Avrupa Parlamentosu’nda Irak Hakkında Alınan Karar ve Türkmenler Hakkındaki Etkileri Üzerine Notlar

Yrd. Doç.Dr. Serhat Erkmen, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üni. Uluslar. İliş.
14 Mart 2013 tarihinde Avrupa Parlamentosu Irak hakkında bir karar yayınladı. Tam adı Irak: Irak Türkmenleri Dahil Azınlık Gruplarının Durumu(1) olan karar bazı açılardan olumlu olmakla birlikte Türkmenleri azınlık olarak tanımlaması nedeniyle düşündürücüdür. Bazı kaynaklarda Türkmenlerin “diplomatik zaferi” olarak sunulan kararın içeriğinin dikkatli bir biçimde okunması aslında AP’nin kararının son derece endişe verici bazı boyutları olduğunu göstermektedir. Bir dizi tespitle başlayan kararda Türkmenlere yönelik saldırıların ve ayrımcılığın yer alması önemli bir olgudur. Geçmişte Irakla ilgili konularda Türkmenleri büyük ölçüde görmezden gelen Avrupa’da Türkmenlerin bir karar içinde olsa bile gündeme gelmesi bir başarı olarak görülebilir. Fakat kararın içeriğinde Türkmenler hakkında yapılan tanımlamalar ve Irak hakkında verilen bilgilerin bir kısmı son derece sorunludur. Metnin dili ve Türkmenlere yönelik tanımlamaları Avrupa Parlamentosu’nda bu kararı çıkartanların Türkmenlerin hakkında kafasının karışık olduğunu göstermektedir.
 
Irak’ın ciddi siyasal, güvenlik ve sosyo-ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduğu ve ülkenin şiddet sarmalına sürüklendiğini tespitiyle başlayan kararda siyasi alanın parçalı yapısı ve şiddetle ilişkisi vurgulanmaktadır. Kararın ilk bendinde bir sorun görünmemesine rağmen sonrasında bir dizi kafa karışıklığı ve yanılgının yer aldığı görülmektedir. Kararın tespitler bölümündeki B bendinde Türkmenlerden milliyet olarak söz edilirken aynı bendin içinde Kürt Bölgesi Anayasası’nın 2009’dan beri yürürlükte olduğu yazılmaktadır. (Oysa halen Kürt Bölgesel Yönetimi’nde bölgesel parlamento tarafından kabul edilmiş ve hayata geçirilmiş bir anayasa yoktur). F bendinde Irak’ın uzun bir süredir farklı etnik ve dini azınlıkların gruplarına ev sahipliği yaptığı belirtilirken Türkmenler, Kürtler Hıristiyanlar, Şebekler, Kürtler, Mandeanlar, Ermeniler, Yahudiler, Filistinliler, Asuriler vs. ile birlikte belirsiz bir biçimde etnik gruplar veya dinsel azınlık grupları arasında sayılmışlardır. Bu ifadeden Türkmenlerin Irak’ta bir millet mi yoksa azınlık mı sayıldığı tam olarak anlaşılamamaktadır. H bendinde Türkmenler için Irak’ta üçüncü büyük etnik grup olduğu iddia edilen (varsayılan) ifadesinin kullanılması AP’nin halen kafa karışıklığını sürdüğünün bir göstergesidir.  Fakat bu maddede Türkmenlerin Kerkük konusunda Kürtlerle uzlaşmazlık içinde olduklarını ve Türkmenlerin “Kürt güçler” ve “aşırılıkçı Arap gruplar” tarafından şiddete maruz bırakıldığının altının çizilmesi Türkmenler için önemlidir. Son olarak I bendinde merkezi hükümet ile bölgesel hükümetin arasındaki sorunların farklı etnik grupların barış içinde bir arada yaşamasını olumsuz etkilediği belirtilirken Türkmenlerin Kürtler ve Araplarla birlikte bir etnik grup olarak sayıldığı görülmektedir. Kafa karışıklığı ve bilgi yetersizliği kararda öylesine bir boyuta ulaşmaktadır ki, Tuzhurmatu’daki saldırı kınanırken bu ilçenin Ninova (Musul) Vilayeti’ne bağlı olduğu yazılmıştır. (Oysaki Tuzhurmatu Selahattin Vilayeti’ne bağlıdır.)
 
Karardaki temel sorun ise metnin son kısımlarında Türkmenlerin Irak’ta bir azınlık olarak gösterilmesidir. Kararın tespite yönelik bentlerinde Türkmenlerin milliyet ya da etnik grup olarak tanımlandığı görülürken metnin 5.maddesinde Türkmenlerin ve diğer azınlıkların haklarının işaret edildiğinin belirtilmesi Türkmenlerin azınlık olarak nitelendiğinin ilk işaretidir. Kararın 8.maddesinde ise Irak hükümeti ulusal çapta bir sayım yapmaya davet edilirken bu sayımın Türkmenler ve diğer azınlık gruplarının büyüklüğünü tespit etmek için yapılması gerekliliğinin belirtilmesi AP’nin aslında Türkmenleri Irak’ta bir azınlık olarak niteleme çabası içinde olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca kararın başlığına bakıldığında da AP’nin Türkmenleri Irak’taki azınlıklar arasında niteleme eğiliminde olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak karar, AP’de Türkmenlerin sorunlarının gündeme getirilmesi açısından önemlidir. 2003’ten itibaren Irak’ta siyasal, toplumsal ve ekonomik baskı altında bulunan ve son dönemde artan şiddet eylemlerine maruz kalan Türkmenlerin sorunlarının uluslararası alanda yer alması Türkmenlerin seslerini duyurmaları için önemli bir fırsattır. Ancak böylesine önemli bir fırsat içinde Türkmenlerin Irak’ta bir azınlık olarak tanımlanmaları Türkmenlerin yıllardır dile getirdiği Irak’ın “kurucu ulusu” ya da “temel unsuru” olma iddiasına büyük bir darbe vurmaktadır. Yıllardır Irak’ta bir azınlık olarak tanımlanmaktan ısrarla kaçınan ve bu tanımı her seferinde reddeden Türkmenlerin AP kararının dili konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir. Ayrıca Türkmenlerin defalarca Irak’ta mevcut şartlarda yapılacak bir nüfus sayımının Türkmenlerin açıkça aleyhine sonuçlar üreteceği yönündeki savının da bu kararda darbe aldığı görülmektedir. Özetle, Türkmenlerin siyasi davalarını ve sorunlarını uluslararası alana taşırken dikkatli hareket etmeleri, aksi takdirde bir kazanım elde etmeye çalışırken kendilerine daha büyük sorunlar yaratabileceklerini hatırlarında tutmaları yararlı olacaktır.
  (1) (Iraq: The Plight of Minority Groups, Including the Iraqi Turkmen, http://www.europarl.europa.eu/sides/getDoc.do?pubRef=-//EP//TEXT+TA+P7-TA-2013-0101+0+DOC+XML+V0//EN&language=EN