Türkiye-Kuzey Irak- ExxonMobil: Ne Getirir Ne Götürür?

Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üni. Uluslar. İliş.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesinde yaptığı açıklama Türkiye’nin Kuzey Irak’taki enerji meselesine yaklaşımında yeni bir aşamaya gelindiğini göstermektedir. Türkiye’nin uzun süreden beri Irak’taki petrol sektöründeki rol arayışında beklediğini bulamadığı bilinmekteydi. Türkiye’nin resmi petrol şirketinin (TPAO) ülkenin orta kesimlerinde elde ettiği bazı önemli roller dışarıda tutulacak olursa, Türkiye’nin Irak’taki petrol dinamikleri içinde üstlendiği en önemli rol Petoil ve Genel Enerji gibi şirketlerin KBY’de gösterdiği faaliyetti. Bununla birlikte Türkiye’nin uzun yıllar boyunca uzak durduğu KBY içindeki petrol ve doğalgaz gelişmelerine son birkaç yıldır yakın bir ilgi duyduğu bilinmekteydi. Fakat şu ana kadar çeşitli nedenlerle bu ilginin içeriği ancak kısmi bir biçimde basına aktarılmıştı. Hatta bazı medya organlarında Türkiye’nin KBY ile petrol anlaşması ya da anlaşmaları imzaladığı belirtilmesine rağmen bu durum bir türlü açıklığa kavuşmamıştı. Oysa Başbakan Erdoğan’ın yaptığı son açıklamada Türkiye’nin Exxon Mobil ile Kuzey Irak’ta işbirliği yapacağını ilan etmesi şu ana kadar yapılan en açık gösterge olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
Dünyanın en büyük petrol şirketlerinden birisi olan ExxonMobil Irak’ın işgalinden sonra ülkenin en önemli petrol yataklarından bazılarında önemli bir paylar elde etmişti. Uzun bir süre diğer büyük petrol şirketleri gibi Irak’ın orta ve güney kesimlerinde varlığı önceden bilinen ve dev sahalar olarak nitelenen bölgelerde boy gösteren ExxonMobil’in 18 Ekim 2011’de KBY ile 6 sahayı içeren (Başika, El Kuş, Doğu Arbat, Pirmam, Betvata ve Kara İndir) bir anlaşma imzalaması ise Irak’ta o zamana kadar süregelen enerji dengelerini değiştiren bir etki yarattı. Exxon Mobil’i bu kararı almaya iten faktörün güneydeki yatırımlarının düşük karlılık oranlarına karşılık kuzeyde çok daha büyük karlar elde edebilmesi olasılığı olduğu söylenmektedir. Nedeni ne olursa olsun, bu dev şirketin KBY’deki varlığı Irak anayasası, diğer şirketlerin tutumu, KBY’nin geleceği ve Türkiye’nin rolü başta olmak üzere çok önemli sonuçları olmuştur. Bu sonuçlar kabaca şöyle sıralanabilir:
 
1. ExxonMobil’in KBY ile imzaladığı anlaşmalara konu olan 6 sahanın 3’ü (Kara İncir, Başika ve El Kuş) Irak’ta tartışmalı bölgelerin kapsamına girmektedir. Irak’ın en temel sorunlarından birisi olan tartışmalı bölgeler, merkezi hükümet ile KBY arasında çözülemeyen sorunların başında gelmektedir. Ülkenin kuzeybatısından doğusuna doğru geniş bir alanı kapsayan tartışmalı bölgeler karmaşık etnik ve mezhepsel bir yapıya sahiptir. Kürtlerin, Sünni ve Şii Arapların, Türkmenlerin, Yezidilerin, Hıristiyanların ve diğer grupların yaşadığı bu geniş kuşak içinde özellikle Musul ve Kerkük önemli bir yer tutmaktadır. Irak Anayasasına göre KBY’nin sınırları 19 Mart 2003 tarihinden Irak hükümetinin kontrolünde olmayan topraklar olarak tanımlanmıştır. Buna göre Exxon’un anlaşma imzaladığı sahalardan Kara İncir Kerkük’ün, Başika ve El Kuş ise Musul’un idaresi altında olduğu için Irak merkezi hükümetinin idaresi altında olması gereken yerler olmasına rağmen KBY fiili durumu lehine çevirerek bu bölgelerdeki sahalarla ilgili anlaşmalar imzalamaktadır. (Bu sorun sadece anılan saha ya da yerleşim yerleri için geçerli değildir. Başka bazı yerler için de aynı durum söz konusudur.) Böylece KBY merkezi hükümet ile tartışmalı bölgeler sorununda giriştiği mücadelede önemli bir kazanım elde etmektedir. Özetle, bu sahaların Exxon’a verilmesi tesadüf olarak görülmemeli; tersine bu dev şirketin küresel ölçekteki gücünü kullanarak Musul ve Kerkük’ün sınırlarının yeniden çizilmesi için iyi planlanmış bir adım olarak nitelenmelidir.
 
