Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın Türkiye Ziyareti

Türkiye'de seçim atmosferinin geride bırakması sonrası diplomasi trafiği yoğunlaştı. 20 Temmuz 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel davetiyle Türkiye'ye geleceği ifade edildi. Görüşmelerde, karşılıklı ilişkilerin, bölgedeki son gelişmelerle diğer güncel bölgesel ve uluslararası konuların ele alınacağı belirtilirken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Abbas ile 25 Temmuz'da, Netanyahu ile de 28 Temmuz'da görüşeceği ifade edildi fakat İsrail Başbakanı Netanyahu'nun rahatsızlığı nedeniyle görüşme iptal edilirken, Abbas Türkiye ziyaretini gerçekleştirdi. Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın Türkiye ziyareti son  olarak geçtiğimiz sene ağustos ayında gerçekleşmiş, bu ziyaret sırasında Abbas Türkiye'nin Filistin yönetimini ve halkını her alanda desteklediğini dile getirmişti. Ziyaret İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un Türkiye ziyareti sonrasında iki ülke arasında başlayan normalleşme sürecinin sonrasında gerçekleşti.

İsrail ile Güvenlik Koordinasyonu Sorunlarının Bölgeye Yansımaları
Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın pazartesi günü gerçekleştirdiği ziyaret, öncesinde hem Filistin hem İsrail tarafının davet edilmiş olması nedeniyle son dönemde taraflar arasında had safhaya çıkan gerginliklerin azaltılmasını hedeflediği şeklinde yorumlara neden oldu. Zira İsrail'de 1 Kasım 2022 yılında ülkedeki en sağ yönetimi olan bilinen koalisyonun göreve gelmesi sonrasında Filistinlilerin önemli zorluklarla karşı karşıya kaldıkları görülmüştür. Bölgede özellikle son iki yıldır yaşanan ölümler nedeniyle 2022 yılı,  BM tarafından İkinci İntifada sonrası bölgedeki en kanlı yıl olarak ilan edilmiştir. 90'lı yılların başında Filistin yönetimi ve İsrail arasında imzalanan Oslo Görüşmeleri neticesinde taraflar arasında bir güvenlik koordinasyon anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşmaya göre A, B ve C bölgelerine bölünen Filistin topraklarında istikrarın sağlanması Filistin ve İsrail'e bırakılmıştı. Bu bölgeler içerisinde A Bölgesi, Filistin yönetiminin sivil ve güvenlik kontrolü altına bırakılırken B Bölgesi, ortak kontrol alanı olarak belirlenmiş ve C Bölgesi, İsrail'in sivil ve güvenlik kontrolü altına bırakılmıştı. Fakat son dönemlerde bölgedeki tansiyonun yükselmesi ve özellikle A Bölgesi içerisinde bulunan Cenin ve Nablus gibi büyük şehirlerde yaşanan çatışmalar Filistin ve İsrail arasında devam eden güvenlik koordinasyonuyla alakalı sorunlar olduğuna işaret etmektedir. İsrail tarafından gelen açıklamalara bakıldığında güvenlik koordinasyonunun geçmişte iyi işlediği ancak son yıllarda  Filistin yönetiminin kendi kontrolü altındaki bazı bölgelerde gerekli kontrol ve operasyonlardan kaçınması nedeniyle İsrail'in devreye girme ihtiyacı hissettiği şeklinde açıklanmaktadır.  Filistin tarafı ise son yıllarda yaşanan sorunlar nedeniyle birkaç kez güvenlik koordinasyonunu durdurduğunu ilan etmiştir.  Filistin tarafı her ne kadar İsrail ile güvenlik koordinasyonunu ara ara durduruyor olsa da İsrail ile güvenlik koordinasyonunu askıya alma kararı Filistin Devlet Başkanı Abbas tarafından istenmemektedir. Zira geçtiğimiz yıllarda Abbas, bir grup İsrailli barış aktivistine yaptığı açıklamada İsrail hükûmetiyle görüş ayrılıklarına rağmen İsrail'le güvenlik iş birliğinin devam edeceğini söyledi. Abbas, Ramallah'taki başkanlık yerleşkesinde düzenlenen bir toplantıda İsrail ve Filistin yönetimi arasındaki güvenlik koordinasyonunun önemli olduğunu ve uygulamaya konulan politikalardan bağımsız bir şekilde devam edeceğini ifade etmiştir. Fakat gelinen noktada taraflar arasındaki sorunların giderilmesi amacıyla özellikle Akabe ve Şarm el-Şeyh'te gerçekleştirilen anlaşmalar konusunda sorunlar yaşamaktadır. Türkiye'ye yaptığı son ziyarette bu toplantıda verilen sözlerin tutulmadığını dile getiren Abbas, İsrail hükûmetinin politikalarıyla tüm uzlaşı süreçlerini baltaladığını ifade etmiştir. Abbas uluslararası toplumun Filistin meselesi bağlamında eli kolu bağlı hareket ettiğini ve bölgede Filistin halkına karşı işlenen suçlara kayıtsız kaldığını aktarmıştır.

