Askeri Darbe Girişiminin IKBY Medyasındaki Yansımaları: Türkiye ve IKBY Arasında Artan Karşılıklı Bağımlılık

Kuzey Irak medyası, siyasi gruplar ve halk 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’de yaşanan darbe girişimine özel ilgi göstermiştir. Darbenin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) nasıl yansıtıldığına yakından bakıldığında Türkiye ile IKBY arasında artan bir karşılıklı bağımlılığın olduğu görülmektedir. Medyada yer alan haberler IKBY’deki siyasi bölünmeleri önemli ölçüde yansıtmıştır. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yanlısı medya organları darbe liderlerine karşı hükümetin yanında yer almıştır. Ancak, yeni kurulan Goran – Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) bloğuna yakın duran medya büyük ölçüde darbeyi desteklemiştir. İslamcı gruplar, özelikle Yekgirtu ve Komal mensupları gelişmelere ilişkin genel anlamda darbe karşıtı haberlere yer vermiştir. Bölgedeki halk da sosyal medya üzerinden darbeye büyük bir ilgi göstermiştir. Genel kamuoy arasında da darbe karşıtı eğilimler daha yoğun olarak görülmüştür.

 

Medyanın darbeyi nasıl yansıttığını incelemeden önce, Goran ve KYB hariç diğer tüm Kürt parti ve grupların darbeyi kınadığını belirtmek önemlidir. IKBY Dış İlişkiler Sorumlusu ve Başkanlık Divanı Başkanı Fuat Hüseyin verdikleri desteği dile getirmek için pazar günü Erbil’deki Türk konsolosluğunu ziyaret etmiştir. IKBY hükümet sözcüsü Safin Dizayi sosyal medya üzerinden şu sözleri paylaşmıştır: “Halk iradesinin yanı sıra, demokratik değer ve ilkelere saygı duyulmalıdır.”

 

Aynı zamanda, IKBY Başbakanı Niçervan Barzani açıklamasında Türk hükümetini destekleyenlerin darbeciler karşısında galip gelmesi yönündeki temennisini dile getirmiştir. Barzani şunları eklemiştir: “Başarısız darbe girişiminin  Türkiye’de kurumları, hükümeti ve halkı güçlendireceğine ve gelecekte yaşanabilecek darbe girişimlerini engelleyeceğine inanıyoruz.” Aynı zamanda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Başbakan Binali Yıldırım’ı, Türkiye’deki tüm partileri ve halkı darbenin engellenmesinde büyük bir rol oynadığı için tebrik etmiştir.

 

Benzer şekilde, 16 Temmuz’ da Kürdistan İslami Cemaati (Komal) resmi internet sayfası üzerinden darbe karşıtı güçlü bir açıklamada bulunmuştur. Açıklama şu şekildedir: “Kürdistan İslami Cemaati olarak, Türkiye’deki darbe girişimini kınıyoruz ve bunu Türk ulusunun iradesini kırmaya yönelik bir girişim olarak görüyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı ve hükümetini demokratik ve özgür bir şekilde seçmiştir.” Kürdistan İslami Hareketi (Yekgirtu) ise darbeyi kınamakla birlikte, 16 Temmuz’da şu açıklamada bulunmuştur: "Neyse ki, kamu bilinci ve devlet aygıtının istikrarı, Türkiye Cumhurbaşkanı, hükümeti ve ulusunun cesareti ve direnci, AK Parti’nin liderliği ile darbe girişimi hemen bastırılmıştır.”

 

KDP liderlerinin aksine, hem KYB hem de Goran Hareketi’nin darbe girişiminden memnun olduğu görülmüştür. KYB fiili lideri ve partinin yabancı kuruluşlarının başkanı olan Hero İbrahim Ahmed’in kardeşi Şanaz İbrahim Ahmed darbe gecesinde sosyal medya üzerinden şu paylaşımda bulunmuştur: "Sabahı Allah’ın Şırnak ve Cizre’de kaybettiğimiz canların karşılığını vereceği ana çıkan tarihi bir gece, fare deliğinin diktatörler ve sultanların sarayı olacağı bir gece yaşamaktayız.”

