Suriye Gündemi: 2-8 Eylül 2019

Uluslararası Gündemde Suriye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı bir konuşmada 'Güvenli bölge olmazsa kapıları açarız, Fırat'ın doğusuna seyirci kalmayız, eylül sonuna kadar güvenli bölgeyi istediğimiz şekilde başlatmakta kararlıyız' dedi ve Avrupa’nın söz verdiği yardımları vermediğini ifade etti. Açıklamanın ardından AB tarafından karşı bir açıklama geldi.Avrupa Komisyonu Sözcüsü Natacha Bertaud geçtiğimiz hafta AB ve Türkiye arasında gerçekleşen temaslarda her iki tarafın da yapılan göç anlaşmasına bağlı kalacağını teyit ettiğini hatırlatarak "İyi niyetlerle bu anlaşma temelinde Türk ortaklarımızla hareket edebileceğimize olan güvenimiz devam ediyor." dedi. Yardım amaçlı ayrılan 6 milyar euroluk fonun bugüne kadar 5,6 milyar euroluk bölümünü aktardığını hatırlatan Bertaud geri kalan kısmın da kısa süre içerisinde aktarılacağını belirtti.Sözcü üzerinde anlaşılmış olan bu miktarın dışındaki talepler konusunda diyaloğa her zaman açık olduklarını sözlerine ekledi.

Rusya ve İran'dan, Türkiye ile ABD'nin güvenli bölge anlaşması konusunda 'aşiret uyarısı' geldi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Moskova ziyaretinde Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı düzenledi; iki bakan da bölgedeki aşiretlere saygı duyulması uyarısında bulundu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ile ABD’nin Rojava'da kurmayı planladığı güvenli bölgeye ilişkin değerlendirmesinde, Fırat’ın doğusunda yaşayan Arap aşiretleri konusunda uyarıda bulundu. ‘Kürt sorununun yeni ve ciddi bir bölgesel sorun haline dönüşmemesi için Rusya’nın mevcut sorunlara çözüm bulma çağrısı yaptığını’ söyleyen Lavrov, Türk-Amerikan müzakerelerinde alınacak tüm kararların geleneksel olarak Fırat’ın doğusundaki bölgelerde yaşayan Arap aşiretlerinin çıkarlarına saygı duymasını beklediklerini ifade etti.

Fırat’ın Doğusu
Fırat'ın doğusunda 'güvenli bölge' planı kapsamında Türkiye ve ABD askerleri tarafından gerçekleştirilecek ilk ortak kara devriyesinin başladığı bildirildi. Devriye gerçekleştirecek askeri konvoyun Akçakale ilçesinden sınır hattına hareket ettiği belirtildi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, müşterek kara devriyesinin 8 Eylül'de başlayacağını duyurmuştu. Askeri konvoy yaklaşık 25 kilometre batıdaki Tel Abyad tarafına yöneldi. Bu yönde bir süre gözlemlerde bulunan ortak konvoy, ardından güneye doğru daha iç kısımlara hareket etti. Öte yandan YPG ile SDG de sınırdaki mevzilerini dozer ve kepçelerle kapattı. Konu hakkında konuşan Gre Spi Askeri Meclisi Komutanı Halil Halfo, “SDG ile ABD arasında varılan anlaşma gereği askeri güçler sınır hattından uzaklaştırıldı. Birinci aşama böylelikle sona erdi ve ikinci aşamaya geçildi. Bu mevziler IŞİD savaşı döneminde saldırılardan korunma amaçlı kazılmıştı” dedi.

Suriye yönetimi Türkiye ve ABD’nin Fırat’ın Doğusunda başlattıkları ortak kara devriyesini kınadı. Şam yönetiminden yapılan açıklamada, “Suriye'nin kuzeydoğu sınır şeridindeki devriyelerin ülkenin egemenliğinin açık ihlali” olduğu savunuldu. Esad rejiminin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan resmi açıklamada, Şam yönetiminin, YPG güçlerini ülkeyi bölme girişimi olarak değerlendirdiğine atıfta bulunularak, söz konusu adımın aynı zamanda Suriye'nin “toprak bütünlüğünü” ihlal ettiği ifade edildi.