2. Exxon’un devreye girmesinden sonra pekçok büyük şirket (Chevron, Total, Gazprom Neft vb.) daha Irak’ın geri kalanındaki yatırımlarını riske atma pahasına KBY ile anlaşmalar imzalama yoluna gitmiştir. Bu nedenle son 1.5 yıl içinde KBY’deki petrol sektörü büyük bir canlılık içine girmiştir.
 
3. Exxon’un devreye girmesiyle birlikte KBY’nin dünyanın en önemli petrol üreticisi bölgelerinden birisi haline geleceği fikri büyük bir ağırlık kazanmıştır. Bu durum KBY’nin bağımsızlığını çabuklaştıracak bir dinamiğe dönüşmüştür.
 
4. Her şeye rağmen KBY’deki petrol sektörünün geleceği Türkiye’ye daha bağımlı hale gelmiştir. Çünkü Ortadoğu’nun mevcut şartları dikkate alındığında bölgeden çıkacak petrolün dünyaya ulaşabileceği tek yer Türkiye’dir. ExxonMobil başta olmak üzere KBY’de yatırım yapan Batılı şirketlerin çıkarttıkları petrolü istikrarsız Suriye, petrol anlaşmalarını tanımayan Irak ve ABD’nin yaptırım uyguladığı İran üzerinden dünyaya ulaştırması mümkün görünmemektedir. Bu nedenle Exxon da diğer batı ülkelerine bağlı şirketler de tek çıkış yolu olarak Türkiye’yi görmektedir. Bu nedenle KBY’nin enerji lideri olacak Exxon’un bu yatırımını kapitalize etmesinin yolu Türkiye ile ilişkilerden geçmektedir. Bu çerçevede Exxon’un Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istemesi kaçınılmaz hale gelmektedir.
 
Muhtemelen KBY’nin Exxon’u bölgeye getirmekten sonra arttığı en stratejik ikinci adım Türkiye’yi denklemin önemli bir parçası haline getirmektir. Her geçen gün artan enerji ihtiyacını karşılamayı ve Iraklı Kürtler ile stratejik ilişkilerini ilerletmeyi hedefleyen Türkiye için bu adım bir kazan-kazan ilişkisi olarak görülmektedir. Ancak Türkiye’nin Kuzey Irak’taki enerji denklemine dahil olması sadece ekonomik bir boyut taşımamaktadır. Başbakan Erdoğan’ın belirttiği Exxon ile işbirliğinin hangi sahalarda gerçekleştiği açığa kavuşmamıştır. Bu işbirliği tartışmalı bölgeleri kapsamakta mıdır yoksa KBY’nin yetkisi dahilindeki alanda mı yapılmıştır? Her ne kadar KBY’nin kendi başına petrol anlaşmaları yapması Irak’ta hala önemli bir tartışma olsa da bu daha çok Irak’ın içişlerini ilgilendiren bir konu olarak görülebilir. Fakat bu işbirliği Musul ve Kerkük’ün sınırlarının da değişmesini etkileyecek bölgelerde gerçekleşiyorsa o zaman bölgenin geleceğinde çok daha derin etkiler bırakacak bir düzenlemenin tetikleyicisi olma ihtimalini taşımaktadır.