 

Darbenin ilk saatlerinde, KYB’ye bağlı Kurdsat News ve Gele Kurdistan uydu kanalları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Almanya hem de Rusya’dan sığınma talep ettiği ve iki ülke tarafından da reddedildiğine ilişkin haberler yaymıştır. Ancak, başarısız olacağı belli olan darbeye ilişkin haberler gelmeye başladıkça KYB 16 Temmuz tarihinde darbe girişimini kınayan bir açıklamada bulunmuştur: “Kürtler 1940’lardan bu yana darbeye maruz kaldıklarından her türlü darbeye karşı durmaktayız. …. Aynı zamanda, başarısız darbenin Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da siyasi, ekonomik ve demokratik kararlara ilişkin yeni bir yol haritası çizilmesi için yeni kapılar açacağını ummaktayız.” KYB başkan yardımcısı Berham Salih birlik beraberliğin nadiren görülen bir durum olduğuna dikkat çekmiştir. Salih şöyle bir mesaj paylaşmıştır: “Türkiye’nin iktidar ve muhalefet partilerinin tarih içinde darbeye karşı birleştiği anlardan birini görüyoruz. En kötü demokrasi en iyi askeri yönetimden daha iyidir.”

 

Askeri darbe girişimi birkaç gün boyunca, bölgedeki ana gündem maddelerinden olmuştur. Darbeye karşı duranlar Türkiye’de istikrarın ve AK Parti’nin devamlılığının pek çok nedenden dolayı IKBY’deki demokratik varlığın sürdürülmesi için çok önemli olduğunu öne sürmüştür. En önemlisi de, Bağdat’ın IKBY’ye gösterdiği düşmanca tavır ve İran’ın bu çatışmada Bağdat’ın yanında yer almasıdır. Bu durum Türkiye’yi Irak Kürtlerinin tek siyasi ve ekonomik çıkış noktası yapmaktadır. Ayrıca, Türkiye IKBY’nin temel ekonomik ortağıdır ve kalkınma projelerinin çoğu Türk şirketler tarafından yürütülmektedir. Darbe haberlerinin, önemli ölçüde artış gösteren pek çok gıda ve inşaat malzemesi fiyatlarını doğrudan etkilediğine dikkat etmek gerekir. 19 Temmuz’da Şafak haber ajansında yer alan bir yazıda, başarısız darbenin IKBY üzerindeki yıkıcı etkisi ile büyük bir zelzeleden sonra görülen etkileri kıyaslamıştır. Bu durum IKBY ve Türkiye arasında artan karşılıklı bağımlılığı göstermektedir.

 

19 Temmuz 2016’da, IKBY eski milletvekili Ebu Bekir Kervani Levin Press dergisinde darbeyi gerçekleştirenler ve destekleyenlerin birçok yanlış varsayımda bulunduğunu belirtmiştir. İlk olarak, Mesut Barzani’nin muhalifleri Türkiye’deki AK Parti iktidarının sona ermesinin Barzani’nin gücünü zayıflatacağını düşünmüştür. Bu durumda, AK Parti iktidarda değilken 2001 öncesi Türk hükümetlerinin Barzani’nin yardımına geldiği göz ardı edilmektedir. İkinci olarak, Kürtler Türkiye’de önceden yaşanan tüm darbelerin başlıca mağdurları olmuştur. Aynı zamanda, mevcut hükümet Türkiye’deki Kürtlerin haklarına değinme konusundaki beklentilerin ötesine geçmiştir. Üçüncü olarak, darbeyi savunanlar kervanına katılanlar ya darbe öncesi ilk saatlerde yaşanan duruma bakarak ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidardan düşmesinin siyasal İslam’ın sonu olacağı yönündeki dar ideolojik siyasi düşünceye inanarak yanılgıya düşmüştür.

 

Özetle, başarısız darbe IKBY’nin güvenliğinin Türkiye’nin güvenliğine ne ölçüde bağlı olduğunu göstermiştir. Yukarıda bahsedilen faktörler göz önünde bulundurulduğunda, IKBY’nin güvenliği ve devamlılığı büyük ölçüde Türkiye’nin istikrarı ve güvenliğine bağlıdır. Darbe başarılı olsaydı, Irak Kürtleri en mağdur kesim olurdu. Bu IKBY’deki haklı gözlemciler tarafından geniş ölçüde kabul görmektedir.