İran; Fırat ve Dicle Havzasının Saklı Kıyıdaşı

Dr. Tuğba Evrim Maden, Araştırmacı, ORSAM Su Programı
Ortadoğu’nun önemli havzalarından, Fırat-Dicle havzası sularının son 50 yıllık faydalanma geçmişini gözden geçirdiğimiz zaman aktör olarak karşımıza Türkiye, Suriye ve Irak çıkmaktadır.  Teknik olarak kıyıdaş ülke sınırları içinden katkılar göz önüne alındığında ortalama değerler ile Fırat nehrine Türkiye yüzde 90, Suriye yüzde 10 oranında katkıda bulunduğu gözlenir. Dicle nehrine ise Türkiye yüzde 40, Irak yüzde 50 ve İran’da yüzde 10 civarında katkı yapmaktadır. İran’ın, özellikle Dicle nehrinin önemli bir kolu olan Diyala’ya ve Şatt'ül-Arab nehrine Karun nehrinden yaptığı su katkısı göz ardı edilecek gibi değildir. İran’ın söz konusu kollar üzerinde geliştirdiği su transferi projeleri özellikle Irak’ta sulama alanında kullanılan su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir.
 
Fırat ve Dicle nehirlerinin, Irak, Suriye ve Türkiye ilişkilerinde önemli bir belirleyici etken olma süreci 1960’lara, Türkiye ve Suriye’nin Keban ve Tabqa barajlarını yapmaya başlama dönemlerine dayanmaktadır. Yaklaşık 50 yılı aşan bir sınıraşan su tarihine sahip dönem içerisinde gerek müzakereler gerekse teknik toplantılarda İran yer almamıştır. Son dönemlerde yapılan bilimsel çalışmalarda İran’da yer almaya başlamıştır. Ama bu çalışmalarda da İran kıyıdaş kimliğini net bir biçimde ortaya koymamaktadır. 
 
Havzada üst kıyıdaş konumunda olan İran son 10 yıldır ülke genelinde su kaynakları açısından büyük sorun yaşamaktadır. Gerek iklim değişimi, gerekse su kaynaklarının yanlış yönetimi İran’ı bu krize sürüklemiştir. 1970’lerden itibaren merkez vilayetlerin su sorununun çözmek için diğer havzalardan su transferi projeleri gerçekleştiren İran, son dönemlerde kaynak olarak kullandığı donor havzalarda da su sorunu yaşanmaya başlaması ile birlikte, bir kısır döngü içine girmeye başlamıştır. Özellikle Irak’a akan nehirleri üzerinde de yaptığı su transferi projeleri, hem kendi ülkesinde söz konusu havzalarda bulunan vilayetlerde hem de Irak’ta endişeler yaratmaktadır.
 
İran ve Irak’ın 1200 km’lik sınırı boyunca çok sayıda nehir ve suyolu kesişmektedir. Sınır boyunca 42’den fazla suyolu iki ülkenin sınırlarını aşmaktadır.
 
Irak ve İran’ın kıyıdaş olduğu ve Dicle nehrinin önemli kollarından biri olan nehri ise Diyala nehridir. Diyala nehri yaklaşık 31.896 km2 büyüklüğünde bir havzaya sahiptir. Havzanın yüzde 75’i Irak toprakları içerisinde yer almaktadır. İran’da doğup Diyala’ya katılan sular sırasıyla; Beara, Towels, Serwan (Diyala nehrinin en onemli koludur) ve Zegmen sularıdır. Bu sular Irak toprakları içerisinde Diyala nehri üzerinde 1962 yılında inşa edilmiş olan 3000 milyon metreküp kapasiteye sahip Derbandikan barajı için önemli kaynaklardır. Ayrıca, Abassan (Hawassan), Karatu ve Derendek suları da diğer önemli sulardır.
 
Diyala nehrinin en önemli kolu Al-Wand nehridir. Al-Wand nehrinin İran içerisinde iki onemli kolu Dara ve Said Sadek sularıdır. Al-Wand nehri İran’ın Dolahu Dağlarından doğmaktadır ve Dicle nehrine yılda 5,74 milyar metreküp katkı sağlamaktadır. Toplam uzunluğu 152 km olan nehrin 89 kilometresi İran sınırları içerisinde yer alırken, 63 kilometresi Irak sınırları içerisindedir. Al Wand nehri özellikle kurak dönemlerde İran ve Irak arasında sorun yaratmaktadır. Özellikle yaz dönemlerinde İran’ın nehir sularını derive etmesi nedeniyle ortaya çıkan bu gerilimin daha da tırmanması İranlı yetkililerin, Al-Wand nehrinden daha fazla su bırakacağı sözünü vermesi üzerine söz konusu sorun o dönemlerde çözülmüştür.
 
Dicle nehrinin önemli kaynaklarından biri olan Küçük Zap nehri, İran’da doğmaktadır. 21.475 km2 büyüklüğünde olan havzasının yüzde 74’ü Irak toprakları içerisinde yer almaktadır. Küçük Zap nehrinin kolları sırasıyla; Banowsota, Zarawa, Bani, Fazlaje, Kokasor, Wazna,Khairy Nerzenk, Leo, Tshezan, Janbera, KhaleelAbad, Kula’dır. Irak dokümanlarına göre toplam debisi 7,5 milyar metreküp olan Küçük Zap nehri, Irak’ta 2,85 milyar metreküp debiye sahiptir.
 
Dicle nehrini besleyen kolların önemli bir bölümü daha önce de bahsettiğimiz gibi İran’da doğmaktadır. İran, söz konusu bu kollar üzerine özellikle Sirwan ve Karun nehirleri üzerinde baraj inşa etmeye ve su transferi projelerine devam etmektedir. Irak’ın yanlış su kaynakları yönetimi ve yaşadığı kurak dönemler nedeniyle su sıkıntısı çektiği aşikardır. Buna ek olarak İran’ın membada gerçekleştirdiği su projeleri Irak’ta endişe yaratmaktadır. Özellikle yaz aylarında Irak’ın su kesintisi ve yarattığı etkilerle ilgili sıkıntıları sıkça medyada yer almaktadır. Aynı zamanda, Irak söz konusu projelerin su miktarı ve kalitesini olumsuz yönde etkileyeceği endişesini de taşımaktadır.