtma döngüsü genellikle sürekli elektrik sağlanmasını gerektiren ve yaklaşık iki hafta süren bir işlemdir. Ancak bombardımanlar ve birbirini takip eden enerji ağı hasarları nedeniyle, Gazze'nin elektrik sorunu son yıllarda daha vahim bir hal almıştır. Mevcut enerji arzının var olan talebin ancak yüzde yetmişini karşıladığı bilinmektedir. Suyun sağlanmasında elektriğin önemli olduğu bir başka nokta da deniz suyunun tuzdan arındırılmasıdır. Gazze'de hemen her gün yeni bir tuzdan arındırma tesisi kurulmaktadır ki bu durum elektrik ihtiyacının daha da artmasına neden olmaktadır. Bundan ötürü, sürdürülebilir ve kesintisiz elektrik enerjisinin sağlanması, Gazze'nin su sorununun çözümüne katkıda bulunacaktır. Bir diğer deyişle elektrik Gazze için 'sanal su' demektir. Fakat işin kötü tarafından bakıldığında Gazze elektrik kaynakları konusunda dışarıya oldukça bağımlıdır.
 
Kısaca özetlemek gerekirse; modern su altyapısının kurulması ve yeni elektrik kaynaklarının bulunması Gazze halkının su sorununu iyileştirecektir. Fonların çoğunun kuyular yardımıyla su tedarik etmek yerine hasar gören altyapının tadilatında kullanılması gerekmektedir. Bölge ülkeleri arasında elektrik ticareti gibi ülkeler arası etkileşimi artıran farklı bölgesel enerji kaynaklarının kullanımı yalnızca Gazze'nin su sorununu çözmekle kalmayacak aynı zamanda ülkeler arası güven inşasına da büyük oranda katkı sağlayacaktır. Avrupa Birliği ülkeleri (özellikle Güney Kıbrıs), Türkiye ve Lübnan arasında kurulabilecek bir işbirliği programı bölge ülkeleri için oldukça başarılı bir model olacaktır. Mısır ve/veya İsrail'in Gazze üzerindeki elektrik yükünü (ki burada elektrik 'su' olarak da okunmalıdır) azaltabileceğini vurgulamaya gerek bile yoktur. Bunlara ek olarak, güneş veya rüzgâr gibi görece yeni olan elektrik üretim metotları da ciddi biçimde göz önünde bulundurulmalıdır.