Suriye’de Güvenli Bölgelere Dönük Artan YPG Saldırılarının Analizi

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) öncülüğünde Suriye Millî Ordusu (SMO) bileşenleri ile birlikte gerçekleştirilen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtları ile Suriye’nin kuzeyinde terörden arındırılan bölgeler YPG/PKK, IŞİD ve rejim yanlısı güçler tarafından hedef alınmaktadır. Saldırılar arasında YPG’nin terör eylemleri sayısal anlamda açık farkla öne çıkmaktadır. YPG’nin stratejik önceliği Suriye’nin kuzey sınırlarını coğrafi bütünlük arz edecek şekilde kontrol etmektir. YPG buna bağlı olarak, TSK kontrolündeki güvenli bölgeleri siviller için yaşanmaz hâle getirmek, Suriye’deki diğer bölgeler ve uluslararası kamuoyu önünde Türkiye modelini başarısız göstermek ve yıldırma faaliyetleri ile Türkiye ve SMO’yu çekilmeye zorlamak istemektedir. Bu çalışmada, Türkiye denetimindeki güvenli bölgelere dönük olarak Ocak-Şubat 2021 aylarında gerçekleşen saldırıların istatistikleri yer almaktadır. Bu veriler, YPG’nin güvenli bölgelere yönelik saldırı/saldırı girişimlerinin hangi boyutlara ulaştığını açık bir şekilde göstermektedir.

Saldırılar Daha Çok Hangi Bölgelerde Yoğunlaşıyor?
Barış Pınarı bölgesi Ocak 2021 içinde en fazla saldırı/saldırı girişimine maruz kalan bölge olarak öne çıkmaktadır. Ocak 2021 verilerine bakıldığında Tel Abyad ve Rasulayn yerleşimlerini içeren Barış Pınarı bölgesine YPG tarafından 3 bombalı araç saldırısı ve 11 sızma girişimi gerçekleştirilmiştir. 2 Ocak’ta Rasulayn’da meydana gelen saldırı ile 26 Ocak’ta Tel Abyad’da meydana gelen saldırılar aynı yöntemle gerçekleştirilmiştir. Sivillerin yoğun bulunduğu şehir merkezlerinde bombalı araçların infilak ettirilmesi ile gerçekleştirilen bu saldırılar, YPG’nin sivilleri doğrudan hedef almak suretiyle sansasyonel eylemler yaparak bölge halkı arasında korku yaymaya çalıştığını göstermektedir. 6 Ocak’ta Tel Abyad’da gerçekleştirilen saldırı ise bir sızma girişimi sonucu yola döşenen patlayıcının sivillerin geçişi sırasında patlatılmasıyla meydana gelmiştir. Fırat Kalkanı bölgesi ise Ocak 2021 içerisinde en fazla saldırıya uğrayan ikinci bölge olmuştur. Bölgeye 4 terör saldırısı ve 7 sızma girişimi gerçekleştirilmiştir. YPG, 17 Ocak’ta Azez’in Sicco köyüne ve 27 Ocak’ta Cerablus’a saldırı gerçekleştirmiştir. 31 Ocak’ta Azez ve El-Bab’a eş zamanlı olarak yapılan saldırılar ise Ocak 2021 içinde YPG’nin en kanlı terör eylemleri olarak kayda geçmiştir. Fırat Kalkanı bölgesine yapılan saldırılar şubat ayı içinde artarak devam etmiştir. Afrin merkezli Zeytin Dalı bölgesine Ocak 2021’de YPG tarafından 2 saldırı düzenlenmiştir. 30 Ocak’ta kent merkezindeki sanayi sitesine yapılan ikinci saldırıda çok sayıda sivil hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır.

Bu bölgelere düzenlenen saldırıların sayısı kadar saldırıların hedefleri de dikkat çekicidir. Saldırılarda aralarında çocukların da olduğu siviller hedef alınmaktadır. Ocak 2021 içinde güvenli bölgelere yapılan saldırılarda 4’ü çocuk olmak üzere toplam 24 sivil hayatını kaybetmiştir. Bunlara ek olarak 69 sivil de yaralanmıştır. Bu rakamlar Şubat 2021’de yapılan saldırılarla daha da yükselmiştir. Saldırılarda daha çok çarşı/pazar gibi halkın yoğun yaşadığı yerler hedef alınarak saldırıların ses getirmesi amaçlanmıştır. YPG’nin ayrıca, TSK’nın halka yardım dağıttığı esnalarda ölüm ve yaralanma ile sonuçlanmayan provokasyon amaçlı bazı bomba düzenekleri infilak ettirdiği de gözlemlenmiştir.


Münbiç ve Tel Rıfat Kaynaklı Saldırılar Artış Eğiliminde
YPG’nin eylemlerinde Münbiç ve Tel Rıfat’ın ana saldırı üsleri olarak kullanıldığı görülmektedir. 6 Şubat’ta Azez’de zeytin toplayan çiftçilere yönelik yapılan saldırı Tel Rıfat’tan ve 15 Şubat’ta Cerablus’un güneyi ile El Bab’ın Um Adese ve Sükeriyye köylerine yapılan havan saldırıları Münbiç’ten gerçekleştirilmiştir. Türkiye bu güvenlik tehdidine bağlı olarak eskiden ABD ve hâlen Rusya’ya karşı, bu bölgelerin YPG’den arındırılması talebini gündeme getirmektedir.