Türkiye'nin Filistin Politikasına Övgü
İsrail devletinin kurulması sonrasında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından alınan yüzlerce kararın hiçbirinin uygulamaya geçmediğini vurgulayan Abbas; Türkiye'nin, Filistin'in uluslararası sistem içerisinde haklarını her daim savunduğunu ve meselenin çözümü için siyasi girişimlerini sürdürdüğünü ifade etti.  BM Genel Kurulunun Uluslararası Adalet Divanından İsrail işgaliyle ilgili görüş istemesi sonrasında Türkiye'nin ilgili mahkemeye yazılı görüş sunduğunu ifade eden Abbas, Filistinli oluşumların mütevelli heyetlerini bir araya getirerek 30 Temmuz tarihinde Kahire'de bir uzlaşı mekanizması geliştirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Abbas ayrıca, Türkiye'nin, Filistin meselesinde İsrail ile ilişkilerinden bağımsız olarak şimdiye kadar göstermiş olduğu ilkesel tutum nedeniyle en önemli Filistin şehirlerinden Ramallah’ın  en büyük meydanlardan birinin adınım  "Başkan Erdoğan Meydanı" olarak değiştirileceğini ifade etti.

Filistinli gruplar arasındaki uzlaşı konusunda Abbas'ın Türkiye ziyareti esnasında bir adım atılmış Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile Ankara'da bir araya gelmiştir. Görüşme öncesinde Hamas'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, Abbas liderliğindeki heyet ile Haniye liderliğindeki heyet, Kahire toplantısı öncesinde bir araya gelmiştir. Hamas Siyasi Büro Üyesi Hüsam Bedran, Ankara'daki görüşme sonrasında İsrail işgaline karşı Filistin içerisindeki ulusal çabaların birleştirilmesi gerektiği konusunda anlaşmaya varıldığını aktardı. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün barış sürecini baltalamak isteyenlerin işine yaradığını belirterek uzlaşı çabalarının başarılı olmasının önemini vurguladı.

Görüşmede Filistin meselesi ön plana çıkarken Abbas, "Türkiye'nin Filistin halkına verdiği desteğe ve Kudüs'ü savunarak halkın özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanması yönündeki desteklerine önem verdiğini tekrar etmiştir. Görüşmede taraflar arasında iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesi bağlamında neler yapılabileceği ele alınmış, özellikle bakanlar düzeyindeki toplantıların sürdürüleceği, Filistin Yatırım Fonu ve  Türkiye'deki girişimci aktörlerin desteğiyle Cenin Organize Sanayi Bölgesi'nin yakında faaliyete geçeceği ifade edilmiştir. Bölgeye çok yönlü katkılar sağlaması nedeniyle Filistin Devlet Başkanı Abbas bu gelişmeden övgüyle bahsetmiştir.  

Abbas'ın ziyaretine ek olarak İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ziyareti gerçekleşseydi taraflar arasında mevcut tansiyonun düşürülmesine yönelik daha somur adımların atılması söz konusu olabilirdi.  Netanyahu'nun ziyareti gerçekleşmemiş olmasına rağmen Abbas'ın ziyareti, Türkiye-Filistin diyaloğu için somut iş birliği kapısını aralamıştır. İlerleyen süreçte İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Türkiye ziyaretinin gerçekleşmesi durumunda, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın ziyaretinde dile getirilen, taraflar arasında tansiyonun düşürülmesi konusunda mesafe kat edilebilir.