Analiz

Suriye’de İktidar Mücadelesi, Uluslararası Toplumun Tepkisi ve Türkiye’nin Konumu

Suriye’de Der’a’da başlayan rejim karşıtı protesto eylemleri yoğun askeri operasyonlara rağmen Şam, Humus,  Haseke, Kamışlı, Banyas, Lazkiye, Bayda ve Deir ez-Zor’daki gösterilerle sürmektedir. Esad’a ve rejimin temsil ettiği siyasal ve ekonomik sisteme isyan eden kesimler kısmi reformlardan ziyade sistemi kökten değiştirmeyi hedeflemektedir. Suriye’deki isyana önderlik eden toplumsal grupların başında Sünni Araplar gelirken, rejimi koruyan toplumsal grupların başında Alevi Araplar gelmektedir.

Suriye muhalefetinin tek başına rejimi devirme gücüne sahip olmamasına karşın rejimin de isyanı polisiye yöntemlerle bastıracak kapasite sahip olmadığı görülmektedir. Bu noktada, kitlelerin tüm baskı ve öldürmelere rağmen sokaktaki gücünü koruması durumunda rejime uluslararası müdahaleyle geri adım attırılması gündeme gelebilir.

Beşar Esad’ın bir yandan reform girişimlerini yoğun bir şekilde dile getirmesi diğer yandan göstericilere karşı orantısız güç kullanılması sonucunda sivil kayıpların sürekli olarak artması Suriye’de farklı mezhepler ve dinler arasında uzun dönemli bir gerginliğin ortaya çıkmasına yol açabilir.

Suriye’deki iktidar mücadelesinin Türkiye-Suriye ilişkilerine ciddi bir etkisi olacaktır. Söz konusu etki ekonomik, siyasi, diplomatik ve insani boyutuyla kısa süre içerisinde kendisini hissettirecek düzeydedir.