Neçirvan Barzani’nin Türkiye Ziyareti

Bilgay Duman Araştırmacı, ORSAM
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun daveti üzerine 16 Mart 2014 günü Türkiye’yi ziyaret etmiş ve özellikle enerji konusunda görüşmeler gerçekleştirmiştir. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin Diyarbakır ziyaretinin ardından, Neçirvan Barzani’yi Van’da ağırlaması, ziyarete ilişkin önemli bir not olarak yer almıştır. Neçirvan Barzani’nin ziyareti Türkiye’deki iç politikada yaşanan süreç açısında değerlendirebileceği gibi bu yazıda ziyaretin Türkiye’nin dış politikası ve Irak iç politikası açısında önemi ele alınacaktır. Bu anlamıyla Neçirvan Barzani’nin ziyareti,
 
1. Türkiye-IKBY ilişkilerinin, Türk dış politikasına etkisi,
2. IKBY’de siyasi durum ve hükümet kurma çalışmaları,
3. IKBY-Irak merkezi hükümeti arasındaki ilişkiler kapsamında değerlendirilecektir.
 
Türkiye-IKBY İlişkileri ve Türk Dış Politikası
Türkiye’nin IKBY ile ilişkileri, Türkiye’nin Irak politikasında olduğu kadar Türkiye-ABD ilişkileri ve son dönemde Türkiye’nin Suriye politikası ve Suriye Kürt politikasında etki yaratmaktadır. Türkiye’nin IKBY ile 2009’dan sonra geliştirdiği ilişkilere paralel olarak Irak merkezi hükümeti ile Türkiye arasında gerilen ilişkilerde henüz net bir düzelme yaşandığını söylemek mümkün değildir. Türkiye’nin özellikle enerji konusunda geliştirdiği yakın ilişki nedeniyle Irak merkezi hükümeti ile gerginlik devam etmektedir. Ancak 2013’ün yaz aylarında hem Irak’ta Türkiye’ye hem de Türkiye’den Irak’a yapılan ziyaretlerle Türkiye ile Irak merkezi hükümeti arasındaki ilişkilerde bir yumuşama belirtisi gözlemlenmiştir. Buna rağmen IKBY’nin Türkiye’ye petrol sevkiyatına başlaması Türkiye ile Irak merkezi hükümeti arasındaki ilişkilerin daha da ileriye gitmesinin önüne geçmektedir. Bu noktada Türkiye’nin rasyonel bir tavır sergileyerek Bağdat’ın inisiyatifini de dikkate alıyor olması önemlidir. Bu açıdan Türkiye’nin daha dengeli bir politika izlediğini söylemek mümkündür. Türkiye’nin IKBY ile geliştirdiği ilişkiler Türkiye-ABD ilişkileri açısından da bir faktör olarak ön plana çıkmaktadır. Bilindiği gibi Türkiye ile IKBY arasındaki enerji ilişkisi nedeniyle ABD tepki göstermiş ve IKBY’yi Bağdat’ın onayı olmadan petrol satmaması konusunda uyarmıştır. Bu nedenle Türkiye’nin Bağdat’ın inisiyatifi dikkate alarak hareket etmesi Türkiye-ABD ilişkilerinin olumsuz yönde etkilenmemesini sağlayacak bir adım olarak değerlendirilebilir. Öte yandan Türkiye ve IKBY arasındaki ilişkiler özellikle Suriye Kürtlerine yönelik politikayı etkilemektedir. IKBY içerisinde Suriye Kürtlerine yönelik bütüncül bir yaklaşım olmamasına rağmen IKBY’nin yönetim gücünü elinde bulunduran KDP’nin özellikle PYD’ye karşı sergilediği tavır, Türkiye’nin Suriye Kürtleri’ne yönelik politikasıyla örtüşmektedir. Bu açıdan Türkiye’nin IKBY ile geliştirdiği ilişkilerde KDP’nin IKBY’deki iktidarını koruması doğrultusunda Suriye politikasının aynı yönde devam edeceğini söylemek mümkündür. Bu durumda Suriye’de PYD’nin kontrol ettiği alanlarda özerklik ilanı akıllara gelmektedir. Neçirvan Barzani’nin de içerisinde yer aldığı KDP, PYD’nin özerklik ilanını tanımadığını açıklamıştır. Türkiye de Suriye’nin kuzeyindeki PYD’nin bu politikalarından rahatsız görünmektedir. Bu nedenle ziyaretin KDP ve Türkiye arasındaki görüş birliğinin vurgulanması açısından önem taşıdığı söylenebilir.
 
