Türkiye Irak İlişkilerinde Yeni Bir Dönüm Noktası: Başbakan Erdoğan’ın Irak Ziyaretinin Önemi Nedir?

Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen, Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi U.İ.B. Başkanı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mart pazartesi günü başlayan ve iki gün devam edecek olan Irak ziyareti son yıllarda Türkiye-Irak ilişkileri açısından yaşanan en kritik ziyaretlerden birisidir. İki günlük ziyarette Başbakan Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan eşlik edeceklerdir. Gezisinin ilk gününü Bağdat’ta geçirecek olan Başbakan Erdoğan, ikinci günü ise önce Necef’e, sonra da Erbil’e gidecektir.

Ziyaretin ilk göze çarpan boyutu, gezinin ekonomik ilişkiler ağırlıklı geçecek olmasıdır. 2009 yılında yapılan 48 protokolün iki ülke ilişkilerine bir dinamizm getirmiştir. Bu nedenle bu geziye katılan bakanların ekonomi ağırlıklı olması son derece anlamlıdır. Nitekim, Başbakan’ın Bağdat ziyareti sırasında iki ülkenin önde gelen işadamlarının bulunduğu İş Forumu’nda konuşma yapacak olması da ekonomik ilişkilere verilen önemin bir kez daha altını çiziyor. Halihazırda iki ülke arasında 2010 yılında Türkiye’nin Irak’a ihracatı 6 milyar doları, ithalatı ise 1.350 milyar doları aşmış durumdadır[1]. Toplamda yaklaşık 7.4 milyar dolarlık ticaret hacmi ile İran’dan sonra Türkiye’nin Ortadoğu’daki ikinci önemli ticari ortağı olan Irak ile ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gezinin en önemli konu başlıklarından birisidir. Irak’ta çok sayıda inşaat işi alan Türk şirketlerinin yanı sıra ülkenin özellikle kuzey ve orta kesimlerinde Türk malları rağbet görmektedir. Irak’ın en önemli ekonomik kaynağı olan petrol alanında ise son yıllarda Türkiye bazı atılımlar yapmış TPAO 2009 yılından bu yana bazı gaz ve petrol ihaleleri kazanmıştır. Ayrıca, Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren 3 Türk petrol şirketi de farklı bölgelerde yatırımlar yapmışlardır. Bu nedenle Başbakan Erdoğan’ın ziyareti sırasında enerji konularının ele alınması ikili ilişkilerin özellikle petrol ve gaz boyutu açısından önemlidir.

Gezinin siyasi bakımdan önemli yanı ise 3 ayrı noktada bulunabilir. Öncelikle gezinin Bağdat ayağında Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Başbakan Nuri Maliki ve Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüşüleceği açıklanmıştır. Bu durum, Türkiye’nin Irak hükümetinin kurulması sırasında sıkıntılar çıkaran etnik ve mezhepsel bölünmüşlük konusunda hassasiyet gösterdiğini ortaya koymaktadır. Çünkü, konumları ne olursa olsun adı sayılan kişiler sadece siyasetçi değil, aynı zamanda Irak’taki siyasi mücadelenin baş aktörü olan ayrımların önemli birer temsilcisidir.

Gezinin siyasi bakımdan ikinci önemli yanı Başbakan Erdoğan’ın 29 Mart günü Necef’te Büyük Ayetullah Ali Sistani’yle görüşecek olmasıdır. Ayetullah Ali Sistani, siyasi bir figür olmamasına rağmen Iraklı Şiiler arasında dini makamların yeri ve Sistani’nin oynadığı özel rol dikkate alındığında, Başbakan Erdoğan’ın Sistani ile görüşmesi Türkiye ile Iraklı Şiiler arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinde son derece önemlidir. Nitekim, 1 ay kadar önce yaptığımız bir saha çalışması sırasında Necef’te yaptığımız görüşmelerde Türkiye’deki aşure etkinliklerine siyasilerin katılmasının ne kadar yakından takip edildiğini ve bunun Iraklı Şiilerin Türkiye algılamasında yarattığı olumlu etkiyi gözlemlemiştik. Bu nedenle, Başbakan Erdoğan’ın Ayetullah Ali Sistani’yi ziyaret etmesi siyasi bir ziyaret olmasa bile yaratacağı uzun vadeli sonuçlar açısından bakıldığında Türkiye ile Iraklı Şiiler arasındaki siyasi ilişkilerin iyileştirilmesi ve henüz istenen seviyede olmayan ekonomik ilişkilerin gelişmesi açılarından büyük rol oynaması beklenebilir.

Gezinin üçüncü siyasi boyutu ise Başbakan Erdoğan’ın Erbil’i ziyaretidir. Irak’ın işgalinden sonra Irak’ın kuzeyinde federal bir bölge kurmuş olan Iraklı Kürtler bugüne kadar pek çok siyasetçiyi ve lideri ağırlamıştır. Fakat, muhtemelen onlar açısından bu ziyaret kadar önemlisi yoktur. Bölgedeki kaderlerinin Türkiye ile iyi ilişkilerden geçtiğine inanan Iraklı Kürt kesimler açısından Başbakan Erdoğan’ın Erbil ziyareti Türkiye ile Iraklı Kürtler arasındaki ilişkide bir dönüm noktası olacaktır. Daha önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ziyaretlerinden sonra o gezilerin tarihi öneminden bahseden Iraklı Kürtler için Başbakan Erdoğan’ın ziyareti ekonomik ve siyasi önem taşımaktadır. ABD’nin çekilmesiyle istikrarsızlığa sürüklenebileceği ve Maliki hükümetinin dağılmasıyla yeni siyasal arayışlara girebileceği konuşulan Irak’ta, Türkiye ile Iraklı Kürtler arasındaki ilişkilerin gelişmesi uzun vadeli stratejik sonuçlar bile yaratılabilir. Şu ana kadar açıklandığı kadarıyla, ikili görüşmelerde terörle mücadele konuları dahil pek çok siyasi, bölgesel ve ekonomik ilişkilerin ele alınacağı gezi Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açabilir. Fakat, Kerkük’teki peşmerge varlığının devam ettiği, PKK varlığının Kuzey Irak’ta sürdüğü ve Türkmenlerin haklarının hala göz ardı edildiği bir ortamda kalıcı ve gerçekçi ilişkilerin kurulması için ciddi ve samimi adımlar atılması gerekmektedir.



 

[1] Veriler Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın web sitesinde alınmıştır. http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/ANL/OrtaDoguDb/Irak.pdf