ABD tarafından gönderilen yaklaşık olarak 100 araçlık konvoy Kamışlı'dan geçerken yine görüntülendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bir konuşmada da gündemde yapılan bu yardımlar vardı. Erdoğan, uygulama ile söylenenlerin birbirini tutmadığını bu yüzden bu meselenin çözülmesi gerektiğini vurguladı. ABD’nin Suriye'nin kuzeyinde YPG/PYD gibi terör örgütlerine eğitim vermesi ve bu bölgeye 30 bin tırı aşkın silah,mühimmat ve araç gerecin gönderilmesi konularının kabul edilemez durumlar olduğunu ve verilen sözlerine yerine getirilip getirilmediğinin görülmesi gerektiğini ifade etti. Eylül’ün 21-22’sinden sonra ABD’ye giderek BMGK katılacağını açıklayan Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile görüşeceği ve gündemde güvenli bölgeyle ilgili gelişmelerin olacağı belirtildi.

Pentagon'un yılda dört kez hazırladığı Irak ve Suriye’de IŞİD ile mücadele raporunun sonuncusunda ABD’nin Suriye’den aşamalı çekilme planının geri tepme ihtimalinin olduğu ve IŞİD’in yeniden canlanma tehlikesinin bulunduğuna dikkat çekilmişti. SDG’nin sözde Genel Komutanı CNN'e yaptığı açıklamada da IŞİD'in ülkedeki son toprağını kaybetmeden önce bile saldırıya hazır olduğunu söyledi. IŞİD'in yeniden canlandığını söyleyen Kobane, ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelede yanlarında olmaya devam etmesi gerektiğini aktardı. Kobane ayrıca ABD’nin taahhütlerine uymamasının hem SDG, hem de ABD için zararlı olacağını sözlerine ekledi. Kobani, ABD-Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ anlaşmasının başarıya ulaşmaması halinde Rusya ile Suriye ile anlaşmak zorunda kalacaklarını söyledi.

Fırat’ın Doğusunda oluşturulması planlanan ‘güvenli bölge’ için ABD, Fransa, Kanada, İngiltere gibi 21 ülkeden konsolos, temsilci ve diplomatlar, Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin (ENKS) de aralarında bulunduğu Suriye muhalefetiyle İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirdi.Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda 21 ülkenin yetkilileri, Suriye muhalefeti içinde yer alan Kürt ve Arap temsilcilerle görüştü.Toplantıda Kürt ve Arap temsilcilerin, Suriye’deki sorunların çözümü için siyasi ve sivil bir zeminin hazırlanması ve başka ülkelerde yaşayan milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönebilme koşullarının oluşturulması gerektiğini dile getirdiği belirtildi.Toplantıda ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ‘güvenli bölge’ görüşmelerinin yanı sıra, İdlib’deki son durum ve Suriye muhalefetinin çalışmaları da tartışıldı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph F. Dunford ile ‘güvenli bölge’yi görüştü. Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, telefonda görüştüğü ABD'li mevkidaşı Orgeneral Joseph F. Dunford'a, güvenli bölgenin zaman kaybetmeden oluşturulması gerektiğini belirtti. Açıklamada, "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler tarafından görüşmede, Suriye’de Fırat’ın doğusunda güvenli bölgeye ilişkin bilinen görüş ve beklentilerimiz ifade edilerek söz konusu bölgenin takvimde belirlenen esaslar çerçevesinde zaman kaybetmeksizin oluşturulmasının gerekliliği vurgulandı." ifadesi yer aldı. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, ayrıca yaptığı bir açıklamasında ABD'nin Fırat’ın Doğusunu tutmak için 50 bin ila 60 bin yerel güç eğitmesi gerektiğini ve şu anda bunun yarısı kadarını eğittiklerini söyledi.