YPG, güvenli bölgelere yaptığı saldırılarda daha çok bombalı araç ve EYP düzeneklerine başvururken Münbiç ve Tel Rıfat’ın güvenli bölgelerle iç içe olması örgütün alternatif saldırı metotlarını devreye sokmasına imkân vermektedir. Havan ve roket saldırıları bu yöntemlerin başında gelmektedir. Bununla birlikte, bu bölgeler YPG’nin sızma girişimlerine de imkân sağlamaktadır. Karadan yapılan sızma girişimlerine ek olarak, YPG’liler Ekim 2020’de Münbiç’ten paramotorla Amanos Dağları’na sızmıştır. Dolayısıyla Münbiç ve Tel Rıfat’taki YPG varlığı sadece Suriye’deki güvenli bölgelere değil doğrudan Türkiye topraklarına dönük de güvenlik riski yaratmaktadır. Diğer bir ifadeyle Münbiç ve Tel Rıfat, YPG’den tamamen arındırılmadığı sürece Suriye’deki güvenli bölgeler ve Türkiye’nin sınır bölgelerinin güvenliğinin tam olarak sağlanabilmesi mümkün olmayacaktır.

Eylemlerde Artışın Zamanlaması
YPG, Türkiye denetimindeki güvenli bölgeleri kuruldukları günden itibaren hedef almaktadır. Dolayısıyla son saldırılar bu sürecin bir devamı olarak görülebilir. Ancak 2021 Ocak ayı başı ile beraber saldırıların sayı ve öldürücülüğünün arttığı gözlenmektedir. Zamanlama açısından bakıldığında bunun birkaç açıklaması olabilir. İlk açıklama ABD’de Biden’ın başkanlık seçimini kazanmasıdır. YPG, bu sonucun Suriye’deki konumunu güçlendireceği beklentisi içindedir. Ayrıca Biden ekibinde Brett McGurk başta olmak üzere YPG ile yakın ilişkiye sahip isimlerin yer alacak olması örgütü cesaretlendirmiş olabilir. YPG, Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkisindeki krizin de derinleşeceğini hesap etmektedir. YPG bu olasılığı artırmak adına Türkiye’yi, ABD ile karşı karşıya getirecek şekilde hamle yapmaya zorluyor olabilir. Diğer bir ihtimal Türkiye’nin kuzey Irak ve Ayn İsa gibi bölgelerde örgüt üzerindeki baskısını artırmasıdır. PKK, artan Türkiye baskına karşılık YPG eliyle karşılık vermek istiyor olabilir. Zamanlama açısından dikkate değer son nokta, terör eylemlerindeki artışın YPG lideri Ferhat Abdi Şahin’in verdiği bir röportajda “PKK ile mücadele, Türkiye ile diyalog ve Suriyelileşme” gibi söylemlerine paralel gerçekleşmiş olmasıdır. Bu durum, Ferhat Abdi Şahin’in söyleminin niyetinden bağımsız olarak YPG üzerindeki PKK kontrolünü ortaya koymaktadır.

TSK Artan Bu Saldırılara Nasıl Karşılık Veriyor?
TSK, YPG’nin eylemlerine karşı öncelikli olarak zorlayıcı tedbirlere başvurmaktadır. YPG’nin Ocak 2021’de güvenli bölgelere yaptığı sızma girişimlerine TSK tarafından sert karşılık verilmiş ve toplam 71 YPG/PKK’lı etkisiz hâle getirilmiştir. TSK’nın misilleme saldırılarının büyük çoğunluğu Fırat’ın doğusunda yer alan Barış Pınarı bölgesi çevresinde gerçekleşmiştir. TSK, caydırıcı önlemlerin yanı sıra bölge halkı ve özellikle çocukları terör eylemlerine karşı bilinçlendirme faaliyetleri düzenlemektedir. TSK tarafından güvenli bölgelerdeki okullara periyodik olarak ziyaretler gerçekleştirilmekte ve çocuklar EYP ve mayınlar başta olmak üzere birçok konu hakkında bilgilendirilmektedir. TSK, aynı zamanda SMO’ya bağlı askerî birliklere de sızma girişimlerini engelleme ve tuzaklamalar ile mücadele etme konusunda eğitim vermeye devam etmektedir.

Güvenli Bölgeleri Ne Bekliyor?
YPG’nin güvenli bölgelerdeki istikrarsızlaştırma faaliyetlerinin kısa vadede sona ermesi beklenmemektedir. Joe Biden yönetimindeki ABD’nin dış politikasında söz sahibi olan birçok ismin YPG’yi Suriye’deki en yakın müttefikleri olarak görmeleri, YPG’yi cesaretlendirerek güvenli bölgelere daha fazla saldırı gerçekleştirmesini beraberinde getirebilir. Bu tür saldırıların artması ise orta vadede Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine dönük yeni askerî operasyonlarını gündeme getirebilir. YPG/PKK’nın son dönemlerde güvenli bölgelerle sınırlı kalmayarak Türkiye içinde de eylem hazırlığında olduğu dikkate alınırsa Türkiye’nin zorlayıcı tedbirlere başvurmasının ciddi bir ihtimal olduğu söylenebilir. Barış Pınarı Harekâtı sonrası Rusya ile yapılan mutabakat uyarınca sınır hattının YPG’den tamamen arındırılması gerekmektedir. Bu anlaşma Türkiye’nin yeni hamleleri açısından da meşru zemin sağlayacaktır.