IKBY’de Siyasi Durum ve Hükümet Kurma Süreci
Neçirvan Barzani’nin Türkiye’ye ziyaretinin IKBY’de hükümet kurma çalışmaları döneminde yapılmış olması dikkat çekmektedir. Neçirvan Barzani, 21 Eylül 2013’te yapılan seçimlerin ardından yaklaşık 6 aydır hükümet kurma çalışmaları yürütmektedir. Ancak hükümet kurma çalışmalarında büyük bir ilerleme sağlandığını söylemek zordur. Bu nedenle Neçirvan Barzani’nin ziyareti, hükümet kurma süreci içerisinde olan IKBY ve KDP’nin Türkiye’nin desteğini alması açısından önemlidir. IKBY’den hükümet kurulmadan hemen önce yapılan bu ziyaret, seçimlerin galip partisi olan KDP’nin Türkiye verdiği önemi de gösterir niteliktedir. Bununla birlikte Neçirvan Barzani’nin ziyaretini bireysel olarak değerlendirmek mümkündür. Bu açıdan KDP içerisinde Neçirvan Barzani ve Mesrur Barzani arasında yaşanan soğuk savaşı nedeniyle, Neçirvan Barzani’nin Türkiye’ye yakın durmak ve desteğini almak istediği bilinmektedir. KDP lider ve IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin Neçirvan’ı denklem dışında bırakmasa bile Mesrur ve Neçirvan arasında tercih noktasına gelindiğinde yeğeni ve damadı Neçirvan’ın yerine oğlu Mesrur’u tercih edeceği kulislerde konuşulmaktadır. Bu nedenle Neçirvan’ın en azından uluslararası bağlantılarını güçlü tutmaya çalıştığı görülmektedir. Aynı zamanda Neçirvan’ın IKBY ekonomisinde elde ettiği ağırlığı kullanmak istediğini söylemek mümkündür. Bu nedenle Neçirvan’ın ziyaretinde Türkiye ve IKBY arasındaki enerji işbirliği ve ticaret konularında ısrarla durması anlaşılabilir olmaktadır.
 
IKBY-Merkezi Hükümet Arasındaki Görüşmeler
Neçirvan Barzani’nin ziyareti Erbil-Bağdat arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine ilişkin yapılan görüşmelerle aynı döneme denk gelmiştir. Bilindiği gibi enerjiyle ilgili süreçte Türkiye, Bağdat’ın hassasiyetlerini dikkate alarak davranmakta ve Bağdat’ın inisiyatifi dışında hareket edilmeyeceği garantisi Türk yetkililer tarafından pek çok platformda ifade edilmektedir. Bu nedenle Türkiye’nin Erbil-Bağdat görüşmelerinde Erbil açısından yumuşama etkisi yaratması, sorunların çözümü için olumlu ortam yaratabilecektir. Türkiye’nin Erbil ve Bağdat arasındaki görüşmelerde oynayabileceği kolaylaştırıcı rol, Türkiye ve Irak merkezi hükümeti arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine de katkı sağlayabilecek bir etki ortaya çıkarabilecektir. Ayrıca Neçirvan Barzani’nin ziyaretinin 30 Nisan 2014’te yapılması planlanan Irak genel seçimleri öncesinde yapılmış olması da bir mesaj olarak değerlendirilebilir.
 
Sonuç 
Neçirvan Barzani ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı televizyon programında yapılan açıklama ilişkilerin seyrinin korunacağını gösterir niteliktedir. Bilindiği gibi IKBY ile Türkiye arasındaki ilişkiler 2009’dan sonra gelişme yönünde seyretmiştir. Buna rağmen Irak merkezi hükümeti ve Türkiye arasındaki ilişkiler ise tam tersine düşüş eğilimi göstermiş, hatta iki ülke arasında diplomatik ve siyasi restleşmeler yaşanmıştır. Ancak bölgedeki gelişmeler, Suriye meselesindeki çözümsüzlük, İran’daki değişimin Irak’taki etkisi, Irak iç politikasındaki istikrar arayışı, ABD’nin ilişkilerin yumuşamasına ilişkin telkinleri gibi sebepler Türkiye ve Irak merkezi hükümeti arasındaki ilişkilerde yumuşama ihtiyacını arttırmış, önce alt düzeyde başlayan ilişkilerin diplomatik seviyesi yükseltilerek karar alıcılar arasında mekik diplomasisine dönüşmüştür. 2009’da IKBY ile ilişkilerin gelişmesine paralel olarak Irak merkezi hükümeti ile bozulan ilişkiler, 2009’dan önce tam tersi bir durum ortaya koymuştur. 2003’ten sonra Türkiye’nin Irak’ın istikrarına yaptığı katkı Irak merkezi hükümetinde olumlu karşılık bulmuş ve 2009’da Türkiye ile Irak arasında 48 mutabakat anlaşması imzalanmış, ilişkiler en üst seviyeye çıkmıştır. Bu dönemde IKBY ile Türkiye arasındaki ilişkiler son derece gergin seyretmiş, hatta doğrudan hiçbir ilişkiye geçilmemiştir. IKBY’nin de bu tarihsel süreci hafızasında tuttuğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu açıdan IKBY’nin Türkiye’nin desteğini kaybetmek istemediği ve bu nedenle ilişkilerin sıkı tutulmasına çaba gösterdiği söylenebilir.