Danimarka, “Suriye’de SDG’nin kontrolündeki bölgelere” asker güç göndereceğini açıkladı.Pentagon Sözcüsü Jonathan R. Hoffman tarafından yapılan açıklamada, Danimarka’nın IŞİD’le mücadele koalisyonunun kurucularından olduğunu belirterek, “Danimarka bu kararıyla, SDG gibi müttefiklerimizle çalışmayı sürdürerek, IŞİD’in bir daha ortaya çıkmamasından emin olmamızı sağlıyor” dedi.Jonathan R. Hoffman, “Danimarkalı askerler, ABD’li askerlerle Suriye’nin kuzeydoğusunda birlikte görev yaparak, bölgedeki asayişi ve istikrarın sağlanmasını sağlıyor” diye konuştu.Ülkesinin Danimarka’nın söz konusu girişimini destekeldiğini belirterten Hoffman, koalisyon güçleri ve sorumluluklarının paylaşılması yönünde “bu girişimin önemli olduğunu” kaydetti.

Suriye Rejimi Bölgesi
1 Eylül 2019’da ABD tarafından İdlib kırsalında bulunan El-Kaide bağlantılı gruplara yapılan roketli saldırı sonucunda yaklaşık 40 militanın öldüğü belirtilmişti. Bu durum saldırının yapıldığı gün çok bir tepki çekmemiş olsa da saldırıdan bir gün sonra Rus ve İran kaynaklı medya kuruluşları tarafından ABD’nin saldırısı endişe verici bulundu. İran Medyası ABD’nin El-Kaide bağlantılı grupla aslında anlaştığını ileri sürerken, Rus medyası ABD’nin bu saldırısının İdlib’deki ateşkese zarar vereceğini ifade etti.

Daha önce Cebelitarık hükümeti tarafından el konulan Grace 1 adlı İran tankeri, daha sonra serbest bırakılmıştı. İsmini Adrian Darya-1 olarak değişen tanker, ABD tarafından yayınlanan uydu görüntülerine göre Suriye’nin Tartus limanına demirlemiş durumda. Konuyla ilgili sosyal medya üzerinden paylaşımda bulunan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, İran’ın bu şekilde Esad rejimini ayakta tutmaya çalıştığını ifade ederek, İran’a yönelik yaptırımların terör örgütleri ve rejimi desteklediği için kalkmayacağını ifade etti.

İdlib, Fırat Kalkanı ve Afrin Bölgesi
Suriye rejimin İdlib’e yönelik saldırılar sonucunda bazı bölgelerde ilerleme göstermesi İdlib’deki Kurtuluş Hükümeti’ni bazı tedbirler almaya itti. Halep’in batısı ve İdlib’in kuzeyindeki Syriatel ve MTN’ye ait cep telefonu kuleleri hükümet tarafından sökülmeye başlandı. Gerekçe olarak da Rusya ve rejimin gerçekleştirdiği keşif ve saldırı faaliyetlerinde bu kulelerden kişileri belirleme noktasında yararlandığı gösterildi. Bu sebeple telefon kulelerinin sökülmesine karşı çıkanların suçlu sayılacağı belirtildi.

Rus Savunma Bakanlığı’nın 30 Ağustos 2019’da tek taraflı olarak İdlib’deki gerilimi azaltılmış bölgede ateşkes ilan etmişti. Suriye rejimi tarafından 6 Eylül 2019’da yapılan iddiaya göre muhalif gruplar bu atşekese uymadı ve rejime militanlarına yönelik dronlu saldırı girişiminde bulundu. Rejim güçleri, muhalifler tarafından saldırı amaçlı gönderilen üç dronu etkisiz hale getirdiklerini ifade etti.