Suriye Gündemi: 26 Ağustos-1 Eylül 2019

Uluslararası Gündemde Suriye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya ziyareti kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen iki lider Suriye’nin güncel meseleleri hakkında açıklamalarda bulundu. Rusya ve Türkiye’nin sahadaki durumu istikrarlı hale kavuşturmak ve daha da ilerletmek amacıyla Astana formatında işbirliği yaptığını kaydeden Putin, Anayasa Komitesi’nin devreye girmesi hakkında görüştüklerini ve en kısa sürede Cenevre’de çalışmalara başlanacağını umut ettiklerini ifade etti. İdlib’deki durumdan kaygılı olduklarını beyan eden Putin Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlı kalmanın önemli olduğunu vurguladı. Rejimin mayıstan beri yaptığı saldırıların sükuneti bozduğunu söyleyen Erdoğan ise meşru müdafaa hakkının özellikle sınırlar boyunca Türkiye’yi müdafaaya sevk ettiğini ve gereken adımları gereken zamanda atmak durumundaolduklarını belirtti.  Türkiye sınırına dönük göç tehlikesinin olduğunu vurgulayan Erdoğan İdlib için Astana Ruhuna uygun çalışılması gerektiğini hatırlattı ve eylül ayında İstanbul’da üçlü zirve yapılacağını açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Suriye konusunda toplandı. BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen konsey üyelerini ülkedeki son durumla ilgili bilgilendirdi.Özel Temsilci Pedersen, önümüzdeki ay yapılacak BM Genel Kurulu öncesinde Suriye’de sekiz yıldır süren iç savaşı sonlandıracak, siyasi çözümün yolunu açacak bir anayasa komisyonu konusunda uzlaşma sağlanması için umutlu olduğunu söyledi.Pedersen, Suriye anayasa komisyonunun kurulması için komisyonda birçok isim konusunda tarafların uzlaşma sağladığını, taraflar arasında bazı görüş farklılıkları olsa da gelinen aşamada bunların küçük sorunlar olduğunu kaydetti.BM Suriye Özel Temsilcisi, Suriye hükümetini de İdlib’e düzenlediği saldırılar nedeniyle üç milyon sivilin hayatını tehlikeye atmakla suçladı. Pedersen, “Suriye uluslararası hukuka göre sivilleri korumak zorunda” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye toplantısında konuşan Suriye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, “Suriye, kuzeydoğuda güvenli bölge oluşturma planlarına katiyen karşı. Bu planlar, Suriye’nin bağımsızlığının ihlalidir” dedi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock ise, ABD ile Türkiye’nin Rojava’da güvenli bölge oluşturulması konusunda BM ile hiçbir görüşme yapmadığını ve BM’nin bu anlaşmanın tarafı olmadığını ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yapılan telefon görüşmesinde  Suriye meselesini görüştü.Görüşmede, Suriye'nin İdlib bölgesindeki durumun ele alındığı kaydedilen açıklamada, "Taraflar, Anayasa Komitesi’nin bir an önce oluşturulmasının önemli olduğunu vurguladı" ifadelerine yer verildi.

Rusya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Yardımcısı Gennady Kuzmin, Gennady Kuzmin, BM Güvenlik Konseyi toplantısında, şu anda IŞİD’in üye ve işbirlikçilerinin Suriye'deki toplam sayısının yaklaşık 3 bin kişi olduğunu açıkladı.Kuzmin, "Ayrıca Suriye'de, en çok savaşa hazır olan ve halen Nusra Cephesi’ne bağlı olan birçok radikal grup var" ifadelerini kullandı.

Fırat’ın Doğusu
Pentagon Sözcüsü Sean Robertson, yaptığı bir açıklamada, SDG’nin Türkiye sınırında çekilmesinin ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmaya karşı gösterdiği iyi niyet göstergesi olduğunu dile getirdi. Robertson, “Bu plan kuzeydoğu Suriye'de güvenliği sağlayacak, böylece IŞİD’in yeniden ortaya çıkamasını engelleyecektir. Böylece koalisyonun ve ortaklarımızın IŞİD'in kalıcı yenilgisini başarmaya odaklanmasını sağlayacaktır” dedi.  Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar ise terör örgütü YPG'nin çekildiğini bizzat görmek istediklerini, çekilmeye yönelik ortaya çıkan haberlerin teyit edilmeye muhtaç bilgilere olduğunu ifade etti.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Müşterak Harekat Merkezi’ne yönelik açıklamalarda bulundu. Bölgede ABD’ye ait bir helikopter ile müşterek uçuşun gerçekleştiğini daha sonrasında Türk helikopteri ile de benzer bir uçuşun gerçekleşmesi için çalışmaların devam ettiğini belirtti. Bir sonraki adım olarak ortak devriye çalışmalarının sürdüğünü ve yakın bir zamanda gerçekleşeceğini kaydetti. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ise Suriye’de “güvenli bölge”ye ilişkin, Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek ile IŞİD’e yönelik mücadeleyi sürdürmek arasında denge kurmaya çalıştıklarını ortak devriye faaliyetlerinin başlaması için de belirli bir tarihin olmadığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı bir açıklamada, Türk kara birliklerinin Suriye'deki Fırat'ın doğusuna "yakında" gireceğini söyleyerek bölgenin teröristlerden temizlemesi kararlılığını yineledi. TSK’nın ABD ile Suriye’nin kuzeyinde kararlaştırılan güvenli bir bölge kurulması konusunda "yavaş yavaş” ilerlediğini söyledi ancak işbirliğinin iyi gitmemesi ve oyalanma gibi durumlarda Türkiye’nin kendi planları ile ilerleyeceğini vurgulayarak güvenli bölge anlaşma üzerindeki gecikmelere karşı ABD’yi uyardı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ve ABD'nin vardığı Rojava'da güvenli bölge kurulmasını öngören mutabakatı değerlendirdi. Lavrov, "Burası, Suriye'nin farklı bir bölümü, kuzeydoğu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'nın orada güvenlik çıkarlarını temin etmek istediğini söyledi. Devlet Başkanı Putin, bu çıkarları kesinlikle meşru bulduğumuzu ve ilk olarak Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini öngören bu mutabakatın başarıyla ulaşmasını desteklediğimizi doğruladı" dedi.

ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon SDG’yi eğitmeye devam ediyor. Lojistik ve tekniksel düzeyde, askeri malzeme yardımı yaptığı SDG’ye şimdi de helikopter pilotluğu için eğitim vereceği belirtildi. Eğitim kapsamında yalnızca pilotluk değil, yer yön tayini, helikopter bakımı gibi eğitmler de verilecek. IŞİD karşıtı koalisyon ABD'li generallerden Nicholas Pont ise haberi doğruladı.

YPG ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) arasında YPG güçlerinin Bab ilçesinin batısında sızma girişiminde bulunması neticesinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Eş zamanlı olarak YPG güçleri, Azez'in güneyindeki Kefer Karşın bölgesinden ÖSO'ya saldırılar düzenledi. Bu saldırıların yanısıra YPG güçleri, Afrin'in güneyindeki Kimar bölgesinde de muhaliflere saldırı düzenledi.  Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) obüsleri de YPG'ye ait mevzilere atışlar yaptı. 

Suriye Rejimi Bölgesi
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo yaptığı açıklamada İsrail’in Suriye’de gerçekleştirdiği hava saldırılarını desteklediğini ifade etti. Pompeo, özellikle Suriye’deki Devrim Muhafızları Ordusu varlığına yönelik yapılan bu operasyonların İsrail’in güvenliği için hayati olduğuna dikkat çekti. İsrail kısa bir süre önce Şam kırsalına saldırı düzenleyerek İran varlıklarını hedef almıştı.

Ortadoğu’daki en eski ticaret fuarı organizasyonu olarak dikkat çeken Şam Uluslararası Ticaret Fuarı 28 Ağustos 2019’da başladı ve 6 Eylül 2019’a kadar devam edeceği belirtildi. Fuara yönelik katılım konusuna dikkat çeken ABD, bu konuda katılmayı düşünen ülkeleri uyardı ve katılımcı ülkelerin yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Buna rağmen BAE’nin 40 ve Umman’ın 16 delegeyle fuara katılım göstermesi dikkat çekti.

İdlib, Fırat Kalkanı ve Afrin Bölgesi
Han Şeyhun’dan sonra Maret el-Numan’ı da ele geçirmek isteyen rejim güçleri ve Rusya bu bölge üzerindeki hava saldırılarını yoğunlaştırdı. 26 Ağustos 2019’da gece yarısı başlatılan hava saldırısı sonucunda üçü çocuk olmak üzere 9 sivil hayatını kaybetti. Saldırıda en az 20 sivilin de yaralandığı Beyaz Baretliler tarafından ifade edildi. 28 Ağustos 2019’da Maret el-Numan’a yönelik yeni hava saldırıları başladı. Bu saldırılar sonucunda yedisi çocuk toplam 16 sivil daha hayatını kaybetti.

27 Ağustos 2019 tarihinde İdlib’in Han Şeyhun kasabasının doğusunda rejim güçleri ve muhalifler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Rejim güçleri bu bölgeyi yaklaşık bir hafta önce ele geçirmişti. Muhalifler burayı yeniden ele geçirmek için karşı saldırıda bulundu ve bu saldırılar neticesinde her iki taraftan toplam 51 kişi hayatını kaybetti.

Esad rejiminin İdlib’deki muhaliflere yönelik saldırıları sadece hava ve kara operasyonlarıyla sınırlı kalmadı. Halkın aç kalarak bölgeyi terk etmek zorunda kalması için rejim güçleri tarafından ekinler ateşe verildi. Ekinlere yönelik saldırılar daha önce YPG unsurları tarafından Fırat’ın doğusundaki halkı baskı altına almak için defalarca yapılmıştı. Aynı baskı yöntemini Esad rejimi de İdlib’de hayata geçirmiş oldu.

Rejim güçleri İdlib’deki bazı stratejik bölgeleri eline geçirdikten sonra tek taraflı ateşkes ilan etti. Ateşkesin 31 Ağustos 2019’da saat 06.00’da başlayacağı ifade edildi. Fakat İdilib’deki muhalifler bu ilanın hiçbir anlam taşımadığını çünkü rejim güçlerine nefes aldırmak için planlanan iki yüzlü bir adım olduğunu ifade ettiler. Esad rejimi istediği bölgeleri ele geçirdiğinde genel olarak bu taktiği uyguladı. Böylece hem barışçıl bir izlenim uyandırmak hem de yorgun olan militanlarını dinlendirmeyi amaçladı.